Geçmiş

görmüş geçirmiş

"görmüş geçirmiş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	görmüş geçirmiş	sophisticate s.
2	Genel	görmüş geçirmiş	experienced s.
3	Genel	görmüş geçirmiş	ripe s.
4	Genel	görmüş geçirmiş	seasoned s.
5	Genel	görmüş geçirmiş	worldly-wise s.
6	Genel	görmüş geçirmiş	hardbitten s.
7	Genel	görmüş geçirmiş	hard-bitten s.
8	Genel	görmüş geçirmiş	advanced s.
9	Genel	görmüş geçirmiş	well-seasoned s.
10	Genel	görmüş geçirmiş	worldly s.
11	Genel	görmüş geçirmiş	mzee s.
12	Genel	görmüş geçirmiş	salty s.
Colloquial
13	Konuşma Dili	görmüş geçirmiş	have been around expr.
Idioms
14	Deyim	görmüş geçirmiş	old enough to know better s.
15	Deyim	görmüş geçirmiş	advanced in years s.
16	Deyim	görmüş geçirmiş	been around s.
17	Deyim	görmüş geçirmiş	been around (the block) s.
18	Deyim	görmüş geçirmiş	seen the elephant s.
19	Deyim	görmüş geçirmiş	been to the rodeo expr.
20	Deyim	görmüş geçirmiş	under belt expr.
21	Deyim	görmüş geçirmiş	up to snuff expr.

"görmüş geçirmiş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	görmüş geçirmiş adam	man of the world i.
2	Genel	görmüş geçirmiş adam	a man of the world i.
3	Genel	görmüş geçirmiş kimse	a man of the world i.
4	Genel	görmüş geçirmiş kimse	a woman of the world i.
5	Genel	görmüş geçirmiş kadın	a woman of the world i.
6	Genel	görmüş geçirmiş olmak	have been around f.
Proverb
7	Atasözü	genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin	you can't put a wise head on young shoulders
8	Atasözü	genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin	you can't put an old head on young shoulders
Colloquial
9	Konuşma Dili	görmüş geçirmiş insan	a man of the world i.
10	Konuşma Dili	görmüş geçirmiş kimse	graduate i.
Idioms
11	Deyim	görmüş geçirmiş insan	under one's belt i.
12	Deyim	görmüş geçirmiş kimse	an oldie but (a) goodie i.
13	Deyim	görmüş geçirmiş kimse	oldie but goodie i.
14	Deyim	görmüş geçirmiş kimse	a man/woman of the world i.
15	Deyim	görmüş geçirmiş adam/kadın	a man/woman of the world i.
16	Deyim	görmüş geçirmiş kimse	old soldier [obsolete] i.
17	Deyim	güngörmüş/yaşamış/görmüş geçirmiş olmak	have been around f.
18	Deyim	yaşamış/görmüş geçirmiş olmak	have been around f.
19	Deyim	güngörmüş/yaşamış/görmüş geçirmiş olmak	have been around the block a few times [us] f.
20	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	have a wise head on young shoulders f.
21	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	see the world f.
22	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	have an old head on young shoulders f.
23	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	be no fool f.
24	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	be no (or nobody's) fool f.
25	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	be nobody's fool f.
26	Deyim	görmüş geçirmiş olmak	be no fool f.