Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
bulaşmak
"bulaşmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 37 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
bulaşmak
mess with
f.
General
2
Genel
bulaşmak
get at
f.
3
Genel
bulaşmak
be involved
f.
4
Genel
bulaşmak
draggle
f.
5
Genel
bulaşmak
smear
f.
6
Genel
bulaşmak
contaminate
f.
7
Genel
bulaşmak
be infected
f.
8
Genel
bulaşmak
soil
f.
9
Genel
bulaşmak
be mixed up in
f.
10
Genel
bulaşmak
catch
f.
11
Genel
bulaşmak
stick
f.
12
Genel
bulaşmak
become entangled in
f.
13
Genel
bulaşmak
infect
f.
14
Genel
bulaşmak
smudge
f.
15
Genel
bulaşmak
be embroiled
f.
16
Genel
bulaşmak
spread
f.
17
Genel
bulaşmak
have one's hand in
f.
18
Genel
bulaşmak
be contaminated by
f.
19
Genel
bulaşmak
be transmitted by
f.
20
Genel
bulaşmak
be smeared
f.
21
Genel
bulaşmak
rub on
f.
22
Genel
bulaşmak
mess with
f.
23
Genel
bulaşmak
welter
f.
24
Genel
bulaşmak
indulge
f.
25
Genel
bulaşmak
drail
f.
26
Genel
bulaşmak
get involved in
f.
27
Genel
bulaşmak
plague
f.
28
Genel
bulaşmak
rub off on
f.
Phrasals
29
Öbek Fiiller
bulaşmak
meddle with
f.
30
Öbek Fiiller
bulaşmak
step into
f.
31
Öbek Fiiller
bulaşmak
throw in
f.
32
Öbek Fiiller
bulaşmak
catch up
f.
Colloquial
33
Konuşma Dili
bulaşmak
mess
f.
34
Konuşma Dili
bulaşmak
crap around
f.
Technical
35
Teknik
bulaşmak
mark off
f.
Computer
36
Bilgisayar
bulaşmak
set-off
f.
Slang
37
Argo
bulaşmak
front
f.
"bulaşmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 99 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bulaşmak (hastalık vb)
infect
f.
2
Genel
ergot mantarı bulaşmak/etkilemek
ergotize
f.
3
Genel
leke bulaşmak (üstüne)
smudge
f.
4
Genel
çok kişiye bulaşmak (hastalık)
go around
f.
5
Genel
belaya bulaşmak
get into hot water
f.
6
Genel
suça bulaşmak
involve oneself in a crime
f.
7
Genel
suça bulaşmak
become involved in crime
f.
8
Genel
yolsuzluğa bulaşmak
be involved in corruption
f.
9
Genel
etrafa bulaşmak
seep into the environment
f.
10
Genel
pisliğe bulaşmak
lair [scottish]
f.
11
Genel
belaya bulaşmak
embroil
f.
12
Genel
belaya bulaşmak
enmesh
f.
13
Genel
belaya bulaşmak
entangle
f.
14
Genel
yeni bölgelere bulaşmak
metastasize
f.
15
Genel
yeni bölgelere bulaşmak
metastasise
f.
16
Genel
belaya bulaşmak
mire
f.
17
Genel
belaya bulaşmak
get
f.
18
Genel
oraya buraya bulaşmak
overstraw
f.
19
Genel
oraya buraya bulaşmak
overstrew
f.
20
Genel
oraya buraya bulaşmak
overstrow
f.
21
Genel
pis işlere bulaşmak
stray
f.
Phrasals
22
Öbek Fiiller
(soruna, belaya) bulaşmak
blunder into
f.
23
Öbek Fiiller
birinden bir hastalık bulaşmak
catch something from someone
f.
24
Öbek Fiiller
bir işe bulaşmak
caught up in
f.
25
Öbek Fiiller
bir olaya vb bulaşmak
be in
f.
26
Öbek Fiiller
(pantolona/gömleğe vs) (boya vb) bulaşmak
rub off onto
f.
27
Öbek Fiiller
üzerine bulaşmak
rub off on someone
f.
28
Öbek Fiiller
(bir noktadan diğer noktaya) bulaşmak
extend (from something) (to something)
f.
29
Öbek Fiiller
birine/bir şeye bulaşmak
fall in with someone or something
f.
30
Öbek Fiiller
bir gruba/şeye bulaşmak
get in
f.
31
Öbek Fiiller
yanlışlıkla (bir şeye) bulaşmak
stumble into (something)
f.
32
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bulaşmak
spill over on (someone or something)
f.
33
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bulaşmak
spill over onto (someone or something)
f.
34
Öbek Fiiller
tehlikeli (kimselere) bulaşmak
swim with (someone)
f.
35
Öbek Fiiller
kurnaz (kimselere) bulaşmak
swim with (someone)
f.
36
Öbek Fiiller
-den bulaşmak
catch from
f.
37
Öbek Fiiller
bir şeye bulaşmak
enmesh in (something)
f.
38
Öbek Fiiller
(birine) bulaşmak
fool with (someone)
f.
39
Öbek Fiiller
bir şeye bulaşmak
get in with
f.
40
Öbek Fiiller
(birine) bulaşmak
get in with (someone)
f.
41
Öbek Fiiller
(bir şeye) bulaşmak
involve in (something)
f.
42
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bulaşmak
involve with (someone or something)
f.
43
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bulaşmak
meddle with (someone or something)
f.
Colloquial
44
Konuşma Dili
...e bulaşmak
get plugged into
f.
45
Konuşma Dili
birine bulaşmak
front
f.
46
Konuşma Dili
bir şeye bulaşmak istememek
want none of it
f.
47
Konuşma Dili
bir şeye bulaşmak istememek
want none of that
f.
48
Konuşma Dili
kendini (bir şeye) bulaşmak
let oneself in for
f.
49
Konuşma Dili
bulaşmak istemem
can/could do without
expr.
Idioms
50
Deyim
(birisinin) kanı eline bulaşmak
have (someone's) blood on (one's) head
f.
51
Deyim
kirli işlere bulaşmak
have (one's) hand in the cookie jar
f.
52
Deyim
zor/tehlikeli bir işe bulaşmak
catch a tiger by the tail
f.
53
Deyim
zor/tehlikeli bir işe bulaşmak
have a tiger by the tail
f.
54
Deyim
belaya bulaşmak
cop it
f.
55
Deyim
biriyle işi olmamak/ona bulaşmak istememek
not touch someone with a ten-foot pole
f.
56
Deyim
belaya bulaşmak
get into a muddle
f.
57
Deyim
bir şeye karışmak/bulaşmak
become involved with something
f.
58
Deyim
bir şeye bulaşmak
get involved with something
f.
59
Deyim
birine bulaşmak
get tangled up
f.
60
Deyim
birine bulaşmak
fiddle with someone
f.
61
Deyim
belaya bulaşmak
get into hot waters
f.
62
Deyim
her işe bulaşmak
have a finger in every pie
f.
63
Deyim
konuşarak bir şeye bulaşmak/müdahil olmak
talk one's way into something
f.
64
Deyim
yasa dışı işlere bulaşmak
be/get mixed up in
f.
65
Deyim
şeytanca işlere/kişilere bulaşmak
dine with the devil
f.
66
Deyim
ahlaksızca işlere/kişilere bulaşmak
dine with the devil
f.
67
Deyim
şeytanca işlere/kişilere bulaşmak
sup with the devil
f.
68
Deyim
ahlaksızca işlere/kişilere bulaşmak
sup with the devil
f.
69
Deyim
(bir şeye) bulaşmak
dip (one's) toe into (something)
f.
70
Deyim
(birine) bulaşmak
get mixed up with (someone)
f.
71
Deyim
(belalı birilerine) bulaşmak
get mixed up with (someone)
f.
72
Deyim
bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
have/play/take/want no part in/of something
f.
73
Deyim
(bir şeye) bulaşmak
be (a) party to (something)
f.
74
Deyim
(bir şeye) bulaşmak
be mixed up in (something)
f.
75
Deyim
(belalı bir şeye) bulaşmak
be mixed up in (something)
f.
76
Deyim
bir şeye bulaşmak
be party to something
f.
77
Deyim
boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak
be up to your neck in something
f.
78
Deyim
boğazına/gırtlağına kadar bir şeye bulaşmak
be in something up to your neck
f.
79
Deyim
bir şeye bulaşmak
be mixed up in something
f.
80
Deyim
bir şeye bulaşmak
get mixed up in something
f.
81
Deyim
daha fazla bulaşmak
get in deeper
f.
82
Deyim
(bir şeye) bulaşmak
get plugged into (something)
f.
83
Deyim
-e bulaşmak
have hand in
f.
84
Deyim
(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia]
f.
85
Deyim
(birine/bir şeye) asla bulaşmak istememek
not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us]
f.
86
Deyim
asla bulaşmak istememek
not touch with a ten-foot pole
f.
87
Deyim
tehlikeli/kurnaz insanlara bulaşmak
swim with sharks
f.
88
Deyim
(birine/bir şeye) bulaşmak
be tangled up with (someone or something)
f.
89
Deyim
bu yöne sapmak/bu davranışa bulaşmak, delirmek/depresyona girmek demek
that way madness lies
expr.
90
Deyim
bu yöne sapmak/bu davranışa bulaşmak, delirmek/depresyona girmek demek
that way lies madness
expr.
Medical
91
Medikal
yeniden (hastalık) bulaşmak
reinfect
f.
92
Medikal
bir organdan diğerine bulaşmak (enfeksiyon)
metastasize
f.
93
Medikal
bir organdan diğerine bulaşmak (enfeksiyon)
metastasise
f.
Slang
94
Argo
uyuşturucu işine bulaşmak
hustle
i.
95
Argo
birisine bulaşmak
fuck with
f.
96
Argo
belaya bulaşmak
be knee-deep in trouble
f.
97
Argo
belaya bulaşmak
get into a wreck
f.
98
Argo
çok feci şekilde boka bulaşmak
be in some real deep shit
f.
99
Argo
uyuşturucuya bulaşmak
do the drug thing
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bulaşmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy