bulge - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

bulge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"bulge" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 42 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
bulge i. tümsek
bulge i. çıkıntı
General
bulge i. şiş
bulge i. kabarıklık
bulge i. fazlalık
bulge i. bel verme
bulge i. geçici artış
bulge i. şişlik
bulge i. şişkinlik
bulge i. (çatışmada) hakimiyet
bulge i. fıçının en geniş yeri
bulge i. fıçı tahtasının ortası ile ucu arasındaki genişlik farkı
bulge f. şişmek
bulge f. çıkıntı yapmak
bulge f. bel vermek
bulge f. pırtlamak
bulge f. esnemek
bulge f. şiş yapmak
bulge f. pörtlemek
bulge f. çıkıntı yaptırmak
bulge f. (baskı altındaki yapı) dışarı doğru bükülmek
bulge f. içeri dalmak
bulge f. şişirmek
bulge f. tıka basa dolmak
bulge f. tıka basa doldurmak
Technical
bulge i. çıkıntı
bulge i. kabarıklık
bulge i. şişkinlik
Textile
bulge i. volan
Automotive
bulge i. bombe
Medical
bulge i. şişkinlik
Food Engineering
bulge i. bombaj
Statistics
bulge i. dışa doğru eğri
bulge i. (sayı, hacim) ani artış
bulge i. nüfus patlaması
Marine Biology
bulge f. (balık) beslenirken su yüzeyinde kabarcık oluşturmak
bulge f. (balık) suda baloncuklar oluşturmak
Geography
bulge i. kara parçası çıkıntısı
Archaic
bulge i. (gemi) sintine
bulge f. içeri doğru kırılmak
bulge f. kırarak delmek
British Slang
bulge i. takım taklavat

"bulge" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

İngilizce Türkçe
General
bulge hoop i. fıçının ortasına en yakın demir çember
bulge out f. pırtlamak
bulge (in) f. bir anda içeri girmek
bulge (in) f. beklenmedik şekilde içeri girmek
bulge (into) f. bir anda içeri girmek
bulge (into) f. beklenmedik şekilde içeri girmek
Phrasals
bulge with something f. bir şey ile tıka basa dolmak/şişmek
bulge out f. şişmek
bulge out f. dışarı taşmak
bulge out f. şişkinleşmek
bulge out f. dışarı fırlamak
bulge out f. yumru/tümsek şeklinde çıkmak
bulge out f. çıkıntı yapmak
bulge out f. dışa doğru yamulmak
bulge out f. eğrilmek
bulge with f. ile dolmak
bulge with f. ile şişmek
bulge with f. ile çıkıntı yapmak
bulge with (something) f. (bir şeyle) dolmak
bulge with (something) f. (bir şeyle) şişmek
bulge with (something) f. (bir şeyle) çıkıntı yapmak
bulge with (something) f. (bir şeyle) yumru/tümsek/çıkıntı yaratmak
bulge in f. içeri dalmak
bulge into f. içeri dalmak
Idioms
battle of the bulge i. göbek eritme çabası
have the bulge on (someone or something) f. avantajlı/üstün olmak
get the bulge on (someone or something) f. avantaj/üstünlük elde etmek
have the bulge on f. avantajlı/üstün olmak
have the bulge on f. avantaj/üstünlük elde etmek
get the bulge on f. avantajlı/üstün olmak
get the bulge on f. avantaj/üstünlük elde etmek
Trade/Economic
bulge bracket i. büyük yatırım bankaları
Technical
explosion bulge test i. patlatma şişirmesi deneyi
Automotive
hood bulge i. kaput bombesi
power bulge i. kaput tümseği
Astronomy
equatorial bulge i. ekvatoral çıkıntı
galactic bulge i. galaksi tümseği
galactic bulge i. gökada şişkinliği
Social Sciences
youth bulge i. gençlik patlaması
youth bulge i. genç nüfusun toplam nüfus oranında gözlenen yüksekliği
youth bulge i. gençlik şişkinliği
bulge [uk] i. doğum patlaması
History
battle of the bulge i. bulge muharebesi
battle of the bulge i. ardenler taarruzu
battle of the bulge i. ii. dünya savaşı sırasında yapılmış bir taarruz
battle of the ardennes bulge i. ardenler taarruzu
battle of the ardennes bulge i. ii. dünya savaşı sırasında yapılmış bir taarruz
Geography
tidal bulge i. medcezir dalgası
tidal bulge i. tsunami
Military
bulge [uk] i. istihkam dış açısı
Slang
battle of the bulge i. formunu koruma mücadelesi
battle of the bulge i. zayıf kalma çabası
battle of the bulge i. formda kalma mücadelesi