Geçmiş

extreme

"extreme" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 73 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	extreme s.	aşırı
General
2	Genel	extreme i.	kenar
3	Genel	extreme i.	aşırı derece
4	Genel	extreme i.	aşırılık
5	Genel	extreme i.	en uç
6	Genel	extreme i.	tezat
7	Genel	extreme i.	ölçüsüzlük
8	Genel	extreme i.	uç
9	Genel	extreme i.	en uç nokta
10	Genel	extreme i.	çıkmaz
11	Genel	extreme i.	sınır
12	Genel	extreme i.	uç noktada
13	Genel	extreme i.	son
14	Genel	extreme i.	en uzak nokta
15	Genel	extreme i.	son derece
16	Genel	extreme i.	son had
17	Genel	extreme i.	son had
18	Genel	extreme i.	son had
19	Genel	extreme i.	son nokta
20	Genel	extreme i.	son noktası
21	Genel	extreme i.	zıt iki şeyden her biri
22	Genel	extreme i.	aşırı uzunluk
23	Genel	extreme i.	sert önlem
24	Genel	extreme i.	aşırılık
25	Genel	extreme i.	uç terim
26	Genel	extreme i.	bitiş noktası
27	Genel	extreme s.	çok
28	Genel	extreme s.	şiddetli
29	Genel	extreme s.	olağanüstü
30	Genel	extreme s.	uçta olan
31	Genel	extreme s.	mutlak
32	Genel	extreme s.	uç nokta
33	Genel	extreme s.	aşırı
34	Genel	extreme s.	müfrit
35	Genel	extreme s.	ölçüsüz
36	Genel	extreme s.	koyu
37	Genel	extreme s.	çok büyük
38	Genel	extreme s.	sivri
39	Genel	extreme s.	kesin
40	Genel	extreme s.	en sondaki
41	Genel	extreme s.	en uçtaki
42	Genel	extreme s.	en büyük
43	Genel	extreme s.	sonda
44	Genel	extreme s.	zorlu
45	Genel	extreme s.	azami
46	Genel	extreme s.	nihai
47	Genel	extreme s.	tam
48	Genel	extreme s.	müstesna
49	Genel	extreme s.	en uçta yer alan
50	Genel	extreme zf.	aşırı derecede
51	Genel	extreme zf.	ziyadesiyle
52	Genel	extreme zf.	fazlasıyla
Technical
53	Teknik	extreme i.	ekstrem
54	Teknik	extreme s.	en uzak
55	Teknik	extreme s.	son derece
Computer
56	Bilgisayar	extreme s.	uçdeğer
Math
57	Matematik	extreme i.	oran veya dizideki ilk veya son terim
58	Matematik	extreme i.	fonksiyondaki minimum veya maksimum değer
59	Matematik	extreme i.	matematiksel orandaki ilk ve son nokta
Logic
60	Mantık	extreme i.	ekstrem ifade
61	Mantık	extreme i.	bir kıyastaki büyük veya küçük ifade
Biology
62	Biyoloji	extreme s.	ağır çevresel koşullara sahip
63	Biyoloji	extreme s.	ağır çevresel koşullara duyarlı
Geography
64	Coğrafya	extreme s.	karasal iklim ile ilgili
65	Coğrafya	extreme s.	karasal iklime ait
66	Coğrafya	extreme s.	karasal iklime özgü
Meteorology
67	Meteoroloji	extreme i.	uç değerler
Sport
68	Spor	extreme s.	çok tehlikeli
69	Spor	extreme s.	çok zor
70	Spor	extreme s.	ekstrem spora katılan
71	Spor	extreme s.	ekstrem sporla ilgilenen
Ottoman Turkish
72	Osmanlıca	extreme s.	müfrit
Archaic
73	Eski Kullanım	extreme i.	uzuv

"extreme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 181 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	extreme manifestation i.	belirgin kanıt
2	Genel	extreme poverty i.	sefalet
3	Genel	the extreme i.	uç
4	Genel	extreme end i.	aşırı uç
5	Genel	extreme value theory i.	uç değer teorisi
6	Genel	temperature extreme i.	aşırı sıcaklık
7	Genel	extreme case i.	olağanüstü bir örnek
8	Genel	extreme point i.	bitiş noktası
9	Genel	taking extreme risk i.	aşırı risk alma
10	Genel	extreme danger i.	büyük tehlike
11	Genel	either of the extreme ends of the political spectrum i.	aşırı uç
12	Genel	extreme cold i.	aşırı soğuk
13	Genel	extreme changes i.	büyük değişiklikler
14	Genel	extreme changes i.	geniş kapsamlı değişiklikler
15	Genel	extreme changes i.	köklü değişiklikler
16	Genel	extreme jealousy i.	aşırı kıskançlık
17	Genel	extreme climate i.	sert iklim
18	Genel	extreme care i.	büyük itina
19	Genel	extreme increase i.	aşırı yükselme
20	Genel	extreme increase i.	aşırı yükseliş
21	Genel	extreme sports i.	uç sporlar
22	Genel	extreme provocation i.	ağır tahrik
23	Genel	extreme opinion i.	uç fikir
24	Genel	extreme close-up i.	ayrıntı çekimi
25	Genel	extreme value i.	uç değer
26	Genel	extreme value i.	sınır değer
27	Genel	extreme cruelty i.	aşırı zalimlik
28	Genel	extreme cruelty i.	aşırı acımasızlık
29	Genel	extreme hazard i.	büyük felaket
30	Genel	extreme hazard i.	büyük tehlike
31	Genel	extreme poverty i.	fakru zaruret
32	Genel	extreme poverty i.	aşırı yoksulluk
33	Genel	extreme poverty i.	fakr u zaruret
34	Genel	extreme unction i.	ölmekte olan bir kimsenin vücuduna rahip tarafından kutsal bir yağın sürüldüğü katolik kilisesi ayini
35	Genel	extreme behaviour i.	aşırı davranış
36	Genel	the extreme cold i.	aşırı soğuk
37	Genel	extreme world-wide ambient temperatures i.	tüm dünyadaki en uç ortam sıcaklıkları
38	Genel	extreme weather conditions i.	şiddetli/ağır/sert hava şartları
39	Genel	an extreme example i.	uç bir örnek
40	Genel	extreme sports i.	tehlikeli sporlar
41	Genel	extreme sport i.	macera sporu
42	Genel	extreme sport i.	ekstrem spor
43	Genel	extreme sport i.	aksiyon sporu
44	Genel	excessive/extreme busyness i.	aşırı yoğunluk
45	Genel	extreme density i.	aşırı yoğunluk
46	Genel	extreme concentration i.	aşırı yoğunluk
47	Genel	extreme self-confidence i.	aşırı özgüven
48	Genel	terminate with extreme prejudice f.	yargısız infaz yapmak
49	Genel	execute with extreme prejudice f.	yargısız infaz yapmak
50	Genel	be an extreme optimist f.	polyannacılık oynamak
51	Genel	undergo extreme stress f.	aşırı strese girmek
52	Genel	suffer extreme hardship f.	büyük zorluk çekmek
53	Genel	ignorant in the extreme s.	aşırı derecede cahil/bilgisiz
54	Genel	in the extreme zf.	aşırı derecede
55	Genel	in one's extreme old age zf.	ilerlemiş yaşında
56	Genel	in the extreme zf.	ziyadesiyle
57	Genel	in one's extreme old age zf.	son yaşlarında
58	Genel	in the extreme zf.	son derece
Phrases
59	İfadeler	at one extreme expr.	bir uçta
60	İfadeler	at the other extreme expr.	diğer uçta
61	İfadeler	at either extreme expr.	her iki uçta da
62	İfadeler	at either extreme expr.	her iki aşırı durumda da
Colloquial
63	Konuşma Dili	silly in the extreme s.	aptalca
64	Konuşma Dili	silly in the extreme s.	saçma sapan
65	Konuşma Dili	silly in the extreme s.	sıkıcı
66	Konuşma Dili	silly in the extreme s.	boş
Idioms
67	Deyim	be an extreme optimist f.	aşırı iyimser olmak
68	Deyim	go from one extreme to the other f.	bir öyle bir böyle olmak
69	Deyim	go to any extreme f.	çok uğraşmak
70	Deyim	go to any extreme f.	her yolu denemek
71	Deyim	go to any extreme f.	her yola başvurmak
72	Deyim	go from one extreme to the other f.	günü gününü tutmamak
73	Deyim	go to any extreme f.	elinden geleni yapmak
74	Deyim	go to any extreme f.	elden gelen her şeyi yapmak
75	Deyim	be an extreme optimist f.	polyannacılık oynamak
76	Deyim	go to any extreme f.	tüm yolları denemek
77	Deyim	go from one extreme to the other f.	uçlar arasında dolaşmak
78	Deyim	kill (someone) with extreme prejudice f.	yargısız infaz yapmak
79	Deyim	kill (someone) with extreme prejudice f.	yargısız infaz etmek
80	Deyim	go from one extreme to another f.	uçlarda yaşamak
81	Deyim	go from one extreme to another f.	bir öyle bir böyle olmak
82	Deyim	go from one extreme to another f.	günü gününü tutmamak
83	Deyim	go from one extreme to another f.	uçlar arasında dolaşmak
84	Deyim	terminate (someone) with extreme prejudice f.	(birini) acımasızca/tereddüt etmeden/gözünü kırpmadan öldürmek
85	Deyim	terminate (someone) with extreme prejudice f.	(birini) merhametsizce öldürmek
86	Deyim	boring in the extreme s.	çok sıkıcı
87	Deyim	boring in the extreme s.	yürek daraltıcı
88	Deyim	boring in the extreme s.	bezdirici
89	Deyim	boring in the extreme s.	usandırıcı
90	Deyim	boring in the extreme s.	sıkıntıdan patlatıcı
91	Deyim	boring in the extreme s.	aşırı/inanılmaz sıkıcı
92	Deyim	boring in the extreme s.	çok sıkıcı
93	Deyim	boring in the extreme s.	ölümüne sıkıcı
94	Deyim	boring in the extreme s.	aşırı sıkıcı
95	Deyim	boring in the extreme s.	son derece sıkıcı
96	Deyim	boring in the extreme s.	inanılmaz sıkıcı
Trade/Economic
97	Ticaret/Ekonomi	extreme competition environment i.	aşırı rekabet ortamı
98	Ticaret/Ekonomi	extreme limit i.	azami vade
99	Ticaret/Ekonomi	extreme competition i.	aşırı rekabet
100	Ticaret/Ekonomi	extreme case i.	aşırı durum
101	Ticaret/Ekonomi	extreme leverage i.	aşırı kaldıraç
Law
102	Hukuk	extreme risk protection order i.	azami risk taşıyan durum için koruma kararı
Politics
103	Siyasal	extreme right i.	aşırı sağ
104	Siyasal	extreme right-winger i.	aşırı sağcı
105	Siyasal	extreme right winger i.	aşırı sağcı
106	Siyasal	extreme rightist i.	aşırı sağcı
107	Siyasal	extreme righty i.	aşırı sağcı
108	Siyasal	extreme left i.	aşırı sol
109	Siyasal	extreme leftist i.	aşırı solcu
110	Siyasal	extreme left winger i.	aşırı solcu
111	Siyasal	extreme lefty i.	aşırı solcu
112	Siyasal	extreme poverty i.	aşırı yoksulluk
113	Siyasal	extreme poverty i.	aşırı yoksulluk
Technical
114	Teknik	extreme conditions of use i.	aşırı kullanım şartları
115	Teknik	extreme or deviant case sampling i.	aşırı veya aykırı durum örneklemesi
116	Teknik	extreme pressure i.	aşırı basınç
117	Teknik	extreme pressure fluid lubricant i.	aşırı basınç sıvı yağlayıcı
118	Teknik	individuals exposed to extreme hot or cold environments i.	aşırı sıcak veya soğuk çevrelere maruz kalan bireyler
119	Teknik	extreme values i.	ekstrem değerler
120	Teknik	extreme point i.	geçirimsiz perde
121	Teknik	extreme ultraviolet i.	uç morötesi
122	Teknik	extreme infrared i.	uç kızılötesi
123	Teknik	extreme values i.	uç değerler
124	Teknik	extreme heat i.	yakıcı sıcaklık
125	Teknik	safety and reliability at extreme temperatures i.	yüksek sıcaklıklarda emniyet ve güvenilirlik
Computer
126	Bilgisayar	extreme value i.	uç değer
127	Bilgisayar	extreme programming i.	ekstrem programlama
Construction
128	İnşaat	extreme moisture conditions i.	uç rutubet şartları
Automotive
129	Otomotiv	extreme pressure lubricant i.	aşırı basınç yağı
130	Otomotiv	extreme pressure lubricant i.	yüksek basınçlı yağ
Aeronautic
131	Havacılık	extreme values i.	aşırı değerler
132	Havacılık	extreme values i.	limit değerler
Marine
133	Denizcilik	extreme wave i.	aşırı büyük dalga
134	Denizcilik	laws for special financial support for extreme severity disaster i.	çok şiddetli felaket durumunda yapılacak mali destek yasaları
135	Denizcilik	extreme-severity disaster i.	çok şiddetli afet
136	Denizcilik	extreme wave i.	en yüksek dalga
137	Denizcilik	extreme type-i distribution i.	maksimum i-tipi dağılımı
138	Denizcilik	extreme type-iii distribution i.	maksimum iii-tipi dağılımı
139	Denizcilik	extreme statistics analysis i.	maksimum değerler istatistiği analizi
140	Denizcilik	extreme type-ii distribution i.	maksimum ii-tipi dağılımı
141	Denizcilik	extreme storm waves i.	nadir  fırtına dalgaları
142	Denizcilik	sample with censored extreme data i.	uç veri dikkate alınarak elde edilen örnek
143	Denizcilik	extreme value distribution i.	uç değer dağılımı
144	Denizcilik	extreme value analysis i.	uç değer analizi
145	Denizcilik	sample with uncensored extreme data i.	uç veri dikkate alınmayarak elde edilen örnek
146	Denizcilik	extreme wave i.	uç değerli dalga
Petrol
147	Petrol	extreme-pressure and anti-wear properties of fluids i.	akışkanların aşırı basınç ve aşınma önleme özellikleri
Medical
148	Medikal	extreme leukocytosis and thrombocytosis i.	aşırı lökositoz ve trombositoz
149	Medikal	extreme systemic toxicity i.	aşırı sistemik toksisite
150	Medikal	extreme fatigue i.	aşırı yorgunluk
151	Medikal	extreme growth retardation i.	ileri derecede büyüme geriliği
Pathology
152	Patoloji	extreme obesity with alveolar hypoventilatn i.	alveoler hipoventilasyonla birlikte olan aşırı obezite
Math
153	Matematik	extreme subset i.	aşıt altkümesi
154	Matematik	extreme point i.	aşıt noktası
155	Matematik	extreme subset i.	ekstrem altkümesi
156	Matematik	extreme point i.	en-uç nokta
157	Matematik	extreme' value i.	ekstremum değeri
158	Matematik	extreme point i.	ekstremum noktası
159	Matematik	extreme point i.	ekstrem nokta
Geometry
160	Geometri	extreme and mean ratio i.	ekstrem ve önemli oran
Statistics
161	İstatistik	extreme values i.	aşırı değerler
162	İstatistik	extreme mean i.	uç değer ortalaması
163	İstatistik	extreme values i.	uç değerler
164	İstatistik	extreme value distributions i.	uç değer dağılımlar
165	İstatistik	extreme studentized deviate i.	uç student sapma
166	İstatistik	extreme rank sum test i.	uç sıra toplam sınaması
Environment
167	Çevre	extreme wave i.	aşırı dalga
168	Çevre	extreme value distribution i.	aşırı değer dağılımı
169	Çevre	extreme hot or cold environments i.	aşırı sıcak veya aşırı soğuk ortamlar
170	Çevre	disaster of extreme severity i.	çok üzücü afet
Geography
171	Coğrafya	extreme drought i.	şiddetli kurak
Military
172	Askeri	extreme range i.	azami menzil
Sport
173	Spor	extreme fighting i.	ekstrem dövüş
Cinema
174	Sinema	extreme long shot i.	çok uzak çekim
175	Sinema	extreme close up i.	detay çekimi
176	Sinema	extreme aperture i.	en son açıklık
177	Sinema	extreme long shot i.	uzak çekim
Photography
178	Fotoğrafçılık	extreme long shot i.	çok uzak çekim
179	Fotoğrafçılık	extreme close-up i.	en yakın çekim
180	Fotoğrafçılık	extreme long shot i.	uzak çekim
Abbreviation
181	Kısaltma	xp (extreme programming) i.	ekstrem programlama