evlenmemiş - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

evlenmemiş



"evlenmemiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 7 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
evlenmemiş unmarried s.
General
evlenmemiş spinster i.
evlenmemiş unmarried s.
evlenmemiş unwed s.
evlenmemiş single s.
evlenmemiş unwedded s.
evlenmemiş lone s.

"evlenmemiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 57 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
evlenmemiş genç kız maid i.
General
evlenmemiş adam unmarried man i.
evlenmemiş kadın demoiselle i.
evlenmemiş kimse single i.
evlenmemiş yaşlı kadın old maid i.
evlenmemiş veya dul discovert i.
evlenmemiş yaşlı kız old maid i.
evlenmemiş genç kız maiden i.
genç evlenmemiş kadın demoiselle i.
evlenmemiş kadınlar unmarried women i.
evlenmemiş çiftler unmarried couples i.
evlenmemiş kadın unmarried woman i.
evlenmemiş kadın maiden i.
evlenmemiş olma (kadın) spinsterhood i.
evlenmemiş kadın spinster i.
evlenmemiş kız maiden i.
genç evlenmemiş kız maiden i.
evlenmemiş kız maid i.
evlenmemiş orta yaşlı kadın spinster i.
evlenmemiş kimse agamist i.
kadın (evlenmemiş) miss i.
(evlenmemiş) kadın miss i.
evlenmemiş genç kadın jeune fille i.
evlenmemiş genç kadın lass i.
evlenmemiş genç kadın lassie i.
evlenmemiş genç kadın young girl i.
evlenmemiş kız veya kadın virgin i.
kraliçe veya prensese eşlik eden evlenmemiş kadın maid in waiting i.
kraliçe veya prensese eşlik eden evlenmemiş kadın maid-in-waiting i.
genellikle asil doğumlu olan, kraliçe veya prensese nedimelik yapan evlenmemiş kadın maid of honor i.
hiç evlenmemiş teyze/hala maiden aunt i.
evlenmemiş kadın olma maidism i.
evlenmemiş kadın davranışı ve tutumu maidism i.
kraliçeye veya prensese eşlik eden evlenmemiş asil kadın marie [scotland] i.
dul kalıp yeniden evlenmemiş kadın widow woman i.
evlenmemiş bir kadın olma misshood i.
bir kadının evlenmemiş olduğu dönem misshood i.
(japonya'da) evlenmemiş kız mousme i.
(japonya'da) evlenmemiş genç kadın mousme i.
evlenmemiş genç kız girl i.
evlenmemiş genç kadın dame [scotland] i.
evlenmemiş genç kız dame [scotland] i.
kraliçe veya prensese eşlik eden evlenmemiş kadın damsel [obsolete] i.
evlenmemiş erkek old bachelor i.
evlenmemiş genç kız pucel [obsolete] i.
evlenmemiş genç kız puzzel [obsolete] i.
evlenmemiş genç kız pucelle [obsolete] i.
evlenmemiş genç kimse single i.
evde kalmak (evlenmemiş) not to be able to get married f.
Idioms
evlenmemiş anne grass widow i.
hamile (ve evlenmemiş) in trouble expr.
Law
hiç evlenmemiş kadın spinster i.
hiç evlenmemiş yaşlı veya yaşlanmaya yüz tutmuş kadın spinster i.
evlenmemiş kadın feme sole i.
Archaic
evlenmemiş genç kız may i.
evlenmemiş kız gibi olmayan unmaidenly s.
Slang
evlenmemiş orta yaşlı kadın on the shelf expr.