Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
görüşmek
"görüşmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
görüşmek
discuss
f.
2
Yaygın Kullanım
görüşmek
negotiate
f.
3
Yaygın Kullanım
görüşmek
meet
f.
4
Yaygın Kullanım
görüşmek
interview
f.
General
5
Genel
görüşmek
consult
f.
6
Genel
görüşmek
canvass
f.
7
Genel
görüşmek
talk
f.
8
Genel
görüşmek
debate
f.
9
Genel
görüşmek
powwow
f.
10
Genel
görüşmek
argue
f.
11
Genel
görüşmek
approach
f.
12
Genel
görüşmek
see each other
f.
13
Genel
görüşmek
contact
f.
14
Genel
görüşmek
meet
f.
15
Genel
görüşmek
have a talk with
f.
16
Genel
görüşmek
reason
f.
17
Genel
görüşmek
parley
f.
18
Genel
görüşmek
confer with
f.
19
Genel
görüşmek
get into touch
f.
20
Genel
görüşmek
talk something over
f.
21
Genel
görüşmek
have an interview
f.
22
Genel
görüşmek
consult with
f.
23
Genel
görüşmek
confer
f.
24
Genel
görüşmek
confer on
f.
25
Genel
görüşmek
see
f.
26
Genel
görüşmek
interview
f.
27
Genel
görüşmek
deliberate
f.
28
Genel
görüşmek
keep in touch
f.
29
Genel
görüşmek
touch base
f.
30
Genel
görüşmek
talk over
f.
31
Genel
görüşmek
converse
f.
32
Genel
görüşmek
eventilate [obsolete]
f.
33
Genel
görüşmek
korero
f.
34
Genel
görüşmek
handle
f.
35
Genel
görüşmek
broke [obsolete]
f.
36
Genel
görüşmek
infer [obsolete]
f.
37
Genel
görüşmek
discept
f.
Phrasals
38
Öbek Fiiller
görüşmek
toss about
f.
39
Öbek Fiiller
görüşmek
come in contact with
f.
40
Öbek Fiiller
görüşmek
hear from
f.
41
Öbek Fiiller
görüşmek
see of
f.
Idioms
42
Deyim
görüşmek
come in contact
f.
43
Deyim
görüşmek
contact with a link to
f.
44
Deyim
görüşmek
cover (the) ground
f.
45
Deyim
görüşmek
have a word
f.
Trade/Economic
46
Ticaret/Ekonomi
görüşmek
troke [scottish]
f.
Law
47
Hukuk
görüşmek
confer
f.
Politics
48
Siyasal
görüşmek
moot
f.
Technical
49
Teknik
görüşmek
negotiate
f.
"görüşmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 215 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ile görüşmek
parley with
f.
2
Genel
yerlilerle görüşmek
palaver
f.
3
Genel
sorunu görüşmek
discuss the problem
f.
4
Genel
ile görüşmek
consult with
f.
5
Genel
biriyle görüşmek
touch base with
f.
6
Genel
ile görüşmek
meet with
f.
7
Genel
ile görüşmek
associate with
f.
8
Genel
ile görüşmek
rub shoulders with
f.
9
Genel
bir odada özel görüşmek
closet
f.
10
Genel
ile görüşmek
treat with
f.
11
Genel
yüz yüze görüşmek
talk face to face
f.
12
Genel
yüzyüze görüşmek
talk face to face
f.
13
Genel
yüzyüze görüşmek
meet face to face
f.
14
Genel
bir yetkiliyle görüşmek
talk to company representative
f.
15
Genel
yetkiliyle görüşmek
talk to company representative
f.
16
Genel
gündemi görüşmek
discuss the agenda
f.
17
Genel
karşılıklı görüşmek
talk face to face
f.
18
Genel
karşılıklı görüşmek
discuss face to face
f.
19
Genel
tekrar görüşmek
meet again
f.
20
Genel
yeniden görüşmek
meet again
f.
21
Genel
telefon ile görüşmek
speak to someone on the telephone
f.
22
Genel
telefon ile görüşmek
speak to someone on the phone
f.
23
Genel
telefon ile görüşmek
be on the phone
f.
24
Genel
telefon ile görüşmek
be on the telephone
f.
25
Genel
bir yetkiliyle görüşmek
speak to someone in charge
f.
26
Genel
telefonla görüşmek
have a phone conversation with
f.
27
Genel
telefonla görüşmek
talk to somebody on the phone
f.
28
Genel
hakkında görüşmek
talk about
f.
29
Genel
yetkiliyle görüşmek
speak to someone in charge
f.
30
Genel
bir yetkiliyle görüşmek
talk to someone in charge
f.
31
Genel
yetkiliyle görüşmek
talk to someone in charge
f.
32
Genel
yetkili personel ile görüşmek
speak to someone in charge
f.
33
Genel
ile görüşmek
date with
f.
34
Genel
biri ile telefonda olmak (görüşmek)
be on the phone to someone
f.
35
Genel
konuyu görüşmek
discuss the matter
f.
36
Genel
birisiyle telefonda görüşmek
talk to someone on the phone
f.
37
Genel
birisiyle telefonda görüşmek
speak to someone on the phone
f.
38
Genel
anlaşma şartlarını görüşmek
treat
f.
39
Genel
yeniden görüşmek
reinterview
f.
40
Genel
tekrar görüşmek
remeet
f.
41
Genel
(biriyle) devamlı görüşmek
hant [dialect]
f.
42
Genel
(özellikle tedavi veya teşhis amacıyla) travma geçirmiş biriyle görüşmek
debrief
f.
43
Genel
(sevgili olarak) görüşmek
bear company
f.
44
Genel
ayrı ayrı görüşmek
meet separately with
f.
45
Genel
önceden görüşmek
foresee [obsolete]
f.
46
Genel
önden görüşmek
prenegotiate
f.
47
Genel
düzenli görüşmek
see
f.
48
Genel
görüşmek üzere
toodle
ünl.
49
Genel
görüşmek üzere
toodle-oo
ünl.
50
Genel
görüşmek üzere
à bientôt [french]
ünl.
Phrasals
51
Öbek Fiiller
(bir konu ya da bir kişi) hakkında görüşmek
confer about (someone or something)
f.
52
Öbek Fiiller
(bir meseleyi) görüşmek
converse about (someone or something)
f.
53
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer about (someone or something)
f.
54
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer upon (someone or something)
f.
55
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer on (someone or something)
f.
56
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer on someone or something (with someone)
f.
57
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer (on someone or something) with someone
f.
58
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer with someone (about someone or something)
f.
59
Öbek Fiiller
durumu görüşmek/tartışmak
confer (with someone) about someone or something
f.
60
Öbek Fiiller
(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
see (one) about (something)
f.
61
Öbek Fiiller
(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
see someone about someone or something
f.
62
Öbek Fiiller
biri ile doğrudan konuşmak/görüşmek
address oneself to someone
f.
63
Öbek Fiiller
(resmi anlamda) birisiyle düzenli olarak görüşmek/iletişim kurmak
check in with somebody
f.
64
Öbek Fiiller
(görüşmek için) aramak
inquire for
f.
65
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
dialogue with (one)
f.
66
Öbek Fiiller
(biriyle) bir konuda konuşmak/görüşmek
dialogue with (one)
f.
67
Öbek Fiiller
biriyle görüşmek
dialogue with someone
f.
68
Öbek Fiiller
(bir konuyu) ayrıntılarıyla görüşmek
bat something around
f.
69
Öbek Fiiller
birini görüşmek
take someone up
f.
70
Öbek Fiiller
biri/bir şey adına (biriyle/bir şeyle) görüşmek
intercede with (someone or something)
f.
71
Öbek Fiiller
(biri için biriyle/bir şeyle) görüşmek
intercede (for someone) (with someone or something)
f.
72
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) görüşmek
keep with (someone or something)
f.
73
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
rap with (one)
f.
74
Öbek Fiiller
ile görüşmek
visit with
f.
75
Öbek Fiiller
biriyle görüşmek
associate with someone
f.
76
Öbek Fiiller
ile görüşmek
associate oneself with
f.
77
Öbek Fiiller
(biriyle) (bir şeye sahip olmak için) görüşmek
bargain with (one)
f.
78
Öbek Fiiller
(biriyle) bir şeyi görüşmek
bounce something around (with someone)
f.
79
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek için aramak
call for (someone)
f.
80
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
catch up with (someone)
f.
81
Öbek Fiiller
(biriyle) sonra görüşmek
catch up with (someone)
f.
82
Öbek Fiiller
(bir konuda/bir konu hakkında) biriyle iletişim kurmak/görüşmek
check with someone (about something)
f.
83
Öbek Fiiller
uzun uzadıya görüşmek/tartışmak
chew over
f.
84
Öbek Fiiller
bir şeyi görüşmek
chew something over
f.
85
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer on (someone or something) with (one)
f.
86
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
confer with (one)
f.
87
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
confer with (one) about (someone or something)
f.
88
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında/üzerine görüşmek
confer with (one) on (someone or something)
f.
89
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
confer with (someone)
f.
90
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle ilgili) biriyle görüşmek
consult (with) someone (about someone or something)
f.
91
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ilgili biriyle görüşmek
consult (someone) about (something)
f.
92
Öbek Fiiller
biriyle görüşmek
contact with someone a link to someone
f.
93
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
contact with (one)
f.
94
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse with someone (about someone or something)
f.
95
Öbek Fiiller
biriyle (biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse (with someone) about someone or something
f.
96
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse about (someone or something) with (someone or something)
f.
97
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle) görüşmek
converse with (someone or something)
f.
98
Öbek Fiiller
(biriyle/bir şeyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
converse with (someone or something) about (someone or something)
f.
99
Öbek Fiiller
ile görüşmek
dialogue with
f.
100
Öbek Fiiller
ile bir konuda konuşmak/görüşmek
dialogue with
f.
101
Öbek Fiiller
biriyle biri/bir şey hakkında görüşmek
discuss someone or something with someone
f.
102
Öbek Fiiller
(biriyle biri/bir şey) hakkında görüşmek
discuss (someone or something) with (one)
f.
103
Öbek Fiiller
(yakınlardaki biriyle) iletişime geçmek/görüşmek
hunt up
f.
104
Öbek Fiiller
(biriyle) konuşmak/görüşmek istemek
inquire for (one)
f.
105
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
link with (someone)
f.
106
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
meet up with (one)
f.
107
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
meet with (someone)
f.
108
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuyu) görüşmek
negotiate (with one) about (something)
f.
109
Öbek Fiiller
(biriyle bir konuyu) görüşmek
negotiate (with one) over (something)
f.
110
Öbek Fiiller
ile görüşmek
rap with
f.
111
Öbek Fiiller
tekrar görüşmek
see back
f.
112
Öbek Fiiller
(biriyle) görüşmek
talk to (one)
f.
113
Öbek Fiiller
farklı fikirleri tartışmak/görüşmek
toss back and forth
f.
Phrases
114
İfadeler
bir sonraki sayıda görüşmek üzere
see you in the next issue
expr.
115
İfadeler
tekrar görüşmek dileğiyle
hope to see you again
expr.
116
İfadeler
tekrar görüşmek üzere
hope to see you again
expr.
Colloquial
117
Konuşma Dili
biriyle görüşmek
be onto somebody
f.
118
Konuşma Dili
görüşmek üzere
check you [south african]
ünl.
119
Konuşma Dili
görüşmek üzere
check you later [south african]
ünl.
120
Konuşma Dili
sonra görüşmek üzere
bbfn (bye-bye for now)
ünl.
121
Konuşma Dili
sonra görüşmek üzere
bye-bye, for now
ünl.
122
Konuşma Dili
sonra görüşmek üzere
bbl (be back later)
ünl.
123
Konuşma Dili
görüşmek üzere
bcnu (be seeing you)
ünl.
124
Konuşma Dili
görüşmek üzere
later
ünl.
125
Konuşma Dili
görüşmek üzere
c4n
expr.
126
Konuşma Dili
görüşmek üzere
ciao, for now
expr.
127
Konuşma Dili
görüşmek üzere
after while
expr.
128
Konuşma Dili
görüşmek üzere
so long
expr.
129
Konuşma Dili
başka bir hayatta görüşmek üzere
(I'll) see you in another life
expr.
130
Konuşma Dili
başka bir dünyada görüşmek üzere
(I'll) see you in another life
expr.
131
Konuşma Dili
(yakında) tekrar görüşmek dileğiyle
(I) hope to see you again (soon/sometime)
expr.
132
Konuşma Dili
(yakında) yine görüşmek dileğiyle
(I) hope to see you again (soon/sometime)
expr.
133
Konuşma Dili
tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon
expr.
134
Konuşma Dili
yakında tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon
expr.
135
Konuşma Dili
çok yakında tekrar görüşmek üzere
(I'll) see you (again) (real) soon
expr.
136
Konuşma Dili
görüşmek üzere
(I'll) see you in church [dated]
expr.
137
Konuşma Dili
iyi günlerde görüşmek üzere
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
138
Konuşma Dili
yine görüşmek üzere
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
139
Konuşma Dili
iyi günlerde görüşmek üzere
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
140
Konuşma Dili
yine görüşmek üzere
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
141
Konuşma Dili
iyi günlerde görüşmek üzere
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
142
Konuşma Dili
yine görüşmek üzere
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
143
Konuşma Dili
o zaman görüşmek üzere
(I'll) see you then
expr.
144
Konuşma Dili
yarın görüşmek üzere
(I'll) see you tomorrow
expr.
145
Konuşma Dili
görüşmek üzere
hasta la vista
expr.
146
Konuşma Dili
seninle/sizinle görüşmek güzeldi
it was nice to see you
expr.
147
Konuşma Dili
iyi günlerde görüşmek üzere
see you in the funny pages
expr.
148
Konuşma Dili
yine görüşmek üzere
see you in the funny pages
expr.
149
Konuşma Dili
görüşmek üzere
sys (see you soon)
expr.
Idioms
150
Deyim
anlaşma koşullarını görüşmek için masaya oturtmak
bring (someone or something) to the peace table
f.
151
Deyim
anlaşma koşullarını görüşmek için bir araya gelmelerini sağlamak
bring (someone or something) to the peace table
f.
152
Deyim
çağrı yanıtlama hizmetiyle görüşmek
call my service
f.
153
Deyim
rastlantı olarak görüşmek
happen along
f.
154
Deyim
kötü insanlarla görüşmek
get into bad company
f.
155
Deyim
tasvip edilmeyen insanlarla görüşmek
get into bad company
f.
156
Deyim
kötü insanlarla görüşmek
get into bad company
f.
157
Deyim
tasvip edilmeyen insanlarla görüşmek
keep bad company
f.
158
Deyim
kötü insanlarla görüşmek
keep bad company
f.
159
Deyim
kötü insanlarla görüşmek
keep bad company
f.
160
Deyim
farklı fikirleri tartışmak/görüşmek
toss (something) back and forth
f.
161
Deyim
telefonla görüşmek
be on the telephone
f.
162
Deyim
telefonla görüşmek
be on the phone
f.
163
Deyim
görüşmek, görüşmeyi sürdürmek
be in touch
f.
164
Deyim
görüşmek, görüşmeyi sürdürmek
keep in touch
f.
165
Deyim
(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
catch (someone) some other time
f.
166
Deyim
(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak
catch (someone) some other time
f.
167
Deyim
yalnızca belli bir grupla görüşmek
circle the wagons
f.
168
Deyim
(biriyle) özel olarak görüşmek
closet (someone/oneself) with (someone)
f.
169
Deyim
telefonla görüşmek
get on the (phone) extension
f.
170
Deyim
ile görüşmek
have a word with
f.
171
Deyim
(biriyle) görüşmek
have a word with (one)
f.
172
Deyim
(biriyle) görüşmek
touch base (with someone)
f.
173
Deyim
birinden son bilgileri almak veya birine son bilgileri vermek için (biriyle) görüşmek
touch base (with someone)
f.
174
Deyim
sonra görüşmek üzere
bye(-bye) for now
expr.
175
Deyim
iyi günlerde görüşmek üzere
syitfp (see you in the funny pages)
expr.
176
Deyim
yine görüşmek üzere
syitfp (see you in the funny pages)
expr.
Speaking
177
Konuşma
artık seninle görüşmek istemiyorum
I don't want to see you anymore
expr.
178
Konuşma
bir yetkiliyle görüşmek istiyorum
I'd like to speak to someone in charge
expr.
179
Konuşma
bir yetkiliyle görüşmek istiyorum
I want to speak to someone in charge
expr.
180
Konuşma
çarşamba görüşmek üzere
see you on wednesday
expr.
181
Konuşma
görüşmek dileğiyle
hope to see you
expr.
182
Konuşma
görüşmek üzere
see you soon
expr.
183
Konuşma
en kısa zamanda görüşmek umuduyla
hope to see you soon
expr.
184
Konuşma
en kısa zamanda görüşmek umuduyla
hope to see you asap
expr.
185
Konuşma
görüşmek dileğiyle
hoping to see you
expr.
186
Konuşma
en kısa zamanda görüşmek dileğiyle
hope to see you soon
expr.
187
Konuşma
en kısa zamanda görüşmek dileğiyle
hope to see you asap
expr.
188
Konuşma
kiminle görüşmek istemiştiniz?
who do you wish to talk to?
expr.
189
Konuşma
kiminle görüşmek istemiştiniz?
who do you want to talk to?
expr.
190
Konuşma
kiminle görüşmek istemiştiniz?
who do you wish to speak to?
expr.
191
Konuşma
kiminle görüşmek istersiniz?
who do you want?
expr.
192
Konuşma
kiminle görüşmek istemiştiniz?
who do you want to speak to?
expr.
193
Konuşma
kiminle görüşmek istersiniz?
who do you want to speak to?
expr.
194
Konuşma
kiminle görüşmek istersiniz?
who do you wish to talk to?
expr.
195
Konuşma
kiminle görüşmek istersiniz?
who do you want to talk to?
expr.
196
Konuşma
kiminle görüşmek istemiştiniz?
who do you want?
expr.
197
Konuşma
kiminle görüşmek istersiniz?
who do you wish to speak to?
expr.
198
Konuşma
şimdilik görüşmek üzere
bye for now
expr.
199
Konuşma
sizinle mutlaka görüşmek istiyorum
I really want to meet you
expr.
200
Konuşma
sizinle gerçekten görüşmek istiyorum
I really want to meet you
expr.
201
Konuşma
tekrar görüşmek üzere
hope to meet you again
expr.
202
Konuşma
tekrar görüşmek için arayabilir miyim?
can I call you?
expr.
203
Konuşma
tekrar görüşmek için arayabilir miyim?
could I call you?
expr.
204
Konuşma
başka bir mektupta görüşmek üzere
see you in another letter
expr.
Chat Usage
205
Chatleşme Dili
görüşmek/tanışmak isterim
wltm (would like to meet)
expr.
206
Chatleşme Dili
görüşmek üzere
cul8r (see you later)
expr.
Cinema
207
Sinema
görüşmek üzere
be seeing you
expr.
Latin
208
Latince
selam ve görüşmek üzere
ave atque vale
ünl.
Archaic
209
Eski Kullanım
(biriyle) görüşmek
discourse
f.
Slang
210
Argo
(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
catch (one) another time
f.
211
Argo
(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak
catch (one) another time
f.
212
Argo
(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
catch (one) later
f.
213
Argo
(biriyle) sonra görüşmek/konuşmak
catch (one) on the flip side
f.
214
Argo
(biriyle) başka zaman görüşmek/konuşmak
catch (one) on the flip side
f.
215
Argo
(biriyle) görüşmek
holla at (one)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of görüşmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy