devre dışı - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

devre dışı



"devre dışı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

Türkçe İngilizce
General
devre dışı disabled s.
devre dışı deactivated s.
Technical
devre dışı out of circuit s.
devre dışı off s.
Computer
devre dışı disable i.
devre dışı offline s.
devre dışı off-line s.
devre dışı off line s.
devre dışı not enabled expr.
devre dışı off expr.
Informatics
devre dışı off-hook s.

"devre dışı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 81 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
devre dışı bırakmak deactivate f.
General
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket-calling i.
telefon sahibinin isteği dışında (genellikle yanlışlıkla telefon kilidinin devre dışı kaldığı durumlarda) gelişen yanlış arama pocket dialing i.
devre dışı bırakan cihaz disabler i.
devre dışı kalmak be disabled f.
devre dışı bırakılmak be deactivated f.
devre dışı kalmak be excluded f.
devre dışı kalmak no longer to be in use f.
devre dışı kalmak no longer to be a part of f.
devre dışı bırakılmak be excluded f.
devre dışı bırakmak inactivate f.
devre dışı bırakmak by-pass f.
devre dışı bırakmak override f.
bir kimseyi devre dışı bırakmak cut f.
devre dışı bırakmak phase out f.
devre dışı bırakılmış deactivated s.
devre dışı bırakılan dormant s.
Phrasals
aşamalı olarak devre dışı bırakmak phase someone or something out f.
aşamalı olarak devre dışı bırakmak phase someone or something out of something f.
devre dışı bırakmak knock something out f.
devre dışı bırakmak power down f.
devre dışı kalmak power down f.
devre dışı bırakmak take out f.
Colloquial
devre dışı olmak be off f.
devre dışı olmak be out f.
Idioms
devre dışı/dışında kalmak be out of the loop f.
Technical
devre dışı olma oranı outage rate i.
devre dışı kalma shut down i.
devre dışı olma sıklığı outage rate i.
devre dışı olma süresi outage time i.
devre dışı olma outage i.
elektrikle çalışmayan devre dışı bırakma cihazı non-electrical disable device i.
tornagir devre dışı jacking gear out i.
Computer
ana kart dışı devre offboard circuit i.
bağdaştırıcı devre dışı adapter disabled i.
devre dışı bağlantı disabled link i.
devre dışı öğeler disabled items i.
devre dışı aygıt disabled device i.
devre dışı kalmış işlemler disabled actions i.
kullanıcı tarafından devre dışı user disabled i.
rastgelelik seçeneğini devre dışı bırakan özellik unrandomizer i.
sunucu devre dışı server down i.
güvenliği devre dışı bırakma yazılımı security disabler i.
hesabı devre dışı bırak disable account f.
hesabı devre dışı bırak disable disable account f.
bilgisayar programında bir kodu değiştirerek programı silmeden o kısmı, özelliği devre dışı bırakmak rem out f.
akıllı tırnakları devre dışı bırak disable smart quotes expr.
aygıtı devre dışı bırak disable drive expr.
devre dışı bırak disable expr.
değişiklikleri devre dışı bırak disable changes expr.
devre dışı bırakılıyor disabling expr.
devre dışı bırak deactivate expr.
devre dışı/yok disable/none expr.
devre dışı bırak turn off expr.
devre dışı bırakmayı onayla confirm disable expr.
devre dışı çalış work offline expr.
java'yı devre dışı bırak disable java expr.
icm devre dışı icm disabled expr.
makroları devre dışı bırak disable macros expr.
ortamı devre dışı bırak disable media expr.
kitaplığı devre dışı bırak disable library expr.
mru'yu devre dışı bırak disable mru expr.
redbook'u devre dışı bırak disable redbook expr.
sohbet'i devre dışı bırak disable chat expr.
snmp devre dışı bırakıldı snmp disabled expr.
ses'i devre dışı bırak disable audio expr.
sistem tarafından devre dışı system disabled expr.
tanım bilgilerini devre dışı bırak disable cookies expr.
tümü devre dışı disable all expr.
tümünü devre dışı bırak disable all expr.
Automotive
hava yastığı devre dışı bırakma anahtarı air bag cut-off switch i.
silindir devre dışı bırakma cylinder deactivation i.
vites kolu kilidi devre dışı bırakma butonu shift lock override button i.
devre dışı bırakmak deactivate f.
frenler devre dışı brakes off expr.
Medical
timüs bezlerini etkisiz hale getiren genetik mutasyon sonucunda aşırı derecede azalan t-hücreleri yüzünden bağışıklık sistemi devre dışı bırakılan laboratuvar faresi nude mouse i.
Tobacco
kontroller devre dışı controls disconnected expr.
Environment
silahın devre dışı bırakılması weapons retirement i.
Military
geminin dümen veya tahrik sistemine mühimmat atılarak devre dışı bırakılması disabling fire i.
Archaic
sivri uçlu bir çubukla (top namlusunu) geçici olarak devre dışı bırakmak nail f.
Modern Slang
akıllı telefon ve diğer taşınabilir aygıtlarda bulunan ve servis ve alıcıların devre dışı kalmasını sağlayan mod airplane mode i.