being for - Türkçe İngilizce Sözlük

being for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"being for" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

İngilizce Türkçe
General
raison d'être (reason for being) i. varlık sebebi
And their economic raison d'être is that no one knows about them.
Ekonomik varlık sebepleri ise kimsenin onlardan haberdar olmaması.

More Sentences
raison d'être (reason for being) i. varlık nedeni
What is at stake here is the very raison d'être of European integration.
Burada söz konusu olan Avrupa entegrasyonunun varlık nedenidir.

More Sentences
being grateful for i. şükretme
being-for-itself i. kendisi için varlık
raison d'être (reason for being) i. varoluş nedeni
raison d'être (reason for being) i. varoluş sebebi
ikigai (a reason for being) i. varlık nedeni
ikigai (a reason for being) i. yaşama sebebi
ikigai (a reason for being) i. yaşama tutkusu
ikigai (a reason for being) i. sabah uyandığınızda sizi yataktan çıkaran yaşama sevinci
admit being responsible for f. sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul etmek
for the time being zf. muvakkaten
for the time being zf. şimdilik
for the time being zf. şimdiki şartlara göre
for the time being zf. bu arada
for the time being zf. şu an
for the time being zf. idareten
Phrases
this call is being recorded for quality-assurance purposes expr. yapacağınız görüşme hizmet kalitesi amacı ile kayıt altına alınmaktadır
Colloquial
famous for being famous s. magazin ünlüsü
famous for being famous s. sırf medyada yer alarak ünlü
famous for being famous s. ailesinden/yaşantısından dolayı ünlü
famous for being famous s. neden ünlü olduğu belli olmayan
famous for being famous s. ün getirecek bir yeteneği olmadığı halde medyada boy göstererek ünlü olan
famous for being famous expr. medya süsü
famous for being famous expr. ailesi veya ilişkileri nedeniyle ünlü olan kişi
sorry for being a pain expr. başınızın etini yediğim için özür dilerim
sorry for being late expr. geç kaldığım için özür dilerim
sorry for being rude expr. kabalığım için üzgünüm
for fear of being attacked expr. saldırıya uğrama korkusundan
Idioms
sorry for being a wet blanket [cliché] expr. rahatsızlık verdiğim için üzgünüm
sorry for being a wet blanket [cliché] expr. keyfinizi kaçırdığım için üzgünüm
sorry for being a wet blanket [cliché] expr. oyunbozanlığım için özür dilerim
sorry for being a wet blanket [cliché] expr. eğlencenizi böldüğüm için üzgünüm
sorry for being a wet blanket [cliché] expr. hevesinizi kırdığım için özür dilerim
Speaking
sorry for being a pain in the neck expr. başınızın etini yediğim için özür dilerim
sorry for being late expr. geç kaldığım için özür dilerim
please forgive me for being late expr. lütfen geç kaldığım için beni affedin
sorry for being late expr. geciktiğim için özür dilerim
I'm a bit tied up for the time being expr. şu an biraz meşgulüm
thank you for being our voice expr. sesimiz olduğun için teşekkür ederiz
thank you for being our voice expr. sesimiz olduğunuz için teşekkür ederiz
thanks for being a great team expr. harika bir ekip olduğunuz için teşekkürler
Politics
convention for the protection of human rights and dignity of the human being with regard to the application of biology and medicine i. biyoloji ve tıbbın uygulanması bakımından insan hakları haysiyetinin korunması sözleşmesi
Philosophy
reason for being i. var olma sebebi
reason for being i. var olma nedeni
Slang
the boss got up me for being late expr. patron geç kaldığım için beni azarladı