Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
durdurmak
"durdurmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 150 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
durdurmak
stop
f.
2
Yaygın Kullanım
durdurmak
halt
f.
3
Yaygın Kullanım
durdurmak
cease
f.
General
4
Genel
durdurmak
pull up
f.
5
Genel
durdurmak
cease
f.
6
Genel
durdurmak
deactivate
f.
7
Genel
durdurmak
still
f.
8
Genel
durdurmak
lock
f.
9
Genel
durdurmak
hold back
f.
10
Genel
durdurmak
collar
f.
11
Genel
durdurmak
paralyse
f.
12
Genel
durdurmak
stem the tide of
f.
13
Genel
durdurmak
put a stop to
f.
14
Genel
durdurmak
suspend
f.
15
Genel
durdurmak
paralyze
f.
16
Genel
durdurmak
do away with
f.
17
Genel
durdurmak
embar
f.
18
Genel
durdurmak
give over
f.
19
Genel
durdurmak
call off
f.
20
Genel
durdurmak
plug
f.
21
Genel
durdurmak
baulk
f.
22
Genel
durdurmak
land
f.
23
Genel
durdurmak
detain
f.
24
Genel
durdurmak
block
f.
25
Genel
durdurmak
choke
f.
26
Genel
durdurmak
call a halt to
f.
27
Genel
durdurmak
curb
f.
28
Genel
durdurmak
set up
f.
29
Genel
durdurmak
jugulate
f.
30
Genel
durdurmak
bring short
f.
31
Genel
durdurmak
choke back
f.
32
Genel
durdurmak
jam
f.
33
Genel
durdurmak
throw up
f.
34
Genel
durdurmak
stand
f.
35
Genel
durdurmak
crimp
f.
36
Genel
durdurmak
shut
f.
37
Genel
durdurmak
suppress
f.
38
Genel
durdurmak
stanch
f.
39
Genel
durdurmak
choke off
f.
40
Genel
durdurmak
stem
f.
41
Genel
durdurmak
intermit
f.
42
Genel
durdurmak
abolish
f.
43
Genel
durdurmak
pause
f.
44
Genel
durdurmak
call a halt
f.
45
Genel
durdurmak
choke down
f.
46
Genel
durdurmak
hold
f.
47
Genel
durdurmak
stall
f.
48
Genel
durdurmak
prevent
f.
49
Genel
durdurmak
untrigger
f.
50
Genel
durdurmak
stow
f.
51
Genel
durdurmak
hold up
f.
52
Genel
durdurmak
staunch
f.
53
Genel
durdurmak
check
f.
54
Genel
durdurmak
discontinue
f.
55
Genel
durdurmak
stop
f.
56
Genel
durdurmak
arrest
f.
57
Genel
durdurmak
freeze
f.
58
Genel
durdurmak
inactivate
f.
59
Genel
durdurmak
retain
f.
60
Genel
durdurmak
damp
f.
61
Genel
durdurmak
halt
f.
62
Genel
durdurmak
intercept
f.
63
Genel
durdurmak
inhibit
f.
64
Genel
durdurmak
conclude
f.
65
Genel
durdurmak
cushion
f.
66
Genel
durdurmak
stay
f.
67
Genel
durdurmak
keep back
f.
68
Genel
durdurmak
waylay
f.
69
Genel
durdurmak
overslaugh
f.
70
Genel
durdurmak
terminate
f.
71
Genel
durdurmak
balk
f.
72
Genel
durdurmak
avocate [obsolete]
f.
73
Genel
durdurmak
quit
f.
74
Genel
durdurmak
bay
f.
75
Genel
durdurmak
belay
f.
76
Genel
durdurmak
bottleneck
f.
77
Genel
durdurmak
break
f.
78
Genel
durdurmak
hinder
f.
79
Genel
durdurmak
bunker
f.
80
Genel
durdurmak
idle
f.
81
Genel
durdurmak
overslow
f.
82
Genel
durdurmak
devall [scotland]
f.
83
Genel
durdurmak
instop
f.
84
Genel
durdurmak
disturb
f.
85
Genel
durdurmak
cut
f.
86
Genel
durdurmak
pack
f.
87
Genel
durdurmak
pack (in)
f.
88
Genel
durdurmak
pack (up)
f.
89
Genel
durdurmak
cool
f.
90
Genel
durdurmak
praetermit
f.
91
Genel
durdurmak
snooze
f.
92
Genel
durdurmak
snub
f.
93
Genel
durdurmak
stand off
f.
94
Genel
durdurmak
sufflaminate
f.
95
Genel
durdurmak
supersede
f.
96
Genel
durdurmak
surcease [obsolete]
f.
Phrasals
97
Öbek Fiiller
durdurmak
throw back
f.
98
Öbek Fiiller
durdurmak
tie up
f.
99
Öbek Fiiller
durdurmak
cut off
f.
100
Öbek Fiiller
durdurmak
turn back
f.
101
Öbek Fiiller
durdurmak
call off
f.
102
Öbek Fiiller
durdurmak
slap down
f.
103
Öbek Fiiller
durdurmak
chuck up
f.
104
Öbek Fiiller
durdurmak
cut off
f.
105
Öbek Fiiller
durdurmak
draw up
f.
106
Öbek Fiiller
durdurmak
draw up
f.
107
Öbek Fiiller
durdurmak
fetch up
f.
108
Öbek Fiiller
durdurmak
freeze up
f.
109
Öbek Fiiller
durdurmak
rub out [australia]
f.
Colloquial
110
Konuşma Dili
durdurmak
call a halt
f.
111
Konuşma Dili
durdurmak
kill
f.
112
Konuşma Dili
durdurmak
kevork
f.
113
Konuşma Dili
durdurmak
pack it in
f.
Idioms
114
Deyim
durdurmak
buck the tide
f.
115
Deyim
durdurmak
stem the tide
f.
116
Deyim
durdurmak
put a stopper in
f.
117
Deyim
durdurmak
put the kibosh on
f.
118
Deyim
durdurmak
blow the whistle on
f.
119
Deyim
durdurmak
hang fire
f.
120
Deyim
durdurmak
cut off at the pass
f.
121
Deyim
durdurmak
put the chill on
f.
Trade/Economic
122
Ticaret/Ekonomi
durdurmak
quit
f.
123
Ticaret/Ekonomi
durdurmak
clinch
f.
Law
124
Hukuk
durdurmak
estop
f.
125
Hukuk
durdurmak
detain
f.
Technical
126
Teknik
durdurmak
stop
f.
127
Teknik
durdurmak
shut down
f.
128
Teknik
durdurmak
arrest
f.
129
Teknik
durdurmak
retain
f.
130
Teknik
durdurmak
abort
f.
131
Teknik
durdurmak
shut off
f.
132
Teknik
durdurmak
shutdown
f.
133
Teknik
durdurmak
damp
f.
134
Teknik
durdurmak
intercept
f.
135
Teknik
durdurmak
halt
f.
Automotive
136
Otomotiv
durdurmak
shut down
f.
137
Otomotiv
durdurmak
stop
f.
Marine
138
Denizcilik
durdurmak
ride
f.
139
Denizcilik
durdurmak
stoak
f.
Sport
140
Spor
durdurmak
intercept
f.
Archaic
141
Eski Kullanım
durdurmak
refrain
f.
142
Eski Kullanım
durdurmak
disadvance
f.
143
Eski Kullanım
durdurmak
shun
f.
144
Eski Kullanım
durdurmak
stint
f.
Slang
145
Argo
durdurmak
can
f.
146
Argo
durdurmak
cheese
f.
147
Argo
durdurmak
nix
f.
148
Argo
durdurmak
put the skids on
f.
149
Argo
durdurmak
ice
f.
150
Argo
durdurmak
shit-can
f.
"durdurmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 320 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
hizmeti durdurmak
suspend the service
i.
2
Genel
kovboyların kullandığı eyerlerin, hayvanı durdurmak için kullanılan ipi tutması için tasarlanmış olan çıkıntılı kısmı
saddle horn
i.
3
Genel
yolunu kesip durdurmak
intercept
f.
4
Genel
el sallayarak birini durdurmak
wave someone down
f.
5
Genel
durdurmak (kanı)
stanch
f.
6
Genel
kanı durdurmak
staunch
f.
7
Genel
bayrak sallayarak birini durdurmak
flag down
f.
8
Genel
el sallayarak birini durdurmak
flag down
f.
9
Genel
(polis) korna çalarak arabayı durdurmak
gong
f.
10
Genel
dizginini çekip durdurmak
rein in
f.
11
Genel
rüzgarı başa alıp gemiyi durdurmak
heave to
f.
12
Genel
sürücü arabasını bir yerde durdurmak
pull up at
f.
13
Genel
el sallayarak bir vasıtayı durdurmak
flag down
f.
14
Genel
arabayı kaydırarak durdurmak
skid to a halt
f.
15
Genel
el sallayarak bir taşıtı durdurmak
wave a vehicle down
f.
16
Genel
dizginini çekip durdurmak
rein up
f.
17
Genel
dizginini çekip durdurmak
rein
f.
18
Genel
ödemeyi durdurmak
withhold payment
f.
19
Genel
bayrak salayarak birini bir vasıtayı durdurmak
flag down
f.
20
Genel
işlemi durdurmak
stop operating
f.
21
Genel
satışını durdurmak
stop sale of
f.
22
Genel
akan kanı durdurmak
stanch
f.
23
Genel
akışı durdurmak
stem
f.
24
Genel
titremesini durdurmak
steady
f.
25
Genel
aşamalı olarak durdurmak
phase out
f.
26
Genel
başlangıçta durdurmak
nip something in the bud
f.
27
Genel
başlangıçta durdurmak
nip in the bud
f.
28
Genel
bitirmeden durdurmak
abort
f.
29
Genel
tamamlamadan durdurmak
abort
f.
30
Genel
motorun çalışmasını durdurmak
shut off
f.
31
Genel
projeyi durdurmak
cancel the project
f.
32
Genel
kanamayı durdurmak
staunch
f.
33
Genel
faaliyeti durdurmak
stop the activity
f.
34
Genel
kanamayı durdurmak
stop bleeding
f.
35
Genel
faaliyeti durdurmak
terminate the activity
f.
36
Genel
projeyi durdurmak
quit the project
f.
37
Genel
projeyi durdurmak
stop the project
f.
38
Genel
faaliyetleri durdurmak
suspend the activities
f.
39
Genel
faaliyetleri durdurmak
stop the activities
f.
40
Genel
faaliyetleri durdurmak
terminate the activities
f.
41
Genel
geçici olarak durdurmak
suspend
f.
42
Genel
üretimi durdurmak
halt the production
f.
43
Genel
üretimi durdurmak
stop the production
f.
44
Genel
hizmeti durdurmak
cut back on the service
f.
45
Genel
hizmeti durdurmak
cut the service
f.
46
Genel
hizmeti durdurmak
run down the service
f.
47
Genel
kanamayı durdurmak
stop the bleeding
f.
48
Genel
kanamayı durdurmak
stem the bleeding
f.
49
Genel
kanamayı durdurmak
staunch the bleeding
f.
50
Genel
kanamayı durdurmak
control the bleeding
f.
51
Genel
akışını durdurmak
staunch
f.
52
Genel
kanamayı durdurmak
stop the bleeding
f.
53
Genel
birinin kalbini durdurmak
stop the heart of someone
f.
54
Genel
büyük oranda durdurmak
largely stop
f.
55
Genel
kaynak sağlamayı durdurmak
defund
f.
56
Genel
zamanı durdurmak
stop the time
f.
57
Genel
akan kanı/katliamı durdurmak
limit the bloodshed
f.
58
Genel
heyelanı durdurmak
stop landslide
f.
59
Genel
oyuncuyu durdurmak
tackle
f.
60
Genel
atak yapan oyuncuyu durdurmak
tackle
f.
61
Genel
hastalığı/enfeksiyonu erken evrede durdurmak
abort
f.
62
Genel
(bir şey yapan kişiyi) durdurmak
catch
f.
63
Genel
işlemleri durdurmak
caveat
f.
64
Genel
(sıvı) durdurmak
baffle
f.
65
Genel
(sosyal güvenlik ödeneğini) bir kişi veya gruba vermeyi durdurmak
quarantine [australia]
f.
66
Genel
gelişmeleri beklerken ilerlemeyi geçici olarak durdurmak
mark
f.
67
Genel
(polis) bir kimseyi durdurmak
brace
f.
68
Genel
gönderilen şeyi doğrulamak için telgraf operatörünü durdurmak
break
f.
69
Genel
düşüşü durdurmak
break
f.
70
Genel
kasıtlı bir eylemi durdurmak
hold
f.
71
Genel
(silah kullanarak) soymak için zorla durdurmak
hold up
f.
72
Genel
takoz ile durdurmak
chock (off)
f.
73
Genel
yüksek fırındaki tüm açıklıkları kapatarak (patlamayı) durdurmak
damp
f.
74
Genel
aktiviteyi durdurmak
demise
f.
75
Genel
çalışmayı durdurmak
demise
f.
76
Genel
gelişimini durdurmak
constrict
f.
77
Genel
(fermentasyonu durdurmak için) oolog çayını demlemek
pan
f.
78
Genel
akışını durdurmak
shut off
f.
79
Genel
(birinin) ilerlemesini durdurmak
sideline
f.
80
Genel
(dönen metal nesneyi) durdurmak
skive
f.
81
Genel
ilerlemeyi durdurmak
slack
f.
82
Genel
büyümesini durdurmak
smother
f.
83
Genel
gelişimini durdurmak
smother
f.
84
Genel
hareketini durdurmak
smother
f.
85
Genel
akışını durdurmak
suppress
f.
86
Genel
gelişimini durdurmak
suppress
f.
87
Genel
genetik aktarımını durdurmak
suppress
f.
88
Genel
(at eğitiminde) atları durdurmak veya yavaşlatmak için kullanılan bir komut
whoa
ünl.
89
Genel
(atı durdurmak için) bürsst
whoa
ünl.
Phrasals
90
Öbek Fiiller
birdenbire durdurmak
cut off
f.
91
Öbek Fiiller
çalışmasını durdurmak
cut off
f.
92
Öbek Fiiller
(bir malın satışını) durdurmak
close out
f.
93
Öbek Fiiller
gole giden topu vücuduyla durdurmak/kesmek
charge down
f.
94
Öbek Fiiller
ansızın durdurmak
bring up
f.
95
Öbek Fiiller
arkasında durmak/durdurmak
stop behind
f.
96
Öbek Fiiller
işi durdurmak
knock off
f.
97
Öbek Fiiller
aniden/birden durdurmak
draw up
f.
98
Öbek Fiiller
neredeyse durdurmak
draw up
f.
99
Öbek Fiiller
(bir şeyi) geçici olarak durdurmak
freeze on (doing something)
f.
100
Öbek Fiiller
çalışmayı durdurmak
freeze up
f.
101
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) mesafeli durdurmak
keep away (from someone or something)
f.
102
Öbek Fiiller
çalışmayı durdurmak
power down
f.
103
Öbek Fiiller
hava şartları yüzünden işleyişi durdurmak
sock in
f.
104
Öbek Fiiller
yoğun sis yüzünden işleyişi durdurmak
sock in
f.
105
Öbek Fiiller
bir süreliğine durdurmak/bırakmak
lay aside
f.
106
Öbek Fiiller
geçici olarak durdurmak/bırakmak
lay aside
f.
107
Öbek Fiiller
bir deniz aracını durdurmak
bring (something) to
f.
108
Öbek Fiiller
(gemiyi, tekneyi) durdurmak
bring (something) to
f.
109
Öbek Fiiller
tartışmayı kesmek/durdurmak
choke something off
f.
110
Öbek Fiiller
bir şeyin faaliyetini durdurmak
close something up
f.
111
Öbek Fiiller
(bir şeyi) durdurmak
do away with (something)
f.
112
Öbek Fiiller
bayrak sallayarak birini/bir şeyi durdurmak
flag someone or something down
f.
113
Öbek Fiiller
el sallayarak birini/bir şey durdurmak
flag someone or something down
f.
114
Öbek Fiiller
işi durdurmak
fold something up
f.
115
Öbek Fiiller
'-i geçici olarak durdurmak
freeze on
f.
116
Öbek Fiiller
'-den yakalayıp durdurmak
have by
f.
117
Öbek Fiiller
çalışmayı durdurmak
stop out
f.
118
Öbek Fiiller
eliyle işaret ederek durdurmak
wave down
f.
119
Öbek Fiiller
el sallayarak durdurmak
wave down
f.
120
Öbek Fiiller
(bir aracı) durdurmak
pull up
f.
Colloquial
121
Konuşma Dili
kanamayı durdurmak
stop the bleeding
f.
122
Konuşma Dili
kanamayı durdurmak
get the bleeding stopped
f.
123
Konuşma Dili
beyzbolda yerden giden topu eldivenle yakalamak/durdurmak
field a grounder
f.
124
Konuşma Dili
(birini) bir şeyin ortasındayken durdurmak
gong (one)
f.
125
Konuşma Dili
birini bir yerinden yakalayıp durdurmak
have someone by something
f.
126
Konuşma Dili
zararı daha da büyümeden durdurmak
cut losses
f.
127
Konuşma Dili
(bir şeyi) yapmayı durdurmak
pack in [uk/new zealand]
f.
128
Konuşma Dili
çalışmayı durdurmak
pack it in
f.
129
Konuşma Dili
faaliyeti durdurmak
pack it in
f.
130
Konuşma Dili
faaliyetini durdurmak
fold
f.
131
Konuşma Dili
bir şeyi durdurmak
shut down
f.
Idioms
132
Deyim
dizginini çekip durdurmak
draw in the reins
f.
133
Deyim
(amerikan futbolunda) atak yapan oyuncuyu durdurmak için oyuncunun üzerine atılmak
throw a block
f.
134
Deyim
kürek çekmeyi durdurmak
boat the oars
f.
135
Deyim
geçici olarak iş durdurmak
mark time
f.
136
Deyim
kan kaybetmeyi durdurmak
stop the bleeding
f.
137
Deyim
satışları durdurmak
put (someone or something) out of business
f.
138
Deyim
ticari faaliyeti azaltmak/durdurmak
put (someone or something) out of business
f.
139
Deyim
kaleye giden topu kale çizgisinde durdurmak
clear (one's) lines
f.
140
Deyim
ihtarname ile işi durdurmak
cease and desist
f.
141
Deyim
aşama aşama/aşamalı olarak durdurmak/iptal etmek
phase out something
f.
142
Deyim
aşama aşama/aşamalı olarak durdurmak/iptal etmek
phase something out
f.
143
Deyim
birini durdurmak
put salt on someone's tail
f.
144
Deyim
birden durdurmak
bring somebody up short
f.
145
Deyim
bir şeyi durdurmak
bring something to rest
f.
146
Deyim
bir şeyi durdurmak
slam the brakes on
f.
147
Deyim
bir şeyi durdurmak
call a halt to something
f.
148
Deyim
bir şeyi durdurmak
put the brakes on
f.
149
Deyim
bir şeyi durdurmak
put the brakes on something
f.
150
Deyim
bir şeyi durdurmak
hit the brakes
f.
151
Deyim
birdenbire durdurmak
pull someone up short
f.
152
Deyim
geçici olarak durdurmak
keep someone on ice
f.
153
Deyim
işi durdurmak
put down one's tool
f.
154
Deyim
işi durdurmak
fling down one's tools
f.
155
Deyim
işe alımları durdurmak/dondurmak
put a freeze on hiring
f.
156
Deyim
saldırıyı durdurmak
call off the dogs
f.
157
Deyim
taksi durdurmak
hail a cab
f.
158
Deyim
taksi durdurmak
hail a taxi
f.
159
Deyim
yavaş yavaş durdurmak/iptal etmek
phase something out
f.
160
Deyim
(işi vb) durdurmak
leave off
f.
161
Deyim
yavaş yavaş durdurmak/iptal etmek
phase out something
f.
162
Deyim
pat diye durdurmak
halt (someone or something) (dead) in its tracks
f.
163
Deyim
ansızın durdurmak
halt (someone or something) (dead) in its tracks
f.
164
Deyim
pat diye durdurmak
halt (someone or something) (dead) (one's) tracks
f.
165
Deyim
ansızın durdurmak
halt (someone or something) (dead) (one's) tracks
f.
166
Deyim
(bir işi, projeyi) bir karar verene dek durdurmak
kick (something) into touch [uk]
f.
167
Deyim
çalışmayı durdurmak
go south
f.
168
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
lower the boom (on something)
f.
169
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put a stopper on (something)
f.
170
Deyim
-i durdurmak
put a stopper on
f.
171
Deyim
-i durdurmak
put the stopper on
f.
172
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put the stopper on (something)
f.
173
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put a halt to (something)
f.
174
Deyim
(birini) ansızın durdurmak
bring (one) up sharply
f.
175
Deyim
(birini) ansızın durdurmak
bring (one) up short
f.
176
Deyim
(birini) ansızın durdurmak
bring (one) up with a start
f.
177
Deyim
(bir süreci) durdurmak
bring (something) to (something's) knees
f.
178
Deyim
(birini/bir şeyi) durdurmak/duraklatmak
bring (someone or something) to a halt
f.
179
Deyim
(birini/bir şeyi) durdurmak/duraklatmak
bring (someone or something) to a standstill
f.
180
Deyim
birini bir anda/birdenbire durdurmak
bring (or pull) someone up short
f.
181
Deyim
bir şeyi durdurmak/duraklatmak
bring something to a standstill
f.
182
Deyim
ansızın durdurmak
bring up sharply
f.
183
Deyim
birini birden durdurmak
bring/pull somebody up short
f.
184
Deyim
birini şaşırtıp durdurmak
bring/pull somebody up short
f.
185
Deyim
saldırıyı durdurmak
call off your dogs
f.
186
Deyim
saldırıyı durdurmak
call off one's dogs
f.
187
Deyim
saldırıyı durdurmak
call the dogs off
f.
188
Deyim
işi durdurmak
cease and desist
f.
189
Deyim
çalışmayı durdurmak
cease and desist
f.
190
Deyim
zararı daha da büyümeden durdurmak
cut your losses
f.
191
Deyim
(bir şeyi) bir süreliğine bırakmak/durdurmak
give (something) a rest
f.
192
Deyim
bir şeyi bir süreliğine bırakmak/durdurmak
give something a rest
f.
193
Deyim
(bir şeyi) aniden durdurmak
halt (someone or something) (dead) in its tracks
f.
194
Deyim
(bir şeyi) birden durdurmak
halt (someone or something) (dead) in its tracks
f.
195
Deyim
(birini) aniden durdurmak
halt (someone or something) (dead) in (one's) tracks
f.
196
Deyim
(birini) birden durdurmak
halt (someone or something) (dead) in (one's) tracks
f.
197
Deyim
ateş etmeyi bırakmak/durdurmak
hold (one's) fire
f.
198
Deyim
'-i durdurmak
lower the boom on
f.
199
Deyim
(birini) birden bire durdurmak
pull (one) up short
f.
200
Deyim
(birini) şaşırtıp durdurmak
pull (one) up short
f.
201
Deyim
(birini) birden bire durdurmak
pull (one) up with a start
f.
202
Deyim
(birini) şaşırtıp durdurmak
pull (one) up with a start
f.
203
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put (something) on hold
f.
204
Deyim
(birini/bir şeyi) durdurmak
put the brakes on (someone or something)
f.
205
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put the chill on (something)
f.
206
Deyim
(bir şeyi) durdurmak
put the freeze on (something)
f.
207
Deyim
bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak
slam (on) the brake
f.
208
Deyim
bir şeyi durdurmak/yavaşlatmak
slam (on) the brakes
f.
209
Deyim
tamamen durdurmak
slam the door shut
f.
210
Deyim
(birini) aniden/birden durdurmak
stop (one) cold
f.
211
Deyim
(bir şeyi) aniden/birden durdurmak
stop (someone or something) (dead) in its tracks
f.
212
Deyim
(birini) aniden/birden durdurmak
stop (someone or something) (dead) in one's tracks
f.
213
Deyim
(birini) aniden/birden durdurmak
stop (someone) dead
f.
214
Deyim
aniden durdurmak
stop someone in their tracks
f.
215
Deyim
aniden durdurmak
stop someone dead in their tracks
f.
216
Deyim
bir şeyi aniden durdurmak/kesmek
stop something in its tracks
f.
217
Deyim
bir şeyin ilerleyişini durdurmak/kesmek
stop something in its tracks
f.
218
Deyim
bir şeyi aniden durdurmak/kesmek
stop something dead in its tracks
f.
219
Deyim
bir şeyin ilerleyişini durdurmak/kesmek
stop something dead in its tracks
f.
220
Deyim
kronometreyi durdurmak
stop the clock
f.
221
Deyim
geri sayımı durdurmak
stop the clock
f.
222
Deyim
zamanı durdurmak
stop the clock
f.
223
Deyim
üretimi durdurmak
pull the plug
f.
224
Deyim
tamamen durdurmak
put paid to [uk]
f.
Trade/Economic
225
Ticaret/Ekonomi
hakkı durdurmak
estop
f.
226
Ticaret/Ekonomi
faaliyetini durdurmak
shut down
f.
227
Ticaret/Ekonomi
işi durdurmak
fold up
f.
228
Ticaret/Ekonomi
ödemeyi durdurmak
terminate payment
f.
229
Ticaret/Ekonomi
ödemeyi durdurmak
stop payment
f.
230
Ticaret/Ekonomi
ödemeyi durdurmak
stop payment
f.
231
Ticaret/Ekonomi
ödemeyi durdurmak
suspend payment
f.
232
Ticaret/Ekonomi
tahsisatları durdurmak
withhold
f.
233
Ticaret/Ekonomi
talep fazlalığından dolayı yeni üyeliği durdurmak
close the books
f.
234
Ticaret/Ekonomi
(üretimi, kullanımı) durdurmak
freeze
f.
Law
235
Hukuk
infazı durdurmak
halt the execution
f.
236
Hukuk
kararı durdurmak
stay an order
f.
237
Hukuk
yürütmeyi durdurmak
adopt a motion for stay of execution
f.
238
Hukuk
zorla durdurmak
forestall
f.
239
Hukuk
yürütmeyi durdurmak
stop the execution of
f.
240
Hukuk
yürütmeyi durdurmak
grant a motion for stay of execution
f.
241
Hukuk
(mevcut veya muhtemel hata nedeniyle) yargıyı durdurmak
arrest judgment
f.
Politics
242
Siyasal
(önerge, yasa tasarısı) geçmesini durdurmak
block
f.
Industry
243
Sanayi
(polimerleşme reaksiyonunu) belirli kimyasallar ile durdurmak
shortstop
f.
Insurance
244
Sigortacılık
ekonomik durumu kötü olan mahallelerde ev kredisi fonu veya sigortayı durdurmak
redline
f.
Technical
245
Teknik
zinciri durdurmak için kullanılan fren tertibatı
chain stopper
i.
246
Teknik
bir zaman için stop etmek veya durdurmak
intermit
f.
247
Teknik
geçici olarak durdurmak
suspend
f.
248
Teknik
önünü kesmek durdurmak
block
f.
249
Teknik
tasarlanan yere varmadan önce durdurmak
intercept
f.
250
Teknik
(motor veya makine) çalışmayı durdurmak
cut
f.
251
Teknik
(elektrikli motoru) dönüş yönünü ters çevirerek durdurmak
plug
f.
252
Teknik
(mekanizma) çalışmayı durdurmak
freeze
f.
Computer
253
Bilgisayar
bilgisayar virüslerini tespit edip durdurmak için tasarlanmış yazılım programı
vaccine
i.
254
Bilgisayar
anında durdurmak
hard stop
f.
255
Bilgisayar
işlemi durdurmak
abort action
f.
256
Bilgisayar
giriş aygıtlarının çalışmaması için (bilgisayar sistemini) durdurmak
hang
f.
257
Bilgisayar
giriş araçlarına yanıt vermeyi durdurmak
hang
f.
258
Bilgisayar
(manyetik bant veya diskin) içeriğine erişimi engelleyecek şekilde çalışmasını durdurmak
lock
f.
259
Bilgisayar
(donanım veya yazılım) çalışmayı durdurmak
freeze
f.
Informatics
260
Bilişim
anında durdurmak
hard stop
f.
Telecom
261
Telekom
(radyo veya televizyon devresi) durdurmak
clip
f.
Electric
262
Elektrik
girişi aşırı yükleyerek elektron tüpünden alternatif akım çıkışını durdurmak
block
f.
Automotive
263
Otomotiv
motoru durdurmak
kill the engine
f.
Railway
264
Demiryolu
sinyalde sorun olması halinde treni durdurmak için otomatik olarak freni devreye sokan cihaz
train stop
i.
265
Demiryolu
ağır bir volan yardımıyla tren vagonunu durdurmak ve harekete geçirmek için güç koruması yapan bir cihaz
mahovo
i.
Aeronautic
266
Havacılık
iniş yapan uçağı acil bir durumda durdurmak için kullanılan yapı
barrier
i.
267
Havacılık
rölantide çalışan motoru durdurmak
idle cut off
f.
268
Havacılık
füze veya uzay aracı fırlatma sırasında geri sayımı durdurmak
hold
f.
269
Havacılık
yakıt akışını durdurmak
chop
f.
Marine
270
Denizcilik
palamarı aniden durdurmak
snub a cable
f.
271
Denizcilik
geçit töreni için tayfayı serenlerde durdurmak
man the yards
f.
272
Denizcilik
hareketini durdurmak
snub
f.
273
Denizcilik
gemiyi rüzgar yönüne çevirip ilerlemesini durdurmak
lay to
f.
274
Denizcilik
rüzgarın yelkenlere dik gelmesini sağlayarak gemiyi durdurmak
brace abox [dated]
f.
275
Denizcilik
gemiyi durdurmak
heave to
f.
276
Denizcilik
(denizci) işi durdurmak
secure
f.
277
Denizcilik
(gemi gövdesinde) sızıntıyı durdurmak
fother
f.
Petrol
278
Petrol
(kuyunun) akışını durdurmak
close in
f.
Medical
279
Medikal
kanamayı durdurmak için tampon kullanımı
tamponade
i.
280
Medikal
kanamayı durdurmak için tampon kullanımı
tamponage
i.
281
Medikal
kanamayı durdurmak için arteri iğne yardımıyla burma
acutorsion
i.
282
Medikal
kanı durdurmak için sarılan sargı
torcular
i.
283
Medikal
kanı durdurmak için sarılan sargı
torniquet
i.
284
Medikal
kan akışını durdurmak için yapılan cerrahi işlem
hemostasia
i.
285
Medikal
ameliyat sırasında kanamayı durdurmak için kullanılan cihaz
clip
i.
286
Medikal
hastalığın ilerlemesini durdurmak
halt the disease progression
f.
287
Medikal
(kanamayı durdurmak amacıyla) damarı bağlamak
ligature
f.
Physiology
288
Fizyoloji
anestetik madde kullanarak fizyolojik bir işlevi durdurmak
block
f.
289
Fizyoloji
sinir sinyallerinin iletimini durdurmak
block
f.
Biology
290
Biyoloji
(enzim, organ) durdurmak
inhibit
f.
291
Biyoloji
(bazı hücreler) bölünmeyi durdurmak
senesce
f.
Botanic
292
Botanik
bir tekneyi itmek ve yönlendirmek veya durdurmak için kullanılan bir ucu düz olan uzun ve ağır ahşap bir sopa
white ash
i.
Military
293
Askeri
devam eden bir şeyi durdurmak amaçlı yapılan çarpışma
rearguard action
i.
294
Askeri
devam eden bir şeyi durdurmak amaçlı yapılan çarpışma
rearguard action
i.
295
Askeri
saldırıda gelen füzeleri durdurmak ve yok etmekte kullanılan füze
antimissile
i.
296
Askeri
saldırıda gelen füzeleri durdurmak ve yok etmekte kullanılan füze
antimissile missile
i.
297
Askeri
ateş hattına girerek durdurmak
blanket
f.
298
Askeri
karşı ateşle veya bombalamayla düşman ateşini durdurmak
silence
f.
Hunting
299
Silah/Atıcılık
atış yaparak durdurmak
down
f.
Sport
300
Spor
topu vücudunu kullanarak durdurmak
block
f.
301
Spor
(top) durdurmak
save
f.
302
Spor
(bilardo topunu) başka bir top veya banda temas ettirip durdurmak
freeze
f.
Basketball
303
Basketbol
potaya giden topu tutarak durdurmak
pin the ball
f.
Football
304
Futbol
süreyi durdurmak için topu kasten yere atma
spike
i.
305
Futbol
(rakibi) vücudunu yan tarafa atarak durdurmak
sideswipe
f.
Music
306
Müzik
kondüktörün çalmayı aniden durdurmak için yaptığı hareket
cutoff
i.
307
Müzik
ses kısıcıyla (piyano tellerinin) titreşimini durdurmak
damp
f.
Cinema
308
Sinema
(oynamakta olan filmi) belirli bir karede durdurmak
freeze
f.
Abbreviation
309
Kısaltma
saldırıda gelen füzeleri durdurmak ve yok etmekte kullanılan füze
amm (antimissile missile)
i.
Archaic
310
Eski Kullanım
(bir şeyi) durdurmak
withstand
f.
311
Eski Kullanım
ilerlemesini durdurmak
disadvance
f.
312
Eski Kullanım
akışını durdurmak
stanch
f.
313
Eski Kullanım
kanamayı durdurmak
stanch
f.
314
Eski Kullanım
dolaşımını durdurmak
stifle
f.
315
Eski Kullanım
akışını durdurmak
stifle
f.
316
Eski Kullanım
gelişimini durdurmak
stint
f.
317
Eski Kullanım
büyümesini durdurmak
stint
f.
Engineering
318
Engineering
(işlemi) durdurmak
inhibit
f.
Slang
319
Argo
engellemeyi durdurmak
butt out
f.
320
Argo
(bir şeyi) durdurmak
86 (something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of durdurmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy