duty - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

duty

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"duty" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
duty i. görev
duty i. vazife
General
duty i. saygı
duty i. itaat
duty i. sorumluluk
duty i. görev
duty i. yer
duty i. vergi
duty i. vazife
duty i. hürmet
duty i. ödev
duty i. hizmet
duty i. borç
duty i. vecibe
duty i. yükümlülük
duty i. harç
duty i. resim
duty i. uhde
duty i. güç
duty i. gümrük resmi
duty i.
duty i. kapasite
duty i. gümrük
duty i. yumuş
duty s. görev olarak yerine getirilen
duty s. görevde bulunan
duty s. görevinin başında olan
duty s. belirlenen işlerin sorumluluğunu alan
Speaking
duty i. (çocuk dilinde) kaka yapma
Trade/Economic
duty i. gümrük vergisi ya da resmi
duty i. görev
duty i. gümrük vergisi
duty i. gümrük resmi
duty i. gümrük
duty i. harç
duty i.
duty i. özellikle alkol ve tütün gibi belirli mallardan alınan resim
duty i. özellikle de alkol ve tütün gibi belirli mallardan alınan vergi
duty i. rüsum
duty i. resim
duty i. tarife
duty i. vergi
duty i. vazife
Law
duty i. gümrük vergisi
duty i. gümrük resmi
duty i. ödev
Technical
duty i. bir makinenin ürettiği iş miktarı
Agriculture
duty i. ekili alan için gereken sulama suyu miktarı
Religious
duty i. papazın yerine getirmekle yükümlü olduğu görev
Military
duty i. muvazzaflık
duty i. faal askeri hizmet
Sport
duty i. görev
Art
duty i. varlıkların doğadaki görünüşlerinin kalem veya fırça gibi araçlarla kağıt üzerinde yapılan biçimleri
Photography
duty i. fotoğraf
Engineering
duty i. (su pompası gibi düzeneklerde) toplam verimlilik göstergesi

"duty" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
duty-free s. gümrüksüz
General
import duty i. ithal harcı
guard duty i. nöbet
a binding duty i. boyun borcu
tonnage duty i. tonaj vergisi
guard duty i. nöbet hizmeti
night duty i. gece nöbeti
duty of paying wages i. ücret ödeme borcu
turn of duty i. nöbet
pharmacy on duty i. nöbetçi eczane
breach of duty i. görevi yapmama
fundamental duty i. asli görev
religious duty i. farz
export duty i. ihracat vergisi
light duty truck i. hafif hizmet kamyonu
civic duty i. vatandaşlık görevi
binding duty i. farz
filial duty i. evlatlık görevi
civil duty i. sivil hizmet
light duty trucks i. kamyonet
sense of duty i. vazife şuuru
watchman's duty i. bekçilik
sense of duty i. görev anlayışı
light duty i. hafif iş
duty officer i. nöbetçi subayı
fatigue duty i. angarya
legal duty i. yasal sorumluluk
line duty i. sınır işi
official duty i. memuriyet
death duty i. veraset vergisi
additional duty i. ek görev
duty to disclose i. bildirme görevi
the duty imposed i. verilen görev
national duty i. milli görev
military duty i. askerlik görevi
duty in the armed forces i. askerlik görevi
assignment of duty i. görev taksimi
on duty officer i. nöbetçi memur
duty towards i. -e karşı sorumluluk
death-duty i. kalıtım vergisi
death-duty i. veraset vergisi
change of duty i. görev değişikliği
primary duty i. temel görev
duty cycle i. görev döngüsü
bounden duty i. zorunlu görev
religious duty i. dini vecibe
duty of loyalty i. sadakat borcu
duty of loyalty i. vefa borcu
off-duty use i. iş/görev dışında kullanma
place of duty i. görev yeri
duty of care i. yasal yükümlülük
duty cut i. vergi kesintisi
duty free shop i. gümrüksüz mallar mağazası
duty of care i. özen borcu
court on duty i. nöbetçi mahkeme
duty of confidentiality i. gizlilik mükellefiyeti
the human duty i. insanlık görevi
duty of respect i. saygı (gösterme) sorumluluğu
duty holder i. görevli
active duty i. askerlik hizmeti
tdy (temporary duty) i. geçici görev
duty period i. mesai saati
duty period i. çalışma saati
duty period i. çalışma süresi
duty call i. görev ziyareti
duty call i. mecburi ziyaret
picket duty i. grev
picket duty i. eylem
picket duty i. nöbet
call for war duty f. savaş görevine çağırmak
be on guard duty f. nöbet tutmak
free from duty f. görevden bağımsız kılmak
relieve of duty f. görevden almak
perform duty f. görmek
not to take over the duty f. üstünden atmak
be on duty f. nöbetçi olmak
do one's duty f. görevini yerine getirmek
call for duty f. göreve çağırmak
be on duty for the day f. nöbetçi olmak
assign a duty f. görev vermek
allocate a duty f. görev vermek
be on duty f. nöbet tutmak
be appointed (to a duty or office) f. tayin olmak
be appointed (to a duty or office) f. tayini çıkmak
assign duty f. görev vermek
impose duty f. görev vermek
resume one's duty f. görevine dönmek
be suspended from one's duty f. görevinden alınmak
be suspended from one's duty f. açığa alınmak
charge somebody with duty f. görev vermek
return to one's duty f. görevine dönmek
do a duty f. görev yapmak
do a duty f. görev görmek
carry out a duty f. görev yapmak
fulfil a duty f. görev görmek
perform a duty f. görev görmek
carry out a duty f. görev gerçekleştirmek
perform a duty f. görev yapmak
transfer duty f. görev devretmek
shirk one's duty f. sorumluluğunu yerine getirmemek
shirk one's duty f. görevini yerine getirmemek
shirk one's duty f. görevini yerine getirememek
take something on as a duty f. görev edinmek
undertake as a duty f. görev edinmek
duty-bound f. manen kendini borçlu hissetmek
be on duty f. görevde olmak
fulfil a duty f. görevi yerine getirmek
fulfil a duty f. görev yapmak
fulfil a duty f. bir görevi ifa etmek
be one's duty to f. boynunun borcu olmak
pay duty f. gümrük vergisini ödemek
exempt from duty f. gümrükten muaf olmak
take it as one's duty f. gayret etmek
fulfil a duty f. bir vazifeyi ifa etmek
fulfil a duty f. görevi yapmak
be killed in line of duty f. görevi başında öldürülmek
fulfil a duty f. görevi gerçekleştirmek
take it as one's duty f. görev bilmek
be on duty f. görevde bulunmak
be killed in the line of duty f. görevi sırasında öldürülmek
be killed in the line of duty f. görevi esnasında öldürülmek
go off duty f. işten çıkmak
volunteer for sentry duty f. nöbet tutmak için gönüllü olmak
do one's duty f. görevini yapmak
begin active duty f. aktif göreve başlamak
carry out (his/her) duty f. görevini yürütmek
take it as one's duty to f. görev kabul etmek
off duty s. izinli
on duty s. nöbetçi
off duty s. serbest
heavy-duty s. ağır yük
free from duty s. görevden muaf
heavy-duty s. ağır iş
on duty s. vazifeli
on duty s. görevli
on duty s. vazife başında
all-duty s. çok amaçlı
duty-free s. duty-free
heavy-duty s. dayanıklı
heavy-duty s. ağır iş için elverişli
duty-bound s. görevine bağlı
duty-paid s. gümrük ücreti ödenmiş
duty-bound s. vazifesine müdrik
off duty s. görevi bitmiş
duty paid s. gümrüğü ödenmiş
off-duty s. görevde olmayan
light-duty s. hafif hizmet
heavy-duty s. yoğun
heavy-duty s. önemli
heavy-duty s. öne çıkan
heavy-duty s. çok ciddi
off-duty s. işte olmayan
off-duty s. çalışmayan
off-duty s. mesai dışında olan
off-duty s. mesai saati dışında olan
from a sense of duty zf. vazife icabı
without a duty zf. vazifesiz
for the sake of duty zf. sırf görev uğruna
for the sake of duty zf. sırf vazifeden dolayı
for the sake of duty zf. görev gereği
for the sake of duty zf. görev uğruna
Phrases
duty calls expr. görev beni çağırıyor
duty calls expr. iş beni bekler
duty calls expr. işimin başına dönmeliyim
your first duty is forever to preserve and to defend the turkish independence and the turkish republic expr. birinci vazifen, türk istiklalini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir
in line of duty expr. görevi başında
by duty expr. görev bakımından
by duty expr. görev itibariyle
on point duty expr. trafiği düzenleme mevkiinde (polis)
Colloquial
a man of duty i. görev adamı
duty-frees [uk] i. gümrüksüz satış mağazasında satılan mallar
do (duty) f. işini halletmek (tuvalet)
do (duty) f. kaka yapmak
do (duty) f. çiş yapmak
do one's duty f. işemek (evcil hayvan)
do one's duty f. kakasını yapmak (evcil hayvan)
do one's duty f. tuvaletini yapmak (evcil hayvan)
in the line of duty expr. görev/görevi esnasında
in the line of duty expr. görev/görevi sırasında
beyond the call of duty expr. görev aşkı
in the line of duty expr. görevdeyken
in the line of duty expr. görevinin bir parçası olarak
beyond the call of duty expr. vazife aşkı
duty calls expr. iş/görev beni bekler
Idioms
above and beyond the call of duty i. görevin gerektirdikleri
above and beyond the call of duty i. görev icabı yapılması gerekenler
a bounden duty i. zorunlu görev
a bounden duty i. mecburi görev
call of duty i. görev sınırı
call of duty i. görev alanı
call of duty i. görev/sorumluluk sınırları
call of duty i. işin/görevin gereği
pay one's duty f. egemenliğini kabul etmek
come on (duty) f. nöbete gelmek
come on (duty) f. işe gelmek
do double duty as f. aynı anda başka bir işlevi daha görmek
do double duty f. aynı anda iki iş birden yapmak
be duty bound to do f. bir şeyi yapmaya zorunlu olmak/hissetmek
do double duty for something f. bir başka görev/işlev görmek
do double duty as something f. bir başka görev/işlev görmek
do double duty f. bir başka görev/işlev görmek
go above and beyond one's duty f. görev sınırını aşmak
go above and beyond the call of duty f. görev alanını aşmak
go above and beyond the call of duty f. görev sınırını aşmak
be duty bound to do f. görev icabı/gereği yapmak
go above and beyond one's duty f. görev alanını aşmak
do duty for f. görevini yapmak
shirk one's duty f. işten kaçmak
shirk one's duty f. işten kaytarmak
do duty for f. işini görmek
shirk one's duty f. sorumluluktan kaçmak
do duty for f. yerine bakmak
go beyond the call of duty f. yapılması gerekenden daha fazlasını yapmak
report for duty f. (bir göreve başlamak üzere) görev yerine gelmek
be duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi kendine görev edinmek
feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi kendine görev edinmek
feel duty bound to (do something) [us] f. (bir şeyi yapmaya) zorunlu hissetmek
feel duty bound to (do something) [us] f. (bir şeyi yapmayı) görevi olarak görmek
be duty bound f. zorunda olmak
be duty bound f. zorunlu olmak
be duty bound f. görevi olmak
be duty bound f. mesul olmak
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek
be/feel duty/honour bound to do something [uk] f. bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı onur meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı kendine görev edinmek/bilmek
be/feel duty/honor bound to do something [us] f. bir şeyi yapmayı şeref meselesi haline getirmek/olarak kabul etmek
do double duty as (something) f. (bir şey) olarak iki işi/görevi aynı anda yapmak
do double duty as (something) f. (bir şey) olarak iki işi/görevi eş zamanlı olarak yürütmek
do double duty as (something) f. (bir şey) olarak iki işi/görevi birden yapmak
do double duty as (something) f. (bir şey) olarak iki şekilde hizmet vermek
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek zorunda olan
be duty bound to (someone or something) f. (birinden/bir şeyden) mesul olan
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmayı/hizmet etmeyi görev bilen
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakmayı/hizmet etmeyi kendine görev edinen
be duty bound to (someone or something) f. (birine/bir şeye) bakma/hizmet etme görevi üstüne düşen
go above and beyond duty f. görev alanını aşmak
go above and beyond duty f. görev sınırını aşmak
do duty as f. aynı görevi görmek
do duty as f. yerini tutmak
do duty as f. yerini almak
shirk duty f. görevi yerine getirmemek
shirk duty f. görevi yerine getirememek
shirk duty f. sorumluluğu yerine getirmemek
shirk duty f. işten kaytarmak
shirk duty f. işten kaçmak
shirk duty f. sorumluluktan kaçmak
above and beyond the call of duty s. gerekenden/beklenenden daha fazla
above and beyond the call of duty s. gerekenin/beklenenin üzerinde ve ötesinde
above and beyond the call of duty s. işinin/görevinin gerektirdiğinden fazlası
above and beyond the call of duty s. işinin/görevinin gerektirdiğinin üzerinde ve ötesinde
duty bound s. mesul olan
duty bound s. yapmak görevi olan
duty bound s. yapmak zorunda olan
duty bound s. bakmayı görev bilen
duty bound s. yapmayı kendine görev edinen
duty bound s. yapma görevi üstüne düşen
in the line of duty expr. görevi gereği
beyond the call of duty expr. yapılması gerekenden daha fazlası
beyond the call of duty expr. işin gerektirdiğinin ötesinde
beyond the call of duty expr. beklenen görevin üzerinde
beyond the call of duty expr. görevinin/işinin gerektirdiğinden fazlası
Speaking
even off-duty i. görev dışında olsa dahi
it is my duty to expr. boynumun borcu
it is my duty to expr. boynumun borcudur
i did my duty expr. görevimi yaptım
we are on duty expr. görevdeyiz
I am on duty right now expr. şu anda görevdeyim
I’m not on active duty expr. şu anda aktif görevde değilim
Trade/Economic
differential duty i. ayırımcı gümrük tarifesi
differential duty i. ayırımcı gümrük tarifesi uygulama
ad valorem customs duty i. ad valorem gümrük vergisi
ad valorem import duty i. ad valorem ithal vergisi
heavy duty i. ağır vergi
anti-dumping duty i. antidamping gümrük vergisi
anti dumping duty i. antidamping vergi
increase duty i. artan gümrük resmi
differential customs duty i. ayrıntılı gümrük vergisi
low-duty goods i. az vergiye tabi mallar
maximum import duty i. azami ithalat vergisi
municipal excise duty i. belediye tüketim vergisi
compound customs duty i. bileşik gümrük vergisi consumer cooperative tüketici kooperatifi
duty to give information i. bilgi verme yükümlülüğü
duty to give information i. beyan yükümlülüğü
duty ratio i. çalışma doluluğu oranı
stamp duty i. damga vergisi
stamp duty exemption i. damga vergisi muafiyeti
stamp duty i. damga vergisi
inland duty i. dahili vergi
antidumping duty i. damping önleyici vergi
liable to stamp-duty i. damga resmine tabi
composition for stamp duty i. damga harcı
differential customs duty i. değişen gümrük vergisi
differential duty i. değişken gümrük vergisi
dumping duty i. damping gümrük resmi
anti-dumping duty i. dampinge karşı konan gümrük vergisi
stamp duty i. damga resmi
duty-free allowance i. duty-free limiti
duty-free units i. duty-free üniteleri
duty-free allowance i. duty-free olarak alınan malların bir ülkeye vergi ödenmeden sokulabilecek miktarı
countervailing duty i. ek gümrük vergisi
additional duty i. ek görev
elimination of a charge having effect equivalent to customs duty i. eş değerli vergi veya resimlerin kaldırılması
additional duty i. ek vergi
countervailing excise duty i. ek gider vergisi
prohibitive duty i. engelleyici gümrük vergisi
active duty i. faal görev
countervailing duty i. fark giderici vergi
active duty i. etkin görev
active duty i. faal hizmet
delivered duty free i. gümrüğü ödenmiş olarak teslim
delivered duty paid i. gümrük resmi ödenmiş olarak teslim
duty free i. gümrükten muaf
remission of duty i. gümrük vergisi indirimi
duty drawback i. gümrük vergisini geri verme
subject to customs duty i. gümrüğe tabi olma
duty gloves i. görev eldiveni
duty free i. gümrük vergisinden muaf
inward duty i. giriş resmi
duty-free shop i. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
place of duty i. görev yeri
customs duty concession i. gümrük vergisi tavizi
duty roster i. görev çizelgesi
duty relief arrangement i. gümrük muafiyet düzenlemesi
customs duty i. gümrük vergisi
duty suspension i. gümrük vergisinin çok taraflı olarak uygulanmaması
duty order form i. görev emir formu
duty order form i. görev emri formu
customs duty i. gümrük vergisi ya da resmi
customs duty i. gümrük resmi
duty-free shop i. gümrüksüz satış mağazası
duty place certificate i. görev yeri belgesi
customs duty i. gümrük vergisi
customs duty exemption i. gümrük vergisi muafiyeti
breach of duty i. görevin ihmali
delivered duty paid i. gümrük vergisi ödenmiş olarak teslim
duty-free i. gümrükten muaf
duty losses i. görev zararları
duty-free units i. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
duty term i. görev süresi
exemption from duty i. gümrük muafiyeti
duty roster i. görev pusulası
collection of customs duty i. gümrük vergisinin tahsili
customs duty i. gümrük resimleri
customs duty-like fee i. gümrük vergisi benzeri harç
compound duty i. gümrük resmi
duty mark i. gümrük damgası
line of duty i. gümrük hattı
customs duty exemption i. gümrük muafiyeti
delivered duty unpaid i. gümrük resmi ödenmeksizin teslim
tie of duty i. görev mükellefiyeti
delivered duty unpaid i. gümrük resmi ödenmemiş olarak teslim
protective customs duty i. hami gümrük vergisi
export duty i. ihraç resmi
export duty i. ihracat gümrük resmi
duty on exports i. ihracat vergisi
jury duty leave i. jüri görevi izni
import duty i. ithal vergisi
import duty i. ithal vergisi
reduced rate of import duty i. indirimli ithalat vergisi
preferential duty i. ithalatta bazı ülkelerin mallarına uygulanan düşük tarifeler
import duty i. ithalat resmi
customs duty i. ithal edilen mallardan alınan vergi
import stamp duty i. ithalat damga resmi
export duty i. ihracat resmi
reduced customs duty i. indirimli gümrük vergisi
export duty i. ihraç gümrük vergisi
import duty i. ithal resmi
preferred customs duty i. imtiyazlı gümrük resmi
estate duty i. intikal vergisi
export duty i. ihracat vergileri
export duty i. ihracat vergisi
export duty i. ihracat vergisi
duty cycle i. iş zamanı
import duty i. ithalat vergisi
mortgage duty i. ipotek harcı
tour of duty i. iş gezisi
transfer duty i. intikal vergisi
excise duty i. işlem vergisi
legal duty i. kanuni yükümlülük
land duty i. kara resmi
ad valorem duty i. kıymet üzerinden vergi
protective duty i. koruma ücreti
protective customs duty i. korumacı gümrük vergisi
protective duty i. koruyucu gümrük vergisi
safeguarding duty i. koruyucu gümrük resmi
customs duty of a fiscal nature i. mali nitelikli gümrük vergisi
specific duty i. maktu vergi
licence license duty i. lisans vergisi
mineral rights duty i. maden resmi
anchorage duty i. liman vergisi
contingent duty i. munzam gümrük resmi
compound duty i. muhtelif gümrük resmi
retaliatory duty i. misilleme olarak konulan gümrük tarifesi
retaliatory duty i. misilleme gümrük vergisi
countervailing duty i. munzam gümrük resmi
retaliatory customs duty i. misillemeci gümrük vergisi
excise duty i. muamele vergisi
compound duty i. muhtelit gümrük vergisi
countervailing excise duty i. munzam gider vergisi
duty manager i. nöbetçi müdür
excess profits duty i. olağanüstü kazançlar vergisi
graduated stamp duty i. nisbi damga vergisi
manager on duty i. nöbetçi müdür
excess profit duty i. olağanüstü kazanç vergisi
excise duty i. özel tüketim vergisi
duty of care i. özen yükümlülüğü
excise duty i. özel tüketim vergisi
stamp duty i. pul vergisi
preferential duty i. rüçhanlı gümrük vergisi
hazardous duty pay i. risk zammı
wharf duty i. rıhtım resmi
official duty i. resmi görev
port duty i. rıhtım resmi
specific customs duty i. resmi spesifik gümrük vergisi
excise duty i. satış vergisi
zero rate of duty i. sıfır vergi oranı
zero rate of import duty i. sıfır oranlı ithalat vergisi
specific customs duty i. spesifik gümrük vergisi
specific duty i. spesifik gümrük tarifesi
specific duty i. spesifik gümrük resmi
compensatory duty i. telafi edici gümrük resmi
preferential duty i. tercihli gümrük tarifesi
countervaling duty i. telafi edici gümrük resmi
counter-vailing duty i. telafi edici vergi
transfer duty i. transfer vergisi
excise duty i. tüketim vergisi
full duty i. tam vergi
witness duty leave i. tanık görevi izni
preferential customs duty i. tercihli gümrük vergisi
compensatory customs duty i. telafi edici gümrük vergisi
full duty i. tam yükümlülük
registration duty i. tescil harcı
duty due i. tahakkuk eden vergi
compensatory duty i. telafi edici gümrük vergisi
preferential duty i. tercihli vergi
account duty i. veraset ve intikal vergisi
duty-free i. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmeyen yerlerden alınan mallar
estate duty i. veraset vergisi
additional duty i. vergiye zam
succession duty i. veraset ve intikal vergisi
inheritance tax; succession duty i. veraset ve intikal vergisi
payment of duty i. vergi ödeme
injury-on-duty leave with pay i. ücretli iş kazası izni
duty-free shop i. vergisiz/gümrüksüz satış mağazası
duty threshold i. vergi eşiği
treble duty i. üç katlı gümrük resmi
duty-free shops i. vergisiz satış mağazaları
legacy duty i. veraset vergisi
duty free shop i. uluslararası sulardan transit geçişte veya havaalanlarında vergilendirilmemiş malların satıldığı dükkanlar
succession duty i. veraset vergisi
prohibitory customs duty i. yasaklayıcı karakterde gümrük vergisi
prohibitory customs duty i. yasaklayıcı gümrük vergisi
prohibitive customs duty i. yasaklayıcı gümrük vergisi
statutory duty i. yasal yükümlülük
statutory customs duty i. yasa ile konan gümrük vergisi
prohibitory duty i. yasaklayıcı gümrük
high-duty goods i. yüksek vergiye tabi mallar
duty-bearer i. yükümlülük sahibi
fitness-for-duty evaluation i. göreve uygunluk değerlendirmesi
duty drawback i. gümrük vergisi iadesi
duty-free goods i. gümrük vergisinden muaf ticari mallar
duty-free goods i. vergiden muaf şekilde ithal edilen ve yalnızca gümrüksüz satış mağazalarında satılabilen ticari mallar
be cleared free of duty f. gümrüksüz işlem görmek
collect duty on f. gümrük almak
collect duty f. gümrük almak
be cleared duty-free f. gümrüksüz işlem görmek
collect duty (on) f. gümrük almak
subject to duty f. gümrük işlemine tabi olmak
levy customs duty f. gümrük vergisi koymak
levy customs duty f. gümrük vergisi koymak
pay duty f. gümrük resmini ödemek
subject to customs duty f. gümrüğe tabi olmak
subject to customs duty f. gümrük vergisine tabi olmak
be exempted from customs duty and excise taxes f. gümrüksüz işlem görmek
impose a duty on f. vergiye bağlamak
collect duty f. vergi toplamak
collect duty f. vergi tahsil etmek
levy duty f. vergi almak
free from duty s. gümrüksüz
free from duty s. gümrükten muaf
duty free s. gümrüksüz
exempt from duty s. gümrükten muaf
exempted from customs duty s. gümrük vergisinden muaf
duty-paid s. gümrüklü
free from duty s. gümrükten bağışık
free of duty s. gümrüksüz
subject to duty s. gümrüğe tabi
liable to duty s. gümrüğe tabi
subject to duty s. gümrüke tabi
duty-free s. gümrüksüz
free of duty s. gümrükten muaf
duty-paid s. gümrük vergisi verilmiş
duty-free s. vergiden muaf
heavy-duty s. yüksek ithalat veya ihracat verilerine tabi olan
duty-free zf. gümrük vergisinden muaf şekilde
duty-free zf. tüketim vergisinden muaf olarak
duty-free zf. gümrüksüz şekilde