Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
curl
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"curl"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 52 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
curl
i.
bukle
General
2
Genel
curl
i.
kahkül
3
Genel
curl
i.
kakül
4
Genel
curl
i.
lüle
5
Genel
curl
i.
pürçek
6
Genel
curl
i.
saç lülesi
7
Genel
curl
i.
büklüm
8
Genel
curl
i.
bukle
9
Genel
curl
i.
kıvırma
10
Genel
curl
i.
dolam
11
Genel
curl
i.
kıvrım
12
Genel
curl
i.
dönerge
13
Genel
curl
i.
yaprak büzülmesi
14
Genel
curl
i.
asimetrik yaprak gelişimi
15
Genel
curl
i.
ahşap yapısındaki kavisli veya spiral şeklinde iz
16
Genel
curl
i.
asma bıyığı
17
Genel
curl
f.
kıvrılmak
18
Genel
curl
f.
dalgalandırmak
19
Genel
curl
f.
bukle yapmak
20
Genel
curl
f.
ondüle yapmak
21
Genel
curl
f.
bükülmek
22
Genel
curl
f.
kıvır kıvır yapmak
23
Genel
curl
f.
kıvırmak
24
Genel
curl
f.
bükmek
25
Genel
curl
f.
dönerek/kıvrılarak hareket etmek
26
Genel
curl
f.
yüzünü buruşturmak
27
Genel
curl
f.
kıvrımlı görünecek şekilde ince ince kesmek
28
Genel
curl
f.
körling oynamak
29
Genel
curl
f.
kolunu bükerek ağırlık kaldırmak
30
Genel
curl
f.
(şapka yapımında) şapkanın siperini bükmek
31
Genel
curl
f.
dalgalanmak
32
Genel
curl
f.
dalgalar halinde yükselmek
Technical
33
Teknik
curl
i.
atmosferde serbest bırakılan kağıdın düzlemden ayrılma derecesi
34
Teknik
curl
f.
bükmek
35
Teknik
curl
f.
kıvırmak
Computer
36
Bilgisayar
curl
i.
bir programlama ortamı
Math
37
Matematik
curl
i.
rotasyonel işlemi
Physics
38
Fizik
curl
i.
rotasyonel
Botanic
39
Botanik
curl
i.
yaprakların anormal şekilde dönmesi veya kıvrılması
40
Botanik
curl
i.
yaprak bitleri veya diğer emici böceklerden kaynaklı büyüme kusuru
Geography
41
Coğrafya
curl
i.
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri
42
Coğrafya
curl
i.
girdap
43
Coğrafya
curl
i.
anafor
Sport
44
Spor
curl
i.
ok yayında ani kıvrılma
45
Spor
curl
i.
ağırlığın göğüs veya omuz seviyesine kaldırıldığı bir tür vücut geliştirme egzersizi
46
Spor
curl
i.
hareketli curling taşının düz çizgiden uzaklaşma hareketi
Music
47
Müzik
curl
i.
yaylı çalgı gövdesindeki ahşabın açık ve koyu renkli zıt desenleri
48
Müzik
curl
i.
enstrümanda yalaz görünümlü ahşap deseni
Printery
49
Matbaa
curl
i.
büklüm
50
Matbaa
curl
i.
kıvrım
51
Matbaa
curl
s.
damarlı
52
Matbaa
curl
s.
dalgalı
"curl"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 169 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
curl up
f.
kıvırmak
General
2
Genel
leaf curl
i.
kıvırcık baş hastalığı
3
Genel
kiss-curl
i.
küçük saç lülesi
4
Genel
dust curl
i.
toz topağı
5
Genel
jheri curl
i.
ıslak permalı saç stili
6
Genel
pin curl
i.
bigudi
7
Genel
curl paper
i.
bigudi kağıdı
8
Genel
curl-paper
i.
bigudi kağıdı
9
Genel
sausage curl
i.
sosis biçimli saç buklesi
10
Genel
curl up
f.
kıvrılmak
11
Genel
curl one's hair
f.
saçını kıvırmak
12
Genel
curl up
f.
bükmek
13
Genel
curl oneself up
f.
dertop olmak
14
Genel
curl up
f.
bükülmek
15
Genel
curl one's lip
f.
dudak bükmek
16
Genel
curl one's hair
f.
saç kıvırmak
17
Genel
curl up in bed
f.
yatağa kıvrılmak
18
Genel
curl up
f.
bırakmak
19
Genel
curl up
f.
vazgeçmek
20
Genel
curl up
f.
çökmek
21
Genel
curl up
f.
düşmek
22
Genel
curl up
f.
rahat bir köşeye çekilmek
23
Genel
in curl
s.
kıvrık
Phrasals
24
Öbek Fiiller
curl up
f.
birini öldürmek
25
Öbek Fiiller
curl up
f.
işini bitirmek
26
Öbek Fiiller
curl up
f.
icabına bakmak
27
Öbek Fiiller
curl up
f.
defterini dürmek
28
Öbek Fiiller
curl something up
f.
bir şeyi kıvırmak
29
Öbek Fiiller
curl something up
f.
bir şeyi bükmek
30
Öbek Fiiller
curl up into something
f.
kıvrılmak
31
Öbek Fiiller
curl up into something
f.
bükülmek
32
Öbek Fiiller
curl up into something
f.
dolanmak
33
Öbek Fiiller
curl up into something
f.
kıvrılıp yatmak
34
Öbek Fiiller
curl up to something
f.
kıvrılmak
35
Öbek Fiiller
curl up to something
f.
bükülmek
36
Öbek Fiiller
curl up to something
f.
dolanmak
37
Öbek Fiiller
curl up to something
f.
kıvrılıp yatmak
38
Öbek Fiiller
curl up with
f.
ile koltuğa, yatağa kurulmak
39
Öbek Fiiller
curl up with
f.
ile koltuğa, yatağa kırışmak
40
Öbek Fiiller
curl up with
f.
ile koltuğa, yatağa kıvrılmak
41
Öbek Fiiller
curl up with (someone or an animal)
f.
(birine/bir hayvana) sokulmak
42
Öbek Fiiller
curl up with (someone or an animal)
f.
(birinin/bir hayvanın) yanına kıvrılıp yatmak
43
Öbek Fiiller
curl up with (someone or an animal)
f.
(biriyle/bir hayvanla) kıvrılıp yatmak
44
Öbek Fiiller
curl up with (someone or an animal)
f.
(biriyle/bir hayvanla) sarılıp yatmak
45
Öbek Fiiller
curl up with (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) sokulmak
46
Öbek Fiiller
curl up with (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) yanına kıvrılıp yatmak
47
Öbek Fiiller
curl up with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) kıvrılıp yatmak
48
Öbek Fiiller
curl up with (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) sarılıp yatmak
49
Öbek Fiiller
curl up with (something)
f.
(bir şeyle) kıvrılıp yatmak
50
Öbek Fiiller
curl up with (something)
f.
(bir şeyle) rahatça uzanmak
51
Öbek Fiiller
curl up with (something)
f.
(kitapla, telefonla) koltuğa, yatağa kurulmak
Colloquial
52
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
(birini) şoke etmek
53
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
tüylerini diken diken etmek
54
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
sarsmak
55
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
şaşırtmak
56
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
korkutmak
57
Konuşma Dili
curl (one's) hair
f.
ödünü patlatmak
58
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
(birini) şoke etmek
59
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
tüylerini diken diken etmek
60
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
sarsmak
61
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
şaşırtmak
62
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
korkutmak
63
Konuşma Dili
curl someone's hair
f.
ödünü patlatmak
64
Konuşma Dili
curl up [uk]
f.
yerin dibine sokmak
65
Konuşma Dili
curl up [uk]
f.
yerin dibine geçmek
66
Konuşma Dili
out of curl [obsolete]
s.
düz (saç)
67
Konuşma Dili
out of curl [obsolete]
s.
kıvırcıklığını yitirmiş (saç)
68
Konuşma Dili
out of curl [obsolete]
s.
kıvırcıklığı kaybolan (saç)
69
Konuşma Dili
out of curl [uk]
s.
enerjisi bitik
70
Konuşma Dili
out of curl [uk]
s.
halsiz
71
Konuşma Dili
out of curl [uk]
s.
uyuşuk
72
Konuşma Dili
out of curl [uk]
s.
kuvvetten düşmüş
Idioms
73
Deyim
make somebody's toes curl
f.
birisini korkutmak
74
Deyim
curl somebody's toes
f.
birisini ürkütmek
75
Deyim
curl somebody's toes
f.
birisini dehşete düşürmek
76
Deyim
curl somebody's toes
f.
birisini korkutmak
77
Deyim
make somebody's toes curl
f.
birisini ürkütmek
78
Deyim
make somebody's toes curl
f.
birisini dehşete düşürmek
79
Deyim
curl one's lip
f.
dudak bükmek
80
Deyim
curl one's lips
f.
dudak buruşturmak
81
Deyim
curl one's lips
f.
dudak bükmek
82
Deyim
curl up with a book
f.
eline güzel bir kitap alıp koltuğa vb kurulmak
83
Deyim
curl up and die
f.
ölmek
84
Deyim
make somebody's toes curl
f.
rezil etmek
85
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından yerin dibine geçmek
86
Deyim
want to curl up and die
f.
utançtan yerin dibine geçmek
87
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından yerin dibine girmek
88
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yerin dibine girmek
89
Deyim
curl up and die
f.
yerin dibine girmek
90
Deyim
curl up into a ball
f.
(utançtan/korkudan) tortop olmak
91
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yer yarılıp içine girmek
92
Deyim
curl up in a ball
f.
(utançtan/korkudan) tortop olmak
93
Deyim
curl someone's hair
f.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
94
Deyim
make somebody's toes curl
f.
(birisinin) tüylerini diken diken etmek
95
Deyim
make somebody's toes curl
f.
yerin dibine sokmak
96
Deyim
make somebody's hair curl
f.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
97
Deyim
curl somebody's toes
f.
(birisinin) tüylerini diken diken etmek
98
Deyim
want to curl up and die
f.
utancından ölmek istemek
99
Deyim
want to curl up and die
f.
(utançtan) yerin dibine girmek istemek (yer yarılsaydı da içine girseydim)
100
Deyim
curl the mo [australia]
f.
olağanüstü başarı kazanmak
101
Deyim
curl the mo [australia]
f.
üstün gelmek
102
Deyim
curl the mo [australia]
f.
üstün başarı kazanmak
103
Deyim
make (one's) hair curl
f.
(birini) utandırmak
104
Deyim
make (one's) hair curl
f.
(birini) rahatsız etmek
105
Deyim
make (one's) hair curl
f.
(birinin) keyfini kaçırmak
106
Deyim
make (one's) hair curl
f.
(birinin) yüzünün kızarmasına neden olmak
107
Deyim
make (one's) hair curl
f.
(birini) huzursuz etmek
108
Deyim
(just) curl up and die
f.
utancından ölmek
109
Deyim
(just) curl up and die
f.
utançtan yerin dibine girmek
110
Deyim
(just) curl up and die
f.
geri çekilmek
111
Deyim
(just) curl up and die
f.
köşeye çekilmek
112
Deyim
(just) curl up and die
f.
kabuğuna çekilmek
113
Deyim
curl hair
f.
saçını kıvırmak
114
Deyim
curl hair
f.
saç kıvırmak
115
Deyim
curl hair
f.
şoke etmek
116
Deyim
curl hair
f.
tüylerini diken diken etmek
117
Deyim
curl hair
f.
sarsmak
118
Deyim
curl hair
f.
korkutmak
119
Deyim
curl hair
f.
ödünü patlatmak
120
Deyim
curl up with a (good) book
f.
eline güzel bir kitap alıp koltuğa vb kurulmak
121
Deyim
curl up with a (good) book
f.
elinde güzel bir kitapla rahatça uzanmak
122
Deyim
curl your lip
f.
dudağını bükmek
123
Deyim
curl your lip
f.
alayla gülümsemek
124
Deyim
curl your lip
f.
küçümseyerek gülmek
125
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birinin) tüylerini diken diken etmek
126
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) dehşete düşürmek
127
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) korkutmak
128
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) yerin dibine sokmak
129
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) hoşnut etmek
130
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) keyiflendirmek
131
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) memnun etmek
132
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) mutlu etmek
133
Deyim
make (one's) toes curl
f.
(birini) ürpertmek
134
Deyim
make your hair curl [uk]
f.
tüylerini ürpertmek
135
Deyim
make your hair curl [uk]
f.
tüylerini diken diken etmek
136
Deyim
make your hair curl [uk]
f.
korkutmak
137
Deyim
make your hair curl [uk]
f.
dehşete düşürmek
138
Deyim
curl your hair [us]
f.
tüylerini ürpertmek
139
Deyim
curl your hair [us]
f.
tüylerini diken diken etmek
140
Deyim
curl your hair [us]
f.
korkutmak
141
Deyim
curl your hair [us]
f.
dehşete düşürmek
142
Deyim
make your toes curl
f.
yerin dibine sokmak
143
Deyim
make your toes curl
f.
utandırmak
144
Deyim
make your toes curl
f.
tüylerini ürpertmek
145
Deyim
make your toes curl
f.
tüylerini diken diken etmek
146
Deyim
make your toes curl
f.
şoka sokmak
147
Deyim
make your toes curl
f.
dehşete düşürmek
148
Deyim
curl the hair
f.
korkutmak
149
Deyim
curl the hair
f.
şaşırtmak
150
Deyim
curl the hair
f.
şoke etmek
151
Deyim
curl the hair
f.
hayrete düşürmek
152
Deyim
curl the hair
f.
afallatmak
153
Deyim
shoot the curl
f.
dalga üzerinde sörf yapmak
154
Deyim
want to curl up and die
expr.
yer yarılsa da içine girsem (demek)
Technical
155
Teknik
curl field
i.
dolam alanı
156
Teknik
fibre curl
i.
fiber bükümü
157
Teknik
fibre curl
i.
fiber kıvrılması
Textile
158
Tekstil
curl length
i.
tutam uzunluğu
Gastronomy
159
Mutfak
lambkebab in curl paper
i.
kağıt kebabı
Agriculture
160
Tarım
leaf curl
i.
kıvırcık baş hastalığı
Breeding
161
Hayvancılık
american curl
i.
kulakları arkaya kıvrık ve uzun tüylü bir kuyruğu olan ince bir kedi ırkı
Geography
162
Coğrafya
curl [dialect]
i.
akarsu kıvrımı
Meteorology
163
Meteoroloji
curl cloud
i.
sirüs bulutu
Sport
164
Spor
trunk curl
i.
mekik
165
Spor
leg curl
i.
bacaktaki fleksör kasları güçlendirmek için yapılan bir egzersiz
166
Spor
straight curl
i.
bir çeşit trivela vuruşu tekniği
167
Spor
preacher curl
i.
kolun dirseklerden kırılması ile ağırlık kaldırılan bir egzersiz türü
British Slang
168
İngiliz Argosu
curl one off/down
f.
kaka yapmak
169
İngiliz Argosu
curl one off/down
f.
sıçmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of curl
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy