belirlemek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

belirlemek



"belirlemek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 67 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
belirlemek specify f.
belirlemek designate f.
belirlemek determine f.
General
belirlemek state f.
belirlemek determine f.
belirlemek adjust f.
belirlemek identify f.
belirlemek settle f.
belirlemek assign f.
belirlemek limit f.
belirlemek condition f.
belirlemek set down f.
belirlemek dijudicate f.
belirlemek establish f.
belirlemek appoint f.
belirlemek define f.
belirlemek peg f.
belirlemek stake out f.
belirlemek ascertain f.
belirlemek detect f.
belirlemek fix f.
belirlemek decide f.
belirlemek single out f.
belirlemek slate f.
belirlemek dictate f.
belirlemek assess f.
belirlemek designate f.
belirlemek get a fix on f.
belirlemek addeem [obsolete] f.
belirlemek addoom [obsolete] f.
belirlemek affeer f.
belirlemek cast f.
belirlemek make f.
belirlemek bend f.
belirlemek measure f.
belirlemek delimitate f.
belirlemek deprehend [obsolete] f.
belirlemek govern f.
belirlemek ident f.
belirlemek diffine f.
belirlemek dight [obsolete] f.
belirlemek dominate f.
belirlemek shape [obsolete] f.
belirlemek single f.
belirlemek sort [obsolete] f.
belirlemek stall [obsolete] f.
belirlemek stigmatise [uk] f.
belirlemek stigmatize [us] f.
belirlemek set f.
Phrasals
belirlemek pass on f.
belirlemek point up f.
belirlemek pick upon f.
belirlemek find out f.
belirlemek set off f.
Idioms
belirlemek have a fix f.
Trade/Economic
belirlemek assign f.
Law
belirlemek designate f.
Technical
belirlemek set f.
belirlemek qualify f.
belirlemek indicate f.
Aeronautic
belirlemek quality f.
Marine Biology
belirlemek spot f.
Abbreviation
belirlemek appt f.
Archaic
belirlemek design f.
belirlemek stablish f.
Slang
belirlemek make f.
belirlemek shake a stick at f.

"belirlemek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 427 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
detayları belirlemek specify the details f.
General
sınır belirlemek için kullanılan sığ hendek trig [dialect] i.
kalitesini belirlemek için şarap tadımı yapan kimse winetaster i.
renk değerlerini belirlemek için kullanılan bir alet metrochrome i.
(asker ve ölçümcülerin yer belirlemek için kullandığı) işaret bayrağı fanion i.
alt katmanlarını belirlemek için kümes hayvanlarını muayene eden kimse culler i.
beraberliği bozmak veya şampiyonu belirlemek için yapılan müsabaka dövüşü fight-off i.
tespihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaud i.
tesbihte bölümleri belirlemek için kullanılan ayırt edici boncuk gaudy i.
suçluluklarını veya masumiyetlerini belirlemek için şüpheli cadıları iğneleyen kimse pricker i.
saban izinin derinliğini belirlemek için sabana takılan aparat plowfoot i.
kaderini belirlemek predestinate f.
geleceğini belirlemek predestine f.
kazıklarla belirlemek stake off f.
tarih belirlemek determine a date f.
amaç belirlemek set an objective f.
zamanını belirlemek date f.
yerini belirlemek place f.
yerini belirlemek position f.
cinsiyetini belirlemek sex f.
kazıklarla belirlemek stake f.
kazıklarla belirlemek stake out f.
takvim belirlemek schedule f.
belirlemek (yazgı) seal f.
kaderini belirlemek predestine f.
miktarını belirlemek quantify f.
gündemi belirlemek set the agenda f.
koşu ya da yürüyüş hızını belirlemek pace f.
hatlarını belirlemek contour f.
kaderini belirlemek seal one's fate f.
yerini belirlemek pinpoint f.
geleceğini önceden belirlemek destine f.
fiyatını belirlemek set the price f.
yeniden belirlemek redetermine f.
kaderini belirlemek predestine for f.
yerini belirlemek plot f.
fiyat belirlemek rate f.
limitlerini belirlemek delimit f.
geleceğini belirlemek predestine for f.
ayarını belirlemek assay f.
yazgısını önceden belirlemek predestine for f.
şartları belirlemek stipulate f.
limitlerini belirlemek limit f.
fiyatını belirlemek price f.
yerini belirlemek (özellikle de uzaktan veya zor görülebilir olanları) spot f.
temposunu belirlemek time f.
önceden belirlemek predetermine f.
yerini belirlemek locate f.
fiyatını belirlemek valorise f.
kendi geleceğini belirlemek determine one's own future f.
geleceğini belirlemek determine one's future f.
geleceğini belirlemek shape one's future f.
çerçeveyi belirlemek set a framework f.
çerçeveyi belirlemek determine the framework f.
yönünü belirlemek determine the direction f.
aday belirlemek determine a candidate f.
aday belirlemek nominate f.
çerçevesini belirlemek set a framework f.
çerçevesini belirlemek determine a framework f.
politika belirlemek determine a policy f.
standart belirlemek set standard f.
yeni standart belirlemek set new standard f.
şeklinin nasıl olacağını önceden belirlemek preform f.
kriter belirlemek determine criteria f.
tarihini belirlemek date f.
kaderini önceden belirlemek destine f.
-e göre belirlemek determine according to f.
-e göre belirlemek specify according to f.
hedef belirlemek set a target f.
yerini belirlemek localize f.
vizyon belirlemek determine a vision f.
sorunu belirlemek detect the problem f.
sorunu belirlemek determine the problem f.
sorunu belirlemek identify the problem f.
sorunu belirlemek define the problem f.
standart belirlemek set standards for something f.
yol haritası belirlemek determine a road map f.
bir tarz belirlemek determine a style f.
bir stil belirlemek determine a style f.
yeniden fiyat belirlemek reprice f.
strateji belirlemek set a course for f.
yol haritası belirlemek set a course for f.
seviye belirlemek determine the level f.
seviye belirlemek specify the level f.
bir tarih belirlemek set a date f.
tarihini belirlemek determine the date of f.
maliyetleri belirlemek determine the costs f.
rota/yol belirlemek set a course f.
olarak belirlemek designate someone as f.
kaynağını belirlemek locate the source f.
standartları belirlemek set the standards f.
cinsiyetini belirlemek identify the gender f.
yerini tam olarak belirlemek pinpoint f.
fiyat belirlemek determine a price f.
fiyat belirlemek set a price f.
kariyer hedefleri belirlemek set career goals f.
limitlerini belirlemek delimitate f.
fiyatını belirlemek valorize f.
yerini belirlemek localise f.
gereksinim belirlemek determine a requirement f.
gereksinim belirlemek determine a need f.
ihtiyaç belirlemek determine a need f.
ihtiyaç belirlemek determine a requirement f.
önceden belirlemek destine f.
fazla belirlemek overdetermine f.
yeni bir görev belirlemek retask f.
güzergah belirlemek map out a route f.
güzergah belirlemek plot a route f.
maaş zamlarını belirlemek determine the pay raises f.
hedef belirlemek set a goal f.
hedefi belirlemek spot the target f.
sınır belirlemek set boundaries f.
limit belirlemek set boundaries f.
(hüküm) koymak/belirlemek establish f.
hatlarını farklı şekilde belirlemek recontour [rare] f.
yeniden hatlarını belirlemek recontour [rare] f.
farklı şekilde belirlemek redetermine f.
yeniden belirlemek reidentify f.
doğruluğu, niteliği ya da durumunu belirlemek için incelemek check into f.
dul kalan bir kadının payına düşen arazi hudutlarını belirlemek assign dower f.
sınır belirlemek form a border f.
kuralları belirlemek set up rules f.
değer belirlemek valuate f.
(program) zamanını belirlemek bill f.
ölçülerini belirlemek mensurate f.
düz çizgi belirlemek için bir şey boyunca bakarak hedef almak bone f.
(bir şey için) zaman belirlemek book f.
dakikasına kadar belirlemek minute f.
(bir şeyin) sınırlarını belirlemek bracket f.
yanlış şekilde belirlemek misassign f.
yanlış yer belirlemek mislocate f.
bir şeyin nihai durumunu belirlemek mould f.
(damga pulu) delik sayısını belirlemek gage f.
veri olarak belirlemek give f.
kısa vadeli ve uzun vadeli hedef belirlemek set short term and long term goal f.
kalitesini belirlemek delimitate f.
niteliğini belirlemek delimitate f.
sınırlarını belirlemek determinate [obsolete] f.
(bir şeyin) gidişatını belirlemek determinate [obsolete] f.
(bir şeyin) bitişini belirlemek determinate [obsolete] f.
bir şeyin formunu veya yapısını önceden belirlemek determine f.
gemi güzergahı belirlemek route f.
bilimsel incelemeyle belirlemek diagnose f.
kısmen belirlemek influence f.
(insanların) bilgi ve inançlarını belirlemek circularise f.
(insanların) bilgi ve inançlarını belirlemek circularize f.
zamanlamasını belirlemek clock f.
bir şeye göre yerini belirlemek coast [obsolete] f.
ana hatlarıyla belirlemek compose f.
baskın bir tavırla belirlemek dictate f.
(astroloji evinde) gezegen konumunu belirlemek domify [obsolete] f.
(jeneratör veya transformatör) polaritesini belirlemek pole f.
takvim belirlemek ink in f.
müeyyidesini belirlemek sanction f.
hedefe giden yolu belirlemek satisfise [us] f.
ayarını belirlemek say [dialect] f.
miktarını belirlemek say [dialect] f.
eylem planı olarak belirlemek decide f.
önceden belirlemek foredetermine f.
önceden belirlemek foreprize [obsolete] f.
yönünü belirlemek orient f.
(bileşikteki) atom veya grupların göreceli konumlarını belirlemek orient f.
çevresine göre konumunu belirlemek orientate [uk] f.
kesin olarak belirlemek perfix [obsolete] f.
önceden belirlemek preappoint f.
önceden belirlemek preassign f.
önceden belirlemek precalculate f.
önceden belirlemek prechoose f.
(evin bölümlerini) uygun ölçülerde belirlemek precut f.
(öngörülen numune sonucunu) önceden belirlemek predesignate f.
(kaderini) belirlemek predetermine f.
geleceğini belirlemek predetermine f.
önceden belirlemek predilected f.
önceden belirlemek preelect f.
önceden belirlemek pre-enact f.
önceden belirlemek preestablish f.
önceden belirlemek pre-establish f.
önceden belirlemek prefine [obsolete] f.
sınırlarını önceden belirlemek prelimit f.
önceden belirlemek premove f.
önceden belirlemek prenote f.
önceden belirlemek preordain f.
akıbetini önceden belirlemek preordain f.
önceden zaman belirlemek preschedule f.
önceden belirlemek prespecify f.
sınırını belirlemek shore f.
takvim belirlemek slate f.
önceden belirlemek slate f.
geleceğini belirlemek slate f.
(özellikle bir toplantı yapmak amacıyla birisiyle) tarih ve saat belirlemek/randevulaşmak book time with (someone) f.
(sıvının) alkol içeriğini belirlemek prove f.
nesil testiyle (ata hayvanın) değerini belirlemek prove f.
vücut yapısı tipini belirlemek somatotype f.
(altın, gümüş gibi metal) kalitesini belirlemek standard f.
(jüri için) üye belirlemek strike f.
ikinci bir varis belirlemek superinduce f.
değerini belirlemek denominate f.
Phrasals
şimdilik bir zaman belirlemek pencil in i.
kesin olmayan bir randevu zamanı belirlemek/vermek pencil in i.
baskı fiyatını belirlemek için (metnin) uzunluğunu ölçmek cast up f.
net bir şekilde tanımlamak veya belirlemek narrow down f.
zar atarak belirlemek toss for f.
fiyat belirlemek assess at f.
bir alanı bir şey olarak belirlemek zone something as something f.
(biri için) güzergahı belirlemek chart something out (for someone or something) f.
(tarihi vb) belirlemek pin something down f.
(tarihi vb) belirlemek nail something down f.
yerini veya durumunu belirlemek account for f.
değerini belirlemek appraise something at something f.
değerini belirlemek assess at f.
değerini belirlemek assess something at something f.
(birinin veya bir şeyin bir yerde) olduğunu belirlemek place (someone or something) at (some place) f.
ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek line up with f.
biri/bir grup ile toplantı, etkinlik, görüşme tarihi belirlemek line someone or something up with someone or something f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak belirlemek spot (someone or something) as (something) f.
birini bir şey olarak belirlemek spot someone as something f.
sınırlarını belirlemek stake out f.
kazık çakarak sınırlarını belirlemek/sınır oluşturmak stake out f.
sınırlarını belirlemek lay off f.
(birini) bir şey olarak belirlemek name (one) as f.
(birinin) bir şey olduğunu belirlemek name (one) as f.
sınırlarını belirlemek lay off f.
bulunacağı yeri belirlemek lay off f.
alanını belirlemek lay off f.
alan belirlemek lay off f.
sınır belirlemek lay off f.
bir şeyin değerini belirlemek put at f.
bir şeyin fiyatını belirlemek put at f.
birinin/bir şeyin yerini belirlemek account for someone or something f.
yerini/durumunu belirlemek account for f.
birini/bir şeyi belirlemek agree upon someone or something f.
birini/bir şeyi belirlemek agree on someone or something f.
birini/bir şeyi belirlemek agree upon someone or something f.
birini/bir şeyi belirlemek agree on someone or something f.
sınırlarını belirlemek measure off f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak belirlemek designate (someone or something) as (something) f.
olarak belirlemek designate as f.
(birinin) kaderini önceden belirlemek destine (someone) for (something) f.
birini/bir şeyi biri/bir şey olarak belirlemek establish someone or something as someone or something f.
(kendini/birini/bir şeyi bir şey) olarak belirlemek establish (oneself, someone, or something) as (something) f.
(birinin/bir şeyin) yerini (bir şey) olarak belirlemek establish (someone or something) in (something) f.
yerini belirlemek establish in f.
(bir şeyin) çevresini/sınırlarını belirlemek measure (something) off f.
(bir şeyin) fiyatını belirlemek put (something) at f.
(birini/bir şeyi bir şey) olarak tanımlamak/belirlemek stamp (someone or something) as (something) f.
olarak tanımlamak/belirlemek stamp as f.
bantla belirlemek tape out f.
(bir şeye bir fiyat) belirlemek value (something) at (some amount of money) f.
(bir şeyin) fiyatını (belli bir miktar) olarak belirlemek value (something) at (some amount of money) f.
bir fiyat belirlemek value at f.
fiyatını (belli bir miktar) olarak belirlemek value at f.
(bir bölgeyi bir şey) olarak belirlemek zone (some place) as (something) f.
sınırlarını belirlemek set off f.
yol çizmek/belirlemek chart out
Colloquial
olarak belirlemek spot as f.
ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına takılan kağıt/kart toe tag f.
ölen kişinin morgda kimliğini belirlemek için ayak baş parmağına bir kağıt/kart takmak toe-tag f.
haplotipleri belirlemek phase f.
Idioms
hedefi bir şey olarak belirlemek/seçmek target (someone or something) as (something) f.
hedefi bir şey olarak belirlemek/seçmek target someone or something as something f.
atmosferi belirlemek set the tone f.
fiyatını kendi belirlemek set one's own price f.
gün belirlemek name the day f.
gidişatı belirlemek set the tone f.
gündemi belirlemek set the agenda f.
havayı belirlemek set the tone f.
ortamı belirlemek set the tone f.
kaderini belirlemek/çizmek seal the fate of somebody f.
neyin doğru neyin yanlış olduğunu doğru olarak belirlemek put one's finger f.
neyin doğru neyin yanlış olduğunu doğru olarak belirlemek lay one's finger f.
kaderini önceden belirlemek seal someone's fate f.
sonucu belirlemek swing the balance f.
sonucu belirlemek tip the balance f.
tarih belirlemek name the day f.
tempoyu/hızı belirlemek set the pace f.
yazgısını önceden belirlemek seal someone's fate f.
(evlilik vb için) tarih belirlemek name the day f.
yolunu belirlemek find (one's) bearings f.
yönünü bulmak/belirlemek find (one's) bearings f.
rotasını bulmak/belirlemek find (one's) bearings f.
sorunun/meselenin kaynağını belirlemek determine the root of the problem f.
sorunun/meselenin nedenini belirlemek determine the root of the problem f.
(bir şeyi) belirlemek get a fix on (something) f.
yön belirlemek blaze a way f.
rota belirlemek blaze a way f.
kaderini önceden belirlemek destine for f.
yarışmanın hızını belirlemek make the running f.
(birinin) yerini/konumunu belirlemek have a 20 on (someone) f.
(bir şeyi) belirlemek have a fix on (something) f.
(birinin/bir şeyin) yerini belirlemek have someone or something cornered f.
(birinin) sınırlarını belirlemek keep (someone) within bounds f.
tempoyu/hızı belirlemek make the running f.
(bir şeyin) fiyatını belirlemek put a figure on (something) f.
tam olarak çıkarmak/belirlemek put your finger on f.
tam olarak çıkarmak/belirlemek put your finger on something f.
kaderini belirlemek seal fate f.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set a price (for something) f.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set the price (for something) f.
(almak istediği bir şey) için bir fiyat belirlemek/önermek set one's price (for something) f.
akıbetini (bir şey) belirlemek stand or fall by (something) f.
(bir yeri) yuvası yapmak/olarak belirlemek take up residence in (some place) f.
yolunu belirlemek shape one's course f.
Trade/Economic
fiyatları belirlemek veya piyasaları bölüştürmek gibi anti tekel yasalarına aykırı eylemler per se violations i.
her bir değişkenin etkilerini belirlemek amacıyla bu değişkenlerin ayarlanmasına olanak sağlayan özel bilgisayar yazılımları spreadsheets i.
işe uymayan adayları belirlemek amacıyla yapılan kısa mülakat screening interview i.
malın fiyatını belirlemek için önce ortalama üretim maliyetlerini hesaplayıp sonra buna önceden kararlaştırılan bir pay ekleme yöntemi cost-markup pricing i.
1950'lerde abd'de federal reserve bank'ın bankaların ödeyebilecekleri en yüksek faizi belirlemek üzere getirdiği kısıtlama regulation q i.
(şirketler hukukunda) hisselerin satın alma fiyatını belirlemek amacıyla ifade edilen gerçek değeri fair market value i.
bankada kredi limiti belirlemek için kullanılan ortak gereklilik offsetting balance i.
faiz oranlarını belirlemek set the interest rates f.
faiz oranlarını belirlemek set interest rates f.
faiz oranlarını belirlemek determine the interest rates f.
fiyatı yeniden belirlemek reprice f.
koşulları belirlemek stipulate f.
paranın değerini yeniden belirlemek revalorise f.
paranın değerini yeniden belirlemek revalorize f.
vergi miktarını belirlemek rate f.
yerel para üzerinden fiyat belirlemek quote in local currency f.
Law
bir arazinin sınırlarını belirlemek amacıyla yapılan inceleme gezintisi perambulation i.
birinin cezai ehliyeti olup olmadığını belirlemek için yapılan duruşma competence hearing i.
ormanda mülkiyeti belirlemek için sığırların sürülmesi drift [uk] i.
ormanın mülkiyetini belirlemek için içinde otlayan sığırların takip edilmesi drift of the forest i.
iki taraftan hangisinin üçüncü tarafın mülkiyetine sahip olma hakkına sahip olduğunu belirlemek için üçüncü bir taraf adına açılan dava interpleader i.
yetkili mahkeme belirlemek lay a venue f.
yetkili mahkeme belirlemek lay the venue f.
tarih belirlemek date f.
Politics
ilkeleri belirlemek set out principles f.
tutum belirlemek take a stand f.
yeni vergiler belirlemek hypothecate [uk] f.
Insurance
anlaşmada ödenecek miktarı belirlemek adjust f.
Technical
sadece gemilerin konumunu belirlemek için hizmet veren bir radyo-telegrafik istasyon radiophare i.
eskiden geceleri zamanı ölçmek ya da enlem belirlemek için kullanılan bir usturlap nocturnal i.
besi suyundaki fosfat miktarını belirlemek için uygulanan deney vanado-molybdate test i.
siklonun yerini belirlemek için kullanılan bir barometrik cihazı barocyclonometer i.
uçağın kendi konumunu belirlemek için kullandığı, menzili sınırlı küçük verici marker i.
radar ile konum belirlemek radiolocate f.
(mücevherin) ayarını belirlemek test [brit] f.
derecesini belirlemek calibrate f.
önceden belirlemek predetermine f.
yerini belirlemek localise f.
yerini belirlemek localize f.
yoğunluğun belirlenen sınırlar dahilinde olup olmadığını belirlemek için radyasyon yoğunluğunu test etmek monitor f.
(akarsu akışı) kesit ve hız ölçümüyle belirlemek gage f.
(birlikte tartarak) standart madeni paralardan farkını belirlemek pound [uk] f.
Informatics
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox i.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandbox effect i.
çok sayıda spam yapan siteler ile özgün içerikli siteler arasındaki farkı belirleyip orijinal içerikli siteleri üst sıralarda tutmak ve çöp diye tabir edilen siteleri ise belirlemek amacıyla google'ın oluşturduğu bir site eleme sistemi sandboxing i.
Telecom
yer belirlemek locate f.
Mechanic
sistemin denge durumunu belirlemek için gerekli termodinamik değişkenlerin sayısı variance i.
Textile
ayakkabı şekli ve dış hatlarını belirlemek için kağıdın yerleştirilmesi draft i.
(kumaşa ait) kaliteyi belirlemek set f.
(kumaşın) kalitesini belirlemek sett f.
Architecture
planın temel ögelerinin konumunu belirlemek için kullanılan dikdörtgen bir koordinat sistemi grid i.
Automotive
yön belirlemek navigate f.
Railway
grup biletine yolcuların kimliklerini belirlemek üzere iliştirilen doküman contremarque i.
özellikle demiryollarında bir seferin saatini yeniden belirlemek re-time f.
Aeronautic
yönü belirlemek için yerden iletilen bir sinyalin faz karşılaştırmasını kullanan bir hava navigasyon radyo sinyali vor (very high frequency omnidirectional radio range) kısalt.
Marine
denizde bulunulan noktayı belirlemek amacıyla tespit edilen ve iki sabit nesneyi birleştiren çizgi transit i.
özellikle çalındığını belirlemek veya kusur durumunda üreticinin izini sürmek için donanma kordonuna eklenen farklı bir büküm, malzeme veya renkteki bir iplik rogue's yarn i.
geminin konumunu belirlemek için 24 saat boyunca öğleden öğlene kadar yapılan hesap ve gözlemler day's work i.
rotayı belirlemek haul the tacks aboard f.
geminin denizdeki konumunu belirlemek amacıyla bir gök cismin yüksekliğini tespit etmek take an observation f.
rotayı belirlemek set the course f.
(gemiyi) dengesini ve ağırlık merkezini belirlemek için eğmek incline f.
Mining
maden yatağını açığa çıkarıp gittiği yolu belirlemek için toprak yüzeyi boyunca çukur kazmak costean [uk] f.
maden yatağını açığa çıkarıp gittiği yolu belirlemek için toprak yüzeyi boyunca çukur kazmak costeen [uk] f.
Medical
ceninde kafa boyutunu belirlemek için kullanılan, ölçüm aparatına sahip bir tür pens labidometer i.
ceninde kafa boyutunu belirlemek için kullanılan, ölçüm aparatına sahip bir tür pens labimeter i.
yenidoğanın boy ve kilosunu belirlemek için kullanılan bir alet baromacrometer i.
kardiyovasküler hastalık riskini belirlemek için kanda dolaştırılan aminoasit homocysteine i.
deney sırasında ortaya çıkmamış olumsuz yan etkilerin görülme sıklığını belirlemek için kullanılan bir klinik deneyi kuralı rule of three i.
antijen verip hastanın fizyolojik özelliklerini belirlemek challenge f.
(birinin) kan grubunu belirlemek blood-type f.
kan grubunu belirlemek group f.
(hastalık) semptomlarını belirlemek diagnosticate f.
(hastalığın) şiddetini belirlemek stage f.
Physiology
hipnotik etkilere olan yatkınlığı belirlemek için kullanılan bir araç hypnoscope i.
Math
uzayda bir noktanın yerini belirlemek için kullanılan üç koordinattan her biri spherical coordinate i.
(fonksiyonun) en yüksek veya en düşük değerlerini belirlemek optimalise f.
(fonksiyonun) en yüksek veya en düşük değerlerini belirlemek optimalize f.
(fonksiyonun) en yüksek veya en düşük değerlerini belirlemek optimize f.
(fonksiyonun) en yüksek veya en düşük değerlerini belirlemek optimize f.
(fonksiyonun) en yüksek veya en düşük değerlerini belirlemek optimise f.
Geometry
eğrinin yay uzunluğunu belirlemek rectify f.
Physics
elektrik yükünü belirlemek için kullanılan aletin adı electroscope i.
Biology
(kan veya doku örneğinin) antijenik özelliklerini belirlemek type f.
(biyolojik numunenin) ne olduğunu belirlemek key f.
genetik olarak belirlemek wire f.
genetik kalıtımla belirlemek hardwire f.
genotipini belirlemek genotype f.
(henüz farklılaşmamış embriyo dokusunun) gelecekteki durumunu belirlemek determine f.
(biyolojik örneklemin) taksonomik basamağını belirlemek identify f.
(belirli bir biyolojik örneğin) dna barkodlamayla türünü belirlemek dna barcode f.
Biochemistry
bileşiğin kansere neden olma potansiyelini belirlemek üzere bakteriye maruz bırakıldığı test ames test i.
serotipini belirlemek serotype f.
Astronomy
jüpiter'in uydularının konumunu belirlemek için kullanılan bir alet jovilabe i.
gözlemcinin bir gök cismine göre konumunu belirlemek için aletle çekilen görüntü observation i.
gözlemcinin gök cismine göre konumunu belirlemek için aletle çekilen görüntülerden elde edilen veriler observation i.
Botanic
hastalıksız bölgeleri belirlemek için dikilen bir afrika ağacı fever tree (acacia xanthophloeas) i.
Agriculture
(bitkiyi, tohumu) önceden test ederek özelliklerini belirlemek index f.
Breeding
genç boğaların ve düvelerin ringde dövüşmek ya da damızlık olarak kullanımda uygunluklarını belirlemek için yapılan test tentadero i.
genç boğaların ve düvelerin ringde dövüşmek ya da damızlık olarak kullanımda uygunluklarını belirlemek için yapılan test tienta i.
Social Sciences
on altı yaş altı çocukların kendi bedenleri üzerindeki tıbbi uygulama ve tedavilere onay verip veremeyeceğini belirlemek üzere ingiltere’de oluşturulmuş bir kanun gillick competence i.
Linguistics
konuşanın ırkını, dinini veya sosyal sınıfını belirlemek için dil özelliklerini veya lehçesini kullanma linguistic profiling i.
Archaeology
karbon 12 ve karbon 14 izotoplarını kullanarak eski organik, jeolojik ve arkeolojik örneklerin yaşını belirlemek carbon-date f.
Meteorology
hava koşullarına dayanıklılığı belirlemek için hava koşullarını simüle eden bir alet weatherometer i.
Military
askeri hizmette kullanılacak ekipman veya sistemin teknik uygunluğunu belirlemek için yetkili kurumca yapılan analiz technical evaluation i.
hedefi denk getirmeye uygun menzili belirlemek üzere eşit aralıklarla açılan ateş ladder i.
birliklerin birbirlerine göre olan konumlarını belirlemek için kullanılan bir terim right (or left) i.
birliklerin birbirlerine göre olan konumlarını belirlemek için kullanılan bir terim left (or right) i.
lazer işaretleyicisini hedeften başka noktaya yönlendirip lazer tespitinden sonra lazeri terminal hücum güdümünü belirlemek için hareket ettirme tekniği offset lasing i.
top menzilini belirlemek için bir hedefin önüne ve arkasına ateş etmek bracket f.
hedef belirlemek spot f.
Sport
(bilardo vb.) sıra belirlemek için açılışta yapılan kura atışı lag i.
en iyi milli takımları belirlemek için düzenlenen şampiyonalar national championships i.
(bilardo vb.) belli bir noktaya doğru top ya da para atarak oyun sırasını belirlemek lag f.
handikap belirlemek handicap f.
sıralamadaki yerleri belirlemek place f.
Football
(ragbide) saha sınırlarını belirlemek için kale çizgilerinin gerisine paralel çizilen iki çizgiden her biri dead-ball line i.
Music
(gösterinin) koreografisini belirlemek choreograph f.
Theatre
(oyun) temel pozisyon ve hareketleri belirlemek block (out) f.
Archaic
değerini belirlemek tax f.
test veya düello yoluyla hakikati belirlemek try f.
değerini belirlemek praise f.
önceden belirlemek predestinate f.
(sınır, karar, hedef) önceden belirlemek prefix f.
Slang
(birinin) yerini/konumunu belirlemek get a 20 on (someone) f.