ekmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ekmek



"ekmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ekmek bread i.
ekmek plant f.
General
ekmek food i.
ekmek bread and butter i.
ekmek the staff of life i.
ekmek subsistence i.
ekmek bun i.
ekmek braid [dialect] i.
ekmek cultivate f.
ekmek drop f.
ekmek implant f.
ekmek inseminate f.
ekmek sow f.
ekmek set f.
ekmek stand somebody up f.
ekmek farm f.
ekmek set out f.
ekmek tame f.
ekmek sprinkle f.
ekmek give somebody the slip f.
ekmek spread f.
ekmek crop f.
ekmek disperge f.
ekmek disperple f.
Phrasals
ekmek get in f.
Idioms
ekmek staff of life i.
Trade/Economic
ekmek plant f.
Technical
ekmek implant f.
Gastronomy
ekmek breadstuff i.
ekmek breid [scotland] i.
ekmek cookie [scotland] i.
Agriculture
ekmek tend f.
Archaic
ekmek husband f.
ekmek imp f.
Slang
ekmek dodger [australia] i.

"ekmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kızarmış ekmek (dilim halinde) toast i.
ekmek somunu loaf i.
ekmek kabuğu crust i.
muzlu ekmek banana bread i.
General
küçük yuvarlak ekmek cob i.
ekmek parası living i.
yemeğe doğranmış ekmek sippet i.
ekmek kapısı bread and butter i.
ekmek kuyruğu bread line i.
elektrikli ekmek kızartıcısı electric toaster i.
komünyonda kullanılan kutsanmış ekmek the sacrament i.
tereyağlı ekmek bread and butter i.
kutsanmış ekmek host i.
ekmek kırıntısı bread crumb i.
ekmek tahtası breadboard i.
yuvarlak ve tuzlu bir ekmek türü corn muffin i.
ekmek kızartıcı toaster i.
ekmek parası bread and butter i.
ekmek kapısı one's job i.
ekmek kızartıcısı (elektrikli) toaster i.
ekmek getiren breadwinning i.
sadece ekmek ve su ile beslenme xerophagy i.
ekmek kabı bread bin i.
ekmek kapısı place where one earns his living i.
kızarmış ekmek toast i.
eve ekmek getiren breadwinner i.
yumurtaya batırılıp tavada kızartılmış ekmek french toast i.
ekmek kavgası fight for bread i.
ekmek ağacı breadfruit i.
banılmış ekmek lokması (yemeğin suyuna vb'ne) sop i.
ekmek kırıntısı crumb i.
çifte pişirilmiş ekmek twice baked bread i.
komünyonda kullanılan kutsanmış ekmek the blessed sacrament i.
küp biçiminde doğranmış kızarmış ekmek (çorbaya konulan) crouton i.
şamkurabiyesine benzeyen bir tür ufak ekmek muffin i.
eve ekmek parası getiren breadwinning i.
ekmek parçası sippet i.
ekmek sepeti breadbasket i.
hamursuz ekmek matzo i.
kalın dilim (ekmek/kek için) slab i.
kuşüzümlü ekmek brownie i.
ekmek somunu loaf of bread i.
ekmek kıtırı crust i.
ekmek içi crumb i.
ekmek teknesi the place where one earns one's bread i.
sarımsaklı ekmek garlic bread i.
küçük ekmek scone i.
ekmek kapısı situation i.
ekmek endüstrisi bread industry i.
ekmek fırını bakehouse i.
ekmek teknesi the place where one earns one's livelihood i.
kuru ekmek dry bread i.
ekmek kapısı subsistence i.
bir fırın ekmek batch i.
kepekli ekmek wholewheat bread i.
ekmek teknesi bread and butter i.
ekmek kırıntısı breadcrumb i.
ekmek parası one's bread and butter i.
kuru ekmek crust i.
ekmek kabuğu crust i.
ekmek kabı bread box i.
ekmek kutusu breadbox i.
ekmek kızartma makinesi toaster i.
kilisede kutsal ekmek kutusu pyx i.
küçük ekmek roll i.
ekmek somunları loaves i.
ekmek bıçağı bread knife i.
sıcak bir ekmek a hot bread i.
sıcak ekmek hot bread i.
taze ekmek fresh bread i.
ekmek poşeti bread bag i.
kepekli ekmek wholemeal bread i.
bayat ekmek stale bread i.
mayasız ekmek unleavened bread i.
baget ekmek baguette i.
kızarmış ekmek toasted bread i.
siyah ekmek brown bread i.
ekmek küfü bread mould i.
taze ekmek freshly-baked bread i.
taze ekmek kokusu smell of freshly-baked bread i.
kızarmış ekmek üzerine kırılmış iki yumurta adam and eve on a raft i.
mayasız ekmek wafer i.
eve ekmek parası getirme breadwinning i.
eve ekmek getiren breadwinning i.
kutsal ekmek kabı monstrance i.
ekmek fırını bakery oven i.
ahşap ekmek kutusu wooden bread box i.
ekmek unu bread flour i.
bayatlamaz ekmek non-staling bread i.
bayatlamayan ekmek non-staling bread i.
ekmek kuyruğu bread queue i.
kepekli ekmek whole-wheat bread i.
kızartılmış ekmek toast i.
ekmek ve pasta dükkanı bakery i.
ekmek fırını bakeshop i.
ekmek fırını bread bakery i.
ekmek fırını bakery i.
ekmek fırınları bread bakeries i.
ekmek kızartma makinesi kolu bread carriage handle i.
kızarmış ekmek fried bread i.
testereli ekmek bıçağı saw edge bread knife i.
ekmek yapma makinesi breadmaker i.
ekmek yapma makinesi bread making machine i.
testere ağızlı ekmek bıçağı saw edge bread knife i.
ekmek yapma makinesi bread maker i.
iki dilimli ekmek kızartma makinesi two-slice toaster i.
dörtlü ekmek kızartma makinesi four-slice toaster i.
ikili ekmek kızartma makinesi two-slice toaster i.
dört dilimli ekmek kızartma makinesi four-slice toaster i.
evde pişirilmiş ekmek bannock i.
ufalanmış ekmek bread crumb i.
tereyağlı ekmek bread and scrape i.
ekmek ve şarap bread and wine i.
ekmek kutusu bread bin i.
iri taneli ekmek cobloaf i.
kutsanmış ekmek kabı ciborium i.
ekmek ve su hapsi bread and water diet i.
ekmek kırıntıları breading i.
ekmek kırıntıları crispies i.
ekmek kırıntıları bread crumbs i.
bir tür ekmek barmcake i.
yanmış ekmek burnt bread i.
ekmek kırıntıları breadcrumbs i.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's i.
genellikle ekmek peynir ve turşudan oluşan bir öğün ploughman's lunch i.
bir dilim ekmek a slice of bread i.
ibranilere özgü hamursuz bayramı'da yenilen mayasız ekmek matzoh i.
donmuş ekmek hamuru frozen bread dough i.
(katolik kilisesinde) kutsal ekmek kabı ciborium i.
küflü ekmek moldy bread i.
küflü ekmek mouldy bread i.
hintlilerin çapata (bir tür ekmek) yapmak için kullandıkları tava tava i.
bir parça ekmek toke [brit] i.
kızarmış ekmek dilimi toss [scottish] i.
yuvarlak kalın bir somun ekmek fade [scotland] i.
patatesli kek veya ekmek fade [ireland] i.
gemi mürettebatı için hazırlanan yemeklerde kullanılan ekmek kutusu barge i.
beyaz ekmek white i.
bir ekmek çeşidi vastel i.
ekmek fırınını temizlemek için kullanılan bir ucuna çaput bağlı sopa malkin [dialect] [uk] i.
ekmek ve tereyağı bread and butter i.
kamp ateşinde pişirilen ekmek billy-bread [new zealand] i.
ekmek kutusu bin i.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık maukin [uk] i.
bir ucunda paçavralar bulunan, ekmek fırınını temizlemek için kullanılan sırık mawkin [dialect] i.
ekmek arası köfte burger i.
efkaristiya ayininde kullanılan mayasız küçük ekmek parçası bread i.
hububat ve bakliyat karışımından oluşan bir tür ekmek mislen [obsolete] i.
hububat ve bakliyat karışımından oluşan bir tür ekmek mislin i.
ekmek parası daily bread i.
ekmek şarap ayini unsurlarından biri gift i.
ekmek kırıntıları ile kaplanıp üstten ızgarayla veya fırında eritip çıtır hale getirilmiş yemeğin üstünde oluşan kahverengi kabuk gratin i.
kızarmış ekmek dilimi rouse [obsolete] i.
aşai rabbani ayinindeki kutsanmış ekmek parçasını kutsanmış şarap bulunan kadehin içine koyma commixtion [obsolete] i.
aşai rabbani ayinindeki kutsanmış ekmek parçasını kutsanmış şarap bulunan kadehin içine koyma commixture i.
askıda ekmek bread on a hanger i.
askıda ekmek suspended bread i.
(ekmek kırıntısında) ipeksi görünüm ve yapı pile i.
isa'nın bedeni ve kanının komünyondaki ekmek ve şarabın özüyle aynı anda var olduğu öğretisini benimsemiş kimse consubstantialist i.
ekmek dilimi pan i.
(kilisede) kutsal ekmek kutusu pix i.
ekmek taşıma bezi portpane i.
ekmek yoğurulan tekne shaul i.
(eskiden ingiltere'de) küçük bir bahşiş karşılığında merhumun göğsünden ekmek parçası yiyerek o kişinin günahlarını üzerine aldığı düşünülen kimse sin eater i.
(eskiden ingiltere'de) küçük bir bahşiş karşılığında merhumun göğsünden ekmek parçası yiyerek o kişinin günahlarını üzerine aldığı düşünülen kimse sin-eater i.
ekmek kapısı livelihood i.
aşai rabbani ayini için ekmek ve şarabın hazırlanması prothesis i.
ekmek ve şarap hazırlığının yapıldığı bölge prothesis i.
ekmek ile yenilen şey sowl i.
ekmek-şarap ayini supper i.
ekmek ve şarabı dini sembol olarak gören kimse symbolist i.
ekmek vb ufaltmak crumble f.
ekmek kızartmak toast f.
tohum ekmek drill f.
kızarmak (ekmek dilimi vb) toast f.
nefret tohumları ekmek plant seeds of hate f.
peynir ekmek gibi gitmek go like hot cakes f.
çim ekmek turf f.
ekmek (ağaç vb) plant f.
üstüne tuz biber ekmek rub salt in the wound f.
üstüne tuz biber ekmek be the last straw f.
dönüşümlü olarak ekmek rotate f.
fide kazığı ile tohum ekmek dibble f.
tuz biber ekmek be the last straw f.
ekmek (tohum vb) broadcast f.
tohum ekmek seed f.
makine ile tohum ekmek drill f.
eli ekmek tutmak earn one's bread f.
tohum ekmek sow f.
üzerine biber ekmek pepper f.
kabarmak (ekmek/hamur vb) rise f.
ekmek (tohum) plant f.
dibine darı ekmek squander f.
nifak tohumu ekmek sow discord among f.
dibine darı ekmek use up f.
ekmek (tohum vb) sow f.
eve ekmek getirmek bring home the bacon f.
tohum ekmek seminate f.
ekmek parasını kazanmak earn one's keep f.
ekmek yapmak bake bread f.
ekmek yapmak make bread f.
saç ekmek transplant hair f.
çevresindeki bitkilere kıyasla daha küçük ve bodur olan bitkiler ekmek underplant f.
sebze ekmek plant vegetable f.
(tohum) ekmek inseminate f.
sürüp ekmek farm f.
birini ekmek stand somebody up f.
birini ekmek sell out someone f.
okulu ekmek skip the school f.
birisini ekmek stand someone up f.
eve ekmek getirmek bring home the bread f.
tohum ekmek sow seed f.
bitkileri kuma gömmek/ekmek root the plants in sand f.
tohum ekmek disseminate f.
ekmek kırıntılarını takip etmek follow the bread crumbs f.
ekmek üretilmek bread to be produced f.
çiçek ekmek plant a flower f.
ekmek dilimlemek slice the bread f.
köküne kibrit suyu ekmek destroy f.
ikna ekmek get f.
tohum ekmek till f.
ekmek ve şarap ayini yapmak mass [obsolete] f.
ekmek vermek bread f.
çalı çit ekmek hedge f.
(ekili alana) tohum ekmek oversow f.
fazla ekmek oversow f.
toprağa (çiçek, bitki) ekmek imbed f.
tohumu arasına ekmek interseminate f.
içine tohum ekmek interseminate f.
(şekil verilmiş ekmek hamurunu) tavaya yerleştirmek pan f.
birlikte ekmek coculture f.
ortaklaşa ekmek coculture f.
tohum ekmek plough f.
tohum ekmek plow f.
(ekmek, kek) kabarmak rise f.
makineyle tohum ekmek drill f.
mayasız (ekmek) unleavened s.
içi iyi pişmemiş (ekmek vb) sodden s.
ekmek vb´ne kolayca sürülen spread s.
(ekmek) mayasız unleavened s.
fermente olmamış (ekmek) therf [obsolete] s.
mayasız (ekmek) therf [obsolete] s.
ekmek görünümünde bready s.
ekmek yapısında bready s.
ekmek yiyen panivorous s.
ekmek ile beslenen panivorous s.
(ekmek içi gibi) yumuşak crumby s.
ekmek ve su bw (bread and water) kısalt.
Phrasals
çim tohumu ekmek seed down f.
toprağa ekmek put in f.
birisini ekmek stand someone up f.
birini son anda ekmek flake out on someone f.
peynir ekmek gibi satılmak take off f.
peynir ekmek gibi gitmek take off f.
(birine karşı) (birilerine) nifak tohumları ekmek poison someone against someone or something f.
(bir şeyin) içine (bir şey) ekmek plant (something) in (something else) f.
bir şeyin içine bir şey ekmek plant something in something f.
bir şeyin üstüne tuz biber ekmek top something off f.
bir kaynağın dibine darı ekmek deplete something of something f.
-in dibine darı ekmek deplete of f.
tohum ekmek sow in f.
Phrases
ekmek elden su gölden yaşam a life of leisure i.
bir parça ekmek, peynir istemez a little bit of bread and no cheese [uk] expr.
Proverb
ne kadar ekmek o kadar köfte you get what you pay for
ne kadar köfte o kadar ekmek you get what you pay for
aça kuru ekmek bal helvası gibi gelir hunger is the best spice
ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır the cat would eat fish, but would not wet her feet
ekmek yemek isteyen elini hamura bulaştırır the cat would eat fish, but would not wet her feet
Colloquial
hamburgerin üst tarafındaki ekmek top bun i.
peynir ekmek gibi satılan şey/ürün hot item i.
ekmek arası sosis pig in a blanket i.
ekmek teknesi livelihood i.
ekmek teknesi rice bowl i.
kabarmamış ekmek sod [australia] i.
rafadan yumurtaya bandırılan ekmek parçası soldier i.
birini ekmek dog someone f.
üstüne tuz biber ekmek add insult to injury f.
üstüne tuz biber ekmek top off f.
bir fırın ekmek yemesi gerekmek have to go some f.
insanın ekmek ve suyu someone's bread and butter expr.
ekmek musaf çarpsın ki cross my heart (and point to god/hope to die) expr.
ne kadar ekmek o kadar köfte ygwypf (you get what you pay for) expr.
Idioms
bir şeyin peynir ekmek gibi satılması a run on (something) i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç submarine (sandwich) i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç hoagie i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç submarine i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç hoagy i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç torpedo i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç grinder i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç poor boy i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç hero i.
(bütün) bir ekmek/francala arasına yapılan sandviç hero sandwich i.
ekmek teknesi a meal ticket i.
ekmek parası bread and butter i.
ekmek ve su bread and water i.
ekmek kapısı someone's bread and butter i.
ekmek teknesi breadwinner i.
(üzüntüye vb) tuz biber (ekmek) a turn/twist of the knife i.
ekmek elden su gölden a free ride i.
ekmek kapısı a meal ticket i.
ekmek arası reçel jam sandwich [uk] i.
ekmek parası your bread and butter i.
ekmek teknesi your bread and butter i.
ekmek parası kazanmak/kazandırmak keep food on the table f.
ekmek elden su gölden yaşamak live at rack and manger f.
birini ekmek give one the slip f.
ekmek elden su gölden yaşamak eat the bread of idleness f.
(ders, toplantı) kırmak/asmak/ekmek blow the coop f.
birisini ekmek stand somebody up f.
bir parça ekmek kazanmak için kendinden geçmek be out earning a crust f.
birini ekmek stand somebody up f.
birini ekmek make away with f.
birinin yarasına tuz biber ekmek rub salt into someone's wounds f.
çok/peynir ekmek gibi satmak sell like gangbusters f.
dibine darı ekmek pour down the drain f.
eve ekmek götürmek earn a living for the family f.
ekmek parası ile oynamak quarrel with one's bread and butter f.
ekmek parası kazanmak bring home the bacon f.
eve ekmek götürmek bring home the bacon f.
evine ekmek götürmek bring home the bread f.
eve ekmek götürmek bring home the bread f.
evine ekmek götürmek earn a living for the family f.
kin ve nefret tohumları ekmek breed bad blood f.
nifak tohumları ekmek breed bad blood f.
nifak tohumları ekmek make mischief f.
peynir ekmek gibi satılmak sell like hotcakes f.
peynir ekmek gibi satılmak sell like hot cakes f.
peynir ekmek gibi gitmek sell like hot cakes f.
peynir ekmek gibi gitmek/satılmak go like hot cakes f.
peynir ekmek gibi gitmek go like hot cakes f.
peynir ekmek gibi satmak sell like hot cakes f.
peynir ekmek gibi satılmak go like hot cakes f.
tohum ekmek plant the seeds f.
tuz biber olmak/ekmek put the boot in f.
tuz biber ekmek add insult to injury f.
tohum ekmek plant a seed f.
tohum ekmek sow the seeds of something f.
taş atana ekmek atmak heap coals of fire on someone's head f.
yaraya tuz biber ekmek rub salt into the wound f.
nifak tohumu ekmek sow dragon's teeth f.
tuz biber ekmek pour fuel on the fire f.
tuz biber ekmek pour gas/gasoline on the fire f.
üstüne tuz biber ekmek pile on the agony [uk] f.
(bir şeyi yapmak) için bir fırın ekmek yemesi gerekmek have to go some to (do something) f.
eve ekmek getirmek take home the bacon f.
eve ekmek götürmek take home the bacon f.
ekmek parası kazanmak take home the bacon f.
ekmek elden su gölden devam edeceğini sanmak think the world owes (one) a living f.
ekmek elden su gölden devam edeceğini sanmak think the world owes you a living f.
40 fırın ekmek yemesi gerekmek be 100 years too early f.
üstüne tuz biber ekmek add insult to injury f.
peynir ekmek gibi olmak (?) be meat and drink f.
ekmek/ekmeğini kazanmak earn a crust [uk] f.
ekmek/ekmeğini kazanmak earn your crust [uk] f.
ekmek parası kazanmak earn keep f.
(birini) ekmek give the slip f.
kırk fırın ekmek yemesi gerekmek have a long way to go f.
taş atana ekmek atmak heap coals of fire on (one's) head f.
eve ekmek götürmek put food on the table f.
tuz biber olmak/ekmek put/stick the boot in [uk] f.
bir şeyin tohumlarını ekmek sow the seed of f.
bir şeyin tohumlarını ekmek sow the seeds of f.
kırk fırın ekmek yemen lazım (you've) got to get up pretty early in the morning to (do something) expr.
kırk fırın ekmek yemen lazım gotta get up pretty early in the morning to (do something) expr.
ne kadar ekmek o kadar köfte (there) ain't no free lunches expr.
ne kadar ekmek o kadar köfte (there) ain't no free lunch expr.
ekmek aslanın ağzında money doesn't grow on trees expr.
ekmek mushaf çarpsın ki cross my heart (and hope to die) expr.
ekmek elden su gölden living a life of ease expr.
kırk fırın ekmek yemen lazım gotta get up pretty early in the morning to do something expr.
ne kadar ekmek o kadar köfte if you pay peanuts you get monkeys expr.
peynir ekmek gibi sell something to beat the band expr.
peynir ekmek yer gibi like shooting fish in a barrel expr.
peynir ekmek gibi like hot cakes expr.
ekmek elden su gölden geçinme someone or something owes you a living expr.
için kırk fırın ekmek yemen lazım gotta get up pretty early in the morning to expr.
ekmek elden su gölden devam edebilirim (sanmak) (think) the world owes you a living expr.
Speaking
birini ekmek bail on f.
eve gelmeden ekmek al get bread on the way home expr.
eve gelirken ekmek al get bread on the way home expr.
ekmek al buy a bread expr.
ekmek musaf çarpsın! I swear to god! expr.
kırk fırın ekmek yemen lazım you have a long way to go expr.
Trade/Economic
artan işsizlik karşısında aileye ekmek getirenler işlerini kaybettikçe ailenin gelirindeki düşmeyi önlemek üzere başka aile bireylerinin de emek piyasalarına girmeye başlamaları görüşü added worker hypothesis i.
ekmek kuponu bread coupon i.
abd'de adını bir başkan yardımcısının koyduğu bir ekmek markası wonder bread i.
bir şeyi ekmek blow of f.
Law
sanığa kutsanmış ekmek parçası yedirilerek yapılan yargılama şekli corsned [obsolete] i.
Tourism
küçük ekmek, kahve, tost vs'den oluşan hafif kahvaltı continental breakfast i.
Technical
beyaz ekmek light bread i.
mayasız ekmek azyme i.
sırayla değişik ekin ekmek rotate f.
Computer
ekmek somunu loaf i.
Construction
tuğla şeklindeki bir ekmek somunu brick loaf i.
Marine
gemi ekmek kompartımanı breadroom i.
gemicilerin yediği ekmek somunu sea biscuit i.
Food Engineering
ekmek içi crumb i.
ekmek mayası baker’s yeast i.
ekmek kabuğu crust i.
ekmek katkı maddesi bread improver i.
ekmek içi gözeneği crumb grain i.
ekmek mayası saccharomyces cerevisiae i.
ekmek hamuru bread dough i.
ekmek hamuru yoğurma makinesi moulder i.
glütenli ekmek gluten bread i.
ağartılmamış veya tam buğdaylı undan yapılan (ekmek) brown s.
Gastronomy
ev yapımı sert bir somun ekmek tammie i.
hamuruna karbonik asit gazı eklenerek yapılan ekmek aerated bread i.
yanmaz seramik kaplarda pişirilen ve servis edilen peynir, yumurta ve ekmek kırıntıları ile yapılan bir yemek ramekin i.
yanmaz seramik kaplarda pişirilen ve servis edilen peynir, yumurta ve ekmek kırıntıları ile yapılan bir yemek ramequin i.
kuru üzümlü ekmek raisin bread i.
frenk kimyonlu ekmek caraway seed bread i.
yiyecekleri kızartmadan önce çıtır hale getirmek için üzerine kaplanan kızartılmış ekmek kırıntıları raspings i.
hindistan'a özgü lavaş benzeri ekmek chapatti i.
pandispanya veya pane ekmek, meyve, krem şanti ile yapılan bir tatlı charlotte i.
normal undan daha iyi elenmiş undan yapılan ekmek temse bread i.
kızarmış ekmek dilimi koyma aparatı toast rack i.
pilav, ekmek eşliğinde servis edilen bir miktar et veya sebze yemeğinden oluşan öğün thali [indian] i.
ekmek veya bisküviye benzeyen hamuru olan, içine tatlı veya tuzlu malzeme konulan turta torta i.
ekmek veya bisküviye benzeyen hamuru olan, içine tatlı veya tuzlu malzeme konulan turta tourte i.
örgü ekmek twist i.
hamurların birbirine sarılmasıyla yapılan ekmek twist i.
bayat ekmek stale bread i.
baget ekmek baguet i.
beyaz ekmek white bread i.
bir dilim ekmek a slice of bread i.
çorba ile sunulan küçük kızarmış ekmek parçası crouton i.
buğday ekmek wheat bread i.
çeyrek ekmek quarter of a loaf of bread i.
baget ekmek baguette i.
çok tahıllı ekmek multigrain bread i.
çok tahıllı ekmek multi-grain bread i.
bir tür minik ekmek popover i.
ekmek kesme tahtası bread board i.
ekmek arası balık grilled fish sandwich i.
ekmek kesme makinesi bread slicing machine i.
ekmek tatlısı bread pudding i.
esmer ekmek brown bread i.
ekmek fırını bakery i.
ekmek tahtası breadboard i.
ekmek dilimi slice of bread i.
ekmek arası balık fried fish sandwich i.
ekmek kutusu bread box i.
ekmek dilimleme makinesi bread slicing machine i.
ekmek mayası bread yeast i.
ekmek tavası bread pan i.
ekmek mayası yeast i.
ekmek kabuğu bread crust i.
ekmek böreği oven baked stale bread with melted kaşar cheese i.
ekmek peynir bread and cheese i.
ekmek arası sandwich i.
ekmek kırıntılarıyla yapılan baharatlı bir yemek (kızarmış hindi ile yenilen) dressing i.
ekmek sepeti breadbasket i.
ekmek arası patates kızartması chip butty i.
ekmek kırıntıları, balık yumurtası, zeytinyağı ve limonla yapılan bir yunan yemeği taramasalata i.
ekmek arası köfte meatball sandwich i.
ekmek sepeti bread basket i.
ekmek kadayıfı crumpets in thick syrup i.
ekmek saklama kabı bread box i.
eritilmiş peynirli, haşlanmış patates veya ekmek üzerinde servis edilen bir isviçre yemeği. raclette i.
ekmek mayası baker's yeast i.
ekmek tavası loaf pan i.
ekmek kırıntısı bread crumbs i.
ekmek somunu a loaf of bread i.
ekmek balığı french toast i.
ekmek bıçağı bread knife i.
ekmek çorbası bread soup i.
ekmek tahtası bread board i.
ekmek kızartma makinesi toaster i.
ekmek küfü rhizopus i.
fransız usulü kızarmış ekmek french toast i.
evde yapılan ekmek home-made bread i.
fransız usulü yumurtalı ekmek french toast i.
etli ekmek quickbread with ground meat layer on top i.
hindistan ve pakistan’a özgü pide ekmek chapati i.
hamburger köftesi, eritilmiş peynir ve iki dilim ekmek arasında karamelize soğan ile servis edilen bir burger patty melt i.
hem yemek hem de ekmek yapımında kullanılan buğday unu all purpose flour i.
haşhaşlı ekmek bread with poppy seeds i.
italyan usulü kızarmış ekmek crostini i.
iç harç olarak kullanılan doğranmış et, ekmek vb salpicon i.
kara ekmek brown bread i.
kamut ekmek kamut bread i.
kepekli ekmek bran bread i.
kepekli ekmek wholemeal bread i.
kızarmış ekmek toasted bread i.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye baked beans on toast i.
kızarmış ekmek üzerine fırnda kızartılmış fasulye beans on toast i.
kızarmış ekmek dilimi toast i.
kıtır ekmek crouton i.
kızarmış küçük ekmek parçası crouton i.
kepekli unlu ekmek whole wheat bread i.
köfte ekmek meatball hero i.
mayasız ekmek unleavened bread i.
mayalı ekmek yeast cake i.
lavaş ekmek thin crispy pita like bread i.
küçük yuvarlak ekmek bread roll i.
meksika usulü ekmek arası balık fish taco i.
nohutlu ekmek bread with chickpea i.
siyah ekmek brown bread i.
sıcak ekmek warm bread i.