benzeri olmayan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

benzeri olmayan



"benzeri olmayan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 5 sonuç

Türkçe İngilizce
General
benzeri olmayan unparalleled s.
benzeri olmayan unexampled s.
benzeri olmayan unheard-of s.
benzeri olmayan unparagoned s.
benzeri olmayan unpeered s.

"benzeri olmayan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 32 sonuç

Türkçe İngilizce
General
eşi benzeri olmayan nonesuch i.
eşi benzeri olmayan nonsuch i.
eşi benzeri olmayan lezzetler unique tastes i.
eşi benzeri olmayan tatlar unique tastes i.
fikir, kültürel standart veya benzeri maddi olmayan şeyleri ileten kimse middleman i.
eşi benzeri olmayan matchless s.
eşi benzeri olmayan unprecedented s.
eşi benzeri olmayan one of a kind s.
eşi benzeri olmayan novel s.
eşi ve benzeri olmayan unique s.
eşi ve benzeri olmayan matchless s.
eşi benzeri olmayan ultrarare s.
eşi benzeri olmayan unpeered s.
yanında benzeri olmayan lonely s.
Phrases
eşi benzeri olmayan bir şey/biri he/she/it is something else expr.
Colloquial
eşi benzeri olmayan a one-off [brit] i.
eşi benzeri olmayan a one-off [brit] i.
eşi benzeri olmayan bir şey/biri he/she/it is something else expr.
Speaking
eşi benzeri olmayan they broke the mould when they made somebody expr.
eşi benzeri olmayan they broke the mould when they made something expr.
Politics
kasaba, şehir veya benzeri yerel yönetime ait veya bunlarla ilgili olmayan nonmunicipal s.
Biochemistry
beynin azotlu, fosfor olmayan kaynaklarından elde edilen şeker benzeri madde cerebrose i.
Marine Biology
gözenek benzeri solungaç açıklıkları olup göğüs yüzgeçleri olmayan tropikal yılanbalıkları morays i.
Zoology
ayak benzeri organları olmayan bir kıvrımbacaklı hayvan sınıflandırması apoda i.
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan mastigophore i.
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan flagellate protozoan i.
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan flagellated protozoan i.
genellikle fotosentez yapmayan, bazı türlerinin insanlarda ve diğer hayvanlarda hastalık yaptığı, kırbaç benzeri uzantılara sahip parazit olmayan tek hücreli hayvan mastigophoran i.
Botanic
fundagiller familyasından olmayan funda benzeri bitki heath i.
fundagiller familyasından olmayan funda benzeri bitki heath [australia] i.
Forestry
(ağaç gövdesi, kereste) üzerinde budak, dal ve benzeri çıkıntıları olmayan clear s.
Archaic
eşi benzeri olmayan makeless s.