crowd - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

crowd

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"crowd" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 45 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
crowd i. kalabalık
General
crowd i. izdiham
crowd i. çokluk
crowd i. güruh
crowd i. alay
crowd i. cemaat
crowd i. sürü
crowd i. yığın
crowd i. arkadaş grubu
crowd i. ayaktakımı
crowd i. insan kalabalığı
crowd i. topluluk
crowd i. kalabalık
crowd i. ahali
crowd i. bir sebepten ötürü geçici toplanma
crowd f. ısrar etmek
crowd f. doldurmak
crowd f. sıkıştırmak
crowd f. üşüşmek
crowd f. birikmek
crowd f. bıktırmak
crowd f. doluşmak
crowd f. toplanmak
crowd f. doluşmak (bir yere)
crowd f. kalabalık etmek
crowd f. zorlamak
crowd f. engellemek
crowd f. ezmek
crowd f. basmak
crowd f. itmek
crowd f. harekete zorlamak
crowd f. acele ettirmek
crowd f. arttırmak
crowd f. ısrarcı davranarak üzerinde baskı kurmak
crowd f. neredeyse geçmek
crowd f. geçmeye ramak kalmak
crowd f. şansa bel bağlamak
Technical
crowd i. ekskavatör kepçesinin ileri hareketi
crowd i. itme mekanizması
Marine
crowd f. maksimum hız için yelkenleri fazla doldurmak
crowd f. yelken uçurmak
Psychology
crowd i. kalabalık
Baseball
crowd f. topu atarken plakaya yakın durmak
Music
crowd i. yaylı bir tür müzik aleti
crowd i. keltlere özgü eski bir müzik aleti

"crowd" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 278 sonuç

İngilizce Türkçe
General
crowd of people i. kitle
a large crowd of reporters i. medya ordusu
great crowd i. mahşer
crowd behaviour i. kalabalık davranışı
useless crowd i. kuru kalabalık
the crowd i. çoğunluk
the crowd i. halk
a seething crowd i. karınca gibi kaynaşan bir kalabalık
crowd consciousness i. kalabalık şuuru
money gathered up from a crowd i. parsa
crowd of idle onlookers i. kuru kalabalık
a large crowd of faces i. insan kalabalığı
enthusiastic crowd i. coşkulu kalabalık
angry crowd i. sinirli kalabalık
angry crowd i. öfkeli kalabalık
fan-crowd i. hayran kalabalığı
the breaking up of the crowd i. kalabalığın dağılması
excited crowd i. heyecanlı kalabalık
crowd management i. kalabalık yönetimi
crowd surfing i. sahneden seyircilerin üzerine atlayan şarkıcının izleyicilerin başlarının üstünde birbirlerine iletilerek ilerletilmesi
tremendous/huge crowd i. mahşeri kalabalık
massive crowd i. mahşeri kalabalık
crowd funding i. kitlesel fon
crowd funding i. kitlesel fonlama
wisdom of the crowd i. kalabalığın bilgeliği
crowd control i. insan kalabalıklarını kontrol edip yönlendirme
crowd puller i. geniş kitlelere hitap eden ürün
crowd puller i. kitlelerin ilgisini çeken kimse
crowd-pleaser i. kalabalıkların gözdesi
crowd-pleaser i. herkesin kalbinde yer eden kimse
crowd-pleaser i. büyük beğeni toplayan şey
crowd out f. yer bırakmamak
go with the crowd f. grubun isteğine uymak
crowd together f. yığılmak
hold a crowd back f. kalabalığı zaptetmek
crowd together f. üşüşmek
crowd out f. dışarıya itelemek
go along with the crowd f. cemaate uymak
crowd out f. sıkıştırarak çıkarmak
crowd together f. birlikte içeriye dolmak
play to the crowd f. tribünlere oynamak
crowd together f. yığışmak
fire into the crowd f. kalabalığa ateş etmek
fire into the crowd f. kalabalığa ateş açmak
go with the crowd f. çoğunluğa uymak
crowd into f. -e doluşmak
join the crowd f. kalabalığa katılmak
mingle with the crowd f. kalabalığa karışmak
fight one's way through the crowd f. kalabalığı yararak ilerlemek
follow with the crowd f. çoğunluğun görüşüne katılmak
fight one's way through the crowd f. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
mingle freely with the crowd f. halkın arasına karışmak
disperse the crowd f. kalabalığı dağıtmak
crowd to gather f. kalabalık toplanmak
fight one's way through the crowd f. itiş kakış ilerlemek
go with the crowd f. çoğunluğun görüşüne katılmak
break up the crowd f. kalabalığı dağıtmak
blend in with the crowd f. kalabalığa karışmak
blend into the crowd f. kalabalığın içine karışmak
blend in with the crowd f. kalabalığın içine karışmak
blend into the crowd f. kalabalığa karışmak
dive into the crowd f. kalabalığa karışmak
get into the crowd f. kalabalığın içine karışmak
dive into the crowd f. kalabalığın içine dalmak
go into the crowd f. kalabalığa karışmak
dive into the crowd f. kalabalığın içine karışmak
get into the crowd f. kalabalığa karışmak
go into the crowd f. kalabalığın içine karışmak
dive into the crowd f. kalabalığa dalmak
fit in with the crowd f. ortama ayak uydurmak
disband the crowd f. kalabalığı dağıtmak
attract the crowd f. kitleyi cezbetmek
calm down the angry crowd f. öfkeli kalabalığı sakinleştirmek
keep the crowd from gathering f. kalabalığın toplanmasını önlemek
plough into a crowd f. kalabalığın arasına dalmak (araçla)
address the crowd of supporters f. destekçilerden oluşan kalabalığa hitap etmek
crowd together f. kalabalıklar halinde toplaşmak
crowd (in) [obsolete] f. içeri tıkmak
crowd [dialect] [uk] f. dolandırmak
crowd [dialect] [uk] f. dalavere yapmak
crowd [dialect] [uk] f. dolandırmak
crowd [dialect] [uk] f. dalavere yapmak
crowd-pulling s. kalabalığın ilgisini çeken
crowd-pulling s. ilgi çekici
crowd-pleasing s. kalabalığı/toplumu memnun eden
crowd-pleasing s. kalabalıkları memnun eden
crowd-pleasing s. toplumun ilgisini çeken
crowd-pleasing s. kalabalıkları çeken/ilgisini çeken
crowd-sourced s. kitle kaynaklı
far from the madding crowd zf. çılgın kalabalıktan uzakta
far from the crowd zf. kalabalıktan uzak
Phrasals
crowd out f. yayınlanmasını engellemek
crowd around someone f. çevresine doluşmak/uçuşmak/akın etmek
crowd with (someone or something) f. aşırı derecede doldurmak
crowd with (someone or something) f. tıka basa doldurmak
crowd with (someone or something) f. ağzına kadar doldurmak
crowd something with someone or something f. aşırı derecede doldurmak
crowd something with someone or something f. tıka basa doldurmak
crowd something with someone or something f. ağzına kadar doldurmak
crowd (one) f. (birini) sıkıştırmak
crowd (one) f. (birini) rahatsız etmek
crowd (one) f. (biri) üzerinde baskı oluşturmak
crowd (one) f. (birini) kuşatmak
crowd (one) f. (birine) rahat vermemek
crowd (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyden) sıkıştırarak çıkarmak
crowd (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi bir şeyden) dışarıya itelemek
crowd (someone or something) out of (something) f. (birine/bir şeye bir şeyde) yer bırakmamak
crowd (someone or something) out of (something) f. (birini/bir şeyi) itip (bir şeyden) dışarı atmak
crowd around f. çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek
crowd around f. çevresine/çevresinde toplanmak
crowd around (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) çevresine doluşmak/üşüşmek/akın etmek
crowd around (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) çevresine/çevresinde toplanmak
crowd around (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafına üşüşmek
crowd around (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafına/etrafında toplanmak
crowd in f. sığıştırmak
crowd in f. doluşturmak
crowd in f. sığdırmak
crowd someone or something into something f. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something into something f. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something into something f. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something into something f. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something into something f. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd someone or something in something f. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something in something f. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something in something f. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something in something f. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something in something f. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd someone or something in f. birini/bir şeyi bir şeye sığıştırmak
crowd someone or something in f. birini/bir şeyi bir şeye doluşturmak
crowd someone or something in f. birini/bir şeyi bir yere sığdırmak
crowd someone or something in f. birini/bir şeyi bir şeye ite kaka sokmak
crowd someone or something in f. birini/bir şeyi bir şeye tıka basa doluşturmak
crowd in (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) başına üşüşmek
crowd in (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) başında/çevresinde toplanmak
crowd in (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafında kalabalık yapmak/oluşturmak
crowd in (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) etrafına doluşmak
crowd in (on someone or something) f. (birinin/bir şeyin) çevresinde izdiham yaratmak
crowd in some place f. bir yere doluşmak
crowd in some place f. bir yere tıkışmak
crowd in some place f. bir yere sığışmak
crowd in some place f. bir yere zar zor sığışmak
crowd in some place f. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd in some place f. bir yerde izdiham yaratmak
crowd into some place f. bir yere doluşmak
crowd into some place f. bir yere tıkışmak
crowd into some place f. bir yere sığışmak
crowd into some place f. bir yere zar zor sığışmak
crowd into some place f. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd into some place f. bir yerde izdiham yaratmak
crowd in some place f. bir yere doluşmak
crowd in some place f. bir yere tıkışmak
crowd in some place f. bir yere sığışmak
crowd in some place f. bir yere zar zor sığışmak
crowd in some place f. bir yere hınca hınç doluşmak
crowd in some place f. bir yerde izdiham yaratmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) doluşmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) tıkışmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) sığışmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) zar zor sığışmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) hınca hınç doluşmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeyde/yerde) izdiham yaratmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) sığıştırmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) doluşturmak
crowd into (something or some place) f. (bir şeye/yere) sığdırmak
crowd out of f. -den sıkıştırarak çıkarmak
crowd out of f. '-den dışarıya itelemek
crowd out of f. '-de yer bırakmamak
crowd out of f. itip (bir şeyden) dışarı atmak
crowd through f. itiş kakış ilerlemek
crowd through f. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
crowd through f. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd through f. izdiham içerisinde zar zor ilerlemek
crowd through (something) f. (bir şeyden) kalabalığı yararak ilerlemek
crowd through (something) f. (bir şeyden) kalabalıkta zar zor geçmek
crowd someone or something together f. birilerini/bir şeyleri sığıştırmak
crowd someone or something together f. birilerini/bir şeyleri doluşturmak
crowd someone or something together f. birilerini/bir şeyleri bir araya sığdırmak
crowd someone or something together f. birilerini/bir şeyleri bir araya yığmak
crowd up f. bir araya toplanmak
crowd up f. kalabalık oluşturmak
crowd up f. kalabalık halde toplanmak
crowd up f. bir araya toplanıp kalabalık yaratmak
crowd up f. üşüşmek
crowd up f. bir araya toplamak
crowd up f. kalabalık halde toplamak
crowd up f. bir araya yığmak
crowd up f. sürü gibi bir araya getirmek
crowd with f. ile doldurmak
Phrases
out from the crowd expr. kalabalığın arasından
Proverb
two is company (but) three's a crowd üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
two is company (but) three's a crowd iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
Colloquial
fast crowd i. alemci tayfa
fast crowd i. hızlı tayfa
the wrong crowd i. yanlış arkadaş grubu
the wrong crowd i. belalı tipler
the wrong crowd i. ipsiz sapsızlar
in-crowd i. popüler insan grubu
crowd-puller i. geniş kitlelere hitap eden ürün
crowd-puller i. kitlelerin ilgisini çeken kimse
push one's way through the crowd f. kalabalığı yararak ilerlemek
Idioms
a crowd-puller i. kalabalığın ilgisini çeken
a crowd-puller i. kitleleri kendine çeken
tough crowd i. memnun edilmesi güç olan kitle
two's company three's a crowd i. üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
tough crowd i. zor kalabalık
crowd pleaser i. toplumun ilgisini çeken şey
crowd pleaser i. kalabalıkları çeken/ilgisini çeken şey
crowd in f. itiş kakış ilerlemek
would pass in a crowd f. ilk bakışta güzel gözükmek
would pass in a crowd f. incelenmedikçe yeterli gözükmek
crowd into f. itiş kakış ilerlemek
beat the crowd f. kalabalığa takılmamak için erken çıkmak
rise oneself up above the crowd f. kendini herkesten farklı göstermek
crowd in f. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
crowd in f. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd into f. kalabalığı yararak ilerlemek
crowd into f. kalabalıkta zorlukla hareket etmek
raise oneself above the crowd f. kendini herkesten farklı göstermek
stand out from the crowd f. sürüden farklı olmak
crowd the mourners [us] f. birini ezmek
crowd the mourners [us] f. birisinin üstüne baskı kurmak
crowd the mourners [us] f. birisiyle zıt gitmek
crowd the mourners [us] f. birine haddinden fazla yüklenmek
work the crowd f. izleyicileri heyecanlandırmak
work the crowd f. kalabalığı coşturmak
work the crowd f. seyircileri eğlendirmek
work the crowd f. dinleyicileri eğlendirmek
crowd sail f. tüm yelkenleri açmak
follow the crowd f. herkesin yaptığını yapmak
follow the crowd f. topluluğa/çoğunluğa uymak
follow the crowd f. etrafındakilere uymak
follow the crowd f. grubun isteğine uymak
follow/go with the crowd f. herkesin yaptığını yapmak
follow/go with the crowd f. topluluğa/çoğunluğa uymak
follow/go with the crowd f. etrafındakilere uymak
follow/go with the crowd f. grubun isteğine uymak
pass in a crowd f. kabul edilebilir olmak
pass in a crowd f. orta karar olmak
alone in a crowd s. kalabalıklar içinde yalnız
alone in a crowd s. kalabalıkları içinde tek başına
two's company (three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company (three's a crowd) expr. üç kişilik bir gruptan birisini göndermek için söylenen söz
two's company(, three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye laf düşmez
two's company(, three's a crowd) expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
two's company(, three's a crowd) expr. ortamdaki üçüncü kişi fazlalıktır
Speaking
don't crowd me expr. beni sıkıştırma
the crowd broke up expr. kalabalık dağıldı
the crowd disbanded expr. kalabalık dağıldı
Trade/Economic
crowd financing i. internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi
crowd funding i. internet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir kitle-fonlama biçimi
crowd funding i. kalabalığın sermayesi
crowd financing i. kalabalığın sermayesi
crowd funding i. kitle fonlaması
crowd financing i. kitle fonlaması
crowd funding i. küçük miktarların biraraya gelerek bir sermaye yaratması
crowd financing i. küçük miktarların biraraya gelerek bir sermaye yaratması
crowd funding i. toplu fonlama
rent-a-crowd i. özel kiralanmışçasına her şeye mantıksız itiraz eden insan topluluğu
Media
crowd scene i. (programda, gösteride) kalabalığın görüldüğü sahne
Technical
arm crowd force i. kol kopartma gücü
Construction
crowd cylinder i. ileri ittirme silindiri
Marine
under a crowd of sail i. tüm yelkenler fora halde
crowd on sail f. tüm yelkenleri açmak
Psychology
crowd consciousness i. kalabalık bilinci
the fear of crowd i. kalabalık fobisi
crowd phobia i. kalabalık fobisi
crowd behavior i. kalabalık davranışı
crowd psychology i. kitle psikolojisi
Sport
frenzied crowd i. coşkulu kalabalık
Theatre
extra crowd artist i. figüran
Latin
mobile vulgus (the fickle crowd) i. kararsız kalabalık
Slang
move the crowd f. sahnede iyi performans yapmak
move to the crowd f. seyircileri coşturmak
two's company, three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
two is company, but three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
three's a crowd expr. iki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
Star Wars
crowd control stormtrooper i. güruh kontrol stormtrooperı