Geçmiş

görülmemiş

"görülmemiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	görülmemiş	unseen s.
General
2	Genel	görülmemiş	unprecedented s.
3	Genel	görülmemiş	singular s.
4	Genel	görülmemiş	unusual s.
5	Genel	görülmemiş	new s.
6	Genel	görülmemiş	curious s.
7	Genel	görülmemiş	strange s.
8	Genel	görülmemiş	extraordinary s.
9	Genel	görülmemiş	unobserved s.
10	Genel	görülmemiş	unheeded s.
11	Genel	görülmemiş	unnoticed s.
12	Genel	görülmemiş	record s.
13	Genel	görülmemiş	unespied s.
14	Genel	görülmemiş	uneyed s.
15	Genel	görülmemiş	unnoticed s.
16	Genel	görülmemiş	unseeyn s.
17	Genel	görülmemiş	unspied s.
18	Genel	görülmemiş	unviewed s.
19	Genel	görülmemiş	unwitnessed s.
20	Genel	görülmemiş	sightless s.
Law
21	Hukuk	görülmemiş	pendent s.
Archaic
22	Eski Kullanım	görülmemiş	untraded s.
Slang
23	Argo	görülmemiş	out of sight s.

"görülmemiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	emsali görülmemiş direniş hareketi	extraordinary resistance movement i.
2	Genel	emsali görülmemiş direniş hareketi	unprecedented resistance i.
3	Genel	görülmemiş başarı	unprecedented success i.
4	Genel	görülmemiş şey	unusuality i.
5	Genel	daha önce görülmemiş olup var olduğu varsayılan yaratık	hypothetical creature i.
6	Genel	daha önce görülmemiş olup kuş gözlemcisinin tür listesine eklenen kuş türü	lifer i.
7	Genel	daha önce görülmemiş bir kuş türünün görülmesi	lifer i.
8	Genel	daha önce görülmemiş olup kuş gözlemcisinin tür listesine eklenen kuş türü	life bird i.
9	Genel	önceden görülmemiş çizim	stairwork i.
10	Genel	eşi görülmemiş	without example s.
11	Genel	eşi benzeri görülmemiş	unprecedented s.
12	Genel	eşi görülmemiş	unprecedented s.
13	Genel	görülmemiş (daha önce)	unprecedented s.
14	Genel	benzeri görülmemiş	unprecedented s.
15	Genel	eşi görülmemiş	unexampled s.
16	Genel	uzaktan görülmemiş	unespied s.
17	Genel	eşi benzeri görülmemiş	unparagoned s.
18	Genel	mazur görülmemiş	unpardoned s.
19	Genel	hoş görülmemiş	unpardoned s.
20	Genel	daha önce görülmemiş	unprecedented s.
21	Genel	eşi benzeri görülmemiş bir şekilde	unprecedentedly zf.
22	Genel	eşi görülmemiş bir şekilde	unprecedentedly zf.
23	Genel	hiç görülmemiş bir şekilde	unprecedentedly zf.
24	Genel	eşi benzeri görülmemiş derecede	sky-high zf.
Phrases
25	İfadeler	henüz görülmemiş	as-yet-unseen s.
26	İfadeler	benzeri görülmemiş miktarda	unprecedented amount of expr.
27	İfadeler	daha önce görülmemiş	never-before-seen expr.
28	İfadeler	görülmemiş bir şey/biri	he/she/it is something else expr.
29	İfadeler	daha önce görülmemiş türde	with a difference expr.
Colloquial
30	Konuşma Dili	görülmemiş bir şey/biri	he/she/it is something else expr.
Idioms
31	Deyim	görülmemiş/duyulmamış şey	a rum go [dated] [uk] i.
32	Deyim	görülmemiş şey olmak	be out of this world f.
33	Deyim	görülmemiş bir hesabı görmek	settle a score f.
34	Deyim	görülmemiş bir hesabı görmek	pay a score f.
35	Deyim	görülmemiş bir hesabı görmek	settle the score f.
36	Deyim	görülmemiş bir hesabı görmek	pay the score f.
37	Deyim	(biriyle) görülmemiş bir hesabı görmek	settle an old score (with someone) f.
38	Deyim	(biriyle) görülmemiş hesapları görmek/kapatmak	settle old scores (with someone) f.
39	Deyim	pek görülmemiş	too few and far between s.
Politics
40	Siyasal	daha önce görülmemiş boyutta	unprecedented scale i.
41	Siyasal	istiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler	the enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world i.
Zoology
42	Zooloji	henüz hiç görülmemiş bilinen en büyük yumuşakça	architeuthis i.
Education
43	Eğitim	önceden görülmemiş (metin parçası)	unseen s.
Environment
44	Çevre	görülmemiş hava durumu	unusual weather i.
45	Çevre	görülmemiş sıcaklar	unusual high temperature i.
Meteorology
46	Meteoroloji	görülmemiş hava	anamalous weather i.