dip - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

dip

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"dip" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 149 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
dip i. (sıvı içine) batma
General
dip i. meyil
dip i. eğim
dip i. dalış yaparak tekrar yükselme
dip i. iniş
dip i. eğilme
dip i. sos
dip i. yokuş
dip i. batma
dip i. toprak çökmesi
dip i. ani iniş
dip i. banyo
dip i. bandırma
dip i. dalma
dip i. daldırma
dip i. çökme
dip i. çukur
dip i. el koyma
dip i. eğilim
dip i. yankesici
dip i. depresyon
dip i. boşluk
dip i. fitilin yağ veya muma tekrar tekrar batırılması ile yapılan kandil
dip i. nemlendirilip enfiye çekmede kullanılan çubuk veya dal
dip i. tek seferde batırılan miktar
dip i. çubuğa tek seferde yapışan enfiye
dip i. çubukla tek seferde çekilen enfiye miktarı
dip i. daldırma kabı
dip i. kepçe
dip i. maşrapa
dip f. çökmek
dip f. bayrağı yarıya indirmek
dip f. aşağıya doğru meyletmek
dip f. batmak
dip f. ıslatmak
dip f. göz atmak
dip f. dalmak
dip f. eğilmek
dip f. eğim yapmak
dip f. bandırmak
dip f. elini cebine atmak
dip f. sokmak
dip f. batırmak
dip f. una bulamak
dip f. alçalmak
dip f. dalış yapmak
dip f. farları kısmak
dip f. elini atmak
dip f. banmak
dip f. daldırmak
dip f. düşürmek
dip f. inip yükselmek
dip f. indirip yükseltmek
dip f. azaltmak
dip f. azalmak
dip f. düşmek
dip f. inmek
dip f. (ışık) kısmak
dip f. indirmek
dip f. batırıp çıkarmak
dip f. bir konuyu üstünkörü araştırmak
dip f. amatörce uğraşmak
dip f. merak sarmak
dip f. (çocuk oyununda) tekerleme söyleyerek lider seçmek
dip f. (boyaya) daldırarak renklendirmek
dip f. fitili erimiş yap veya muma tekrar tekrar batırarak mum yapmak
dip f. enfiyeyi fırça veya çubuk yardımıyla diş etlerine ve dişlere sürtmek
dip f. kepçe ile boşaltmak
dip f. sıvıyı tutacak kepçe gibi bir gereci daldırıp sıvının bir kısmını boşaltmak
dip f. (enfiyeden) bir fırt çekmek
dip f. keskin şekilde yön değiştirmek
dip f. keskince sapmak
dip f. rastgele alakasız paragrafları seçerek okumak
dip f. göz atarak okumak
dip f. kısaca incelemek
dip f. geçici olarak denemek
Colloquial
dip i. ayyaş
dip i. içkici
dip i. sarhoş
dip i. alkolik
dip i. dipsomanik
dip i. dipsomanyak
dip i. içki müptelası
dip i. yankesici
dip i. cepçi
dip i. nefes çekme
dip i. çiğneme tütünü
dip i. topak
dip i. budala
dip i. sakar
dip i. salak
dip i. sersem
dip i. beceriksiz
dip i. ahmak
Trade/Economic
dip f. fondan küçük bir miktar para çekmek
Technical
dip i. aşağıya doğru meyil
dip i. dalım
dip i. ufak çukur
dip i. yatay ufuk ile denizde görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı
dip i. manyetik meridyenin dikey düzleminde serbestçe dönen bir pusula iğnesinin ufukla yaptığı açı
dip i. (koyun, domuz gibi hayvanları) antiseptik veya asalak öldürücü solüsyona daldırma işlemi için kullanılan tekne
dip i. tütünü çekerken kullanılan, aromalı ve nemlendirici solüsyon
dip i. budala kimse
dip i. ahmak kimse
dip f. (metali) daldırma yöntemiyle galvanizlemek
dip f. (metali) daldırma yöntemiyle kaplamak
Electric
dip i. iki paralel uç ve bir dizi küçük anahtarı içeren devrenin yerleştirildiği küçük dikdörtgen kap
Textile
dip i. kumaşın daldırıldığı boya preparatı
Automotive
dip i. büyük çukur
dip i. daldırma
dip f. kısa fara geçmek
Aeronautic
dip i. uçarken meydana gelen anlık irtifa kaybı
dip f. (uçak) yükselme öncesi aniden alçalmak
Marine
dip i. inhitat
dip i. (gemi, kürek, çark) batma derinliği
dip f. sancağı yarı mayna etmek
dip f. (işaret bayrağını) düşey düzlemden yatay düzleme ve sonra tekrar düşey düzleme gelecek şekilde sallamak
dip f. (geminin) bandırasını düşey düzlemden yatay düzleme ve sonra tekrar düşey düzleme gelecek şekilde sallamak
Medical
dip i. daldırma sıvısı
Gastronomy
dip i. bir kaşık dondurma
Physics
dip i. manyetik eğim
dip i. manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı
Botanic
dip i. bazı çam ağaçlarının yarıklarından çıkan ham terebentin
Agriculture
dip i. tavuk, koyun gibi hayvanların içinde daldırılıp çıkarıldığı sıvı kimyasal
dip i. ahşap objeler için kullanılan sıvı koruyucu
dip f. (tavuk, koyun gibi hayvanları) böceklenmelerini önlemek amacıyla kısa süreliğine sıvı bir kimyasala batırmak
dip f. (tahılları, sebzeleri veya ahşabı) koruyucu sıvının içine batırmak
Breeding
dip f. (koyun, domuz gibi hayvanları) antiseptik veya asalak öldürücü solüsyona daldırmak
Environment
dip i. daldırma teknesinde kullanılan böcek veya parazit öldürücü
Geology
dip i. yeryüzü katmanı, su kanalı, yarık, fay gibi jeolojik şekillerin yatay düzlemle yaptığı açı
dip f. eğilmiş bulunmak
dip f. ufuk düzleminin aşağısına eğilmek
Sport
dip i. paralel barların ucunda yapılan, kişinin çenesi barların hizasına gelecek kadar kollarını büktüğü ve sonrasında düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırdığı bir jimnastik egzersizi
dip i. yayın orta kısmının sapın her iki yanında keskin ve kavisli incelmesi
dip i. suda kısa süreliğine yüzme
dip f. paralel barların ucunda, çeneyi barların hizasına gelecek kadar kolları büktükten sonra düzleştirip kendini yukarı doğru kaldırmak
Music
dip i. bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatarak yapılan bir salon dansı figürü
dip i. dörder çiftten oluşan grupların yaptığı bir dansta, dansçının öne eğilip iki dansçının el ele tutuşarak oluşturduğu kemerin altından geçtiği dans figürü
dip f. bir dizi hafifçe kırıp diğer bacağı öne veya arkaya uzatmak
dip f. dörder çiftten oluşan grupların yaptığı bir dansta, öne eğilip iki dansçının el ele tutuşarak oluşturduğu kemerin altından geçmek
Theatre
dip i. sahne önü
Archaic
dip i. reverans
dip i. kadınlara özgü dizleri bükerek öne doğru eğilip selam verme hareketi
dip f. vaftiz sırasında suya daldırmak
dip f. yemin suya batıp çıkmasını sağlayarak balık tutmak
Slang
dip i. yankesicilik
dip i. gasp
dip i. erkek şapkası
dip f. (birine) yan kesicilik yapmak

"dip" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 20 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
dip bottom i.
General
dip breech i.
dip lowest part i.
dip butt i.
dip far end i.
dip bottom i.
dip ground i.
dip floor i.
dip depth i.
dip foot i.
dip base i.
dip end i.
dip fag-end i.
dip underneath i.
Trade/Economic
dip bottom i.
dip trough i.
Technical
dip floor i.
dip base i.
Lighting
dip cap i.
Marine
dip water i.

"dip" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 379 sonuç

İngilizce Türkçe
General
dip net i. kepçe
magnetic dip i. manyetik eğim
chips and dip i. (soslu) cips
chips and dip i. soslu patates cipsi
lucky dip i. bir tür çekiliş oyunu
lucky dip i. tamamen şans işi
dip lint i. göbek deliğinde biriken pamuk
double-dip i. (hız trenlerinde) yolun yarısında bir süreliğine düzleşen tepe
skinny-dip i. çıplak dalış
skinny-dip i. çıplak yüzme
dip the flag f. bayrağı yarıya indirmek
dip into a book f. bir kitabı gözden geçirmek
dip into f. bandırmak
dip up f. bandırmak
dip into f. gözden geçirmek
dip into f. göz atmak
dip into f. banmak
dip up f. daldırıp çıkarmak
skinny-dip f. çıplak yüzmek
dip the bread into the soup f. ekmeğini çorbaya banmak
dip snuff f. diş etlerine ve dişlere sürterek enfiye çekmek
dip the flag f. sancağı indirip tekrar göndere çekmek
double-dip f. iki kaynaktan aynı anda para elde etmek
double-dip f. bir devlet dairesinde çalışırken diğerinden emekli maaşı almak
Phrasals
dip back into f. bir şeye takılı kalmak
dip to something f. -e düşmek (sıcaklık/fiyatlar)
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeye) batırmak
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeye) banmak
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeye) bandırmak
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeye) bulamak
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeye) daldırmak
dip into (something) f. (bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak
dip into (something) f. (bir şeyi) tırtıklamak
dip into (something) f. (bir şeyden) küçük küçük almak/koparmak
dip into (something) f. aniden düşmek
dip into (something) f. hızla düşmek/azalmak
dip into (something) f. çakılmak
dip into (something) f. hızla gerilemek
dip into (something) f. üstünkörü araştırmak
dip into (something) f. gelişigüzel takip etmek
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeye) batırmak
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeye) banmak
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeye) bandırmak
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeye) bulamak
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeye) daldırmak
dip in (something) f. (bir şeyi bir şeyin/sıvının) içine sokmak
dip in (something) f. (bir şeyi) tırtıklamak
dip in (something) f. (bir şeyden) küçük küçük almak/koparmak
dip in (something) f. aniden düşmek
dip in (something) f. hızla düşmek/azalmak
dip in (something) f. çakılmak
dip in (something) f. hızla gerilemek
dip in (something) f. üstünkörü araştırmak
dip in (something) f. gelişigüzel takip etmek
dip in f. içine girmek
dip in f. içine uzanmak
dip in f. içine ulaşmak
dip in f. derinliklerine ulaşmak
dip in f. içine dalmak
dip in f. içine gömülmek
dip in f. bir sıvıya batmak
dip in f. bir sıvının içine girmek
dip in f. batmak
dip in f. bir sıvının dibine inmek
dip into (something) f. geçici olarak düşmek
dip into (something) f. geçici süreliğine gerilemek
dip in (something) f. geçici olarak düşmek
dip in (something) f. geçici süreliğine gerilemek
dip into f. yalapşap araştırmak
dip into f. yüzeysel olarak araştırmak
dip into f. tırtıklamak
dip into f. küçük küçük almak/koparmak
dip into f. batırmak
dip into f. banmak
dip into f. bandırmak
dip into f. bir sıvıya daldırıp çıkarmak
dip into f. azar azar almak
dip into f. az bir miktarını çekmek/kullanmak
dip into f. göz gezdirmek
dip into f. şöyle bir bakmak
dip into f. gözden geçirmek
dip into f. bir konuya göz gezdirmek
dip into f. bir konuyu şöyle bir araştırmak
dip into f. bir konuyu üstünkörü araştırmak
dip into f. bir konuya şöyle bir bakmak
dip out f. sıvışmak
dip out f. fıymak
dip out f. kaçmak
dip out f. hızlıca terk etmek
dip out f. görünmeden çıkmak
dip out f. kaçırmak
dip out f. katılmamak
dip out f. sınavda başarısız olmak
dip out f. dersten kalmak
dip out f. elenmek
dip out f. oyun dışı kalmak
dip something in something f. bir şeyi bir şeye banmak
dip something in something f. bir şeyi bir şeye batırmak
dip something in something f. bir şeyi bir şeye daldırmak
dip something in something f. bir şeyi bir şeye bandırmak
dip something in something f. bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip something into something f. bir şeyi bir şeye banmak
dip something into something f. bir şeyi bir şeye batırmak
dip something into something f. bir şeyi bir şeye daldırmak
dip something into something f. bir şeyi bir şeye bandırmak
dip something into something f. bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip something in f. bir şeyi bir şeye banmak
dip something in f. bir şeyi bir şeye batırmak
dip something in f. bir şeyi bir şeye daldırmak
dip something in f. bir şeyi bir şeye bandırmak
dip something in f. bir şeyi bir şeyin içine sokmak
dip to f. -e düşmek (sıcaklık/fiyatlar)
Colloquial
chip and dip i. cips ve sos
chip and dip i. soslu cips
chip and dip i. soslu patates cipsi
chip and dip i. patates cipsi ve dip sos
double-dip i. üzerinde iki top dondurma bulunan külah
slippery dip [australia] i. uzun kaydırak
dip one's toes in f. yeni veya bilinmeyen bir şey yapmaya başlamak
never dip your pen into the company's ink expr. kalemini asla çalıştığın şirketin mürekkebine batırma
wind pudding and air dip expr. hiçbir şey
wind pudding and air dip expr. rüzgar pudingi ve hava sosu
wind pudding and air dip expr. yiyecek hiçbir şey
Idioms
dip into the blue f. uygunsuz konuşmak
dip into the blue f. açık saçık konuşmak
dip into the blue f. ağza alınmaz laflar etmek
dip into the blue f. küfürlü konuşmak
dip one's toe in the water f. bir şeye el atmak
dip into one's savings f. biriktirdiği paradan biraz almak/çekmek
dip one's toe in the water f. bir şey için kollarını sıvamak
dip one's toe in the water f. bir işe girişmek
take a dip f. dalış yapmak
dip one's toe in the water f. dahil olmak
take a dip f. dalmak
dip into one's pocket f. kendi cebinden karşılamak
dip the pen in gall f. kaleminden zehir damlamak
dip one's pen in gall f. kaleminden zehir damlamak
take a dip f. suya girip çıkmak
dip into one's pocket f. (mecazi anlamda) elini cebine atmak
dip one's toe in the water f. yeni bir şeye başlamak
dip (one's) toe into (something) f. (bir şeye) adım atmak
dip (one's) toe into (something) f. (bir şeye) bulaşmak
dip (one's) toe into (something) f. yavaş yavaş (bir şeye) başlamak
dip (one's) toe into (something) f. yeni yeni (bir şeye) adım atmak
dip (one's) toe into (something) f. (bir şeye) girişmek
dip (one's) toe into (something) f. (bir şeye) el atmak
dip one's toes into f. yeni bir şeye başlamak
dip one's toes into f. farklı bir şeye başlamak
dip one's toes into f. yabancı/bilmediği bir şeye başlamak
dip one's toes into f. bir şey için kolları sıvamak
dip one's toes into f. bir işe girişmek
dip one's toes into f. bir şeye el atmak
dip one's toes into f. bir işe adım atmak
dip into the blue f. ayıp şeyler söylemek
dip into the blue f. yakışıksız şeyler söylemek
dip a toe in the water [uk] f. el atmak
dip a toe in the water [uk] f. kolları sıvamak
dip a toe in the water [uk] f. bir işe girişmek
dip a toe in the water [uk] f. dahil olmak
dip a toe in the water [uk] f. yeni bir şeye başlamak
dip a toe in the water [uk] f. bir işe adım atmak
dip a toe in the water [uk] f. yavaş yavaş başlamak
dip a toe in the water [uk] f. denemek
dip a toe in the water [uk] f. ucundan kıyısından başlamak
dip one's toe in the water [uk] f. el atmak
dip one's toe in the water [uk] f. kolları sıvamak
dip one's toe in the water [uk] f. bir işe girişmek
dip one's toe in the water [uk] f. dahil olmak
dip one's toe in the water [uk] f. yeni bir şeye başlamak
dip one's toe in the water [uk] f. bir işe adım atmak
dip one's toe in the water [uk] f. yavaş yavaş başlamak
dip one's toe in the water [uk] f. denemek
dip one's toe in the water [uk] f. ucundan kıyısından başlamak
dip into savings f. biriktirdiği paradan biraz almak/çekmek
dip into savings f. birikiminden harcamak
dip into your pocket f. kendi cebinden karşılamak/ödemek
dip into your pocket f. (mecazi anlamda) elini cebine atmak
dip your pen in gall f. kaleminden zehir damlamak
dip your toe into something expr. bir şeyi dene
dip your toe into something expr. bir şeye adımını at
dip your toe into something expr. temkinli bir şekilde bir şeyi dene
dip your toe into something expr. bir şeye ucundan kıyısından başla
dip your toe into something expr. bir işe giriş
dip your toe into something expr. bir şeye el at
Trade/Economic
sales dip i. cironun gerileyişi
double dip recession i. çift dipli resesyon
double dip recession i. çift dipli gerileme
double dip recession i. çift dipli durgunluk
a double-dip plunge i. çifte düşüş (fiyatlarda bir gerileme yaşanırken ikinci bir dalganın vurması)
double dip recession i. iki dipli durgunluk
double dip lease i. sınır ötesi finansal kiralama işlemlerinde, ilgili ülke yasaları açısından, vergi amacıyla hem kiraya verenin hem de kiralayanın, kiralanan malın sahibi olarak kabul edilmesi durumu
double dip i. kısa süreli iyileşme ardından düşük talep nedeniyle ikinci bir düşüş dalgasının yaşandığı durgunluk
dip [uk] f. rehine koymak
dip [uk] f. ipotek etmek
dip [uk] f. mali zorluk çekmek
dip [uk] f. sermayeyi tüketmek
dip [uk] f. parayı yiyip bitirmek
double-dip [us] f. birkaç vergi alanından faiz vergi gideri elde etmek için tek bir borçlanma senedi kullanmak
Technical
caustic dip i. alkaliye daldırma
blue dip i. civalı çözelti
dip finish i. daldırmalı apre
dip soldering process i. daldırma lehim işlemi
dip coating i. daldırmalı kaplama
dip paint i. daldırma boyası
dip plating i. daldırma kaplama
dip-spin coating i. daldırmalı-döndürmeli kaplama
dip soldering i. daldırma lehim
dip tank i. daldırılmış tank
dip dyeing i. daldırmalı boyama
dip encapsulation i. daldırmalı kapama
dip-pen nanolithography i. daldırma uçlu nano yazıcı
hot-dip galvanizing i. daldırma galvanizleme
dip brazing i. daldırmalı sert lehimleme
dip painting i. daldırmalı boyama
dip casting i. daldırmalı döküm
dip tank i. daldırma tankı
dip plating i. daldırmalı kaplama
recirculating dip tank i. dolaşımlı daldırma tankı
dip pen i. divit
passivating dip i. edilginleştirme daldırısı
angle of dip i. eğim açısı
dip joint i. eğim eklemi
dip needle circuit i. eğim ölçer devre
fault dip i. fay eğimi
voltage dip i. gerilim düşüşü
dip tinning i. kalay banyosuna batırma
dip tinning i. kalayla kaplama
sheep-dip i. koyun parazitlerini öldürmek için hazırlanan sıvı
magnetic dip i. manyetik eğim
lab dip i. laboratuvarda yapılması gereken renk çalışmaları
blue dip i. mavi daldırma
solder dip i. lehim daldırması
dip magnetic i. manyetik meyil
magnetic dip i. mıknatıssal eğim
bright dip i. parlaklaştırma çözeltisi
hot dip coating i. sıcak daldırma ile kaplama
elektrostatik painting over hot-dip galvanized coating i. sıcak daldırma galvaniz kaplama üzerine elektrostatik boyama
hot-dip aluminium coating i. sıcak daldırımlı alüminyum kaplama
hot-dip coating i. sıcak daldırımlı kaplama
hot-dip tin plating i. sıcak daldırımlı kalay kaplama
hot-dip coat i. sıcak daldırmalı örtü
hot-dip galvanizing i. sıcak daldırımlı galvanizleme
hot dip galvanized coating i. sıcak daldırma galvanizli kaplama
hot dip galvanising thermoprocessing equipment i. sıcak daldırmalı galvaniz kaplama ısıl işlem teçhizatı
hot-dip galvanizing i. sıcak daldırımlı çinko kaplama
hot-dip tin plate i. sıcak daldırılmış teneke
soda dip i. sodaya daldırma
hot-dip process i. sıcak daldırımlı süreç
hot-dip galvanizing i. sıcak daldırma yöntemiyle galvanizleme
hot-dip aluminium coating i. sıcak daldırmalı alüminyum örtü
hot dip galvanized coatings i. sıcak daldırılmış galvaniz kaplamalar
hot-dip galvanized coating i. sıcak daldırma galvaniz kaplama
hot-dip galvanized steel pipe i. sıcak daldırma ile galvanizlenmiş çelik boru
continuous hot-dip i. sürekli sıcak daldırmalı
continuously hot-dip coated strip and sheets of structural steels i. sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış yapı çeliğinden mamul şerit ve levhalar
continuously hot-dip i. sürekli sıcak daldırmalı
continuously hot-dip coated strip and sheets of low carbon steels i. sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış düşük karbonlu çeliklerden mamul şerit ve levhalar
continuous hot dip galvanizing i. sürekli sıcak daldırmayla galvanizleme
continuous hot dip coating i. sürekli sıcak daldırmayla örtme
continuous hot dip coating i. sürekli sıcak daldırmayla kaplama
one-dip aniline black i. tek banyolu siyah
caustic dip i. yakıcı sodaya daldırma
oil dip stick i. yağ ölçme çubuğu
dip needle i. yerkürenin manyetik yönünü gösteren iğne
dip circle i. eğim ölçer
dip circle i. manyetik eğimdeki değişikliklere azami düzeyde duyarlı olan, yerkürenin manyetik yönünü gösteren iğneye benzer bir alet
dip sector i. gerçek ufkun altında yer alan görünen ufkun çöküntüsü açısını ölçen cihaz
dip sector i. ufki hat ile gözlemcinin gözünden okyanusun yüzeyine çizilen teğet arasındaki açıyı ölçen cihaz
dip sector i. yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açıyı ölçen cihaz
dip circle i. eğim pusulası
hot-dip galvanize f. sıcak daldırmalı galvanizlemek
hot dip galvanized s. sıcak daldırma usulü ile galvanizlenmiş
continuously hot-dip coated s. sürekli sıcak daldırma ile kaplanmış
Computer
dip (dependency inversion principle) kısalt. nesne yönelimli programlamada kullanılan tasarım ilkelerinden biri
Informatics
dip switch i. dip anahtarı
Telecom
voltage dip i. ani gerilim düşmesi
Electric
dip-switch i. dip anahtarı
dip-switch i. kısa far anahtarı
dip-switch i. ön far aşağı indirme düğmesi
dip-switch i. çift sıralı paket anahtarı
dip-switch i. çift sıralı uçlu pakete gömülmüş ve doğrudan devre kartına monte edilmiş sağ sol anahtar seti
Television
dip lexer i. düpleksör
dip lexer i. köprü
double-dip f. (derleme olarak veya ek özelliklerle) tekrar yayınlamak
Textile
dip dyeing i. daldırmalı boyama
dip finish i. daldırmalı apre
lab dip i. laboratuvarda çalışması yapılan renk parçaları
one-dip aniline black i. tek banyolu anilin siyahı
Construction
hot-dip galvanized steel pipes with spigot and socket i. sıcak daldırma ile galvanizlenmiş soketli ve spigotlu çelik borular
continuously hot-dip zinc coated low carbon steel strip i. soğuk şekillendirme için sürekli sıcak daldırma çinko kaplanmış düşük karbonlu çelik şerit
continuously hot-dip zinc coated structural steel strip i. sürekli sıcak daldırma çinko kaplanmış yapı çeliği
continuously hot-dip metal coated steel strip i. sürekli sıcak daldırma metal kaplanmış çelik şerit
dip [uk] i. tiyatro sahnesinin döşeme tahtalarında yer alan, içinden elektrik kablolarının geçtiği açılır kapanır kapak
Automotive
acid dip i. asite daldırma
full dip treatment i. daldırma metodu
dip switch i. dip anahtarı
dip switch i. kısa huzme selektörü
dip switch i. kısa far anahtarı
dip filament i. kısa huzmeli filaman
dip switch i. ön far aşağı indirme düğmesi
hot dip aluminizing i. sıcak alüminyum banyosu
hot dip i. sıcak daldırma
hot dip galvanizing i. sıcak galvaniz banyosu
hot dip galvanizing i. sıcak galvaniz banyosu
oil filter, dip stick, and filler i. yağ filtresi, yağ çubuğu, yağ doldurma borusu
Aeronautic
dip brazing i. daldırma kaynağı
dip angle i. ufuk alçalış açısı
Marine
dip the colors f. sancağı indirmek
Mining
ore vein dip i. cevher damarı eğimi
Medical
dip concentrate i. daldırma konsantresi
dip solution i. daldırma çözeltisi
dip concentrate i. daldırma konsantresi
dip emulsion i. daldırma emülsiyonu
concentrate for dip i. daldırma konsantresi
dip suspension i. daldırma süspansiyonu
dip and plateau i. karekök
concentrate for dip solution i. konsantre daldırma çözeltisi
concentrate for dip emulsion i. konsantre daldırma emülsiyonu
concentrate for dip suspension i. konsantre daldırma süspansiyonu
teat dip i. meme ucu daldırma sıvısı
teat dip emulsion i. meme ucu daldırma emülsiyonu
teat dip concentrate i. meme ucu daldırma konsantratı
teat dip solution i. meme ucu daldırma çözeltisi
teat dip suspension i. meme ucu daldırma süspansiyonu
Veterinary
sheep-dip i. koyun parazit ilacı
Gastronomy
cheese dip i. peynirli dip sos
hot spicy tomato dip i. acılı ezme
tomato dip with pepper and onions i. ezme
dip sauce i. ezme
clam dip i. istiridye daldırma sosu
clam dip i. istiridye ve krem peynir ile hazırlanan bir dip sos
bean dip i. pişmiş fasulyeden yapılan bir dip sos
Physics
magnetic dip i. manyetik iğnenin ufuk düzlemiyle yaptığı açı
Astronomy
dip of the horizon i. gerçek ufkun altında yer alan görünen ufkun açısal çöküntüsü
dip of the horizon i. ufki hat ile gözlemcinin gözünden okyanusun yüzeyine çizilen teğet arasındaki açı
dip of the horizon i. yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı
Breeding
sheep dip i. koyun parazit ilacı
Fishery
dip net i. balık gibi küçük deniz canlılarını sudan toplamak için kullanılan uzun saplı küçük ağ torba
dip-net i. balık gibi küçük deniz canlılarını sudan toplamak için kullanılan uzun saplı küçük ağ torba
dip-netting i. uzun bir çubuğun ucuna bağlanmış ağ ile balık yakalama
dip-net f. uzun bir çubuğun ucuna bağlanmış ağ ile balık yakalamak
Education
dip. (diploma) i. diploma
dip. (diploma) i. mezuniyet belgesi
dip (diploma) kısalt. diploma
dip (diploma) kısalt. mezuniyet belgesi
Environment
dip slope i. eğimli yamaç
dip-slip fault i. eğim atımlı fay
Geography
dip-and-scarp i. birbirini izleyen dik ve yumuşak eğimli yamaçları bulunan (topoğrafya)
Geology
initial dip i. başlangıç dalımı
angle of dip i. dalım açısı
dip fault i. eğim fayı
dip-datum static correction i. eğik datum statik düzeltme
dip direction i. eğim yönü
dip-slip fault i. eğim-atımlı fay
dip and strike i. eğim ve doğrultu
apparent dip i. görünür eğim
apparent dip i. görünür dalım
line of dip i. tabaka eğim çizgisi
dip of a stratum i. katmanın ufukla yaptığı en büyük eğim açısı
dip of the needle i. dikey düzlemde serbestçe dönen bir pusula iğnesinin ufukla yaptığı açı
dip of the needle i. manyetik kuvvet çizgisinin ufki hat ile yaptığı açı
Sport
double-dip f. (softbolda) bir takımı finalde iki kez yenmek
Archaic
dip [uk] f. içermek
dip [uk] f. kapsamak
Slang
dip the spot f. bir yerden topuklamak
dip your wick f. (birini yatağa) götürmek
dip your wick f. yatağa atmak
dip your wick f. sikmek
dip your wick f. düdüklemek
let’s dip (rap slang) expr. hadi buradan uzayalım
never dip your pen into the company's ink expr. işle aşkı (birbirine) karıştırmayın
never dip your pen into the company's ink expr. asla iş arkadaşınla cinsel ya da romantik ilişkiye girme
don't dip your pen in (the) company ink expr. iş arkadaşınla ilişki yaşama
don't dip your pen in (the) company ink expr. iş yerinden biriyle ilişkiye girme
don't dip your pen in (the) company ink expr. işle aşkı karıştırma (?)
don't dip your pen in (the) company ink expr. birlikte çalıştığı biriyle ilişki yaşama
British Slang
dip one's wick f. götürmek
dip one's wick f. vurmak
dip one's wick f. yatağa atmak