birden - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

birden



"birden" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
birden suddenly zf.
General
birden instantaneous s.
birden slap zf.
birden plump zf.
birden at a time zf.
birden all at once zf.
birden at the same time zf.
birden sharp zf.
birden abruptly zf.
birden in a while zf.
birden per saltum zf.
birden at one heat zf.
birden all of a sudden zf.
birden pop zf.
birden short zf.
birden at a blow zf.
birden outright zf.
birden in a flash zf.
birden at a stroke zf.
birden at once zf.
birden instantly zf.
birden at a shot zf.
birden slap-bang zf.
birden away zf.
birden squab zf.
birden sudden zf.
birden upon the spot zf.
Colloquial
birden before you can say knife expr.
birden like a bolt from the blue expr.
birden up and expr.
birden from nowhere expr.
Idioms
birden like a bolt out of the blue expr.
birden in the twinkle of an eye expr.
birden on a tickey [south africa] expr.
birden at a (single) blow expr.
birden at a clip [us] expr.
birden at a stroke expr.
birden at one stroke expr.
birden at a single stroke expr.
birden at one single stroke expr.
birden at one blow expr.
Technical
birden sudden s.
birden immediate s.
birden rapid s.
Archaic
birden momentaneous s.
Modern Slang
birden all the sudden expr.

"birden" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
General
birden tutuşma deflagration i.
duyguların birden değişmesi revulsion i.
birden fazla işte başarılı olan jack of all trades i.
birden çok dil bilen kimse polyglot i.
her yöne birden çok yolun olduğu otoyol superhighway i.
birden yükselme zoom i.
fiyatların birden düşmesi slump i.
oldukça kısa bir süre içinde yapılan birden fazla dalış multiple dives i.
borsada hisselerin birden düşmesi crash i.
birden fazla anlama gelme ambiguity i.
birden çekme twitching i.
her yerde birden bulunma omnipresence i.
birden hızla çekme yanking i.
birden çekme twitch i.
birden saplanan şiddetli sancı twinge i.
birden fazla güvertesi olan decker i.
birden çok kişinin sorumluluğu joint tort feasors i.
iki film birden double feature i.
birden düşme slump i.
birden zengin olmuş kimse arriviste i.
birden dürtme joggle i.
birden parlayan yıldız nova i.
birden çok girişe olanak veren vize multiple entry visa i.
birden hızla yükselme skyrocketing i.
aynı anda iki yerde birden olma bilocation i.
birden kahkaha atma burst of laughter i.
birden çok tekne kısmı olan gemi multi-hull i.
birden fazla kat yaprak folio i.
japon anime ve mangalarında hikayenin merkezindeki karakterin dişi olduğu ve etrafında birden fazla erkek karakterin bulunduğu tür reverse harem i.
çok sayıda/birden çok hedef multiple targets i.
birden fazla görev üstlenen kişi hyphenate i.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi extinction-level event (ele) i.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi mass extinction i.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi biotic crisis i.
birden çok canlı türünün soyunun aynı zaman aralığı içinde tükenmesi extinction event i.
bir bölgede birden fazla dilin aynı anda bulunması polyglossia i.
birden fazla farklı dilde uzman olan kişi hyperpolyglot i.
üzerinde birden fazla fırın gözü ve ocak bulunan ingilizlere özgü bir alet aga i.
birden fazla kişiyle cinsel hayat yaşama tomcatting i.
çok çeşitli konulara birden uyabilen tartışma şekli topic [obsolete] i.
her yerde birden bulunma totipresence [obsolete] i.
birden kapıp çekme twitchel [dialect] i.
iki ihtiyacı birden karşılayan şey twofer i.
her yerde birden bulunma ubiquitariness i.
aynı anda birden fazla yerde olma ubiquitariness i.
birden çeken kimse yanker i.
birden çeken kimse jerker i.
her yerde birden bulunma everywhereness i.
ortak bir girişi olup her birinde bir ailenin yaşadığı birden fazla daire barındıran bina land [scotland] i.
(birden fazla kişiye) veda valete i.
birden fazla eşi olan adam bluebeard i.
birden fazla şehirden ve yoğun nüfuslu komşu alanlardan oluşan büyük metropol bölgesi metroplex i.
birden fazla uğraşı olan kimse hyphenate i.
birden fazla mesleği olan kimse hyphenate i.
birden çok olma moreness i.
birden fazla kilise çanını çeşitli varyasyonlarla çalma yöntemi grandsire i.
farklı birden fazla erkekle birlikte yaşamış bekar kadın grass widow i.
birden fazla disiplini içeren yaklaşım multidiscipline i.
birden fazla ailenin yaşaması için tasarlanmış bina multifamily i.
birden fazla biçimde ortaya çıkan organizma, halk hikayesi gibi oluşumlara verilen ad multiform i.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış multiplex i.
birden çok sayı multiplicate [obsolete] i.
çeperi birden fazla katmandan oluşan torba multiwall i.
birden fazla seçenek arasından en kolay olanı option i.
birden fazla katılımcının yer aldığı toplantı round robin i.
birden fazla sur veya siper benzeri set ile çevrili antik doneme ait dairesel askeri yapı multivallate hillfort i.
birden fazla aktivite için gerekli olan parça common item i.
(birden fazla şey) aynı anda doğum connascence i.
(birden fazla şey) aynı anda doğum connascency i.
yüzünü kapayıp birden açma oyunu bopeep i.
deniz kabuğunun birden fazla küçük boşluğu veya bölmesinden biri concameration i.
birden fazla cesedin aynı anda yakılması concremation i.
birden fazla şeyin aynı anda yakılması concremation i.
birden fazla tarafın ortak sponsorluğu cosponsorship i.
birden fazla kimsenin pay sahibi olduğu mera dole meadow i.
yağmur ve rüzgarın birden şiddetlenmesi drow i.
iki tarafın birden katıldığı eylem duet i.
birden fazla görev veya işlemin eş zamanlı gerçekleştirildiği durum parallel i.
benzer ögelerin birden fazla kültürde gösterdiği bağımsız gelişim parallelism i.
birden fazla eşi olan kadın polyandrist i.
birden fazla bölüme ayrılma polychotomy i.
insan ırklarının birden fazla türde atadan evrildiği inancı polygeny i.
birden fazla sanat eserinden oluşan set polylogy [rare] i.
bir veya birden fazla sağlık ocağından oluşan hastane cottage hospital i.
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma cross-division i.
birden fazla mısradaki kelimeler arasındaki kafiye internal rhyme i.
başka şeylerin arasında aralıklı olarak birden fazla şeyi birleştirme interspersal i.
maaşı birden fazla din adamı tarafından paylaşılan bölge papazı portionist i.
birden fazla nesneyi harmanlayan şey portmanteau i.
birden fazla özelliği harmanlayan şey portmanteau i.
birden fazla niteliği harmanlayan şey portmanteau i.
bir keşif yapmış olan birden fazla kişiden her biri co-discoverer i.
birden şiddetlenme (rüzgar) flaff [scotland] i.
birden başarısızlığa uğrama flame-out i.
birden yanıp sönme flickering i.
birbirine akraba kabilelerin yaşadığı birden fazla bölgeye yayılmış kabile örgütlenmesi gau i.
içindekileri düzenlemek için birden fazla bölmesi olan klasör organizer i.
içindekileri düzenlemek için birden fazla bölmesi olan klasör organiser i.
birden ortaya çıkma outleap i.
birden önüne çıkma outrush i.
birden fazla farklı sınıfın özelliklerini taşıyan kimse participle [obsolete] i.
mezarlıktaki birden fazla kabirden oluşan küçük bölüm plot i.
birden yapılan dalış plump i.
aynı anda birden fazla makamda görev alma pluralism i.
kadınları giysilerine birden fazla olacak şekilde taktığı süs iğnesi scatter pin i.
birden fazla insanın aynı katil tarafından öldürülmesi olayı serial killing i.
birden fazla muharebe destek uygulaması tarafından kullanılan veri kaynağı otomasyon hizmetleri shared data environment i.
birden bire hoşlanma shine i.
birden oluşan keşmekeş skrik [south africa] i.
kısa rolleri bulunan birden çok katılımcının yer aldığı, genellikle rekabetçi olan gösteri slam i.
birden yakalama snap i.
bir şeye birden tutunma snap i.
birden salma snap i.
birden gitme fast travel i.
bir şey için aynı anda birden fazla isim/eş anlamlı sözcük kullanılması poecilonymy i.
birden fazla sert çekirdekçiği olan meyve pyrenocarp [obsolete] i.
birden etkisi altına alan yoğun duygu stab i.
birden fazla bölgede faaliyet gösteren kurum superregional i.
birden canlanma surge i.
birden belirme surreption i.
birden belirme survenue i.
birden fazla yapının anormal şekilde kaynaşması symphysis i.
birden gaza basmak put one's foot to the floor f.
birden içeri dalmak barge in f.
iki rolü birden oynamak double f.
birden üstüne atılmak pounce on f.
birden üstüne atılmak pounce upon f.
birden inip/çıkıp yakalamak (birini) swoop down on f.
birden parlamak blaze up f.
birden çekmek yank f.
birden üstüne atılmak pounce at f.
birden düşmek slump f.
birden karşısına çıkmak overtake f.
birden ... olmak wax f.
birden akmak flush f.
birden çekmek whip out f.
birden içeriye girmek burst inward f.
birden hücum etmek burst on f.
birden devrilip düşmek keel over f.
birden artmak skyrocket f.
birden ağlamaya başlamak burst into tears f.
birden artmak shoot up f.
birden aklından geçmek flash through one's mind f.
birden çıkmak spring f.
iki işi birden görmek kill two birds with one stone f.
birden ağlamaya başlamak burst out crying f.
ritmi birden değiştirmek syncopate f.
birden çok para kazanmak be in the money f.
birden başlamak burst out f.
birden artmak run up f.
birden çok yavru doğurmak litter f.
birden çekmek twitch f.
birden bir şeye başlamak break into f.
birden bire durmak (makine) die f.
birden kapmak catch at f.
birden artmak boom f.
birden başlamak break out f.
birden yoğunluk kazanmak intensify abrubtly f.
birden yoğunluk kazanmak intensify suddenly f.
birden alev almak flare f.
birden alevlenmek flare f.
birden parlamak flash f.
birden -e başlamak burst into f.
birden bire belirmek pop-out f.
birden söyleyivermek ejaculate f.
birden sertçe bırakıvermek flop f.
birden hızla çekmek yank f.
birden yoğunluk kazanmak suddenly intensify f.
birden yoğunluk kazanmak suddenly become dense f.
birden yoğunluk kazanmak suddenly become intense f.
aynı anda iki eşe birden sahip olmak have two spouses at the same time f.
birden çok anlama gelmek have many meanings f.
birden çok anlama gelmek have more than one meaning f.
birden çok anlamı olmak have more than one meaning f.
birden çok anlama sahip olmak have more than one meaning f.
birden çok anlamı olmak have many meanings f.
birden çok anlama sahip olmak have many meanings f.
birden yoğunluk kazanmak gain a sudden intensity f.
birden yoğunluk kazanmak gain sudden intensity f.
birden gelmek/gözükmek pop-up f.
birden hızlı çekmek hoick out f.
birden ölmek die a sudden death f.
birden ölmek die suddenly f.
iki iş birden yapmak do two jobs at the same time f.
silah birden ateş almak a gun to go off f.
iki işte birden çalışmak work two jobs f.
bir anda/birden bilincini yitirmek lose consciousness unexpectedly f.
birden artmak rocket f.
birden atmak cant f.
birden gündeme gelmek catapult f.
birden karşısına çıkmak catch f.
birden kapıp çekmek twig f.
birden yükselmek zoom f.
birden fırlamak kite f.
birden yön değiştirmek zig f.
birden yön değiştirmek zag f.
(aynı anda birden çok işi, sorumluluğu) yönetmek juggle f.
(aynı anda birden çok işi, sorumluluğu) idare etmek juggle f.
birden terfi etmek jump f.
birden kalkmak jump up f.
birden çekmek quetch f.
birden fazla hedefe yöneltilmiş meander f.
birden fazla kaynaktan gelen sesleri elektronik olarak birleştirerek (kayıt) oluşturmak mix f.
aynı anda birden fazla erkekle ilişkiye girmek gang-bang f.
birden azalmak chop f.
birden hamle yapmak chop [obsolete] f.
birden fırlamak chop [obsolete] f.
birden fazla faaliyeti dönüşümlü yürütmek multiplex f.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak multiplex f.
birden yön değiştirmek overcome [obsolete] f.
birden olmak overcome [obsolete] f.
birden gerçekleşmek overtake f.
birden yükselmek rush f.
birden baskın hale gelmek rush f.
birden fazla seks partneri bulunmak bedhop f.
tavlada birden fazla taşla kapatarak puan almak cover f.
birden fazla yönde akan küçük ve sığ şaftlarla madencilik yapmak coyote [dialect] f.
birden ve sertçe söylemek crack f.
aynı anda birden fazla müşterinin kullanımı için rezerve etmek double-book f.
(belgeyi) birden fazla orijinal nüsha halinde düzenlemek indent f.
birden fazla renk vermek polychrome f.
birden fazla boya ile renklendirmek polychromize [us] f.
birden fazla boya ile renklendirmek polychromise [uk] f.
birden ayaklanmak popcorn f.
(bir şeyi) birden fazla liste ya da gruptaki ilgili elemanlarla eşleştirmek cross-match f.
birden yüzü kızarmak flame f.
birden ortaya çıkmak flare f.
birden dönmek flop f.
birden değişmek flop f.
birden öfkelenmek fly f.
birden ortaya çıkmak outspring f.
bir veya birden fazla sözcüğü gramer açısından tanımlamak parse f.
birden çok şeyi ayrı ayrı düşünmek prescind f.
birden cırlamak screak f.
birden cırlamak screek f.
birden kuvvetle saldırmak shock [obsolete] f.
birden atış yapmak shy f.
programı birden fazla lokasyondan aynı anda yayınlamak simulcast f.
programı birden fazla dağıtım kanalında eş zamanlı yayınlamak simulcast f.
birden alarm vermek sit up f.
birden irkilmek sit up f.
birden tetiklenmek sit up f.
birden çakılmak skid f.
birden hareket etmek skite f.
(balık oltasını) birden çekmek skitter f.
birden saldırmak smite f.
birden kapmak snap f.
birden almak snap f.
birden kesmek snap up f.
birden çalışmak spring f.
birden şutlamak squir f.
birden şutlamak squirr [dialect] [uk] f.
(ok) birden fırlamak start f.
birden kalkmak stoit [dialect] [uk] f.
(vuruşu hızlandırarak) birden fazla kaleye yönlendirmek stretch f.
birden yükseltmek surge f.
birden hücum etmek surprise f.
birden üstüne atlamak surprise f.
birden hücum etmek surprize f.
birden üstüne atlamak surprize f.
birden çeken twitching s.
birden değişiveren erratic s.
her yerde birden bulunan ubiquitous s.
birden fazla anlama gelebilen ambiguous s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquitous s.
aynı anda birden fazla yerde olan omnipresent s.
birden bir konudan başka konuya geçen (konuşma tarzı) abrupt s.
birden zengin olan upstart s.
birden hızla yükselen skyrocketed s.
birden fazla yöntemi olan multiway s.
birden fazla yolu olan multiway s.
birden çok multi s.
birden çok multiple s.
birden fazla okulda görev yapan (öğretmen) peripatetic s.
sayısı birden artmış shot up s.
birden fazla organı etkileyen multiple s.
birden çok dil kullanan veya birden çok dilde olan multi-lingual s.
birden fazla alana etki eden multi-domain s.
sayın (hitap sözcüğü) (birden fazla kişiye sayın olarak atıf yapılacaksa) messrs. s.
birden fazla sayıda güce/yeteneğe sahip plurivalent s.
birden fazla dilin aynı anda bulunduğu (bölge) polyglossic s.
birden fazla isim kullanan aliased s.
bir ya da birden fazla boylamasına kanala sahip canaliculate s.
birden fazla partneri olan nonmonogamous s.
aynı anda birden fazla yerde olan totipresent [obsolete] s.
her yerde birden bulunan ubiquarian [rare] s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquarian [rare] s.
her yerde birden bulunan ubiquitary [obsolete] s.
aynı anda birden fazla yerde olan ubiquitary [obsolete] s.
24 saat içinde birden fazla meydana gelen ultradian s.
birden harekete başlayan jack rabbit s.
birden harekete başlayan jackrabbit s.
birden fazla krallıktan oluşan kingdomed s.
bir veya birden fazla harfin çıkarıldığını gösterecek şekilde boşluklu blank s.
birden çok yıl multiyear s.
birden çok yılı kapsayan multiyear s.
birden fazla sınıfta incelenebilen bubble s.
birden fazla türde parmaklara ve avuç içine sahip (el) mixed s.
müzik eserinin birden fazla bölümünde tek bir temayı sürdüren monothematic s.
birden kayan chopping s.
birden fazla parçadan oluşan long s.
birden fazla üyesi olan long s.
birden fazla sahibi olan (eser) multiauthor s.
birden fazla bıçağı bulunan multibladed s.
birden fazla dalı bulunan multibranched s.
birden fazla dal içeren multibranched s.
birden fazla dalı bulunan multi-branched s.
birden fazla dal içeren multi-branched s.
birden çok bina içeren multibuilding s.
birden fazla yerleşkesi bulunan (üniversite veya kurum) multicampus s.
birden fazla başı bulunan multicapitate s.
birden çok arabaya sahip multicar s.
birden çok sebebi olan multicausal s.
birden çok merkeze ait multicentre s.
birden çok merkez ile ilişkili multicentre s.
birden fazla turu veya etkinliği içeren multicycle s.
birden fazla optik diskten oluşan multidisc s.
birden fazla optik disk içeren multidisc s.
birden fazla optik disk bulundurabilen multidisc s.
birden fazla alana dair bilgi içeren multidiscipline s.
birden fazla bileşene sahip multielement s.
birden fazla çalışana ait multiemployer s.
birden fazla çalışan ile ilişkili multiemployer s.
birden fazla yüzü bulunan multifaced s.
birden fazla yüzeyi bulunan multifaced s.
birden fazla ailenin yaşaması için tasarlanmış multifamily s.
birden fazla aileden oluşan multifamily s.
birden fazla bacası bulunan multiflue s.
birden fazla fonksiyonu bulunan multifunctional s.
birden fazla işlevi yerine getirebilen multifunctional s.
birden fazla nesilden oluşan multigenerational s.
birden fazla nesil ile ilişkili multigenerational s.
birden fazla nesli içeren multigenerational s.
birden fazla gruba sahip multigroup s.
birden fazla grubu içeren multigroup s.
birden çok başı bulunan multiheaded s.
birden fazla müfredat sunan ( orta okul) multilateral s.
birden fazla seviyesi olan multilevelled s.
birden fazla seviyesi olan multileveled s.
birden fazla lokasyonda bulunan multilocational s.
birden fazla lokasyonda çalışan multilocational s.
birden fazla kitle iletişim aracını kullanan multimedia s.
birden fazla kitle iletişim aracını içeren multimedia s.
birden fazla kitle iletişim aracını kapsayan multimedia s.
birden fazla modu bulunan multimodal s.
birden fazla azami frekans bölgesi bulunan multimodal s.
birden fazla farklı faaliyet çeşidinden oluşan multimodal s.
birden fazla camdan oluşan multipaned s.
birden fazla camı olan multipaned s.
birden fazla parçayı içeren multipart s.
birden fazla parçası bulunan multipart s.
birden fazla parçayı içeren multipiece s.
birden fazla parçası bulunan multipiece s.
birden fazla tesisi içeren multiplant s.
paralel bağlı birden fazla kablosu olan (devre) multiple s.
birbirinden farklı birden fazla çiçeğin olgunlaşan yumurtalıklarının kaynaşmasıyla geliştirilen multiple s.
birden fazla bağlantı noktası olan (bilgisayar ağı veya elektronik cihaz) multiport s.
birden fazla güce sahip olan multipower s.
birden fazla sorunla nitelenen multiproblem s.
birden fazla sorunu yaşayan multiproblem s.
birden fazla sivri ucu bulunan multipronged s.
birden fazla farklı unsuru bulunan multipronged s.
birden fazla dal benzeri bölümü bulunan multiramified s.
birden fazla rolü bulunan multirole s.
birden fazla işlevi bulunan multirole s.
birden fazla odada çalışabilen multiroom s.
bilimin birden fazla dalını içeren multiscience s.
birden fazla bilim dalı ile ilişkili multiscience s.
birden fazla duyuyu içeren multisense s.
birden fazla beceri gerektiren multiskill s.
birden fazla beceri isteyen multiskill s.
birden fazla beceriden faydalanan multiskill s.
birden fazla beceriye sahip multi-skilled s.
birden fazla uzmanlık alanında eğitim görmüş multi-skilled s.
birden çok sese sahip multisonant s.
birden çok sese sahip multisonous s.
birden fazla kaynaktan elde edilmiş multisource s.
birden fazla hıza sahip multispeed s.
birden fazla hızda çalışabilen multispeed s.
birden fazla eyalette şubesi bulunan multistate s.
birden fazla eyalete ait veya ilişkin multistate s.
birden fazla eyaleti içeren multistate s.
birden fazla sapı bulunan multi-stemmed s.
birden fazla sap içeren multi-stemmed s.
birden çok basamaktan oluşan multistep s.
birden çok aşamayı içeren multistep s.
birden fazla sistem ile ilişkili multi-system s.
birden fazla sistemi içeren multi-system s.
birden fazla sistemi etkileyen multi-system s.
birden fazla seviyesi bulunan multitiered s.
birden fazla tabakası bulunan multitiered s.
birden çok unvanı bulunan multititular s.
birden çok kanalla kaydedilen multitrack s.
birden fazla farklı yönü, unsuru veya işlevi bulunan multitrack s.
birden fazla programı olan multitrack s.
birden fazla program kullanan multitrack s.
birden fazla birliği içeren multiunion s.
birden fazla sendika içeren multiunion s.
birden fazla birimden oluşan multiunit s.
birden fazla birim içeren multiunit s.
birden fazla yerleşim veya işletme biriminden oluşan (bina) multiunit s.
birden fazla kullanımı olan multiuse s.
birden fazla kullanım ile ilişkili multiuse s.
birden fazla kullanım içeren multiuse s.
birden fazla kullanımı olan multi-use s.
birden fazla kullanım ile ilişkili multi-use s.
birden fazla kullanım içeren multi-use s.
birden çok anlamı bulunan multivalent s.
çeperi birden fazla katmandan oluşan multiwall s.
birden fazla yıldan oluşan multi-year s.
birden fazla yıl ile ilişkili multi-year s.
birden fazla yıl içeren multi-year s.
(mantıksal ifade) bir veya birden fazla serbest değişken içeren open s.
birden fazla belirleyici psikolojik faktörü bulunan overdetermined s.
birden fazla istek veya ihtiyaca cevap veren overdetermined s.
birden fazla sur veya siper benzeri set ile cevrili multivallate s.
birden olan impromptu s.
birimlerin ikisiyle birden çalışmaya uygun olan dual s.
birden fazla renkli (tarih öncesi vazo resmi) polychrome s.
birden fazla erkek arasında meydana gelen intermale s.
birden fazla dini idari bölge içeren interparish s.
birden fazla dini idari bölge içeren interparochial s.
birden fazla segment içeren intersegmental s.
birden fazla duyuyu içeren intersensory s.
birden fazla üniversite arasında bulunan interuniversity s.
birden fazla üniversite arasında meydana gelen interuniversity s.
birden fazla üniversiteyi içeren interuniversity s.
birden fazla şehri birbirine bağlayan interurban s.
birden fazla şekilde giyilebilir convertible s.
birden fazla terimle indeksleme sistemine ait veya ilişkin coordinate s.
birden fazla ancak belirsiz sayıda olan divers s.
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatma şeklinde yapılan atış ile ilişkili plex s.
doğumda birden fazla yavru veren pluriparous s.
birden fazla etkiye sahip olabilen pluripotent s.
birden gelişen precipitant s.
birden bire kesilen prerupt s.
birden meydana gelen sneak s.
birden karar verilen spur-of-the-moment s.
birden meydana gelen spur-of-the-moment s.
birden oluşan subitaneous s.
birden oluşan subitany s.
birden fazla özelliği olan organizmaya özgü superindividual s.
birden fazla özelliği olan organizma ile ilgili superindividual s.
(organizma) birden fazla özelliği olan superindividual s.
birden fazla duyu içeren synaesthetic s.
birden fazla duyu içeren synesthetic s.
(org düğmesi) birden fazla boru içeren synthetic s.
(org düğmesi) birden fazla boru içeren synthetical s.
birden çekerek twitchingly zf.
hep birden all at once zf.
hepsi birden to a man zf.
hepsi birden all at once zf.
hepsi birden neck and crop zf.
birden bire abruptly zf.
bir ya da birden çok one or more zf.
hep birden together zf.
birden bire out of the blue zf.
birden fazla more than one zf.
birden(bire) w/o warning zf.
birden(bire) without warning zf.
hep birden all together zf.
hep birden at once zf.
hep birden as a man zf.
hep birden thegither [scottish] zf.
hep birden togider [obsolete] zf.
her yerde birden ubique zf.
hep birden ensemble zf.
birden çok kez once and again zf.
(birden fazla kişiye) elveda valete ünl.
birden çok anlamı veren ön ek multi- ök.
birden fazla anlamı veren ön ek multi- ök.
birden fazla anlamını veren bir ön ek pluri- ök.
Phrasals
birden ortaya çıkmak appear on f.
birden geriye/kendi etrafında dönmek spin around f.
birden geriye/kendi etrafında döndürmek spin around f.
birden unutmak block on (something) f.
birden unutmak block on f.
birden (bir şey) yapıvermek break out with (something) f.
birden (bir şey) yapıvermek break out with something f.
(internet/bağlantı) birden gitmek bump off f.
birden aklına gelmek/akıl etmek burst upon (one) f.
birden aklına gelmek/akıl etmek burst on (one) f.
birden/kapıyı çalmadan/münasebetsizce içeri girmek burst in (to some place) f.
birden bağırmak burst out f.
birden ortaya çıkmak spring out f.
birden içeri dalmak barge in some place f.
birden ona kadar saymak count out f.
birden çekip koparmak jerk away f.
birden içeri dalmak barge in to some place f.
birden bire kesilmek cut off f.
iki işi birden yapmak double up f.
birden/aniden durmak draw up f.
aniden/birden durdurmak draw up f.
birden '-e başlamak erupt into (something) f.
birden başka bir duruma/soruna tırmanmak erupt into (something) f.
birden başka bir durumu/sorunu tetiklemek erupt into (something) f.
birden başka bir durumu/sorunu ateşlemek erupt into (something) f.
birden başka bir durumu/sorunu kızıştırmak erupt into (something) f.
birden aklına gelmek fall upon (someone or something) f.
birden aklına gelmek fall on (someone or something) f.