Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
determinate
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"determinate"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 22 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
determinate
f.
kesin olarak çözmek
2
Genel
determinate
f.
aslını öğrenmek
3
Genel
determinate
f.
(bir şeyin) kimliğini saptamak
4
Genel
determinate
f.
tanımlamak
5
Genel
determinate
s.
kati
6
Genel
determinate
s.
sınırlı
7
Genel
determinate
s.
belirli
8
Genel
determinate
s.
muayyen
9
Genel
determinate
s.
mahdut
10
Genel
determinate
s.
hudutlu
11
Genel
determinate
s.
kesin
12
Genel
determinate
s.
belli
13
Genel
determinate
s.
kesin olarak karar verilmiş
14
Genel
determinate
s.
otorite tarafından kararlaştırılmış
15
Genel
determinate
s.
değişmez
16
Genel
determinate
s.
keyfi
Technical
17
Teknik
determinate
s.
sabit bir sayıya sahip olan
Logic
18
Mantık
determinate
i.
daha genel bir niteliği belirten mantıksal karakter
Biology
19
Biyoloji
determinate
s.
(embriyolojide) sınırlı şekilde çatlayan
Botanic
20
Botanik
determinate
s.
bir çiçekte sona erip en üstteki veya ortadaki çiçekten başlayarak seri şekilde serpilen
21
Botanik
determinate
s.
sapın ucunda süresiz olarak devam etmeyen
Ottoman Turkish
22
Osmanlıca
determinate
s.
mukarrer
"determinate"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
determinate fault
i.
kalıcı aksama
2
Genel
determinate [obsolete]
f.
sınırlarını belirlemek
3
Genel
determinate [obsolete]
f.
sonlandırmak
4
Genel
determinate [obsolete]
f.
(bir konuda) karar vermek
5
Genel
determinate [obsolete]
f.
(meseleyi) kararlaştırmak
6
Genel
determinate [obsolete]
f.
(bir şeyin) gidişatını belirlemek
7
Genel
determinate [obsolete]
f.
(bir şeyin) bitişini belirlemek
Trade/Economic
8
Ticaret/Ekonomi
determinate life
i.
belirli ömür
Law
9
Hukuk
determinate obligation
i.
dolaylı borç
10
Hukuk
determinate obligation
i.
konusu belirlenmiş olan borç
11
Hukuk
determinate obligation
i.
sınırlı borç
Technical
12
Teknik
determinate error
i.
belli hata
13
Teknik
statically determinate truss
i.
izostatik makas
14
Teknik
statically determinate
s.
izostatik
15
Teknik
statically determinate
s.
statikçe belirli
Computer
16
Bilgisayar
determinate fault
i.
kalıcı aksama
Math
17
Matematik
determinate problem
i.
sınırlı sayıda çözümü bulunan problem
18
Matematik
determinate quantities
i.
değer veya çözüm sayısı sonlu olan büyüklükler
Biology
19
Biyoloji
determinate growth
i.
sınırlı büyüme
20
Biyoloji
determinate evolution
i.
doğal seçilim veya diğer dış etkenlerden bağımsız evrimsel eğilimlerle sonuçlanan varyasyon
Botanic
21
Botanik
determinate inflorescence
i.
merkezden dışa doğru çiçeklenme
22
Botanik
determinate inflorescence
i.
sapın uç tomurcuğundan başladığı için sınırlı şekilde büyüyen çiçeklenme
Linguistics
23
Dilbilim
determinate knowledge
i.
temel bilgi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of determinate
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy