be in for - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

be in for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"be in for" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be in for f. kötü bir şeyi geçirmek üzere olmak
be in for f. (kötü bir şeyi) geçirmek üzere olmak
Phrasals
be in for f. yarışmaya katılmak
be in for f. yarışa girmek
Colloquial
be in for f. bir şey için katılmak
be in for f. bir şey için girmek
be in for f. belli bir amaç uğruna katılmak/girmek
be in for f. içeride olmak
be in for f. hapiste olmak

"be in for" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç

İngilizce Türkçe
General
be in the mood for f. canı bir şeyi yapmak istemek
be in the market for f. satın alma niyetinde olmak
be in shape for f. formda olmak
be in shape for f. kondisyonu iyi olmak
be in store for f. beklemek (birini sürpriz vb)
be in for it f. (kötü bir şey) geçirmek üzere olmak
be in a struggle for f. çabası içinde olmak
be in a struggle for f. çaba içinde olmak
be in shape for f. -e hazır olmak
be out in the cold for hours f. saatlerce soğukta dışarıda kalmak
be for; be in favor f. lehte olmak
Proverb
gravitation cannot be held responsible for people falling in love insanların aşka düşmesinden yerçekimini sorumlu tutamazsın
gravitation cannot be held responsible for people falling in love insanların aşık olmasından yerçekimini sorumlu tutamazsın
Colloquial
be in for it f. başı belaya girecek olmak/gününü görecek olmak
be in for it f. (kötü bir şeyin başına gelmesinden) kaçamayacak olmak
be in the running for f. değer olmak
be in the running for f. layık olmak
be in the running for f. kazanma şansı olmak
be in it for f. bir şey için bir şeyin içinde olmak
be in it for f. bir amaç için bir şeyin içinde olmak
be in it for f. bir şey için bir şeyin parçası olmak
be in it for f. bir amaç uğruna bir şeyin parçası olmak
be in it for f. bir amaçla bir şeyde yer almak
be in it for f. bir amaç uğruna bir şeye girmek
be in it for f. bir şey için bir şeye girmek
be in no mood for (something) f. (bir şey) modunda olmamak
be in no mood for (something) f. (bir şey) havasında olmamak
be in no mood for (something) f. (bir şeyi) çekemeyecek olmak
be in no mood for (something) f. (bir şeye) katlanamayacak olmak
be in no mood for something/for doing something f. bir şey modunda/bir şey yapacak modda olmamak
be in no mood for something/for doing something f. bir şey havasında/bir şey yapacak havada olmamak
be in no mood for something/for doing something f. bir şeye katlanabilir/katlanamayacak olmak
be for/in a good cause f. iyi bir amaç için olmak
be for/in a good cause f. iyi bir amaca hizmet etmek
be for/in a good cause f. hayırsever/hayırlı bir amaca hizmet etmek
be for/in a good cause f. yapmaya değer olmak
be in for something f. kötü bir şey geçirmek üzere olmak
be in for something f. başına kötü şeyler gelecek olmak
be in for something f. yarışmaya katılmak
be in for something f. yarışa girmek
be in for something f. bir şey için katılmak
be in for something f. bir işi almaya çalışmak
Idioms
be in for a treat f. hoşuna gitmek
be in line for the job f. iş için sırada beklemek
be in line for the job f. iş için aday olmak
be one in the eye for somebody f. kapak olmak
be in something for the long haul f. kendini uzun süre bir şeye adamak
be in something for the long haul f. uzun süre bir şeyi sürdürmeye istekli olmak
be in something for the long haul f. sonuna kadar bir şeyde var olmak
be in something for the long haul f. bir şeye uzun vadeli olarak girmek
be in something for the long haul f. uzun soluklu bir sürece girmek/kendini adamak
be in for a shock f. umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a shock f. sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a shock f. olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. sürprizlere hazırlıklı olmak
be in for a surprise f. sürprizler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a surprise f. olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak
be in for a rude awakening f. acı bir hayat deneyimi yaşamak
be in for a rude awakening f. başından kaynar sular dökülmek
be in for a rude awakening f. sarsılmak
be in for a rude awakening f. geç uyanmak
be in for a rude awakening f. kafasına dank etmek
be in line for f. için sırada olmak
be in line for f. için aday olmak
be in line for something f. bir şey için sırada olmak
be in line for something f. bir şey için aday olmak
be in store (for somebody) f. (birini) beklemek (sürpriz, bela)
be in store (for somebody) f. (biri için) eli kulağında olmak
be in store (for somebody) f. (biri için) hazırlanmış olmak
be in store (for one) f. (birini) beklemek (sürpriz, bela)
be in store (for one) f. (biri için) eli kulağında olmak
be in store (for one) f. (biri için) hazırlanmış olmak
be in the market for f. arayışında olmak
be in the market for f. peşinde olmak
be in the mood for (something) f. canı (bir şey) istemek
be in the mood for (something) f. (bir şey) havasında olmak
be in the mood for (something) f. canı (bir şey) çekmek
be in the mood for something/for doing something f. canı bir şey/bir şey yapmak istemek
be in the mood for something/for doing something f. bir şey/bir şey yapma havasında olmak
be in the mood for something/for doing something f. canı bir şey/bir şey yapmayı çekmek
be like looking for a needle in a haystack f. samanlıkta iğne aramak gibi olmak
be one in the eye for f. -e kapak olmak
be one in the eye for f. için hayal kırıklığı olmak
be in contention (for something) f. (bir şeyi) kazanma şansı olmak
be in contention (for something) f. (bir şey için) yarışmak
Speaking
I shall be in the far east for a few days expr. ben birkaç günlüğüne uzak doğuda olacağım
it was told it would be better for me to be in a class with my friends expr. arkadaşlarımla aynı sınıfta olmamın benim için daha iyi olacağı söylendi
Trade/Economic
modules for the various phases of the conformity assessment procedures and the rules for the affixing and use of the ce conformity marking, which shall be intended to be used in the technical harmonisation directives i. teknik uyumlaştırma direktiflerinde kullanılacak ce uygunluk işaretinin iliştirilmesi ve uygunluk değerlendirmesi prosedürlerinin değişik fazları için modüller
Politics
committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery i. karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi
committee for the adaptation to technical progress of the directives on the removal of technical barriers to trade in colouring matters which may be added to medicinal products i. tıbbi ürünlere katılabilecek renklendirici maddelerin ticaretindeki teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin direktiflerin teknik ilerlemeye uyarlanması komitesi
Construction
regulations for the structures to be built in disaster areas i. afet bölgelerinde yapılacak yapılar hakkında yönetmelik
Automotive
measures to be taken against the emission of gaseous pollutants from diesel engines for use in vehicles i. araçlarda kullanılan sıkıştırma ateşlemeli motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonlarına karşı alınacak tedbirler
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in vehicles i. motorlu araçlarda kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınan önlemler
Food Engineering
use of certain preservatives for the surface treatment of citrus fruit and on the control measures to be used for the qualitative and quantitative analysis of preservatives in and on citrus fruit i. turunçgillerde yüzeyde kullanılan koruyucu maddeler ve bu koruyucuların kalitatif ve kantitatif analiz metotları
Agriculture
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in wheeled agricultural or forestry tractors i. tarım veya orman traktörlerinde kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınacak tedbirler
Football
be in goal for (a certain team) f. kalede olmak
be in goal for (a certain team) f. takımının kalesini korumak