dim - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dim

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"dim" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
dim f. karartmak
dim f. loşlaştırmak
dim s. sönük
dim s. loş
General
dim i. loşluk
dim f. azalmak
dim f. sönmek
dim f. sönükleşmek
dim f. kararmak
dim f. loşlaşmak
dim f. bulanmak
dim f. azaltmak
dim f. donuklaştırmak
dim f. söndürmek
dim f. bulandırmak
dim f. sönükleştirmek
dim f. belirsizleşmek
dim f. selektör yapmak
dim f. gölgelemek
dim s. müphem
dim s. anlayışsız
dim s. belirsiz
dim s. sönük
dim s. donuk
dim s. bulanık
dim s. kalın kafalı
dim s. belirli belirsiz
dim s. loş
dim s. soluk
dim s. belli belirsiz
dim s. olumsuz sonucu olan
dim s. belirsiz sonucu olan
dim s. olumsuz tavırlı
dim s. şüpheci davranan
dim s. karamsar
dim s. hevessiz
dim s. gönülsüz
Colloquial
dim i. akşam
dim i. gece
Technical
dim s. mat
dim s. parlak olmayan
Computer
dim s. soluk
dim expr. karart
Lighting
dim i. karanlık
Automotive
dim i. park ışığı
dim i. park lambası
dim i. kısa huzmeli far
dim i. kısa far
dim f. kısa huzmeli farları yakmak
Slang
dim s. sıkıcı
dim s. donuk
British Slang
dim i. aptal
dim i. mankafa
dim i. salak
dim s. geri zekalı

"dim" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 116 sonuç

İngilizce Türkçe
General
dim mak i. ölüm dokunuşu
dim-out i. savaş zamanında kenti hava saldırılarına karşı korumak için geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması
dim-out i. karartma
dim-out i. geceleri ışıkların kısıtlı kullanılması sonucu oluşan loşluk
become dim f. donuklamak
make dim f. donuklaştırmak
dim out f. karartmak
make dim f. loşlaştırmak
dim down f. sönmek
dim down f. loşlaşmak
dim down f. kararmak
dim witted s. beyinsiz
anti dim s. ışığı kesen
anti dim s. ışığı önleyen
dim-witted s. alık
dim-witted s. ahmak
dim-witted s. salak
dim-witted s. beyinsiz
dim-lit s. loş ışıklı
dim-sighted s. çok az gören
dim-sighted s. görüşü çok az olan
dim-wittedly zf. aptalca
in the dim light zf. loş ışıkta
Phrasals
go dim f. loşlaşmak
go dim f. kararmak
dim out f. loşlaşmak
dim out f. kararmak
dim out f. sönmek
go dim f. sönmek
dim up f. ışığı artırmak
dim up f. kısık olan ışıkları açmak
dim up f. ışıkları çoğaltmak
dim up f. aydınlatmak
dim something up f. ışığı artırmak
dim something up f. kısık olan ışıkları açmak
dim something up f. ışıkları çoğaltmak
dim something up f. aydınlatmak
dim something down f. ışıkları kısmak
dim something down f. loşlaştırmak
dim out f. karartma uygulayarak gizlemek
dim out f. ışıkları söndürerek karartmak
Colloquial
dim bulb i. horoz/yarım akıllı
dim bulb i. horoz/kaz kafalı
dim bulb i. kuş beyinli
dim bulb i. aptal
dim bulb i. salak
dim bulb i. gerzek
dim bulb i. ahmak
dim bulb i. aklı kıt
dim bulb i. geri zekalı
dim-wit i. alık
dim-wit i. aptal
dim-wit i. budala
dim-wit i. salak
a dim memory i. silik bir anı
a dim memory i. belli belirsiz bir anı
dim-sighted s. anlayışsız
Idioms
the dim and distant past [brit] i. çok eski zaman
the dim and distant past [brit] i. fi tarihi
the dim and distant past [brit] i. nuh zamanı
the (dim and) distant past i. çok eski zaman
the (dim and) distant past i. fi tarihi
the (dim and) distant past i. nuh zamanı
the (dim and) distant past i. uzak geçmiş
take a dim view of f. doğru bulmamak
take a dim view f. iyi gözle bakmamak
take a dim view of f. olumsuz bakmak
take a dim view of f. soğuk bakmak (bir şeyi yapmaya vb)
take a dim/poor view of somebody/something f. birinden/bir şeyden hoşlanmamak
take a dim/poor view of somebody/something f. birine/bir şeye katılmamak
take a dim/poor view of somebody/something f. biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmamak
take a dim/poor view of somebody/something f. birini/bir şeyi doğru bulmamak
take a dim view (of someone or something) f. (birine/bir şeye) iyi gözle bakmamak
take a dim view (of someone or something) f. (birine/bir şeye) olumsuz bakmak
take a dim view (of someone or something) f. (birinden/bir şeyden) hoşlanmamak
take a dim view (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) doğru bulmamak
take a dim view (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) onaylamamak
take a dim view (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) tasvip etmemek
take a dim view (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) uygun bulmamak/görmemek
take a dim view (of someone or something) f. (birini/bir şeyi) beğenmemek
Technical
anti dim i. camlan buhara karşı koruyan sıvı
dim letters i. hatalı dekor kesme
auto dim interval i. karartma için bekleme süresi
auto-dim interval i. otomatik karartma arası
auto dim i. otomatik görüntü karartma
auto dim i. otomatik karartmalı
Computer
auto-dim interval i. karartma için bekleme süresi
auto-dim interval i. otomatik karartma aralığı
auto-dim i. otomatik görüntü karartma
auto-dim i. otomatik karartma
don't dim expr. karartma
don't dim after expr. sonrasında donuklaştırma
Informatics
auto-dim interval i. karartma için bekleme süresi
auto-dim i. özdevimli görüntü karartma
Telecom
dim control i. ışık ayarı
dim-and-burst i. kısma ve patlama
Automotive
dim light i. küçük far
Medical
inability to see clearly in dim light i. gece körlüğü
inability to see clearly in dim light i. tavuk karası
Gastronomy
dim sum i. çin mantısı
Physics
dim matter i. düşük parlaklığı nedeniyle doğrudan gözlemlenmesi zor olan varsayımsal madde
Geography
simmer dim [scotland] i. orkney ve shetland takımadalarında yaz ortasında görülüp gece boyu devam eden alacakaranlık
Slang
dim bulb i. zekasız
dim bulb i. mankafa
dim bulb i. kalın kafa
dim bulb i. sıkıcı tip
dim bulb i. sönük tip
dim bulb i. ruhsuz tip
dim bulb i. renksiz tip
dim bulb i. kalın kafalı
dim bulb i. akılsız tip
dim bulb i. anlamaz tip
dim bulb i. beyinsiz tip
dim bulb i. aklı kıt tip
dim bulb i. akıl yoksunu tip
Star Wars
dim-u monastery i. dim-u manastırı