|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
(roket/uzay mekiği) fırlatmak |
launch f.
|
|
General |
|
2 |
Genel |
avustralya aborjinleri'nin mızrak veya dart fırlatmak için kullandığı çentikli sopa |
womera i.
|
|
3 |
Genel |
füze fırlatmak |
rocket f.
|
|
4 |
Genel |
fırlatmak (yavaşça/rasgele) |
toss f.
|
|
5 |
Genel |
büyük bir güçle fırlatmak |
heave f.
|
|
6 |
Genel |
yanlış fırlatmak |
miscast f.
|
|
7 |
Genel |
fırlatmak (roket vb) |
launch f.
|
|
8 |
Genel |
fırlatmak (bir şeyi bir yere) |
aim at f.
|
|
9 |
Genel |
hızla fırlatmak |
hurtle f.
|
|
10 |
Genel |
kuvvetle fırlatmak |
hurtle f.
|
|
11 |
Genel |
büyük bir güçle atmak/fırlatmak |
heave f.
|
|
12 |
Genel |
fırlatmak (roket) |
launch f.
|
|
13 |
Genel |
fırlatmak (füze) |
launch f.
|
|
14 |
Genel |
tekrar fırlatmak |
relaunch f.
|
|
15 |
Genel |
gerisin geri fırlatmak |
hurl back f.
|
|
16 |
Genel |
yukarı fırlatmak |
cast up f.
|
|
17 |
Genel |
uzaya mekik fırlatmak |
launch a spacecraft f.
|
|
18 |
Genel |
birine bir şey atmak/fırlatmak |
fling something at someone f.
|
|
19 |
Genel |
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak |
fling something out f.
|
|
20 |
Genel |
bir şeyi bir yerden dışarı atmak/fırlatmak |
fling something out of something f.
|
|
21 |
Genel |
üzerindeki battaniyeyi kenara doğru atmak/fırlatmak |
fling the blanket off of oneself f.
|
|
22 |
Genel |
bir şeyi tekrar atmak/fırlatmak |
fling something back f.
|
|
23 |
Genel |
fırlatmak (roket) |
blast off f.
|
|
24 |
Genel |
aniden fırlatmak |
cant f.
|
|
25 |
Genel |
kuvvetle fırlatmak |
thrill [obsolete] f.
|
|
26 |
Genel |
baş aşağı fırlatmak |
cast a f.
|
|
27 |
Genel |
yukarıya fırlatmak |
updart f.
|
|
28 |
Genel |
yukarıya doğru fırlatmak |
upfling f.
|
|
29 |
Genel |
yukarı fırlatmak |
uphurl f.
|
|
30 |
Genel |
yukarı fırlatmak |
upsend f.
|
|
31 |
Genel |
(ceza olarak) battaniyeyle havaya fırlatmak |
blanket f.
|
|
32 |
Genel |
(birini) battaniyeyle havaya fırlatmak |
blanket f.
|
|
33 |
Genel |
havaya fırlatmak |
blast f.
|
|
34 |
Genel |
hızla fırlatmak |
whiz f.
|
|
35 |
Genel |
hızla fırlatmak |
whizz f.
|
|
36 |
Genel |
(mızrak, taş, kurşun) yüzeyden sekecek şekilde fırlatmak veya atmak |
glance f.
|
|
37 |
Genel |
oblik sekecek şekilde fırlatmak |
glance f.
|
|
38 |
Genel |
(düğünde) pirinç fırlatmak |
rice f.
|
|
39 |
Genel |
şiddetle fırlatmak |
ding [dialect] f.
|
|
40 |
Genel |
(jonglörlükte) tek elle birden çok sayıda topu eşzamanlı olarak fırlatmak |
multiplex f.
|
|
41 |
Genel |
fazla fırlatmak |
overswing f.
|
|
42 |
Genel |
uzaklara fırlatmak |
overswing f.
|
|
43 |
Genel |
uzağa fırlatmak |
overthrow f.
|
|
44 |
Genel |
çöp kovasına fırlatmak |
round file f.
|
|
45 |
Genel |
hızla fırlatmak |
flap f.
|
|
46 |
Genel |
saçarak fırlatmak |
flurr f.
|
|
47 |
Genel |
yere fırlatmak |
precipitate f.
|
|
48 |
Genel |
(ince düz bir taşı) havada süzülecek veya su üzerinde sekecek şekilde fırlatmak |
scale f.
|
|
49 |
Genel |
baş parmağın ucu ile fırlatmak |
shoot f.
|
|
50 |
Genel |
acele ile fırlatmak |
shoot f.
|
|
51 |
Genel |
(parayı) havaya fırlatmak |
sky f.
|
|
52 |
Genel |
(mızrak, taş, kurşun) yüzeyden sekecek şekilde fırlatmak |
slant f.
|
|
53 |
Genel |
sert bir şekilde bir şeye fırlatmak |
slat [dialect] [uk] f.
|
|
54 |
Genel |
sertçe fırlatmak |
spang [dialect] [scotland/uk] f.
|
|
55 |
Genel |
sertçe havaya fırlatmak |
spanghew [dialect] [uk] f.
|
|
56 |
Genel |
(kurbağayı) sopanın ucu ile havaya fırlatmak |
spanghew [dialect] [uk] f.
|
|
57 |
Genel |
(kuşa, ağaçtaki meyveye) ağırlıklı çubuk fırlatmak |
squail [dialect] f.
|
|
58 |
Genel |
aniden fırlatmak |
squir f.
|
|
59 |
Genel |
var gücü ile fırlatmak |
squir f.
|
|
60 |
Genel |
en başa fırlatmak |
squir f.
|
|
61 |
Genel |
aniden fırlatmak |
squirr [dialect] [uk] f.
|
|
62 |
Genel |
var gücü ile fırlatmak |
squirr [dialect] [uk] f.
|
|
63 |
Genel |
en başa fırlatmak |
squirr [dialect] [uk] f.
|
|
64 |
Genel |
taş fırlatmak |
stane [dialect] f.
|
|
65 |
Genel |
füzeleri fırlatmak üzere uyarlanmış |
missile s.
|
|
Phrasals |
|
66 |
Öbek Fiiller |
yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak |
fling (someone or something) aside f.
|
|
67 |
Öbek Fiiller |
oraya buraya fırlatmak |
fling (someone or something) around f.
|
|
68 |
Öbek Fiiller |
oraya buraya fırlatmak |
fling someone or something around f.
|
|
69 |
Öbek Fiiller |
arkaya fırlatmak |
toss back f.
|
|
70 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi bir şeyin üstünden fırlatmak |
chuck something over something f.
|
|
71 |
Öbek Fiiller |
mancınıkla fırlatmak |
catapult someone or something into something f.
|
|
72 |
Öbek Fiiller |
havaya atmak/fırlatmak |
toss up f.
|
|
73 |
Öbek Fiiller |
birine bir şey fırlatmak |
hurl something at someone f.
|
|
74 |
Öbek Fiiller |
dışarıya atmak/fırlatmak |
pitch away f.
|
|
75 |
Öbek Fiiller |
dışarıya atmak/fırlatmak |
pitch something away f.
|
|
76 |
Öbek Fiiller |
yere sermek/fırlatmak |
thump down f.
|
|
77 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
thump something down f.
|
|
78 |
Öbek Fiiller |
aşağı fırlatmak |
toss down f.
|
|
79 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
toss down f.
|
|
80 |
Öbek Fiiller |
bir yerden aşağı atmak/fırlatmak |
toss down f.
|
|
81 |
Öbek Fiiller |
bir şeyin içine atmak/fırlatmak |
toss down f.
|
|
82 |
Öbek Fiiller |
dışarı dökmek/saçmak/fırlatmak |
toss off f.
|
|
83 |
Öbek Fiiller |
üstünden atmak/fırlatmak |
toss something off f.
|
|
84 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir yere bir şey) fırlatmak |
lob (something) at f.
|
|
85 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir yere) nişan alıp (bir şey) fırlatmak |
pitch (something) at f.
|
|
86 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) fırlatmak |
sling (something) at (someone) f.
|
|
87 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) fırlatmak |
throw at f.
|
|
88 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak |
throw at f.
|
|
89 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey) fırlatmak |
throw something at someone f.
|
|
90 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak |
throw something at someone f.
|
|
91 |
Öbek Fiiller |
(roketi) fırlatmak |
blast off f.
|
|
92 |
Öbek Fiiller |
(roketi) fırlatmak |
blast off f.
|
|
93 |
Öbek Fiiller |
(roketi) fırlatmak |
blast off f.
|
|
94 |
Öbek Fiiller |
(birinden veya bir şeyden) uzağa fırlatmak |
hurl away (from someone or something) f.
|
|
95 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birinden veya bir şeyden) uzağa fırlatmak |
hurl something away (from someone or something) f.
|
|
96 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini) fırlatmak |
plunk (someone, something, or oneself) down f.
|
|
97 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin/yerin) içine fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
98 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye/yere) fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
99 |
Öbek Fiiller |
füze gibi (bir şeye/yere) fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
100 |
Öbek Fiiller |
roket gibi (bir şeye/yere) fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
101 |
Öbek Fiiller |
hızla (bir şeyin/yerin) içine fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
102 |
Öbek Fiiller |
hızla (bir şeye/yere) fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
103 |
Öbek Fiiller |
(bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak |
rocket into (something or some place) f.
|
|
104 |
Öbek Fiiller |
(bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak |
rocket to (something or some place) f.
|
|
105 |
Öbek Fiiller |
(bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak |
skyrocket into (something or some place) f.
|
|
106 |
Öbek Fiiller |
(bir konuma/sıralamaya/duruma) fırlatmak |
skyrocket to (something or some place) f.
|
|
107 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
throw down f.
|
|
108 |
Öbek Fiiller |
bir şeyden aşağı fırlatmak |
throw down f.
|
|
109 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) fırlatmak |
toss at (someone or something) f.
|
|
110 |
Öbek Fiiller |
içeri fırlatmak |
throw in f.
|
|
111 |
Öbek Fiiller |
(bir şeye) fırlatmak |
toss into (something) f.
|
|
112 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyin) fiyatını, miktarını, oranını fırlatmak |
peg (something) up f.
|
|
113 |
Öbek Fiiller |
fiyatını, miktarını, oranını fırlatmak |
peg up f.
|
|
114 |
Öbek Fiiller |
-e (bir şey) fırlatmak |
pitch (something) to f.
|
|
115 |
Öbek Fiiller |
bir kenara atmak/fırlatmak |
pitch on f.
|
|
116 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeye) doğru fırlatmak |
dash (something) against (something) f.
|
|
117 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi ya da birini bir şeye ya da birine) doğru fırlatmak |
dash someone or something against someone or something f.
|
|
118 |
Öbek Fiiller |
üstüne fırlatmak |
throw on f.
|
|
119 |
Öbek Fiiller |
'-e fırlatmak |
plunge in f.
|
|
120 |
Öbek Fiiller |
sağa sola fırlatmak |
cast about f.
|
|
121 |
Öbek Fiiller |
sağa sola fırlatmak |
cast around f.
|
|
122 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi yere fırlatmak |
cast something down f.
|
|
123 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üstünden fırlatmak |
chuck (something) over (something) f.
|
|
124 |
Öbek Fiiller |
üstüne fırlatmak |
chuck over f.
|
|
125 |
Öbek Fiiller |
-e doğru fırlatmak |
dash against f.
|
|
126 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
dash down f.
|
|
127 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi) yere fırlatmak |
fling (someone or something) down f.
|
|
128 |
Öbek Fiiller |
oraya buraya fırlatmak |
fling around f.
|
|
129 |
Öbek Fiiller |
yana/kenara atmak/fırlatmak/savurmak |
fling aside f.
|
|
130 |
Öbek Fiiller |
'-e fırlatmak |
fling at f.
|
|
131 |
Öbek Fiiller |
geriye doğru fırlatmak |
fling back f.
|
|
132 |
Öbek Fiiller |
geri fırlatmak |
fling back f.
|
|
133 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi geriye doğru fırlatmak |
fling someone or something back f.
|
|
134 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi geri fırlatmak |
fling someone or something back f.
|
|
135 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
fling down f.
|
|
136 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerinden fırlatmak |
fling off (of) (someone or something) f.
|
|
137 |
Öbek Fiiller |
üzerinden atmak/fırlatmak |
fling off of (oneself) f.
|
|
138 |
Öbek Fiiller |
den dışarı atmak/fırlatmak |
fling out of f.
|
|
139 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak |
fling someone or something out of something f.
|
|
140 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi bir şeyden dışarı atmak/fırlatmak |
fling someone or something out f.
|
|
141 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden) dışarı atmak/fırlatmak |
fling out of (something) f.
|
|
142 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi birine/bir şeye atmak/fırlatmak |
heave something at someone or something f.
|
|
143 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak/atmak |
hurl (someone or something) at (someone or something) f.
|
|
144 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeye) fırlatmak/atmak/tıkmak |
hurl (someone or something) into (something) f.
|
|
145 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) dışarı atmak/fırlatmak |
hurl (someone or something) out of (some place or thing) f.
|
|
146 |
Öbek Fiiller |
'-e fırlatmak |
hurl at f.
|
|
147 |
Öbek Fiiller |
'-den uzağa fırlatmak |
hurl away f.
|
|
148 |
Öbek Fiiller |
yere fırlatmak |
hurl down f.
|
|
149 |
Öbek Fiiller |
birini/bir şeyi yere fırlatmak |
hurl someone or something down f.
|
|
150 |
Öbek Fiiller |
uzağa fırlatmak/savurmak |
knock away f.
|
|
151 |
Öbek Fiiller |
çarpıp uzağa fırlatmak/savurmak |
knock away f.
|
|
152 |
Öbek Fiiller |
'-e savurmak/fırlatmak |
lob at f.
|
|
153 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine) fırlatmak/atmak |
pass (something) to (one) f.
|
|
154 |
Öbek Fiiller |
(birine veya bir yere) nişan alıp (bir şey) fırlatmak |
pitch at f.
|
|
155 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi/kendini) fırlatmak |
plonk (someone, something, or oneself) down f.
|
|
156 |
Öbek Fiiller |
(birinin/bir şeyin) üzerine bir şeyler atmak/fırlatmak |
rain down on (someone or something) f.
|
|
157 |
Öbek Fiiller |
içine fırlatmak |
rocket into f.
|
|
158 |
Öbek Fiiller |
-e fırlatmak |
rocket into f.
|
|
159 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi birine/bir şeye) fırlatmak |
sling (something) at (someone or something) f.
|
|
160 |
Öbek Fiiller |
-e fırlatmak |
sling at f.
|
|
161 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üstüne fırlatmak |
smack (something) down onto (something) f.
|
|
162 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyi bir şeyin) üstüne fırlatmak |
smack (something) down on (something) f.
|
|
163 |
Öbek Fiiller |
atmak/fırlatmak |
smack down f.
|
|
164 |
Öbek Fiiller |
yere çalmak/çarpmak/fırlatmak |
smash down f.
|
|
165 |
Öbek Fiiller |
(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlatmak |
throw (someone or something) out of (something or some place) f.
|
|
166 |
Öbek Fiiller |
'-e fırlatmak |
throw to f.
|
|
167 |
Öbek Fiiller |
(birine/bir şeye) fırlatmak |
throw to (someone or something) f.
|
|
168 |
Öbek Fiiller |
yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru atmak/fırlatmak |
throw up to (someone or something) f.
|
|
169 |
Öbek Fiiller |
yüksekte (bir şeye/yere) atmak/fırlatmak |
throw up to (something) f.
|
|
170 |
Öbek Fiiller |
'-den dışarı fırlatmak |
toss out of f.
|
|
171 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyden/bir yerden) dışarı fırlatmak |
toss out of (something or some place) f.
|
|
172 |
Öbek Fiiller |
şiddetle fırlatmak |
flap down f.
|
|
Colloquial |
|
173 |
Konuşma Dili |
bir şeyi fırlatmak |
chunk something [rural] i.
|
|
174 |
Konuşma Dili |
bakış atmak/fırlatmak |
blix f.
|
|
175 |
Konuşma Dili |
kızgın bir bakış fırlatmak |
look daggers at f.
|
|
176 |
Konuşma Dili |
etkileyici bir performans sonrası havalı bir şekilde mikrofonu fırlatmak/atmak/yukardan bırakmak |
drop the mic f.
|
|
177 |
Konuşma Dili |
etkileyici bir performans sonrası havalı bir şekilde mikrofonu fırlatmak/atmak/yukardan bırakmak |
mic drop f.
|
|
178 |
Konuşma Dili |
çıkarıp fırlatmak |
kick off f.
|
|
179 |
Konuşma Dili |
ayağından fırlatmak |
kick off f.
|
|
180 |
Konuşma Dili |
ayağından çıkarıp fırlatmak |
kick off f.
|
|
181 |
Konuşma Dili |
(bir şeyi) fırlatmak |
let (something) rip f.
|
|
Idioms |
|
182 |
Deyim |
birini yerinden fırlatmak |
send somebody flying f.
|
|
183 |
Deyim |
bakış fırlatmak |
flash at f.
|
|
184 |
Deyim |
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak |
throw something into someone's face f.
|
|
185 |
Deyim |
bir şeyi birinin suratına fırlatmak/atmak |
throw something in someone's face f.
|
|
186 |
Deyim |
birine/bir şeye bir şey fırlatmak |
fling something at someone or something f.
|
|
187 |
Deyim |
(bir şey) fırlatmak |
let fly with (something) f.
|
|
188 |
Deyim |
(bir şeyi) fırlatmak |
send (something) flying f.
|
|
189 |
Deyim |
suratına fırlatmak/atmak |
throw in face f.
|
|
Technical |
|
190 |
Teknik |
(topu) havaya fırlatmak |
wing f.
|
|
191 |
Teknik |
parça fırlatmak |
scab f.
|
|
Aeronautic |
|
192 |
Havacılık |
roket taşımak ve fırlatmak için tasarlanmış uçak |
rocket plane i.
|
|
193 |
Havacılık |
havadan fırlatmak |
air launch f.
|
|
Marine |
|
194 |
Denizcilik |
(çapa) fırlatmak |
heave f.
|
|
Medical |
|
195 |
Medikal |
füze fırlatmak |
drive f.
|
|
Astronomy |
|
196 |
Gökbilim |
(asteroit veya kuyruklu yıldızı) yörüngesinin dışına fırlatmak |
disorb f.
|
|
197 |
Gökbilim |
uydu fırlatmak |
launch a satellite f.
|
|
198 |
Gökbilim |
uzaya fırlatmak |
blast into space f.
|
|
Agriculture |
|
199 |
Tarım |
(bir sıra mahsule) toprak fırlatmak |
ridge f.
|
|
Fishery |
|
200 |
Balıkçılık |
(olta) fırlatmak |
shoot f.
|
|
History |
|
201 |
Tarih |
ahşap bir kol ve konteynerden meydana gelen, orta çağ'da taş ve diğer şeyleri fırlatmak için kullanılan askeri bir düzenek |
mangan i.
|
|
Geology |
|
202 |
Jeoloji |
(volkanik madde) fırlatmak |
eruct f.
|
|
203 |
Jeoloji |
(volkanik madde) fırlatmak |
eructate f.
|
|
Military |
|
204 |
Askeri |
büyük taşları fırlatmak için eskiden kullanılan bir askeri makine |
martinet i.
|
|
205 |
Askeri |
füze ve uzay aracı fırlatmak için kullanılan, yüksek derecede güçlendirilmiş bina |
blockhouse i.
|
|
Sport |
|
206 |
Spor |
(oku) yaydan fırlatmak |
twang f.
|
|
207 |
Spor |
havaya fırlatmak |
toss f.
|
|
208 |
Spor |
(golf topunu) öne doğru fırlatmak |
run f.
|
|
209 |
Spor |
topu fırlatmak |
rush f.
|
|
210 |
Spor |
(top) hızla fırlatmak |
drive f.
|
|
Baseball |
|
211 |
Beysbol |
beyzbol topunu kalenin dışına fırlatmak |
overthrow f.
|
|
Wagering |
|
212 |
Bahisçilik |
tahta çiviye halka fırlatmak |
ring f.
|
|
Archaic |
|
213 |
Eski Kullanım |
(dart oku) bir şeye doğru fırlatmak |
indart f.
|
|