Geçmiş

dolaşık

"dolaşık" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dolaşık	tawtie [scottish] i.
2	Genel	dolaşık	intricate s.
3	Genel	dolaşık	mazy s.
4	Genel	dolaşık	indirect s.
5	Genel	dolaşık	tortuous s.
6	Genel	dolaşık	involute s.
7	Genel	dolaşık	knotty s.
8	Genel	dolaşık	sinuous s.
9	Genel	dolaşık	reticular s.
10	Genel	dolaşık	kinky s.
11	Genel	dolaşık	roundabout s.
12	Genel	dolaşık	circuitous s.
13	Genel	dolaşık	devious s.
14	Genel	dolaşık	entwined s.
15	Genel	dolaşık	confused s.
16	Genel	dolaşık	entangled s.
17	Genel	dolaşık	foul s.
18	Genel	dolaşık	tangled s.
19	Genel	dolaşık	matted s.
20	Genel	dolaşık	labyrinthic s.
21	Genel	dolaşık	labyrinthical s.
22	Genel	dolaşık	tautit s.
23	Genel	dolaşık	tanglesome s.
24	Genel	dolaşık	tangly s.
25	Genel	dolaşık	enmeshed s.
26	Genel	dolaşık	mazey [obsolete] s.
27	Genel	dolaşık	mussed s.
28	Genel	dolaşık	plexiform s.
29	Genel	dolaşık	snarled s.
30	Genel	dolaşık	snarly s.
31	Genel	dolaşık	snary s.
32	Genel	dolaşık	spaghettilike s.
Technical
33	Teknik	dolaşık	roundabout s.

"dolaşık" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dolaşık şey	tangle i.
2	Genel	dolaşık yol	byway i.
3	Genel	dolaşık yol	by-way i.
4	Genel	sarmal süs veya dolaşık yılan şeklinde çubuk kalıp	aaron's rod i.
5	Genel	dolaşık saç/yün	taglock i.
6	Genel	dolaşık yün veya tüy tutamı	tag i.
7	Genel	dolaşık ve kaba kütle	tod [brit] i.
8	Genel	(dolaşık bir şeyi) çözmek	unsnarling i.
9	Genel	dolaşık şey	mat i.
10	Genel	dolaşık saç	bird's nest i.
11	Genel	dolaşık yapmak	entangle f.
12	Genel	dolaşık hale getirmek	impleach f.
13	Genel	dolaşık ve karmaşık	labyrinthine s.
14	Genel	(yün/saç) dolaşık	taggy s.
15	Genel	(özellikle üç veya daha fazla ip veya kumaşın iç içe geçmesi şeklinde) dolaşık	braided s.
16	Genel	dolaşık ve karmaşık	byzantine s.
17	Genel	daha dolaşık	fouler s.
18	Genel	dolaşık saçlı	stiff-haired s.
19	Genel	dolaşık kıllı	stiff-haired s.
20	Genel	dolaşık bir halde	knottily zf.
21	Genel	dolaşık şekilde	mattedly zf.
Phrasals
22	Öbek Fiiller	karışmış/dolaşık (bir şeyi) ayırmak	tease out of (something) f.
Technical
23	Teknik	dolaşık akış	turbulent flow i.
24	Teknik	dolaşık havalık	loop vent i.
25	Teknik	dolaşık havalık	circuit vent i.
Textile
26	Tekstil	dolaşık lifleri arasından titreşimli yay geçirerek açmak	bow [obsolete] f.
Marine
27	Denizcilik	dolaşık ip/halat	raffle i.
Botanic
28	Botanik	lifleri dolaşık yapıda olan avustralya'ya özgü bir ağaç	lacebark (sterculia acerifolia) i.
29	Botanik	özellikle tropik alanlarda yetişen dolaşık ve dikenli bitki türleri	lawyer vine i.
30	Botanik	bazı bitkilerde görülen yumuşak ve ince tüylü dolaşık bir kütle	wool i.
31	Botanik	sert kökleri olan ve dolaşık halde büyüyen dikenli bir doğu abd asması	horsebrier i.
Archaic
32	Eski Kullanım	dolaşık saç	elflock i.
Slang
33	Argo	dolaşık ve bozulmuş saç	bedhead i.