Geçmiş

chance something

"chance something" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	chance something f.	riske girmek
2	Genel	chance something f.	riske atmak

"chance something" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	give (someone) a chance (to do something) f.	meydan vermek
2	Genel	not give (someone) a chance (do something) f.	meydan vermemek
3	Genel	give (someone) a chance (do something) f.	meydan vermek
4	Genel	give (someone) a chance do something f.	meydana bırakmak
5	Genel	meet (someone/something) by chance f.	yoluna çıkmak
6	Genel	leave something to chance f.	işi şansa bırakmak
7	Genel	leave something to chance f.	işi oluruna bırakmak
8	Genel	leave something to chance f.	işini şansa bırakmak
Phrasals
9	Öbek Fiiller	find something by chance f.	şans eseri bulmak
10	Öbek Fiiller	get something by chance f.	şans eseri bulmak
11	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tesadüfen bulmak
12	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) rastlamak
13	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
14	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) tesadüf etmek
15	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) rastlaşmak
16	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) rast gelmek
17	Öbek Fiiller	chance on (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) şans eseri bulmak
18	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) tesadüfen bulmak
19	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(birine/bir şeye) rastlamak
20	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) tesadüfen karşılaşmak
21	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(birine/bir şeye) tesadüf etmek
22	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(biriyle/bir şeyle) rastlaşmak
23	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(birine/bir şeye) rast gelmek
24	Öbek Fiiller	chance upon (someone or something) f.	(birini/bir şeyi) şans eseri bulmak
Colloquial
25	Konuşma Dili	have an even chance of (doing something) f.	yüzde elli şansı olmak
26	Konuşma Dili	chance (doing) (something) f.	(bir şey olmasını) riske atmak
27	Konuşma Dili	chance (doing) (something) f.	(bir şey olması) riskine girmek
28	Konuşma Dili	chance (doing) (something) f.	(bir şey olması) riskini almak
29	Konuşma Dili	chance (doing) (something) f.	(bir şey yapma) riskine girmek
30	Konuşma Dili	chance (doing) (something) f.	(bir şey yapma) riskini almak
Idioms
31	Deyim	last chance (for something) i.	son şans
32	Deyim	last chance (for something) i.	son fırsat
33	Deyim	(a) fat chance (of something/doing something) i.	(bir şey/bir şeyi yapmak) uzak ihtimal
34	Deyim	(a) fat chance (of something/doing something) i.	(bir şey/bir şeyi yapmak için) hiç şans yok
35	Deyim	(a) fat chance (of something/doing something) i.	(bir şeyin/bir şeyi yapmanın) ihtimali/imkanı yok
36	Deyim	last chance (for/at/to do something) i.	(bir şey/bir şeyi yapmak) için son fırsat
37	Deyim	last chance (for/at/to do something) i.	(bir şey/bir şeyi yapmak) için son şans
38	Deyim	have an even chance of (doing something) f.	şansı/ihtimali yarı yarıya olmak
39	Deyim	have an even chance of (doing something) f.	şansı/ihtimali eşit olmak
40	Deyim	jump at the chance to do something f.	fırsata balıklama atlamak
41	Deyim	leap at the chance to do something f.	fırsata balıklama atlamak
42	Deyim	not have the ghost of a chance of something f.	hiç şansı olmamak
43	Deyim	jump at the chance to do something f.	sunulan fırsatı hiç düşünmeden kabul etmek
44	Deyim	leap at the chance to do something f.	sunulan fırsatı hiç düşünmeden kabul etmek
45	Deyim	stand a chance (of doing something) f.	(bir şey için) şansı olmak
46	Deyim	not have a chance in hell (of doing something) f.	(bir şeyi yapmaktan) hiç umudu olmamak
47	Deyim	not have a chance in hell (of doing something) f.	(bir şeyi yapmakta) hiç şansı olmamak
48	Deyim	not have a chance in hell (of doing something) f.	(bir şeyi yapması) mümkün olmamak
49	Deyim	give somebody half a chance (to do something) f.	(birine bir şey yapmak için) bir fırsat/olanak sunmak
50	Deyim	give somebody half a chance (to do something) f.	(birine bir şey yapması için) küçük bir şans vermek
51	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birine/bir şeye) bir şans vermek
52	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birine/bir şeye) bir fırsat tanımak
53	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birine/bir şeye) bir fırsat sunmak
54	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birini/bir şeyi tanımak için) ona bir şans vermek
55	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birine/bir şeye kendini gösterebilmesi için) bir şans tanımak
56	Deyim	give (someone or something) a chance f.	(birini/bir şeyi) hemen kestirip atmamak
57	Deyim	take a chance at something f.	bir şeyde şansını denemek
58	Deyim	take a chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şans tanımak
59	Deyim	take a chance on (someone or something) f.	(birine/bir şeye) bir şans vermek
60	Deyim	take the chance (to do something) f.	(bir şey yapma) şansını/fırsatını değerlendirmek
61	Deyim	take the chance (to do something) f.	(bir şeyi) denemek
62	Deyim	on the off chance (that) (something happens) expr.	bir ihtimal (bir şey olursa) diye
63	Deyim	on the off chance (that) (something happens) expr.	uzak ihtimal de olsa ya (bir şey olursa) umuduyla
64	Deyim	on the off chance (that) (something happens) expr.	(bir şeyin olma) ihtimaline karşı
65	Deyim	on the off chance (that) (something happens) expr.	(bir şey olur) ümidiyle
66	Deyim	on the off chance (that) (something happens) expr.	(bir şeyin olması) beklentisiyle
67	Deyim	on the off chance of (something) expr.	bir ihtimal (bir şey) olursa diye
68	Deyim	on the off chance of (something) expr.	uzak ihtimal de olsa ya (bir şeyin) umuduyla
69	Deyim	on the off chance of (something) expr.	(bir şey) ihtimaline karşı
70	Deyim	on the off chance of (something) expr.	(bir şey) olur ümidiyle
71	Deyim	on the off chance of (something) expr.	(bir şey) beklentisiyle