Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
birlikte
"birlikte"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 50 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
birlikte
together
zf.
General
2
Genel
birlikte
conjunction
i.
3
Genel
birlikte
shoulder
i.
4
Genel
birlikte
simultaneous
s.
5
Genel
birlikte
joint
s.
6
Genel
birlikte
common
s.
7
Genel
birlikte
shared
s.
8
Genel
birlikte
ideally
zf.
9
Genel
birlikte
jointly
zf.
10
Genel
birlikte
along with
zf.
11
Genel
birlikte
in unison
zf.
12
Genel
birlikte
along
zf.
13
Genel
birlikte
in common
zf.
14
Genel
birlikte
in company
zf.
15
Genel
birlikte
as one man
zf.
16
Genel
birlikte
in tandem
zf.
17
Genel
birlikte
in a body
zf.
18
Genel
birlikte
together
zf.
19
Genel
birlikte
as well as
zf.
20
Genel
birlikte
as a man
zf.
21
Genel
birlikte
thegither [scottish]
zf.
22
Genel
birlikte
togider [obsolete]
zf.
23
Genel
birlikte
at unity
zf.
24
Genel
birlikte
attonce
zf.
25
Genel
birlikte
unitedly
zf.
26
Genel
birlikte
ysame [obsolete]
zf.
27
Genel
birlikte
at a clap
zf.
28
Genel
birlikte
ifere
zf.
29
Genel
birlikte
conjunctly
zf.
30
Genel
birlikte
in one
zf.
31
Genel
birlikte
infere
zf.
32
Genel
birlikte
double
zf.
33
Genel
birlikte
combinedly
zf.
34
Genel
birlikte
concurrently
zf.
35
Genel
birlikte
in fere
zf.
36
Genel
birlikte
solidly
zf.
37
Genel
birlikte
synergically
zf.
38
Genel
birlikte
with
ed.
39
Genel
birlikte
in company with
ed.
40
Genel
birlikte
in collaboration with
ed.
41
Genel
birlikte
cum
ed.
42
Genel
birlikte
in tandem with
ed.
43
Genel
birlikte
in concurrence with
ed.
44
Genel
birlikte
co
ök.
Phrases
45
İfadeler
birlikte
between
zf.
Politics
46
Siyasal
birlikte
concomitantly
zf.
Technical
47
Teknik
birlikte
collective
s.
48
Teknik
birlikte
together
zf.
Music
49
Müzik
birlikte
with one voice
zf.
Abbreviation
50
Kısaltma
birlikte
togr
zf.
"birlikte"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bununla birlikte
however
zf.
General
2
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma
contextualization
i.
3
Genel
birlikte yaşayan
cohabiting
i.
4
Genel
birlikte hareket etme önerisi
eirenicon
i.
5
Genel
birlikte yaşama
common marriage
i.
6
Genel
kuşların birlikte uçuş düzeni
skein
i.
7
Genel
birlikte yaşayan dişi ve erkek hayvandan her biri
spouse
i.
8
Genel
nefesli çalgıların hep birlikte çaldığı parça
fanfare
i.
9
Genel
birlikte koşulan birkaç hayvan
team
i.
10
Genel
birlikte yaşama
cohabitation
i.
11
Genel
nikahsız olarak birlikte yaşama
free love
i.
12
Genel
çim parçası (bir alandan toprağıyla birlikte alınan)
sod
i.
13
Genel
birlikte çalışma
collaboration
i.
14
Genel
birlikte yaşama
living together
i.
15
Genel
topluluk yapısal fonlarının ulusal fonlarla birlikte kullanılması
additionality
i.
16
Genel
birlikte akma
conflux
i.
17
Genel
birlikte yapılmış olma durumu
concertedness
i.
18
Genel
karşıt duyguların birlikte yaşanması
ambivalence
i.
19
Genel
birlikte hareket etme durumu
concertedness
i.
20
Genel
birlikte çalışan kimse
collaborator
i.
21
Genel
birlikte planlama
collaborative planning
i.
22
Genel
birlikte yaşama
concubinage
i.
23
Genel
birlikte hareket etme çağrısı
eirenicon
i.
24
Genel
ölüyle birlikte yakılma
suttee
i.
25
Genel
frakla birlikte takılan beyaz papyon
white tie
i.
26
Genel
birlikte haşlanmış fasulye ve mısır taneleri
succotash
i.
27
Genel
birlikte çalışma
cooperation
i.
28
Genel
birlikte yaşama
cohabiting
i.
29
Genel
birlikte oturan kimse
inmate
i.
30
Genel
birlikte çalışabilirlik
interoperability
i.
31
Genel
birlikte işlerlik
interoperability
i.
32
Genel
birlikte akma
confluence
i.
33
Genel
birlikte işleme
coprocessing
i.
34
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte tekrar ele alma
recontextualization
i.
35
Genel
balıklarla birlikte yakalananlar
by-catch of the fishing
i.
36
Genel
olumlu özellikleriyle birlikte olumsuz özellikleri de olan şey
mixed blessing
i.
37
Genel
birlikte çalışma
coactivation
i.
38
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma
contextualisation
i.
39
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele alma
contextualization
i.
40
Genel
muhalif olmalarına rağmen birlikte çalışmak zorunda olan kişiler
frenemy
i.
41
Genel
birlikte yaşama kültürü
culture of living together
i.
42
Genel
koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme
sing-along
i.
43
Genel
birlikte uyum
coadaptation
i.
44
Genel
birlikte uyum
coaptation
i.
45
Genel
birlikte uyum
mutual adaptation
i.
46
Genel
birlikte uyum
mutual adaption
i.
47
Genel
birlikte/beraber geçirilen zaman
face time
i.
48
Genel
birlikte hareket etme
liaising
i.
49
Genel
ortak/birlikte yürütülen çalıştay
joint workshop
i.
50
Genel
karşıt duyguların birlikte yaşanması
ambivalency
i.
51
Genel
birlikte savaşan devletlerden biri
cobelligerent
i.
52
Genel
birbirini seven iki kişinin evlendiklerini ilan etmek için, aile ve sevdikleriyle birlikte, dış ortamda yaptıkları, genellikle yasal olmayan, evlilik töreni
handfasting
i.
53
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele alma
contextualisation
i.
54
Genel
birlikte yaşama
coexistence
i.
55
Genel
birlikte yazan
cowriter
i.
56
Genel
birlikte/ortak sergi açılan kişi
co-exhibitor
i.
57
Genel
evlenmeden birlikte yaşama
civil partnership
i.
58
Genel
evlenmeden birlikte yaşayanlar
cohabitors
i.
59
Genel
bir televizyon ya da radyo sunucusuyla birlikte çalışıp o kişinin işini kolaylaştıran kişi (kanada)
animator
i.
60
Genel
bir dersin sonunda öğrendiğin ve seninle birlikte bu ders devam etmese bile gelecek şeyler
take-home lessons
i.
61
Genel
kauçuk ve sandarac ile birlikte kimyasal olarak işlenmiş kağıttan oluşan suni deri
leatheroid
i.
62
Genel
kilisenin kantoru ile birlikte çıkacak koro
cantoral staff
i.
63
Genel
birlikte sınıflandırılan kişiler
ranks
i.
64
Genel
birlikte gruplandırılan kişiler
ranks
i.
65
Genel
bir olay karşısında birlikte sessiz kalma
conspiracy of silence
i.
66
Genel
birlikte boş zaman değerlendirilen kişi
time killer
i.
67
Genel
birlikte yaşama
coliving
i.
68
Genel
ebeveynleri ile birlikte yaşayan 20-30 yaşlarındaki genç yetişkin
twixter
i.
69
Genel
evlilik dışı birlikte yaşam
cohabitation
i.
70
Genel
bir kişiyi tanımlamak için tek başına veya diğer bilgilerle birlikte kullanılabilecek isim veya numara
a means of identification
i.
71
Genel
birlikte olmayan şey
untogether
i.
72
Genel
(ortak bir amaç için) birlikte hareket eden kimselerin oluşturduğu yapı
machine
i.
73
Genel
selamet ordusu üyelerinin birlikte söylediği kısa karşılık (amin)
volley
i.
74
Genel
şarapla birlikte servis edilen bir tür tatlı bisküvi
wine biscuit
i.
75
Genel
birlikte pişirilen veya yenen malzemelerden oluşan karışım
mess
i.
76
Genel
yemeklerini hep birlikte yiyen personel grubu
mess
i.
77
Genel
kuruluş üyelerinin bir amaç uğruna birlikte çalıştığı gönüllülük projesi
work camp
i.
78
Genel
insanların birlikte vakit geçirerek temas kurması
mingling
i.
79
Genel
birlikte yaşayıp hamile kaldığı erkekle evlenen kadın
honest woman
i.
80
Genel
tasarruf veya birlikte üretim için bir araya getirilen benzer araçlar bütünü
gang
i.
81
Genel
çocukların çember oluşturup söyledikleri şarkının sonunda hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-a-ring-a-roses
i.
82
Genel
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-a-rosy
i.
83
Genel
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-around-a-rosy
i.
84
Genel
çocukların çember oluşturup dans ettikleri ve işaret gelince hep birlikte çömeldikleri bir oyun
ring-around-the-rosy
i.
85
Genel
hisse senedi fiyatlarını yükseltmek için iki piyasa yapıcının birlikte hareket etmesi
ghosting
i.
86
Genel
farklı birden fazla erkekle birlikte yaşamış bekar kadın
grass widow
i.
87
Genel
müştemilatı ile birlikte çiftlik evi
onset [scotland]
i.
88
Genel
birlikte karıştırma
commixtion
i.
89
Genel
(bir diğeri ile) birlikte doğan şey
connascence
i.
90
Genel
birlikte büyüme
connascence
i.
91
Genel
(bir diğeri ile) birlikte doğan şey
connascency
i.
92
Genel
birlikte büyüme
connascency
i.
93
Genel
birlikte sayma
connumeration
i.
94
Genel
birlikte büyüme
coalescency [obsolete]
i.
95
Genel
yerli bir kadınla birlikte yaşayan beyaz erkek
combo [obsolete] [australia]
i.
96
Genel
birlikte yemek yenen kimse
commensal [rare]
i.
97
Genel
birlikte yemek yiyen grup
commensality
i.
98
Genel
birlikte yemek yeme
commensation
i.
99
Genel
birlikte göç etmek
commigration
i.
100
Genel
birlikte katlama
complication [obsolete]
i.
101
Genel
birlikte katlanma
complication [obsolete]
i.
102
Genel
birlikte entrika çevirme
complotment
i.
103
Genel
birlikte hareket etme
concertion
i.
104
Genel
birlikte var olma
concomitancy
i.
105
Genel
birlikte akma
concourse
i.
106
Genel
birlikte gelişme
concrement
i.
107
Genel
başkasıyla birlikte acı çeken kimse
co-sufferer
i.
108
Genel
bazen doğal gazla birlikte bulunan hafif, benzin benzeri bir hidrokarbon sıvısı
drip gas
i.
109
Genel
birlikte bulunmama
incoexistence [obsolete]
i.
110
Genel
birlikte huzur içinde yaşayamama
incompatibility
i.
111
Genel
birlikte dokunma
contexture
i.
112
Genel
birlikte dokunma tarzı
contexture
i.
113
Genel
birlikte yaşanan aile evine ait bağımsız bölüm
in-law apartment
i.
114
Genel
kadınlarda menopozla birlikte vücut canlılığının azalmaya başlaması
involution
i.
115
Genel
birlikte koşup avlanan evcil hayvan grubu
pack
i.
116
Genel
birlikte var olan, aynı ya da benzer şeylerden oluşan grup
platoon
i.
117
Genel
farklı ailelerin küçük çocuklarının birlikte oynaması için ayarladıkları görüşme
play date
i.
118
Genel
farklı ailelerin küçük çocuklarının birlikte oynaması için ayarladıkları görüşme
playdate
i.
119
Genel
başkasıyla birlikte yaşayan kimse
cohabiter
i.
120
Genel
birlikte bulunma
coinherence
i.
121
Genel
birlikte var olma
coinherence
i.
122
Genel
başkasıyla birlikte çalışan kimse
colaborer
i.
123
Genel
birlikte çalışma isteği
co-operation
i.
124
Genel
(gazetede) tarih ve gazetenin ismi ile birlikte yer alan sayfa numarası
folio
i.
125
Genel
birlikte çalışan bir grup insan
organisation
i.
126
Genel
birlikte seyahat eden insan grubu
outfit
i.
127
Genel
birlikte çalışan ekip
outfit
i.
128
Genel
kooperatif dinamikte birlikte yaşayan insan grubu
phalanstery
i.
129
Genel
birlikte sarma
plexure
i.
130
Genel
birlikte dokuma
plexure
i.
131
Genel
(mormon kilisesi'nde) iki yardımcısı ile birlikte başkanlık makamında bulunan kilise lideri
president
i.
132
Genel
taksonomik adın bağlı olduğu canlıya ilişkin bilgi materyali ile birlikte teknik dergilerde basımı
publication
i.
133
Genel
birlikte tüneyen bir grup kümes hayvanı
roost
i.
134
Genel
evli olunmayan partnerle birlikte yaşama
cohabitation
i.
135
Genel
sankhya felsefesine göre prakriti ile birlikte fenomenal varoluşun birincil nedenini oluşturan ruh
purusha
i.
136
Genel
(bitkilerde) iki farklı yapının birlikte büyümesi
symphysis
i.
137
Genel
iki ayrı unsurun birlikte büyüme eğilimi
symphytism
i.
138
Genel
birlikte içme
symposion [obsolete]
i.
139
Genel
birlikte gelişen olaylar grubu
syndrome
i.
140
Genel
birlikte çalışabilirlik
interoperability
i.
141
Genel
birlikte dokumak
interweave
f.
142
Genel
birlikte planlamak
conspire
f.
143
Genel
birlikte hareket etmek
liaise
f.
144
Genel
birlikte çalışmak
work together
f.
145
Genel
birlikte içeriye dolmak
crowd together
f.
146
Genel
hep birlikte inmek
pile out
f.
147
Genel
ile birlikte olmak
go around with
f.
148
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak
contextualize
f.
149
Genel
birlikte yaşamak
live together
f.
150
Genel
biriyle birlikte hareket etmek (kaçmak)
move off with
f.
151
Genel
birbirine zıt oldukları halde belirli bir amaç için birlikte çalışmak
be strange bedfellows
f.
152
Genel
birlikte yaşamak
cohabit
f.
153
Genel
birkaç çanın birlikte çalınması
peal
f.
154
Genel
birlikte takılmak
hobnob
f.
155
Genel
birlikte yaşamak
shack up
f.
156
Genel
birlikte hareket etmek
act in unison
f.
157
Genel
birlikte ele almak
be paired with
f.
158
Genel
birlikte takılmak
hang together
f.
159
Genel
hep birlikte inmek
pile off
f.
160
Genel
birlikte vakit geçirmek
consort
f.
161
Genel
çanların birlikte çalması
peal
f.
162
Genel
birlikte olmak
accompany
f.
163
Genel
geceyi birlikte geçirmek
sleep together
f.
164
Genel
birlikte hareket etmek
concert
f.
165
Genel
birlikte takılmak
keep company with
f.
166
Genel
birlikte sigortalı olmak
family insurance
f.
167
Genel
birlikte çalışmak
interoperate
f.
168
Genel
birlikte anılmak
come with
f.
169
Genel
birlikte kalmak
keep together
f.
170
Genel
birlikte çalışmak
team up with
f.
171
Genel
bir uğurda birisiyle birlikte hareket etmek
make common cause with
f.
172
Genel
ile birlikte yaşamak
live with
f.
173
Genel
birlikte yaşamak
shack up with someone together
f.
174
Genel
birlikte yaşamak
shack up with together
f.
175
Genel
birlikte hoş vakit geçirmek
spend quality time together
f.
176
Genel
birlikte iyi vakit geçirmek
spend quality time together
f.
177
Genel
birlikte gitmek
accompany
f.
178
Genel
birlikte çalışmak
cooperate
f.
179
Genel
birlikte görünmek
be seen together
f.
180
Genel
birlikte dikmek
interplant
f.
181
Genel
(bitki) birlikte büyümek
accrete
f.
182
Genel
birlikte oturmak
stay with
f.
183
Genel
birlikte yatmak
sleep together
f.
184
Genel
birlikte uyumak
sleep together
f.
185
Genel
birlikte hoş vakit geçirmek
have good time together
f.
186
Genel
birlikte hoş vakit geçirmek
spend good time together
f.
187
Genel
çalıntıyla birlikte kaçmak
get away with
f.
188
Genel
birlikte çalışmak
collaborate
f.
189
Genel
birlikte çalışmak
concur
f.
190
Genel
birlikte çalışmak
coordinate
f.
191
Genel
birlikte gitmek
convoy
f.
192
Genel
birlikte çalışmak
muck in
f.
193
Genel
birlikte çalışmak
team up
f.
194
Genel
ile birlikte çalışmak
team up with
f.
195
Genel
birlikte anılmak
associate with
f.
196
Genel
başkalarıyla birlikte hareket etmek
join
f.
197
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak
contextualise
f.
198
Genel
birlikte yer almak
muck in
f.
199
Genel
birlikte dönmek
corotate
f.
200
Genel
birlikte hareket etmek
act in concert
f.
201
Genel
birlikte yürütmek
run together
f.
202
Genel
ile birlikte çalışmak
work together with
f.
203
Genel
ile birlikte çalışmak
work with
f.
204
Genel
birlikte imzalamak
cosign
f.
205
Genel
birlikte imzalamak
co-sign
f.
206
Genel
birlikte yaşamak
cohabit with someone
f.
207
Genel
birlikte büyümek/yetişmek
grow together
f.
208
Genel
öğleden sonrayı birlikte geçirmek
spend the afternoon together
f.
209
Genel
birlikte izlemek/seyretmek
watch together
f.
210
Genel
(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek
make friends with all the people he/she work with
f.
211
Genel
birlikte/beraber uyum içinde yaşamak
live together in harmony
f.
212
Genel
birlikte değişmek
covary
f.
213
Genel
birlikte hoş vakit geçirmek
spend pleasant/nice time together
f.
214
Genel
birlikte hoş vakit geçirmek
have a good/nice time together
f.
215
Genel
biriyle birlikte bir şeyler ayarlamak/planlamak
set something up with someone
f.
216
Genel
biriyle para karşılığı birlikte olmak
have sex with someone for money
f.
217
Genel
birlikte yazmak
co-write
f.
218
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki öğeleriyle birlikte ele almak
contextualize
f.
219
Genel
herhangi bir konuyu çevresindeki ögeleriyle birlikte ele almak
contextualise
f.
220
Genel
birlikte kurmak
cofound
f.
221
Genel
birlikte avlanmak
hunt together
f.
222
Genel
birlikte gelmek
come together
f.
223
Genel
birlikte hareket etmek
take joint action
f.
224
Genel
...ile birlikte hareket etmek
move in concert with
f.
225
Genel
birlikte çalış(tır)mak
interwork
f.
226
Genel
birlikte gezmek
travel
f.
227
Genel
birlikte gezmek
walk around together
f.
228
Genel
birlikte gezmek
hang out together
f.
229
Genel
birlikte takılmak
hang out together
f.
230
Genel
törene birlikte katılmak
concelebrate
f.
231
Genel
(birkaç rahibin) kilise ayinini birlikte yönetmek
concelebrate
f.
232
Genel
birlikte dokumak
raddle
f.
233
Genel
birlikte bastırmak
adpress
f.
234
Genel
birlikte basınç uygulamak
adpress
f.
235
Genel
birlikte sıkıştırmak
adpress
f.
236
Genel
birlikte yuva yapmak
nuzzle
f.
237
Genel
birisi ile birlikte olmaktan hoşlanmak
enjoy being with someone
f.
238
Genel
birlikte vakit geçirmek
troop
f.
239
Genel
birlikte vakit geçirmek
associate
f.
240
Genel
birlikte yönetmek
colead
f.
241
Genel
birlikte hareket etmek
walk
f.
242
Genel
birlikte olmayı sevmek
enjoy each other's company
f.
243
Genel
birlikte dokumak
embraid [obsolete]
f.
244
Genel
birlikte hareket etmek
unify
f.
245
Genel
birlikte hareket etmek
unite
f.
246
Genel
bir hedef için birlikte çalışmak
pull
f.
247
Genel
birlikte anılmak
keep
f.
248
Genel
birlikte hareket ettirmek
herd
f.
249
Genel
birlikte hareket etmeye teşvik etmek
herd
f.
250
Genel
birlikte vakit geçirmek
mingle
f.
251
Genel
birlikte sınıflandırmak
bracket
f.
252
Genel
birlikte gruplandırmak
bracket
f.
253
Genel
(benzer olanları) birlikte gruplamak
bracket (together)
f.
254
Genel
(başkalarıyla birlikte) yemek yemek
break
f.
255
Genel
aşırı büyük kalabalıkla birlikte içeriye dolmak
overcrowd
f.
256
Genel
birlikte dokumak
imbraid [obsolete]
f.
257
Genel
hakkını birlikte kullanmak
common [obsolete]
f.
258
Genel
birlikte vakit geçirmek
company
f.
259
Genel
(sevgili olarak) birlikte takılmak
bear company
f.
260
Genel
birlikte yaşamak
company [obsolete]
f.
261
Genel
birlikte dokumak
complect [obsolete]
f.
262
Genel
birlikte saymak
connumerate
f.
263
Genel
birlikte hayran olmak
coadmire
f.
264
Genel
birlikte kabul etmek
coadmit
f.
265
Genel
birlikte itiraf etmek
coadmit
f.
266
Genel
birlikte görünmek
coappear
f.
267
Genel
birlikte yardım etmek
coassist
f.
268
Genel
birlikte varsaymak
coassume
f.
269
Genel
birlikte ilerlemek
coast [obsolete]
f.
270
Genel
birlikte katılmak
coattend
f.
271
Genel
birlikte onaylamak
coattest
f.
272
Genel
birlikte kaptanlık yapmak
co-captain
f.
273
Genel
birlikte yapmak
comake
f.
274
Genel
birlikte göç etmek
commigrate
f.
275
Genel
(birlikte) taşımak
comport
f.
276
Genel
birlikte büyümek
concrew [obsolete]
f.
277
Genel
birlikte gürül gürül akmak
concur [obsolete]
f.
278
Genel
birlikte senaryo yazmak
coscript
f.
279
Genel
birlikte yazmak
cowrite
f.
280
Genel
birlikte gitmek
pack
f.
281
Genel
birlikte yürümek
pack
f.
282
Genel
birlikte koşmak
pack
f.
283
Genel
daha büyük veya önemli bir şeyle birlikte kurup çalıştırmak
piggyback
f.
284
Genel
hedefe birlikte yürümek
conspire
f.
285
Genel
birlikte geçinip gitmek
consubsist
f.
286
Genel
birlikte yaşamak
consubsist
f.
287
Genel
ile birlikte tarikata katılmak
fellowship
f.
288
Genel
birlikte dokumak
interpale [obsolete]
f.
289
Genel
birlikte çalışmak
interwork
f.
290
Genel
birlikte örmek
inweave
f.
291
Genel
birlikte komplo kurmak
coconspire
f.
292
Genel
birlikte yaratmak
cocreate
f.
293
Genel
birlikte ekip biçmek
cocultivate
f.
294
Genel
birlikte ekmek
coculture
f.
295
Genel
birlikte yetiştirmek
coculture
f.
296
Genel
birlikte elde etmek
coderive
f.
297
Genel
birlikte tasarlamak
codesign
f.
298
Genel
birlikte geliştirmek
codevelop
f.
299
Genel
birlikte keşfetmek
codiscover
f.
300
Genel
(farklı duyuları) birlikte reaksiyon verecek şekilde eğitmek
coeducate
f.
301
Genel
birlikte somutlaştırmak
coembody
f.
302
Genel
birlikte işe almak
coemploy
f.
303
Genel
birlikte yasalaştırmak
coenact
f.
304
Genel
birlikte aşık olmak
coenamour
f.
305
Genel
birlikte aşık olmak
coenamor
f.
306
Genel
birlikte göğüs germek
coendure
f.
307
Genel
birlikte yükseltmek
coerect
f.
308
Genel
birlikte evrim geçirmek
coevolve
f.
309
Genel
birlikte gelişmek
coevolve
f.
310
Genel
birlikte çabalamak
coexert
f.
311
Genel
birlikte önem vermek
cofeature
f.
312
Genel
(kuruluşu) birlikte yönetmek
cohead
f.
313
Genel
birlikte bulunmak
coinhere
f.
314
Genel
birlikte var olmak
coinhere
f.
315
Genel
birlikte gömmek
cointer
f.
316
Genel
birlikte icat etmek
coinvent
f.
317
Genel
(havanda) birlikte döverek ezmek
contuse
f.
318
Genel
birlikte ziyafet çekmek
convive [obsolete]
f.
319
Genel
birlikte çalışmak
co-operate
f.
320
Genel
bir diğeriyle birlikte aynı amaca tahsis etmek
coordain
f.
321
Genel
birlikte uyumlu bir şekilde hareket etmek
coordinate
f.
322
Genel
birlikte dönmek
corotation
f.
323
Genel
birlikte akıtmak
corrivate
f.
324
Genel
(tek katlı iki veya daha fazla ipliği) birlikte bükmek
fold
f.
325
Genel
(yiyeceğin, içeceğin) tamamını tek başına veya başkalarıyla birlikte almak
partake
f.
326
Genel
(üretim veya dağıtım ile birlikte) farklı iş faaliyetlerini yürütmek
service
f.
327
Genel
(üretim veya dağıtım ile birlikte) farklı görevleri yerine getirmek
service
f.
328
Genel
birlikte deneyimlemek
share
f.
329
Genel
birlikte hareket etmek
shoulder
f.
330
Genel
birlikte oynamak
play together
f.
331
Genel
birlikte düşünmek
slump
f.
332
Genel
birlikte vakit geçirmek
sororise [uk]
f.
333
Genel
birlikte vakit geçirmek
sororize [us]
f.
334
Genel
(özellik) ile birlikte gelmek
come
f.
335
Genel
(askerler) birlikte yemek yemek
mess
f.
336
Genel
birlikte planlanmış
concerted
s.
337
Genel
ile birlikte
associated with
s.
338
Genel
ile birlikte
conjunction with
s.
339
Genel
birlikte yapılmış
concerted
s.
340
Genel
birlikte görülen
coexisting
s.
341
Genel
birlikte çalışan
synergetic
s.
342
Genel
birlikte akan
confluent
s.
343
Genel
birlikte çalışan
co-operative
s.
344
Genel
birlikte olan
concomitant
s.
345
Genel
birlikte çalışan
synergic
s.
346
Genel
bir üretim birimine ya da toprağa bağlı olup onunla birlikte satılan köle
adscript
s.
347
Genel
müşterek/birlikte karar alma/alan
codeciding
s.
348
Genel
ile birlikte
coupled with
s.
349
Genel
birlikte olan
accompanying
s.
350
Genel
ünsüz harflerle birlikte olan
consonantal
s.
351
Genel
birlikte kapsayıcı
collectively exhaustive
s.
352
Genel
birlikte yaşayan
symbiotic
s.
353
Genel
birlikte örülebilen
nexible
s.
354
Genel
hep birlikte hazır
all ready
s.
355
Genel
birlikte gidilmeyen
unconvoyed
s.
356
Genel
birlikte olmayan
untogether
s.
357
Genel
birlikte konser veren erkek ve kadınlara ait olan
mixed
s.
358
Genel
iğrençlikle birlikte korku uyandıran
grizzly
s.
359
Genel
birlikte ölen
commorient
s.
360
Genel
birlikte yaşayan
communistic
s.
361
Genel
birlikte sabreden
compatient
s.
362
Genel
birlikte mutluluğunu haykıran
conjubilant
s.
363
Genel
birlikte eğlenen
conjubilant
s.
364
Genel
birlikte neşelenen
conjubilant
s.
365
Genel
birlikte büyüyen
connascent
s.
366
Genel
birlikte var olan
connate
s.
367
Genel
birlikte kulüp kurmaya hazır
clubbish [obsolete]
s.
368
Genel
birlikte hareket eden
coactive
s.
369
Genel
birlikte büyümüş
coadunate
s.
370
Genel
(aynı masada) birlikte yemek yemeye ait veya ilgili
commensal [rare]
s.
371
Genel
birlikte büyüyen
concrescive
s.
372
Genel
birlikte çalışan
concurrent
s.
373
Genel
birlikte algılayan
cosentient
s.
374
Genel
birlikte dokunmuş
context [obsolete]
s.
375
Genel
(genellikle başka bir kelimeyle birlikte kullanılır, dört ayaklı memeliler) belirli bir şekilde çiftleşen
coupled
s.
376
Genel
(dişli) iç içe geçerek birlikte hareket eden
intermeshed
s.
377
Genel
sonsuza kadar birlikte var olan
coeternal
s.
378
Genel
birlikte çalışan
cooperant
s.
379
Genel
birlikte yapılan
cooperate
s.
380
Genel
birlikte çalışan
co-ordinated
s.
381
Genel
aynı evde birlikte yaşayan
coresident
s.
382
Genel
birlikte ikamet eden
coresident
s.
383
Genel
birlikte hareket eden
participate [obsolete]
s.
384
Genel
erozyon ile birlikte akıp giden (nehir)
superimposed
s.
385
Genel
birlikte faaliyet gösterebilen
synergistical
s.
386
Genel
bununla birlikte
after all
zf.
387
Genel
hep birlikte ve aynı anda
in chorus
zf.
388
Genel
bununla birlikte
in the meantime
zf.
389
Genel
ile birlikte
along with
zf.
390
Genel
bu süre içinde bununla birlikte
in the meantime
zf.
391
Genel
bununla birlikte
besides
zf.
392
Genel
bununla birlikte
nevertheless
zf.
393
Genel
bununla birlikte
all the same
zf.
394
Genel
hep birlikte
at all hands
zf.
395
Genel
bununla birlikte
nonetheless
zf.
396
Genel
rüzgarla birlikte
downwind
zf.
397
Genel
hep birlikte
bodily
zf.
398
Genel
ile birlikte
hand in hand with
zf.
399
Genel
hep birlikte
nemine contradicente
zf.
400
Genel
hep birlikte
as one man
zf.
401
Genel
hep birlikte
en masse
zf.
402
Genel
hep birlikte her taraftan
at all hands
zf.
403
Genel
bu yazıyla birlikte
herewith
zf.
404
Genel
bununla birlikte
in addition to this
zf.
405
Genel
birlikte birleşmiş
in a body
zf.
406
Genel
bununla birlikte
still
zf.
407
Genel
hep birlikte
in chorus
zf.
408
Genel
hep birlikte
with one accord
zf.
409
Genel
birlikte bir ağızdan
in unison
zf.
410
Genel
ittifakla birlikte
as one man
zf.
411
Genel
hep birlikte
all together
zf.
412
Genel
bununla birlikte
at the same time
zf.
413
Genel
hep birlikte
in a body
zf.
414
Genel
bununla birlikte
having said that
zf.
415
Genel
hep birlikte
holus-bolus
zf.
416
Genel
bununla birlikte
none the less
zf.
417
Genel
bununla birlikte
though
zf.
418
Genel
bununla birlikte
on the other hand
zf.
419
Genel
bununla birlikte
that said
zf.
420
Genel
birlikte sonuna dek/kadar
together till the end
zf.
421
Genel
ekleri ile birlikte
along with their annexes
zf.
422
Genel
gün ışığıyla birlikte
at daylight
zf.
423
Genel
bütün izleriyle birlikte
with every trace
zf.
424
Genel
bununla birlikte
again
zf.
425
Genel
hep birlikte
agreat
zf.
426
Genel
hep birlikte
as a group
zf.
427
Genel
hep birlikte
en bloc
zf.
428
Genel
hep birlikte
communally
zf.
429
Genel
hep birlikte
ensemble
zf.
430
Genel
birlikte olmadan
untogether
zf.
431
Genel
bununla birlikte
much as/though
zf.
432
Genel
bu kanıtla birlikte
herewith
zf.
433
Genel
birlikte vakit geçirerek
minglingly
zf.
434
Genel
esas görevle birlikte
on the fly
zf.
435
Genel
birlikte hareket ederek
coactively
zf.
436
Genel
yassı taraflarıyla birlikte
flatlong
zf.
437
Genel
hep birlikte
publically
zf.
438
Genel
(reçetelerde ilaçlar için) birlikte
simul
zf.
439
Genel
… ile birlikte
soon at
zf.
440
Genel
ile birlikte
apart from
ed.
441
Genel
ile birlikte
together with
ed.
442
Genel
ile beraber/birlikte
in conjunction with
ed.
443
Genel
ile birlikte
in conjunction with
ed.
444
Genel
ile birlikte
to
ed.
445
Genel
ile birlikte
as soon as
bağ.
446
Genel
ile birlikte
although
bağ.
447
Genel
ile birlikte
no sooner ... than
bağ.
448
Genel
olmakla birlikte
as well as
bağ.
449
Genel
böyle olmakla birlikte
notwithstanding that
bağ.
450
Genel
böyle olmakla birlikte
as well as
bağ.
451
Genel
-mekle birlikte
while
bağ.
452
Genel
bununla birlikte
neverthelater [obsolete]
bağ.
453
Genel
bununla birlikte
although
bağ.
454
Genel
koyu ten ile birlikte anlamı veren ön ek
melano-
ök.
455
Genel
orta deri ile birlikte anlamı veren bir ön ek
mes-
ök.
456
Genel
orta deri ile birlikte anlamı veren bir ön ek
meso-
ök.
457
Genel
birlikte gerçekleşme anlamı veren bir ön ek
met-
ök.
458
Genel
bulber ile birlikte anlamı veren ön ek
bulb-
ök.
459
Genel
bulber ile birlikte anlamı veren ön ek
bulbo-
ök.
460
Genel
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek
dors-
ök.
461
Genel
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek
dorsi-
ök.
462
Genel
sırt ile birlikte anlamına gelen bir ön ek
dorso-
ök.
463
Genel
birlikte anlamı veren ön ek
co-
ök.
464
Genel
birlikte çalışan anlamı veren ön ek
co-
ök.
465
Genel
birlikte anlamı veren ön ek
com-
ök.
466
Genel
birlikte anlamı veren ön ek
con-
ök.
467
Genel
iris ile birlikte anlamı veren ön ek
irido-
ök.
468
Genel
iridyum ile birlikte anlamı veren ön ek
irido-
ök.
469
Genel
… ile birlikte anlamına gelen ön ek
par-
ök.
470
Genel
pankreas ile birlikte anlamına gelen ön ek
pancreat-
ök.
471
Genel
ayak ile birlikte anlamına gelen ön ek
ped-
ök.
472
Genel
ayak ile birlikte anlamına gelen ön ek
pedi-
ök.
473
Genel
ayak ile birlikte anlamına gelen ön ek
pedo-
ök.
474
Genel
birlikte anlamı veren ön ek
col-
ök.
475
Genel
coğrafya ile birlikte anlamını veren bir ön ek
ge-
ök.
476
Genel
plevra ile birlikte anlamını veren bir ön ek
pleur-
ök.
477
Genel
plevra ile birlikte anlamını veren bir ön ek
pleuri-
ök.
478
Genel
plevra ile birlikte anlamını veren bir ön ek
pleuro-
ök.
479
Genel
kürek kemiği ile birlikte anlamını veren bir ön ek
scapulo-
ök.
480
Genel
kürek kemiği ile birlikte anlamını veren bir ön ek
scapul-
ök.
481
Genel
pirojen ile birlikte anlamı veren ön ek
pyr-
ök.
482
Genel
pirojen ile birlikte anlamı veren ön ek
pyro-
ök.
483
Genel
sfenoidal ile birlikte anlamını veren bir ön ek
sphen-
ök.
484
Genel
sfenoidal ile birlikte anlamını veren bir ön ek
spheno-
ök.
485
Genel
birlikte anlamına gelen bir ön ek
sym-
ök.
486
Genel
birlikte anlamına gelen bir ön ek
syn-
ök.
Phrasals
487
Öbek Fiiller
atletik müsabakada birlikte hareket etmek
pick up
f.
488
Öbek Fiiller
bir kimse ile birlikte başlatılmış olmak/başlamak
originate with someone
f.
489
Öbek Fiiller
biriyle birlikte yaramazlık yapmak
clown around with someone
f.
490
Öbek Fiiller
birlikte olmak
go about (with)
f.
491
Öbek Fiiller
birlikte görülmek
go about (with)
f.
492
Öbek Fiiller
birlikte/beraber çıkmak
go out together
f.
493
Öbek Fiiller
beraber/hep birlikte yürümek
walk together
f.
494
Öbek Fiiller
birlikte/ayrılmadan durmak
stand together
f.
495
Öbek Fiiller
biriyle birlikte eski günleri yad etmek/anmak/anımsamak
reminisce with someone
f.
496
Öbek Fiiller
birlikte/beraber bir şey yapmak
throw in with someone
f.
497
Öbek Fiiller
ile birlikte olmak
be allied to
f.
498
Öbek Fiiller
(birisiyle) birlikte dolaşmak
go about (with)
f.
499
Öbek Fiiller
(şarkıyı) birlikte söylemek
sing along
f.
500
Öbek Fiiller
(şarkıyı) birlikte söylemek
sing together
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of birlikte
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy