Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bozulmuş
"bozulmuş"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 90 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bozulmuş
unmade
s.
2
Genel
bozulmuş
discomposed
s.
3
Genel
bozulmuş
expunged
s.
4
Genel
bozulmuş
sour
s.
5
Genel
bozulmuş
ruined
s.
6
Genel
bozulmuş
scotched
s.
7
Genel
bozulmuş
out
s.
8
Genel
bozulmuş
cankered
s.
9
Genel
bozulmuş
degenerate
s.
10
Genel
bozulmuş
disrupted
s.
11
Genel
bozulmuş
erased
s.
12
Genel
bozulmuş
wrecked
s.
13
Genel
bozulmuş
spoilt
s.
14
Genel
bozulmuş
corrupt
s.
15
Genel
bozulmuş
shattered
s.
16
Genel
bozulmuş
broken down
s.
17
Genel
bozulmuş
broken
s.
18
Genel
bozulmuş
impaired
s.
19
Genel
bozulmuş
contaminated
s.
20
Genel
bozulmuş
withered
s.
21
Genel
bozulmuş
spoiled
s.
22
Genel
bozulmuş
envenomed
s.
23
Genel
bozulmuş
depraved
s.
24
Genel
bozulmuş
gone
s.
25
Genel
bozulmuş
upset
s.
26
Genel
bozulmuş
effaced
s.
27
Genel
bozulmuş
rank
s.
28
Genel
bozulmuş
putrid
s.
29
Genel
bozulmuş
abashed
s.
30
Genel
bozulmuş
endamaged
s.
31
Genel
bozulmuş
marred
s.
32
Genel
bozulmuş
altered
s.
33
Genel
bozulmuş
empoisoned
s.
34
Genel
bozulmuş
flyblown
s.
35
Genel
bozulmuş
defaced
s.
36
Genel
bozulmuş
ebbed
s.
37
Genel
bozulmuş
scuppered
s.
38
Genel
bozulmuş
distorted
s.
39
Genel
bozulmuş
damaged
s.
40
Genel
bozulmuş
shot to hell
s.
41
Genel
bozulmuş
shot to pieces
s.
42
Genel
bozulmuş
disgruntled
s.
43
Genel
bozulmuş
disillusioned
s.
44
Genel
bozulmuş
weathered
s.
45
Genel
bozulmuş
bastardly
s.
46
Genel
bozulmuş
blemished
s.
47
Genel
bozulmuş
agone
s.
48
Genel
bozulmuş
aigre
s.
49
Genel
bozulmuş
rancescent
s.
50
Genel
bozulmuş
rankish
s.
51
Genel
bozulmuş
reasty [dialect]
s.
52
Genel
bozulmuş
evil-favored
s.
53
Genel
bozulmuş
wearish
s.
54
Genel
bozulmuş
degraded
s.
55
Genel
bozulmuş
off
s.
56
Genel
bozulmuş
rotted
s.
57
Genel
bozulmuş
dislocated
s.
58
Genel
bozulmuş
dispunct [rare]
s.
59
Genel
bozulmuş
disrupt
s.
60
Genel
bozulmuş
dissolved
s.
61
Genel
bozulmuş
distort
s.
62
Genel
bozulmuş
distorted
s.
63
Genel
bozulmuş
disturbed
s.
64
Genel
bozulmuş
disturbed
s.
65
Genel
bozulmuş
corruptful
s.
66
Genel
bozulmuş
contaminate [obsolete]
s.
67
Genel
bozulmuş
dazed [dialect] [uk]
s.
68
Genel
bozulmuş
doddered
s.
69
Genel
bozulmuş
dog-eared
s.
70
Genel
bozulmuş
septic
s.
Colloquial
71
Konuşma Dili
bozulmuş
gone bad
s.
72
Konuşma Dili
bozulmuş
miffed
s.
73
Konuşma Dili
bozulmuş
brassed
s.
74
Konuşma Dili
bozulmuş
gone under
s.
75
Konuşma Dili
bozulmuş
kacked
s.
76
Konuşma Dili
bozulmuş
torqued off
s.
Idioms
77
Deyim
bozulmuş
a little off
s.
78
Deyim
bozulmuş
a bit off
s.
79
Deyim
bozulmuş
bent out of shape
s.
Insurance
80
Sigortacılık
bozulmuş
damaged
s.
Technical
81
Teknik
bozulmuş
corrupted
s.
82
Teknik
bozulmuş
weathered
s.
83
Teknik
bozulmuş
decomposed
s.
Medical
84
Medikal
bozulmuş
peccant
s.
Archaic
85
Eski Kullanım
bozulmuş
roping
s.
Slang
86
Argo
bozulmuş
shot to the curb
f.
87
Argo
bozulmuş
sawed off
s.
88
Argo
bozulmuş
brassed off
s.
89
Argo
bozulmuş
cacked
s.
90
Argo
bozulmuş
pissy
s.
"bozulmuş"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 161 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bozulmuş kimse
degenerate
i.
2
Genel
bozulmuş şey
hash
i.
3
Genel
bozulmuş yemek
rotten food
i.
4
Genel
bozulmuş şey
butchery
i.
5
Genel
bozulmuş durum
distemperance [obsolete]
i.
6
Genel
bozulmuş durum
distemperature
i.
7
Genel
bozulmuş durum
distemperment [obsolete]
i.
8
Genel
bozulmuş madde
corruption [dialect]
i.
9
Genel
(makine/aygıt) bozulmuş olmak
be out of order
f.
10
Genel
bozulmuş olmak (yiyecek/içecek)
be off
f.
11
Genel
sağlığı bozulmuş olmak
be a physical wreck
f.
12
Genel
bozulmuş olmak (makine)
be out
f.
13
Genel
en çok bozulmuş
most corrupt
s.
14
Genel
rengi bozulmuş
discoloured
s.
15
Genel
rengi bozulmuş
discolored
s.
16
Genel
hava etkisiyle bozulmuş
weatherworn
s.
17
Genel
biçimi bozulmuş
disfigured
s.
18
Genel
rahatı bozulmuş
discombobulated
s.
19
Genel
mantarın kokusuyla bozulmuş
corked
s.
20
Genel
morali bozulmuş
demoralised
s.
21
Genel
etkisi bozulmuş
vitiated
s.
22
Genel
şekli bozulmuş
deformed
s.
23
Genel
bozulmuş (içecek)
ropy
s.
24
Genel
bozulmuş (yiyecek)
bad
s.
25
Genel
morali bozulmuş
demoralized
s.
26
Genel
midesi bozulmuş
queer
s.
27
Genel
rahatı bozulmuş
disconcerted
s.
28
Genel
tamamen bozulmuş
shot to pieces
s.
29
Genel
tamamen bozulmuş
shot to hell
s.
30
Genel
biçimi bozulmuş
misrepresented
s.
31
Genel
sağlığı bozulmuş
health-impaired
s.
32
Genel
senkronizasyonu bozuk/bozulmuş
out of synch
s.
33
Genel
kutsallığı bozulmuş (kilise vb)
defiled
s.
34
Genel
saflığı bozulmuş
defiled
s.
35
Genel
ahlakı bozulmuş
defiled
s.
36
Genel
araları bozulmuş
disunited
s.
37
Genel
tuzdan bozulmuş
salt-weathered
s.
38
Genel
motivasyonu bozulmuş
demotivated
s.
39
Genel
rahatı bozulmuş
rattled
s.
40
Genel
siniri bozulmuş
rattled
s.
41
Genel
bozulmuş (mide)
upset
s.
42
Genel
şekli bozulmuş
unshapen
s.
43
Genel
etkisi bozulmuş
vitiate
s.
44
Genel
azalarak bozulmuş
weakened
s.
45
Genel
azalarak bozulmuş
diminished
s.
46
Genel
azalarak bozulmuş
lessened
s.
47
Genel
biçimi bozulmuş
mangled
s.
48
Genel
açık hava etkisiyle bozulmuş
weatherworn
s.
49
Genel
içinde bozulmuş bir nokta olan
hollow-hearted
s.
50
Genel
sinirleri bozulmuş
riley
s.
51
Genel
niteliği bozulmuş
debased
s.
52
Genel
kademeli olarak bozulmuş
degenerate
s.
53
Genel
bozulmuş (yemek)
off
s.
54
Genel
rengi bozulmuş
rusty
s.
55
Genel
kutsallığı bozulmuş
impure
s.
56
Genel
biraz bozulmuş
ropish
s.
57
Genel
ahlakı bozulmuş
putid
s.
58
Genel
bozulmuş bir biçimde
sourly
zf.
59
Genel
bozulmuş bir şekilde
depravedly
zf.
60
Genel
bozulmuş bir biçimde
rancidly
zf.
61
Genel
morali bozulmuş bir halde
dispiritedly
zf.
62
Genel
bozulmuş bir şekilde
spoiledly
zf.
63
Genel
saygınlığı bozulmuş bir şekilde
abasedly
zf.
64
Genel
bozulmuş şekilde
embarrassedly
zf.
65
Genel
bozulmuş şekilde
dislocatedly
zf.
Phrases
66
İfadeler
bu et bozulmuş
this meat is off
expr.
67
İfadeler
bu et bozulmuş
this meat is spoiled
expr.
Colloquial
68
Konuşma Dili
bozulmuş ilişki
tainted love
i.
69
Konuşma Dili
yıpranmış/bozulmuş evlilik
broken marriage
i.
70
Konuşma Dili
içinde çözünmüş kalsiyum sülfat nedeniyle tadı bozulmuş kuyu suyu
gyp water
i.
71
Konuşma Dili
(biraz) çürümüş/bozulmuş gibi görünmek
look (a little/bit) off
f.
72
Konuşma Dili
(biraz) bozuk/bozulmuş gibi durmak
look (a little/bit) off
f.
73
Konuşma Dili
biraz bozulmuş olmak
be a bit off
f.
74
Konuşma Dili
biraz bozulmuş olmak
be a little off
f.
75
Konuşma Dili
tamamen bozulmuş
far gone
s.
76
Konuşma Dili
tamamen bozulmuş
gone moggy [south africa]
s.
77
Konuşma Dili
düzeni bozulmuş
goofed (up)
s.
78
Konuşma Dili
düzeni bozulmuş
mixed up
s.
79
Konuşma Dili
(biriyle/bir şeyle) senkronizasyonu bozulmuş
out of phase (with someone or something) [uk]
s.
80
Konuşma Dili
(birine/bir şeye) bozulmuş
disappointed at (someone or something)
s.
81
Konuşma Dili
(birine/bir şeye) bozulmuş
disappointed in (someone or something)
s.
82
Konuşma Dili
düzeni bozulmuş
goofed
s.
83
Konuşma Dili
sinirleri bozulmuş
torqued off
s.
84
Konuşma Dili
morali bozulmuş
phased
s.
Idioms
85
Deyim
ahlakı/huyu bozulmuş kimse
a fallen angel
i.
86
Deyim
sinirleri bozulmuş kimse
nervous wreck
i.
87
Deyim
bozulmuş olmak
have had the radish [us]
f.
88
Deyim
(yiyecekler için) bozulmuş ya da çürümüş
a bit off
s.
89
Deyim
(yiyecekler için) bozulmuş ya da çürümüş
a little off go to a bit
s.
90
Deyim
akli dengesi bozulmuş
(as) messed up as hogan's goat [dated]
s.
91
Deyim
ruhsal dengesi bozulmuş
(as) messed up as hogan's goat [dated]
s.
92
Deyim
akli dengesi bozulmuş
(as) screwed up as hogan's goat [dated]
s.
93
Deyim
ruhsal dengesi bozulmuş
(as) screwed up as hogan's goat [dated]
s.
94
Deyim
şekli bozulmuş
bent out of shape
s.
95
Deyim
şekli bozulmuş
flexed out of shape
s.
96
Deyim
tamamen bozulmuş
up to putty [australia]
expr.
97
Deyim
formu/fiziği bozulmuş
in bad shape
expr.
Trade/Economic
98
Ticaret/Ekonomi
bozulmuş veya çürümenin eşiğindeki zeytin
zapatera
i.
99
Ticaret/Ekonomi
dükkanda bozulmuş
shop-spoiled
s.
Law
100
Hukuk
bozulmuş karar
quashed
i.
101
Hukuk
bozulmuş (karar)
vacated
s.
Politics
102
Siyasal
bozulmuş toprak
disturbed soil
i.
Technical
103
Teknik
aşınmış-bozulmuş rotil
worn ball joint
i.
104
Teknik
bozulmuş hava
vitiated air
i.
105
Teknik
sıcak bozulmuş çelik
hot deformed steel
i.
106
Teknik
birleşimi bozulmuş
decomposed
s.
107
Teknik
biçimi bozulmuş
deformed
s.
108
Teknik
şekli bozulmuş
distorted
s.
109
Teknik
(vakum tüpü) içinde biriken gaz nedeniyle bozulmuş
gassy
s.
Computer
110
Bilgisayar
bozulmuş bellek
corrupted memory
i.
111
Bilgisayar
bozulmuş kural
corrupted rule
i.
112
Bilgisayar
metin biçimine döndürülerek bozulmuş (mp3 ses dosyası)
cooked
s.
113
Bilgisayar
bellek hatası: yerel alan bozulmuş
memory error: local heap is corrupted
expr.
114
Bilgisayar
bit eşlem bozulmuş
bitmap is corrupted
expr.
Television
115
Televizyon
(iletim için kasıtlı olarak bozulmuş sinyali) anlaşılır kılmak
decrypt
f.
Construction
116
İnşaat
aşınmış veya bozulmuş kaldırımları parçalamak için kullanılan yol makinesi
ripper
i.
Automotive
117
Otomotiv
egzoz bozulmuş
the exhaust is broken
expr.
118
Otomotiv
şanzıman bozulmuş
the gearbox is broken
expr.
Medical
119
Medikal
vücut sıvıları bozulmuş
cacochymic
i.
120
Medikal
bozulmuş lenfatik süzülme
impaired lymphatic drainage
i.
121
Medikal
bozulmuş kan akışı
disrupted blood flow
i.
122
Medikal
bozulmuş termoregülasyon
defective thermoregulation
i.
123
Medikal
bozulmuş glikoz toleransı
impaired glucose tolerance
i.
124
Medikal
bozulmuş kontraktilite
impaired contractility
i.
125
Medikal
bozulmuş glukoz metabolizması
impaired glucose metabolism
i.
126
Medikal
bozulmuş bağışıklık fonksiyonu
impaired immune function
i.
127
Medikal
bozulmuş açlık glukozu
impaired fasting glucose
i.
128
Medikal
bozulmuş glukoz toleransı
impaired glucose tolerance
i.
129
Medikal
insülin duyarlılığı bozulmuş birey
person with impaired insulin sensitivity
i.
130
Medikal
normal hareket biçimi ileri derecede bozulmuş
dyskinetic
s.
Psychology
131
Psikoloji
yalnız yaşamaktan dolayı psikolojisi bozulmuş
bushed [canada]
s.
Pathology
132
Patoloji
bozulmuş renal tübüler
impaired renal tubular
s.
Food Engineering
133
Gıda
eksilmiş/bozulmuş glukoz toleransı
impaired glucose tolerance
i.
Gastronomy
134
Mutfak
bozulmuş yumurta
white rot
i.
135
Mutfak
(şarap veya konyak) bozulmuş
corky
s.
136
Mutfak
bozulmuş içecek ile ilgili
corky
s.
137
Mutfak
(gıda) bozulmuş
foul
s.
138
Mutfak
(özellikle yiyecek) bozulmuş
stale
s.
Statistics
139
İstatistik
bozulmuş salınım
disturbed oscillation
i.
140
İstatistik
bozulmuş uyum süreci
disturbed harmonic process
i.
Physics
141
Fizik
galaksi gibi büyük kütleli nesnelerin çekim kuvveti nedeniyle uzaktaki nesnelerin görüntüsünün kırılmış ve bozulmuş gibi görünmesi
gravitational lens
i.
Chemistry
142
Kimya
bozulmuş ya da uyumsuz glukoz toleransı
impaired glucose tolerance
i.
143
Kimya
radyasyon hasarı nedeniyle örgüsü bozulmuş mineral
metamict
i.
144
Kimya
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (madde)
technical grade
s.
145
Kimya
az miktarda başka kimyasal maddeler içermesinden ötürü saflığı hafifçe bozulmuş (kimyevî madde)
technical-grade
s.
Botanic
146
Botanik
bitkideki hastalıklı ve rengi bozulmuş alan
blotch
i.
147
Botanik
(bitki veya hayvan) bozulmuş
degenerate
s.
Agriculture
148
Tarım
(tahıl) fazla nemlenerek bozulmuş
sick
s.
Linguistics
149
Dilbilim
sırası bozulmuş
hyperbatic
s.
Environment
150
Çevre
bozulmuş toprak örnekleri
disturbed soil samples
i.
Meteorology
151
Meteoroloji
hava koşulları nedeniyle bozulmuş
weather-bitten
s.
Geology
152
Jeoloji
bozulmuş mikrit
dismicrite
i.
153
Jeoloji
bozulmuş bazalt
diabase [uk]
i.
154
Jeoloji
aşırı yüksek basınca aniden maruz kalarak kristal yapısı bozulmuş (mineral)
shocked
s.
Archaic
155
Eski Kullanım
düzeni bozulmuş olma
dissettlement
i.
Slang
156
Argo
kızlığı bozulmuş kadın
damaged goods
i.
157
Argo
bozulmuş kadın
damaged goods
i.
158
Argo
dolaşık ve bozulmuş saç
bedhead
i.
159
Argo
sinirlerin bozulmuş senin
you are in a funk
expr.
British Slang
160
İngiliz Argosu
bozuk/bozulmuş mide
gippy tummy
i.
Star Wars
161
Star Wars
başlıksız (bozulmuş katıl)
untitled (defaced join)
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bozulmuş
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy