door to door - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

door to door

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"door to door" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

İngilizce Türkçe
General
door to door s. (teslimat, seyahat) aktarmasız
door to door zf. (teslimat, seyahat) aktarmasız olarak
Idioms
door to door zf. kapı kapı
Trade/Economic
door to door i. kapıdan kapıya nakliyat

"door to door" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 111 sonuç

İngilizce Türkçe
General
canvass door to door i. kapı kapı dolaşarak sipariş toplama
canvass door to door i. kapı kapı dolaşarak oy toplama
door-to-door delivery i. kapıdan teslim
open one's door to f. kapısını açmak
go from door to door f. kapı kapı dolaşmak
go from door to door f. kapı kapı gezmek
go to the door f. kapıya gitmek
live next door to someone f. kapı komşusu olmak
go to the door f. kapıya doğru gitmek
put one's ear to the door f. kulağını kapıya dayamak
open the door to see who it is f. kim olduğunu öğrenmek için kapıyı açmak
come to one's door f. -nın kapısına (kadar) gelmek
door-to-door s. ev ev dolaşarak yapılan
door-to-door s. kapıdan kapıya
next door to s. yakın
next door to s. komşu olan
door-to-door s. kapı kapı dolaşan
door-to-door s. eve servis yapan
door-to-door s. adrese teslim yapan
door-to-door zf. kapı kapı dolaşarak
Idioms
the door to a new age i. yeni bir çağa açılan kapı
close the door to f. engel/mani olmak
close the door to f. ortadan kaldırmak
close the door to f. ihtimal dışı bırakmak
close the door to f. artık dikkate almamak
close the door to f. değerlendirme dışı bırakmak
shut the door to f. engel/mani olmak
shut the door to f. ortadan kaldırmak
shut the door to f. ihtimal dışı bırakmak
shut the door to f. artık dikkate almamak
shut the door to f. değerlendirme dışı bırakmak
open the door to someone f. birisinin yolunu açmak
see someone to the door f. birini kapıya kadar uğurlamak
show someone to the door f. birini kapıya kadar uğurlamak
open the door to someone f. birisine kapıyı açmak
see someone to the door f. birini (kapıya kadar) geçirmek
see somebody to the door f. birini (kapıya kadar) geçirmek
open the door to peace talks f. barış görüşmelerine olanak tanımak
see someone to the door f. birini kapıya kadar geçirmek
beat a path to one's door f. birinin kapısını aşındırmak
see someone to the door f. birine kapıya kadar eşlik etmek
show someone to the door f. birine kapıya kadar eşlik etmek
show someone to the door f. birini kapıya kadar geçirmek
shut to door in front of someone f. kapıyı birinin yüzüne kapamak
see someone to the door f. kapıya kadar eşlik etmek
beat a path to someone's door f. kapısına üşüşmek
live next door to someone f. kapı komşu olmak
beat a path to someone's door f. kapısını aşındırmak
beat a path to someone's door f. kapısına yığılmak
close the door to someone or something f. kapıyı kapatmak
close the door to someone or something f. kapıyı yüzüne kapatmak
close the door to someone or something f. kapıyı birinin veya bir şeyin geçmesini engellemek için kapatmak
close the door to someone or something f. bir şansı ortadan kaldırmak
close the door to someone or something f. sonlandırmak
close the door to someone f. kapıyı birinin yüzüne kapatmak
close the door to something f. bir şeyin yolunu kapatmak
beat a path to (one's) door f. (birinin) kapısına üşüşmek
beat a path to (one's) door f. (birinin) kapısına yığılmak
beat a path to door f. kapısını aşındırmak
beat a path to door f. kapısına üşüşmek
beat a path to door f. kapısına yığılmak
beat a path to somebody's door f. birinin kapısını aşındırmak
beat a path to somebody's door f. birinin kapısına üşüşmek
beat a path to somebody's door f. birinin kapısına yığılmak
close the door to (one) f. (birine) kapılarını kapatmak
close the door to (one) f. (birine) kapıları kapatmak
close the door to (one) f. (birinin) yüzüne kapıları kapatmak
close the door to (one) f. (birinin) bir şansını ortadan kaldırmak
close the door to (one) f. (birini) değerlendirme dışı bırakmak
live next door (to one) f. (birinin) kapı komşusu olmak
live next door (to one) f. (biriyle) kapı komşu olmak
live next door (to one) f. (birinin) bitişiğinde yaşamak
live next door (to one) f. (birinin) yan apartmanında, dairesinde
live next door (to one) f. evinde yaşamak
live next door (to one) f. (birinin) yan kapı komşusu olmak
open the door to f. -e fırsat yaratmak/tanımak
open the door to f. için fırsat yaratmak/tanımak
open the door to f. '-in yolunu açmak
open the door to f. '-in kapılarını açmak
open the door to f. için ortam yaratmak
open the door to (someone) f. (birine) kapıyı açmak
open the door to (someone) f. (birinin/birine) kapısını açmak
open the door to (someone) f. (biri) için kapıyı açmak
open the door to (someone) f. (birine) bazı kapıları açmak
open the door to (someone) f. (birinin) işini kolaylaştırmak
open the door to (someone) f. (biri) için iş/kariyer fırsatı yaratmak
open the door to (someone) f. (birine) fırsat kapıları açmak
open the door to (someone) f. (birine) fırsatlar sunmak
open the door to (something) f. (bir şeyin) yolunu açmak
open the door to (something) f. (bir şey) için fırsat yaratmak
open the door to (something) f. (bir şeyin) önünü açmak
Speaking
there's got to be a back door here expr. burasının bir arka kapısı olmalı
from door to door expr. evden eve
from door to door expr. kapı kapı
my door is always open to you expr. kapım sana/size her zaman açık
put your ear to the door expr. kulağını kapıya daya
Trade/Economic
door to door salesman i. halk dilinde pazarlamacı
door to door salesman i. kapıdan kapıya satış yapan kimse
door to door delivery i. kapıdan kapıya teslim
door-to-door i. kapıdan kapıya satış yapma
door to door sales i. kapıdan kapıya satış
door to door selling i. kapıdan kapıya satış yapma
door to door selling i. kapı kapı dolaşarak mal satma
door to door salesman i. kapıdan kapıya satış yapan satıcı
door-to-door seller i. plasiyer
door-to-door salesman i. plasiyer
door-to-door f. ev ev dolaşmak
Technical
behavior under humidity variations of door leaves exposed to successive uniform climates i. art arda uniform iklim şartlarına maruz bırakılan kapı kanatlarının nem değişimleri karşısındaki davranışı
Aeronautic
door to door journey time i. kapıdan kapıya yolculuk süresi
Medical
door to reperfusion time i. kapıdan akım sağlayıcı tedavi süresi
Slang
I got two to the door expr. (cezaevinden) çıkmaya iki yılım var