fazla - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

fazla



"fazla" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
fazla surplus i.
fazla much s.
fazla over ed.
General
fazla plus i.
fazla excrescence i.
fazla detrop i.
fazla playtime i.
fazla overrun i.
fazla overspill i.
fazla supernumerary s.
fazla far s.
fazla heavy s.
fazla devilish s.
fazla superfluous s.
fazla de trop s.
fazla superlative s.
fazla big s.
fazla expletive s.
fazla great s.
fazla extravagant s.
fazla too much s.
fazla excessive s.
fazla considerable s.
fazla unneedful s.
fazla out s.
fazla residuary s.
fazla spare s.
fazla excess s.
fazla extra s.
fazla redundant s.
fazla ex s.
fazla added s.
fazla large s.
fazla extraordinary [obsolete] s.
fazla wild s.
fazla hyperthetical s.
fazla mochel s.
fazla mockle s.
fazla muchel s.
fazla muckle s.
fazla right smart [dialect] s.
fazla offcut s.
fazla overmany s.
fazla routh [scotland] s.
fazla routhie [scotland] s.
fazla ower [geordie] s.
fazla cornucopian s.
fazla siccan [dialect] [scotland] s.
fazla supernatural s.
fazla to spare zf.
fazla too zf.
fazla way zf.
fazla dashed zf.
fazla beyond ed.
fazla ower [geordie] ed.
Phrases
fazla too many expr.
Colloquial
fazla mucho zf.
Idioms
fazla a heap sight i.
fazla for england zf.
fazla for England zf.
fazla like nobody's business expr.
fazla soft mick expr.
Trade/Economic
fazla supernumerary s.
Technical
fazla redundant s.
fazla excess s.
fazla over zf.
fazla too zf.
Mechanic
fazla spare s.
Archaic
fazla sich s.
British Slang
fazla bare s.
fazla chuffing s.
fazla tonk s.
fazla stonking s.
fazla twattwatting (a general intensifier) s.
fazla billy-o expr.
fazla like fuck! expr.
fazla o.t.t. expr.

"fazla" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
fazla para çekmek overdraw f.
fazla ısınmak overheat f.
fazla ısıtmak overheat f.
fiyatı fazla yükseltmek overcharge f.
daha fazla more s.
çok fazla too much s.
haddinden fazla excessive s.
fazla değil not much ünl.
fazla kilolu overweight s.
General
fazla çalışma overwork i.
fazla ısıtılma overheating i.
çok fazla surfeit i.
fazla ışık veren lamba photoflood i.
yarısından fazla the better part i.
fazla miktar slew i.
fazla çalışma overtime work i.
birden fazla güvertesi olan decker i.
fazla duygulu davranma emoting i.
fazla büyüme outgrowth i.
fazla yük overload i.
seçimi kazanan kimsenin ikinci gelen kişiden fazla olarak aldığı oy sayısı plurality i.
fazla fiyat overcharge i.
fazla kilolu ve şişman kadınlar overweight and obese women i.
fazla miktarda ilaç verme overdose i.
fazla pahalıya mal olan zafer pyrrhic victory i.
fazla yükleme surcharge i.
fazla kilolu olma overweight i.
fazla hazin olma lugubriousness i.
gereğinden fazla olma redundancy i.
fazla sıkı olmama permissiveness i.
fazla resmi prim i.
ortalamadan daha fazla güneş ışığı alan bölge sunbelt i.
fazla büyüme overgrowth i.
fazla eğitme overtraining i.
daha fazla bilgi further information i.
fazla miktarda glikojen depolanması şeklinde ortaya çıkan metabolik bir hastalık glycogenesis i.
fazla şey more i.
fazla müsamaha fondness i.
fazla yük excess load i.
fazla mesai için ödenen ücret overtime i.
çok fazla bellyful i.
daha da fazla olma deal i.
fazla kazı over excavation i.
kendine fazla güvenme overconfidence i.
fazla çalışma over work i.
fazla bagaj parası mco i.
fazla talep excess demand i.
fazla yük surcharge i.
artık bu kadarı fazla the last straw i.
fazla maliyet cost overrun i.
iki veya daha fazla parçadan oluşan giysi suit i.
kendine fazla güvenme aplomb i.
fazla duygulu davranan emoter i.
oldukça kısa bir süre içinde yapılan birden fazla dalış multiple dives i.
çok fazla içki içilen süre binge i.
yarısından fazla the best part i.
gereğinden fazla olma redundance i.
fazla ekşimişlik foxiness i.
fazla kısım surplusage i.
fazla ağırlık overweight i.
fazla üretim overproduction i.
fazla basitleştirme oversimplification i.
birden fazla işte başarılı olan jack of all trades i.
fazla süslülük ornateness i.
fazla kilo overweight i.
fazla çalıştırma (makine vb) overrunning i.
birbirini izleyen iki ya da daha fazla sayıda tümce ya da dizenin sonlarının tekrarı epistrophe i.
normalden fazla büyüme excrescency i.
fazla talep surcharge i.
çok fazla endişelenen worrywart i.
adaylar arasında en fazla oy alma plurality i.
fazla vergi surcharge i.
fazla tafsilat verme diffuseness i.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan hastalık ve halsizlik hissi touch of the sun i.
çin kültüründe kadınların küçük yaştan itibaren fazla büyümemesi için ayaklarına demir ayakkabılar giymesi foot binding i.
en fazla miktar most i.
lüzumundan fazla bir miktar superfluity i.
fazla irileşme hypertrophy i.
birden fazla anlama gelme ambiguity i.
en fazla miktar outside i.
fazla titizlik prissiness i.
fazla çalışma ücreti overtime pay i.
fazla dolu olma repletion i.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ani bayılma ya da halsizlik sunstroke i.
fazla heyecana kapılan kimse emotionalist i.
fiilen var olandan fazla konaklama yeri satma uygulaması overbooking i.
önemsiz detaylara gereğinden fazla önem veren kimse nitpicker i.
fazla methetme adulation i.
fazla birikim overaccumulation i.
lüzumundan fazla bir miktar nimiety i.
daha fazla destek further assistance i.
fazla kilo surplus weight i.
fazla tahmin etme overestimation i.
fazla tahmin overestimation i.
tek metinde birleştirilmiş iki ya da daha fazla sayıda yazı conflate text i.
fazla doldurma overfilling i.
fazla zaman plenty of time i.
fazla zaman much time i.
daha fazla soru further question i.
çok fazla miktarda hatful i.
haddinden fazla sevgi overlove i.
haddinden fazla sevgi excessive love i.
fazla kilolar excess weight i.
fazla kilolar surplus weight i.
fazla abartma overdrawing i.
fazla para çekme overdrawing i.
fazla değerleme overvaluation i.
gerektiğinden fazla teminat gösterme (bir finans kurumundan kredi alırken) overcollateralization i.
fazla olan kısım excess i.
fazla miktar excess quantity i.
fazla hava excess air i.
fazla su excess water i.
fazla yük excessive load i.
yüksek ısıya fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ateşli hastalık heat-stroke i.
üzerinde çok fazla düşünülmeden oluşturulmuş fikir ill-thought i.
fazla kapasite over-capacity i.
gereğinden fazla bellyful i.
birden fazla kat yaprak folio i.
fazla mesai overtime i.
fazla ısınma overheating i.
fazla taşıma overhaul i.
fazla yük overweight i.
fazla çalıştırma overwork i.
fazla uyuma oversleeping i.
en fazla artıran highest bidder i.
en fazla teklif highest bid i.
fazla müsamaha overindulgence i.
fazla müsamaha excessive indulgence i.
fazla satış yapma overselling i.
fazla hizmet ücreti excess servicing fee i.
ihtiyaç duyulandan fazla superfluity i.
çok fazla nefret so much hate i.
japon anime ve mangalarında hikayenin merkezindeki karakterin dişi olduğu ve etrafında birden fazla erkek karakterin bulunduğu tür reverse harem i.
daha fazla yardım further assistance i.
fazla mesai ile harcanan zaman face time i.
fazla değil beans i.
kazananı kaybedene oranla daha fazla zarara uğratmış savaş cadmean victory i.
iki veya daha fazla anlamlılık equivocality i.
birden fazla görev üstlenen kişi hyphenate i.
(bir parçanın) ileri/fazla gitme miktarı/uzaklığı overtravel i.
fazla avlanma overhunting i.
fazla/yedek kalem extra pencil i.
aşırı/fazla harcama overspending i.
fazla temsil overrepresentation i.
daha fazla/ileri geliştirilmesi further development i.
daha fazla gelişim further development i.
bir bölgede birden fazla dilin aynı anda bulunması polyglossia i.
birden fazla farklı dilde uzman olan kişi hyperpolyglot i.
üzerinde birden fazla fırın gözü ve ocak bulunan ingilizlere özgü bir alet aga i.
çok fazla borç huge debt i.
fazla olgun overmature i.
fazla şişirilmiş lastikler underinflated tires i.
fazla şişirilmiş lastikler underinflated tyres i.
gerekenden daha fazla iyileşme overhealing i.
fazla kullanım overusing i.
fazla enerji excess energy i.
bir veya daha fazla kişiye seçim yapma hakkı verilmesi compromission i.
yerine getirilmesi fazla uzmanlık gerektirmeyen durum banana problem i.
aşırı fazla kilo adiposis i.
ortalama çoğunluğun beğenisi için fazla ince ve kaliteli kalan ürün caviar i.
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç tandem i.
kül, kömür veya tuz gibi maddeleri taşımak için kullanılan, fazla derin olmayan kutu backet [scottish] i.
daha fazla eritme refusion i.
daha fazla ergime refusion i.
ucuz taşın arkasına daha fazla parlaklık sağlamak için uygulanan kaplama chaton i.
fazla titiz davranan kimse niggler i.
daha fazla ödünç para verme reloan i.
iki veya daha şeyden fazla en kestirme olanı near i.
fazla kıyafet giymeme near-nudity i.
daha fazla büyüme veya gelişmeyi teşvik eden çekirdek veya başlangıç birikimi nest egg i.
daha fazla kısım the most feck i.
teknolojiden ve fazla eşyadan uzak hayat the simple life i.
birden fazla kişiyle cinsel hayat yaşama tomcatting i.
saatte yüz mil veya daha fazla hız yapmayı seven kimse ton-up i.
çok fazla olma too-muchness i.
bir nesne veya kelimenin ne olduğunu en fazla yirmi soru sorarak tahmin etmeye çalışılan bir oyun twenty questions i.
çok fazla miktar billyoh i.
çok fazla miktar billyo i.
çok fazla miktar billy-ho i.
çok fazla boş zaman a lot of free time i.
yasal faiz oranından fazla indirimle banknot satın alan kişi a note shaver i.
çok fazla anekdot anlatarak konuşma anecdotalism i.
çok fazla para earth i.
aynı anda birden fazla yerde olma ubiquitariness i.
fazla bagaj excess baggage i.
fazla valiz excess baggage i.
izin verilenden fazla/ağır bagaj excess baggage i.
izin verilenden fazla/ağır valiz excess baggage i.
çok fazla bait i.
fazla maske kullanımı nedeniyle yüzde oluşan sivilce maskne i.
lüzumundan fazla miktar embarrassment i.
ihtiyaç duyulandan fazla miktar embarrassment i.
gerekenden daha fazla süre işte bulunma durumu presenteeism i.
fazla heyecana kapılma emotionalism i.
bir kurumda daha fazla güç kazanmak isteyen bir kimsenin yaptığı eylemler empire-building i.
çok fazla şey yard i.
fazla iyimser kimse yeasayer i.
birbirine çok benzer iki veya daha fazla şeyden biri kissing cousin i.
(müşteriye) daha fazla şey satmaya çalışma upselling i.
ortak bir girişi olup her birinde bir ailenin yaşadığı birden fazla daire barındıran bina land [scotland] i.
(birden fazla kişiye) veda valete i.
beklenenden fazla kar velvet i.
beklenenden fazla kazanç velvet i.
bir bölgede çok fazla alışveriş merkezi inşa edilmesi malling i.
çok fazla miktar wagonload i.
fazla uzunluk long-windedness i.
gerekenden fazla izin verilen miktar margent i.
bir veya daha fazla sayıdaki sivri uçlu oval taştan meydana gelen yüzük seti marquise i.
aşırı fazla olan şey wilderness i.
fazla vücut yağı blubber i.
birden fazla eşi olan adam bluebeard i.
içerisinde genellikle 16 ve daha fazla sayıda sinema salonu bulunduran çok katlı yapı megaplex i.
miladi takvimdeki ayın ay takvimine göre fazla olan kısmı menstrual epact i.
normalden fazla olan şey meta i.
birden fazla şehirden ve yoğun nüfuslu komşu alanlardan oluşan büyük metropol bölgesi metroplex i.
oldukça fazla miktar might [dialect] i.
nispeten fazla mesafe mile i.
resmi kurallara ve kitap yazılarına gereğinden fazla önem veren kimse bookworm i.
biraz daha fazla miktar huckleberry i.
birden fazla uğraşı olan kimse hyphenate i.
birden fazla mesleği olan kimse hyphenate i.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericord i.
orta çağ'da ağır yaralı düşmanın daha fazla acı çekmesini önlemek için canını almaya yarayan kama misericorde i.
fazla şey mo [dialect] i.
fazla şey moe [dialect] i.
fazla geleneksel kimse mrs. grundy i.
genellikle çok fazla ekipman taşırken yapılan hızlı ve enerjik yürüyüş yomp i.
çok fazla sayı gallon(s) i.
20 veya daha fazla yıl boyunca kesintisiz kullanıldığından yasalarla korunan pencere light i.
bel bölgesinde bulunan fazla yağ love handle i.
fazla donanımlı olmayan ekipmanların kullanıldığı teknoloji low-tech i.
iki veya daha fazla bağlantılı yüzük gemel ring i.
fazla mal rich i.
fazla kilo butterweight [obsolete] i.
fazla ağırlık butterweight [obsolete] i.
fazla yük butterweight [obsolete] i.
kumarda özel kullanım için bir veya daha fazla deste kartını saklama holdout i.
gereğinden fazla ücretlendirilme holdup i.
(iki veya daha fazla şeyin) birbirine girmesi clash i.
(iki veya daha fazla şeyin) çakışması clash i.
(amerika erkek izcileri'nde) iki veya daha fazla yavru kurt grubunu kapsayıp tek bir devriyeyi oluşturan alt grup den i.
fazla para alma gouge i.
fazla alınan ücret gouge i.
gereğinden fazla komplike olma grandiosity i.
birden fazla kilise çanını çeşitli varyasyonlarla çalma yöntemi grandsire i.
farklı birden fazla erkekle birlikte yaşamış bekar kadın grass widow i.
birden fazla disiplini içeren yaklaşım multidiscipline i.
birden fazla ailenin yaşaması için tasarlanmış bina multifamily i.
birden fazla biçimde ortaya çıkan organizma, halk hikayesi gibi oluşumlara verilen ad multiform i.
çeperi birden fazla katmandan oluşan torba multiwall i.
bir veya daha fazla oyuncunun diğer oyuncuları öldürmekle görevli olduğu ve karşılığında geri kalan oyuncuların katilleri bulmaya çalıştığı oyun murder mystery i.
kendisi üzerine gereğinden fazla düşünme omphaloskepsis i.
birden fazla seçenek arasından en kolay olanı option i.
fazla büyük gelen ayarlama overadjustment i.
fazla yapılan analiz overanalysis i.
fazla uygulama overapplication i.
fazla özen gösterme overattention i.
fazla ağırlık overbalance i.
karşılığından fazla olan şey overbalance i.
fazla yük olan şey overburden i.
fazla dikkat overcare i.
fazla dikkat overcaution i.
gereğinden fazla sorumluluk yüklenme overcommitment i.
fazla ilgi overconcern i.
fazla bezeme overdecoration i.
fazla çeşit overdiversity i.
fazla miktar overdose i.
sürekli fazla yiyen kimse overeater i.
fazla eğitim overeducation i.
fazla eğitim alma overeducation i.
(bir deneyime) fazla maruz bırakma overexposure i.
fazla genişleme overextension i.
etkinliğin kapasitesine fazla gelen izleyicilerle yapılan buluşma overflow meeting i.
fazla bağımsız olma overfreedom i.
çok fazla umut overhope i.
fazla boyun eğme overindulgence i.
haddinden fazla alınan zevk overindulgence i.
fazla emisyon overissue i.
fazla ihraç overissue i.
fazla değer overmeasure i.
(birinin işine) fazla karışma overmeddling i.
fazla hüner overmerit i.
fazla nem overmoisture i.
fazla rutubet overmoisture i.
fazla miktar overmuch i.
fazla hoşluk overniceness i.
fazla özenlilik overniceness i.
fazla düzenlilik overniceness i.
fazla iyimserlik overoptimism i.
fazla iyimser kimse overoptimist i.
fazla vatanseverlik overpatriotism i.
fazla ödenen para overpayment i.
fazla plan kurma overplanning i.
fazla yükleme overpoise i.
fazla ağırlık overpoise i.
fazla şükür overpraise i.
fazla hazırlanma overpreparation i.
fazla basınç overpress i.
fazla baskı overpressure i.
fazla programlama overprogramming i.
fazla planlama overprogramming i.
fazla gözü karalık overrashness i.
fazla kıymet overrate i.
fazla hesap overrate i.
fazla hesaplama overrating i.
fazla sonuç çıkarma overrating i.
fazla hesaplama overreckoning i.
fazla sonuç çıkarma overreckoning i.
fazla denetim altına alma overregulation i.
fazla pişmişlik overripeness i.
fazla masraf overrun i.
fazla maliyet overrun i.
fazla kereste overrun i.
(blog veya sosyal medya hesabında) çok fazla kişisel bilgi ifşa etme overshare i.
fazla düşünme overspeculation i.
fazla tahmincilik overspeculation i.
fazla spekülasyon yapma overspeculation i.
fazla nüfus overspill i.
fazla çalışma overstudy i.
fazla tolerans overtolerance i.
fazla müsamaha overtolerance i.
fazla hoşgörü overtolerance i.
fazla inanç overtrust i.
fazla değer overvalue i.
fazla tahmin overvalue i.
fazla hesap overvalue i.
fazla kibir overweening [obsolete] i.
fazla şevk overzeal i.
fazla gayret overzeal i.
birden fazla katılımcının yer aldığı toplantı round robin i.
fazla detaylı şatafat ruffle [obsolete] i.
birden fazla sur veya siper benzeri set ile çevrili antik doneme ait dairesel askeri yapı multivallate hillfort i.
iki veya daha fazla armanın kalkan üzerinde birleşmesi impalement i.
iki veya daha fazla şeyin fiziksel olarak bir araya gelmesi impinging i.
birden fazla aktivite için gerekli olan parça common item i.
fazla mesai ücreti yerine çalışana verilen izin comp time i.
(birden fazla şey) aynı anda doğum connascence i.
(birden fazla şey) aynı anda doğum connascency i.
çok fazla enerjisi olan kimse dynamo i.
fazla miktar infinity i.
deniz kabuğunun birden fazla küçük boşluğu veya bölmesinden biri concameration i.
birden fazla cesedin aynı anda yakılması concremation i.
birden fazla şeyin aynı anda yakılması concremation i.
birden fazla tarafın ortak sponsorluğu cosponsorship i.
başkalarına çok fazla akıl verme eğilimi didacticism i.
birden fazla kimsenin pay sahibi olduğu mera dole meadow i.
kanala zarar vermeksizin fazla suyu daha düşük seviyeye tahliye edebilen açık su kanalı yapısı drop i.
fazla hobisi olmayan erkek fanboy i.
fazla hobisi olmayan kadın fangirl i.
fazla kafa yormama irreflection i.
fazla kafa yormama irreflexion i.
(üç veya daha fazla) damarlılık palmation i.
(üç veya daha fazla) yaprakçığı olma palmation i.
(üç veya daha fazla) lobluluk palmation i.
(üç veya daha fazla) bölümlü olma palmation i.
aynı gerilim farkının iki veya daha fazla rezistansa uygulandığı elektrik cihazı devresi parallel i.
birden fazla görev veya işlemin eş zamanlı gerçekleştirildiği durum parallel i.
benzer ögelerin birden fazla kültürde gösterdiği bağımsız gelişim parallelism i.
birden fazla eşi olan kadın polyandrist i.
birden fazla bölüme ayrılma polychotomy i.
insan ırklarının birden fazla türde atadan evrildiği inancı polygeny i.
birden fazla sanat eserinden oluşan set polylogy [rare] i.
dört veya daha fazla panelden oluşan çoklu pano formatı polyptych i.
üçten fazla sınıfa ayrılma polytomy i.
üçten fazla üyeye ayrılma polytomy i.
bir veya birden fazla sağlık ocağından oluşan hastane cottage hospital i.
dokuz veya daha fazla muz taşıyan sap count i.
aynı anda birden fazla özelliğe göre sınıflandırma cross-division i.
birden fazla mısradaki kelimeler arasındaki kafiye internal rhyme i.
başka şeylerin arasında aralıklı olarak birden fazla şeyi birleştirme interspersal i.
(tahmin oyunu için) üç veya daha fazla katılımcı grubu panel i.
(tahmin oyunu için) üç veya daha fazla kişiden oluşan misafir grubu panel i.
maaşı birden fazla din adamı tarafından paylaşılan bölge papazı portionist i.
birden fazla nesneyi harmanlayan şey portmanteau i.
birden fazla özelliği harmanlayan şey portmanteau i.
birden fazla niteliği harmanlayan şey portmanteau i.
beş veya daha fazla kişiden oluşan kaşif grubu post i.
fazla düşünülmeden yapılmış eleştiri potshot i.
fazla miktar scad i.
fazla sayı scad i.
fazla miktar skad i.
fazla sayı skad i.
bir keşif yapmış olan birden fazla kişiden her biri co-discoverer i.
fazla şey fifth wheel i.
birbirine akraba kabilelerin yaşadığı birden fazla bölgeye yayılmış kabile örgütlenmesi gau i.
içindekileri düzenlemek için birden fazla bölmesi olan klasör organizer i.
içindekileri düzenlemek için birden fazla bölmesi olan klasör organiser i.
en fazla miktar outside i.
birden fazla farklı sınıfın özelliklerini taşıyan kimse participle [obsolete] i.
gereğinden fazla kelime kullanan kimse pleonast i.
mezarlıktaki birden fazla kabirden oluşan küçük bölüm plot i.
aynı anda birden fazla makamda görev alma pluralism i.
fazla vurgulu konuşma preciosity i.
fazla olasılık pregnancy i.
kısa sürede ani veya fazla değişiklikle karakterize dönem roller-coaster i.
operasyonları desteklemek için daha fazla gerekli olmayan ve başka alanlara transfer edilmeye uygun vasıtaların sökülmesi roll-up i.
kadınları giysilerine birden fazla olacak şekilde taktığı süs iğnesi scatter pin i.
kaynakları ve gücü çok fazla yöne dağıtma scatteration i.
fazla süslü şey schmaltz i.
fazla süslü şey schmalz i.
fazla resmi davranan kadın schoolmarm [uk] i.
çok fazla miktarda scores i.
çok fazla sayıda scores i.
fazla tabakayı çıkarmaya yarayan alet scraper i.
bir veya daha fazla aday isminin çizildiği oy pusulası scratched ticket i.
fazla tutumluluk scrimpness i.
birden fazla insanın aynı katil tarafından öldürülmesi olayı serial killing i.
birden fazla muharebe destek uygulaması tarafından kullanılan veri kaynağı otomasyon hizmetleri shared data environment i.
gereğinden fazla basitleştirme simplism i.
ayakkabının üst bölümündeki fazla ipleri yakan kimse singer i.
fazla zorlamayan durum free ride i.
fazla ciddiye alınmayan şey skylark i.
fazla suyu tahliye eden kanal sluice i.
fazla zaman almayan görev snap i.
bir şey için aynı anda birden fazla isim/eş anlamlı sözcük kullanılması poecilonymy i.
birden fazla sert çekirdekçiği olan meyve pyrenocarp [obsolete] i.
ücretsiz fazla mesai sistemi stretch-out i.
fazla ücret supercharge i.
fazla incelikli olma superfineness i.
fazla akış superflux i.
fazla yük superload i.
boş bardağı çevirdiğinde bardağın dibindeki damlaların tırnaktan akması halinde oyuncunun daha fazla içki içtiği bir oyun supernaculum [obsolete] i.
fazla kısım superplusage [obsolete] i.
birden fazla bölgede faaliyet gösteren kurum superregional i.
fazla esrarengiz olma supersecrecy i.
fazla yükleme surchargement [obsolete] i.
fazla fiyat isteme surchargement [obsolete] i.
fazla stoklama surchargement [obsolete] i.
fazla ücret bindirme surchargement [obsolete] i.
fazla yükleyen kimse surcharger i.
fazla stok yapan kimse surcharger i.
gereğinden fazla miktar surfeit [obsolete] i.
alınan fazla miktar surfeit [obsolete] i.
birden fazla yapının anormal şekilde kaynaşması symphysis i.
fazla ağdalı syrup i.
fazla kaçırma excess i.
(golfte) deliğe par sayısından bir fazla olacak şekilde yapılan skor bogey i.
fazla yemek overeat f.
daha fazla yükseltmek make higher f.
fazla özen göstermek overdo f.
gereğinden fazla üretmek overproduce f.
fazla sıkmak bind f.
fazla hareket etmeden üzerinde ve etrafında uçmak hover f.
içkiyi fazla kaçırmak have a drop too much f.
fazla kalmak outstay f.
için fazla büyümüş olmak outgrow f.
fazla miktarda ilaç vermek (birine) overdose with f.
fazla para çekilmiş olmak (hesaptan) be overdrawn f.
fazla pişirmek cook to a rag f.
vücut ısısı fazla olmak run a temperature f.
fazla kalmak overstay f.
fazla kalıp tadını kaçırmak wear out one's welcome f.
fazla mesai yapmak be on overtime f.
fazla mesai yapmak do overtime f.
fazla değer vermek overrate f.
kapasitesinden fazla çalıştırmak overwork f.
fazla abartmak overdo f.
birisini çok fazla eleştirerek üzmek cut someone to the quick f.
taşıyabileceğinden fazla yük yüklemek overburden f.
fazla yük altında bulunmak (yapı) be under stress f.
olduğundan fazla yetenekli görmek overestimate f.
fazla yüklenmek (elektrik hatlarına/sistemine) overload f.
fazla pişirmek cook to rags f.
fazla stok yapmak overstock f.
adaleyi fazla çekerek incitmek pull a muscle f.
atı fazla binerek yormak override f.
misafir fazla kalmak outstay one's welcome f.
birşeye olması gerektiğinden daha fazla zaman harcamak make heavy weather of something f.
birine fazla bağlı olmak be tied to someone's apron strings f.
birine fazla değer vermek set someone on a pedestal f.
fazla para harcamak overspend f.
üzerinde fazla durmak belabor f.
hesaptan fazla para çekmek overdraw f.
fazla özenmek overdo f.
adaleyi fazla çekerek incitmek wrench f.
fazla mesai yapmak work overtime f.
gereğinden fazla kalmak overstay f.
fazla üretmek overproduce f.
fazla basmak overprint f.
mezatta birinden fazla pey sürmek outbid f.
fazla para almak overcharge f.
fazla değer vermek over estimate f.
daha fazla oy almak outvote f.
fazla hesap yazmak overcharge f.
fazla ödemek overpay f.
fazla doyurmak glut f.
fazla bastırmak bear down on f.
fazla fatura edilmek be overcharged f.
fazla kalıp tadını kaçırmak overstay one's welcome f.
fazla büyümek overgrow f.
fazla yüklemek overburden f.
fazla binmek override f.
gereğinden fazla yemek yemek overeat f.
olduğundan fazla iyi saymak overrate f.
çok fazla işi olmak have a lot on one's plate f.
fazla rezervasyon yapmak overbook f.
fazla doldurmak overload f.
daha fazla olgunlaşmak grow more mellow f.
fazla yüklemek overload f.
fazla pişerek yanmak burn f.