gain - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"gain" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 74 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
gain i. kazanım
gain i. kazanç
gain f. kazanmak
gain f. elde etmek
gain f. edinmek
General
gain i. artış
gain i. ilerleme
gain i. oluk
gain i. edinç
gain i. artma
gain i. yarar
gain i. yiv
gain i. yükselme
gain i. kar
gain i. çıkar
gain i. fayda
gain i. yuva
gain i. yatak
gain i. zıvana dibi
gain i. edinim
gain f. edinmek
gain f. ileri gitmek (saat)
gain f. artırmak
gain f. kar etmek
gain f. varmak
gain f. nail olmak
gain f. çoğalmak
gain f. ilerlemek
gain f. ulaşmak
gain f. yükselmek
gain f. kazandırmak
gain f. yuva açmak
gain f. yatak açmak
gain f. sağlamak
gain f. elde etmek
gain f. (saat) ileri gitmek
gain f. -e sahip olmak
gain f. ihraz etmek
gain f. ihraz eylemek
gain f. yararına olmak
gain f. uygun olmak
gain f. yeterli olmak
gain f. ıslah yoluyla kazanmak
gain f. arkadaş edinmek
gain f. güçlüklere karşı ilerlemek
gain f. acı çekmek
gain f. (bir şeyden) faydalanmak
gain f. kilo almak
gain f. iyileşmek
gain f. yaklaşmak
gain f. arayı kapatmak
gain f. yararını görmek
gain f. (kilo) almak
gain zf. neredeyse
gain zf. hemen hemen
Trade/Economic
gain i. fayda
gain i. istifade
gain i. kar
gain i. kazanç
gain i. ticarette elde edilen para
gain f. kazanmak
gain f. kar etmek
Law
gain f. kazanç elde etmek
Technical
gain i. oluk veya zıvana ile birleştirme
gain i. projeksiyon ekranının yansıtma özelliği
gain f. elde etmek
gain f. kazanmak
gain f. oluk veya zıvana ile bağlamak
gain f. kesinti yapmak
Telecom
gain i. kazanç
Automotive
gain i. kazanç
Engineering
gain i. anten kazancı
gain i. yükselteç kazancı
gain i. ses kontrolü

"gain" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
gain experience f. deneyim kazanmak
gain strength f. güçlenmek
gain experience f. tecrübe kazanmak
gain permission f. izin almak
gain time f. vakit kazanmak
gain time f. zaman kazanmak
General
gain control i. kazanç kontrolü
master gain control i. ana kazanç kontrolü
illicit gain i. avanta
illicit gain i. yolsuz kazanç
gain margin i. kazanç payı
gain error i. kazanç hatası
gain sensitivity i. kazanç duyarlılığı
ill-gotten gain i. haram kazanç
undeserved gain i. haksız kazanç
undeserved gain i. haram kazanç
unethical gain i. haram kazanç
unearned gain i. haksız kazanç
unearned gain i. haram kazanç
ill-gotten gain i. yasadışı kazanç
personal gain i. kişisel kazanım
personal gain i. kişisel kazanç
short-term gain i. kısa vadeli kazanç/kazanım
gain/loss i. kar/zarar
weight gain i. kilo artışı
rapid weight gain i. hızlı kilo alımı
personal gain i. kişisel çıkar
personal gain i. şahsi çıkar
weight gain i. kilo alma
gain one's end f. amaca ulaşmak
gain advantage from f. yarar sağlamak
gain time f. vakit kazanmak
gain currency f. güncellik kazanmak
gain an advantage over f. -e karşı avantaj elde etmek
stand to gain f. muhtemelen kazanabilmek
gain strength f. direnç kazan
gain the habit of something f. alışkanlık kazanmak
gain time f. oyalamak
gain weight f. et bağlamak
gain the upper hand f. üstün gelmek
gain ground f. kazanç sağlamak
gain a victory f. zafer kazanmak
gain a reputation f. şöhret kazanmak
gain money f. eli genişlemek
gain the upper hand f. avantaj birine geçmek
gain strength f. berkinmek
gain currency f. rağbet görmek
gain control over f. kontrolü ele almak
gain access f. erişim sağlamak
gain admission f. kabul görmek
gain ground f. rağbet kazanmak
gain more strength f. gücüne güç katmak
gain weight f. ağırlık kazanmak
make a gain f. kar etmek
gain admission f. girmek
gain the upper hand f. avantaj birinde olmak
gain weight f. şişmanlamak
gain the upper hand f. büyük avantaj sağlamak
gain a point f. bir puan kazanmak
gain one's ends f. amaca ulaşmak
gain value f. kıymetlenmek
gain over f. dostluğunu kazanmak
gain strength f. kuvvetlenmek
gain a reputation f. ün kazanmak
gain advantage f. çıkar sağlamak
gain one's independence f. bağımsızlığına kavuşmak
gain time f. ileri gitmek (saat)
gain vigor f. kuvvet kazanmak
gain independence f. bağımsızlaşmak
gain ground f. iyiye gitmek (hastanın durumu)
gain in weight f. şişmanlamak
gain weight f. kilo almak
gain speed f. çabuklaşmak
gain time f. zaman kazanmak
gain momentum f. hızı artmak
gain appreciation f. takdir kazanmak
gain momentum f. büyümek
gain authority f. dişlenmek
gain speed f. hızlanmak
gain an impression f. izlenim edinmek
gain one's consent f. onayını almak
gain one's consent f. rızasını almak
gain one's consent f. rıza almak
gain the ability f. yetenek kazanmak
gain the ability to f. yeteneği kazanmak
gain ability f. yetenek kazanmak
provide personal gain f. başkaları için şahsi çıkar sağlamak
obtain personal gain f. kendisi için şahsi çıkar sağlamak
gain continuity f. süreklilik kazanmak
gain a victory f. zafer elde etmek
gain importance f. ağırlık kazanmak
gain experience f. deneyim sahibi olmak
(gain) experience f. deneyim almak
gain depth f. derinlik kazanmak
gain experience f. deneyim sağlamak
gain continuity f. devamlılık kazanmak
gain resistance f. direnç kazanmak
gain public acceptance f. halk tarafından kabul görmek
gain advantage f. avantaj sağlamak
gain awareness f. duyarlılık kazanmak
gain approval f. onay almak
gain success f. başarı elde etmek
gain unearned income f. havadan kazanç sağlamak
gain unearned income f. havadan kazanç elde etmek
gain favor f. nemalanmak
gain favor f. fayda sağlamak
gain appreciation f. beğeni kazanmak
gain property right f. mülkiyet hakkı kazanmak
gain advertising revenue f. reklam geliri elde etmek
gain trust f. güven kazanmak
gain licence f. lisans almak
gain approval f. onaydan geçmek
gain strength f. güç kazanmak
gain right f. hakkı kazanmak
gain a seat f. yer edinmek
gain right f. hak kazanmak
gain control f. kontrol sağlamak
gain one's licence f. lisansını almak
gain experience f. tecrübe edinmek
gain one's trust f. güvenini kazanmak
gain inspiration f. ilham almak
gain appreciation f. takdir almak
gain speed f. ivme yakalamak
gain acceleration f. ivme kazanmak
gain speed f. ivme kazanmak
gain acceleration f. ivme yakalamak
gain fame f. üne kavuşmak
gain one's custody f. velayetini almak
gain inspiration f. esin almak
gain fame f. ünü yakalamak
gain benefit f. fayda elde etmek
gain experience f. deneyim edinmek
gain experience f. deneyim elde etmek
gain pleasure f. zevk almak
gain pleasure f. zevk duymak
gain reward f. ödül almak
gain the throne f. tahtı ele geçirmek
gain dominance f. hakimiyet kurmak
gain validity f. geçerlilik kazanmak
gain acceptance f. onay almak
gain acceptance f. kabul görmek
gain functionality f. işlerlik kazanmak
gain legalisation f. yasallık kazanmak
gain profit f. kazanç elde etmek
gain profit f. kar elde etmek
gain scholarship f. burs almak
gain the initiative f. inisiyatifi ele almak
gain ground f. mesafe katetmek
gain ground f. mesafe almak
gain ground f. mesafe almak
gain a clear understanding f. tam olarak anlamak
gain altitude f. irtifa almak
gain credibility f. güvenilirlik kazanmak
gain strength f. kuvvet kazanmak
gain experience f. tecrübelenmek
gain speed f. hız kazanmak
gain expertise f. uzmanlık kazanmak
gain confidence f. güven uyandırmak
gain somebody's trust f. güvenini kazanmak
gain somebody's trust f. güven uyandırmak
gain autonomy f. özerkleşmek
gain time f. zaman kazandırmak
gain sympathy f. sempati toplamak
gain sympathy f. sempati kazanmak
gain legal status f. yasal statü kazanmak
gain legal status f. yasal statüye kavuşmak
gain reading habit f. okuma alışkanlığı kazanmak
gain popularity f. popülerlik kazanmak
gain self-confidence f. kendine güveni gelmek
have no gain f. çıkarı olmamak
gain a reputation f. itibar kazanmak
gain a footing f. bir yere gelmek
gain prestige f. saygınlık kazanmak
enable someone to gain hands-on experience f. pratik kazandırmak
gain a different point of view f. farklı bir bakış açısı kazanmak
gain a different viewpoint f. farklı bir bakış açısı kazanmak
gain wide currency f. yaygınlık kazanmak
gain wide currency f. geçerlilik kazanmak
gain meaning f. anlamlanmak
gain stability f. istikrar kazanmak
gain one's freedom f. özgürlüğünü kazanmak
gain a scholarship f. burs almak
gain a scholarship f. burs kazanmak
gain ground f. mesafe kaydetmek
gain back f. geri kazanmak
gain recognition f. tanınmak
gain recognition f. kabul görmek
gain a sudden intensity f. birden yoğunluk kazanmak
gain sudden intensity f. birden yoğunluk kazanmak
gain wealth f. servete kavuşmak
gain awareness f. bilinç kazanmak
act charitably with no thought of personal gain f. karşılık beklemeden hareket etmek
gain qualification f. nitelik kazanmak
gain value f. değer kazanmak
gain insight into f. iç yüzünü anlamak
take/gain a place in society f. toplumda yer edinmek
gain importance f. önem kazanmak
gain ground upon f. üzerinden güç kazanmak
gain leverage f. avantaj elde etmek/sağlamak
gain legal status f. yasal nitelik kazanmak
gain speed f. hız almak
gain self-confidence f. kendi güvenini kazanmak
gain self-confidence f. kendine olan güvenini kazanmak
gain self-confidence f. özgüven kazanmak
gain experience from the job f. işten deneyim kazanmak
gain accomplishment f. başarı elde etmek
gain/find a new identity f. yeni bir benlik bulmak
gain infamy f. kötü şöhret kazanmak
gain speed f. tempo kazanmak
gain one's hatred f. nefretini kazanmak
gain hatred of f. nefretini kazanmak
gain customer f. müşteri kazanmak
gain meaning f. anlam kazanmak
watch to gain f. saat ileri gitmek
gain one's independence f. bağımsızlığını kazanmak
gain its independence f. bağımsızlığını kazanmak
gain a few pounds f. birkaç kilo almak
gain a place in the market f. piyasada yerini almak
gain a place in the market f. pazarda/piyasada yer edinmek
gain a place in the market f. pazarda yerini almak
gain an advantage over f. -e karşı avantajlı duruma geçmek
gain an advantage over f. -e karşı üstünlük sağlamak
gain an advantage over f. -e karşı üstünlük elde etmek
gain acceleration f. hızlı bir ivme kazanmak
gain attention for f. bir konuda dikkatleri çekmek
gain muscle f. hacim kazanmak (vücut geliştirme)
gain illegal economic profit/advantage f. ekonomik çıkar sağlamak
gain popularity f. popülarite kazanmak
gain legal entity status f. tüzel kişilik kazanmak
gain traction f. ilgi görmek
gain confidence f. güvenini kazanmak
gain in wisdom f. bilgelik kazanmak
gain momentum f. ivme kazanmak
gain momentum f. mesafe katetmek
gain momentum f. hız kazanmak
gain a corporate identity f. kurumsal kimlik kazanmak
gain knowledge f. bilgi kazanmak
come to gain acceptance f. kabul görmeye başlamak
gain ground f. yer edinmek
gain steam f. hızla artmak
gain steam f. hızla ilerlemek
make a gain f. kazanç sağlamak
gain illegal economic profit/advantage f. yasa dışı ekonomik çıkar sağlamak
gain prominence f. ehemmiyet kazanmak
gain prominence f. önem kazanmak
gain (over) f. kendi tarafına çekmek
gain (over) f. yanına çekmek
gain (over) f. ikna etmek
gain (on) f. rakiplerle arayı açmak
gain (upon) f. rakiplerle arayı açmak
gain face f. etki kurmak
gain face f. itibar oluşturmak
gain mass f. kütle kazanmak
gain mass f. kütlesi artmak
gain [dialect] [uk] s. (yol) doğru ve düz
gain [dialect] [uk] s. kullanışlı
gain [dialect] [uk] s. elverişli
Phrasals
gain over f. desteğini almak
gain over f. kendi tarafına çekmek
gain over f. yenmek
gain over f. ilgisini çekmek
gain (something) by (doing something) f. (bir şey) yaparak kazanç sağlamak
gain (something) by (doing something) f. (bir şey) yapmakla (bir şey) elde etmek
gain (something) by (doing something) f. (bir şey) yapmanın yararını görmek
gain something by doing something f. (bir şey) yaparak kazanç sağlamak
gain something by doing something f. (bir şey) yapmakla (bir şey) elde etmek
gain something by doing something f. (bir şey) yapmanın yararını görmek
gain dominion over (someone or something) f. (birine veya bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over (someone or something) f. üstünlük kazanmak
gain dominion over (someone or something) f. hakimiyet kazanmak
gain dominion over (someone or something) f. hakimiyet kurmak
gain from (something) f. fayda sağlamak
gain from (something) f. (bir şey) kazanmak
gain from (something) f. kazanım elde etmek
gain from (something) f. hayrını görmek
gain from (something) f. avantaj/yarar sağlamak
gain from (something) f. (bir şeyden) fayda elde etmek
gain from (something) f. (bir şeyin) faydasını görmek
gain from (something) f. (bir şeyin) yararını görmek
gain from (something) f. bir deneyimden (bir şey) sağlamak
gain from (something) f. bir deneyimden (bir şey) elde etmek
gain from (something) f. bir davranış sonucunda (bir şey) elde etmek/kazanmak
gain something from something f. bir şeyden bir kazanım sağlamak
gain something from something f. bir şeyden bir fayda sağlamak
gain something from something f. bir deneyimden başka bir şey elde etmek
gain something from something f. bir şeyin bir faydasını görmek
gain from something f. bir şeyden faydalanmak/yararlanmak
gain from something f. bir şeyin yararını/faydasını görmek
gain from something f. bir şeyden fayda/yarar sağlamak
gain in (something) f. daha fazla (bir şey) kazanmak
gain in (something) f. daha fazla (bir özellik) kazanmak
gain in something f. bir konuda gelişmek
gain in something f. bir konuda ilerleme kaydetmek
gain in something f. bir konuda gelişme göstermek
gain in something f. bir niteliğini ilerletmek/geliştirmek
gain in something f. bir nitelik/özellik kazanmak
gain in f. bir şey konusunda artış göstermek
gain in f. '-e ilişkin artış göstermek
gain in f. bir şey bakımından artış göstermek
gain in f. bir şeyi artmak/yükselmek
gain in f. bir şey konusunda/bakımından iyiye gitmek
gain on f. yaklaşmak (takip eden kişi/şey)
gain on f. aradaki mesafeyi kapatmak
gain on f. nüfuz elde etmek
gain on f. daha hızlı hareket etmek
gain on f. üstün olmak
gain on f. hakkından gelmek
gain on f. alt etmek
gain on f. aradaki farkı kapatmak
gain on f. burnunun dibine girmek
gain on f. burnunun dibine sokulmak
gain on f. yaklaşmak
gain on f. arayı kapamak
gain something by doing something f. bir şey yaparak eline bir şey geçmek
gain upon f. üzerinde nüfuz oluşturmak
gain upon f. fayda sağlamak
gain upon f. sokulmak
gain upon f. (koşu yarışında) yaklaşarak arayı kapatmak
gain upon f. (yarışta) rakipleri geride bırakmak
gain on f. rakiplerle arayı açmak
gain from f. -den fayda sağlamak
gain from f. (bir şey) kazanmak
gain from f. '-den kazanım elde etmek
gain from f. '-in hayrını görmek
gain from f. '-den avantaj/yarar sağlamak
gain from f. '-den fayda elde etmek
gain from f. '-in faydasını görmek
gain from f. '-in yararını görmek
gain on (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi kapatmak
gain on (someone or something) f. (birine/bir şeye) yetişmek
gain on (something) [obsolete] f. (birinin) popülerliğinden yararlanmak
gain on (something) [obsolete] f. (birinin) nüfuzunu kullanarak kendi statüsünü yükseltmek
Phrases
no pain no gain i. acı yoksa kazanç da yok
no pain no gain expr. önce cefa sonra sefa
no gain without pain expr. cefasız sefa olmaz
no gain without pain expr. önce cefa sonra sefa
no gain without pain expr. emeksiz yemek olmaz
no gain without pain expr. gül dikensiz sefa cefasız olmaz
no gain without pain expr. zahmetsiz rahmet olmaz
Proverb
one man's loss is another man's gain sen kaybederken başkası kazanır
one man's loss is another man's gain birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
no pain no gain emeksiz yemek olmaz
one person's loss is another person's gain birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
one person's loss is another person's gain biri kaybeder biri kazanır
one person's loss is another person's gain biri kaybederken başkası kazanır
Colloquial
ill-gotten gain i. haksız kazanç
brain gain i. beyin kazancı
gain courage f. cesaret kazanmak
gain favour f. prim yapmak
gain by doing f. yaparak kazanç sağlamak
gain by doing f. yapmanın yararını görmek
Idioms
gain ground f. ilerleme kaydetmek
gain ground f. yenmek
gain ground f. hüküm sürmek
gain ground f. galip gelmek
gain ground f. avantaj elde etmek
gain ground f. itibar kazanmak
gain a footing f. bir mevkiye gelmek
gain on someone f. birini yakalamak
gain ground on somebody f. birine kıyasla aslan payına sahip olmak
gain ground f. başarı yolunda ilerlemek
gain ground on somebody f. birine kıyasla daha avantajlı olmak
gain a footing f. bir statü kazanmak
gain on someone f. birine yetişmek
gain ground f. başarmak
gain by leaps and bounds f. hızla artmak
gain ground f. gelişmek
gain currency f. gündeme gelmek
gain dominion over someone f. hakimiyet kurmak
gain ground f. güçlü ve önemli duruma gelmek
gain currency f. güncellik kazanmak
gain insight about something f. fikir sahibi olmak
gain momentum f. ivme kazanmak
gain ground f. ileri gitmek
gain insight into f. künhüne varmak
gain ground f. uzun yol katetmek
gain an edge over f. üstünlük kazanmak
gain the upper hand f. üstesinden gelmek
gain entrance f. geçiş/giriş izniyle girmek
gain entrance f. izinle giriş yapmak
gain ground against (something) f. (bir şeye) karşı değer kazanmak
gain ground against (something) f. (bir şey) karşısında yükselme göstermek
gain ground against (something) f. (bir şey) karşısında değer kazanmak
gain ground against (something) f. (bir şey) karşısında (değeri) yükselmek
gain ground on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) başarısına zarar vermek
gain ground on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) popülerliğini gölgelemek
gain ground on (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) zararına olacak şekilde başarılı olmak
gain dominion over f. -e karşı üstünlük elde etmek
gain dominion over f. '-e karşı üstünlük kazanmak
gain dominion over f. '-e karşı hakimiyet kazanmak
gain dominion over f. üzerinde hakimiyet kurmak
gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) üstünlük sağlamak
gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) büyük avantaj sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
get/have/gain the upper hand f. avantaj sahibi olmak
get/have/gain the upper hand f. avantaj kazanmak
get/have/gain the upper hand f. elde etmek
get/have/gain the upper hand f. avantaj sağlamak
get/have/gain the upper hand f. avantajlı durumda olmak/duruma gelmek
get/have/gain the upper hand f. öne geçmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) avantaj sahibi olmak, kazanmak, elde etmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) avantaj sağlamak
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (birine karşı) avantajlı durumda olmak/duruma gelmek
get/have/gain the upper hand (over somebody) f. (biri karşısında) öne geçmek
nothing ventured nothing gain expr. riske girmeden kazanılmaz
Speaking
what you lose on the swings you gain on the roundabouts i. artısı da var eksisi de var
you lose on the swings, you gain on the roundabouts expr. artısı da var eksisi de
what you lose on the swings you gain on the roundabouts expr. artısı da var eksisi de
no pain no gain expr. ağlamayana meme yok
that's how i gain their trust expr. bu şekilde güvenlerini kazanıyorum
no pain no gain expr. emek olmadan yemek olmaz
what did you gain by dropping out of school? expr. okulu bırakarak eline ne geçti?
no risk, no gain expr. risk olmadan, kazanç olmaz
no pain no gain expr. zahmet olmadan rahmet olmaz
Trade/Economic
abnormal gain i. anormal kazanç
buy/hold percentage of gain/loss i. al/tut’ların yüzde kar/zararı
gain or loss on sale of other assets i. aktifin satışından elde edilen kar ve zarar
capital gain i. değer artışı
exchange rate gain loss i. döviz kuru kar/kayıpları (döviz kuru farkından kaynaklanan kar/zarar)
capital gain i. duran varlık satış karı
transaction exchange gain or loss i. döviz işlemi kur kazanç veya kaybı
gain on disposal i. elden çıkarma kazancı
financial gain i. finansal kazanç
illicit gain i. gayri meşru kazanç
financial gain i. finansal gelir
unrealized loss or gain i. gerçekleşmemiş zarar veya kar
unrealized capital gain i. gerçekleşmemiş sermaye kazancı
gain on cancelled share certificates i. hisse senedi iptal karları
statement of loss and gain i. kar ve zarar durumu
gain/loss i. kar/zarar
gain or loss i. kar-zarar
percent gain/loss i. kar/zarar yüzdesi
statement of loss and gain i. kar ve zarar cetveli
foreign exchange gain i. kambiyo karları
gain or loss i. kar veya zarar
gain and loss account i. kar ve zarar hesabı
percent gain/loss i. kar/zarar yüzde
gain and loss statement i. kar ve zarar tablosu
gain sharing i. kazanç paylaşımı
gain margin i. kazanç payı
gain sensitivity i. kazanç duyarlılığı
foreign exchange gain or loss i. kur farkı kazancı veya zararı
price gain i. kur kazancı
monetary gain i. maddi kazanç
gain or loss on sale of assets i. maddi duran varlık satış karı veya zararı
financial gain i. mali kazanç
financial gain i. maddi kazanç
cash gain i. nakit kazancı
net monetary gain/loss i. net parasal pozisyon kar-zararı
extra ordinary gain i. olağan dışı gelir
portfolio gain i. portföy kazancı
gain or loss on monetary items i. satınalma gücü kazanç veya kaybı
rediscount on interest gain i. reeskont faiz gelirleri
capital gain and loss i. sermaye kazanç ve zararları
capital gain i. sermaye kazancı
capital gain tax i. sermaye kazanç vergisi
capital gain i. sermaye kazancı
gain sharing i. verimlilik primi
long-term capital gain i. uzun dönemli sermaye kazancı
gain sharing i. üretim arttıkça işçilere prim verme
annual buy hold gain/loss percentage i. yıllık al/tut’ların kar/zarar yüzdesi
loss and gain i. zarar ve kar
corrupt gain i. yolsuzluktan elde edilen kazanç
annual percent gain/loss i. yıllık % kar/zarar
financial gain i. kazanılan para miktarı
gain benefit f. çıkar temin etmek
gain advantage f. çıkar sağlamak
gain benefit f. çıkar sağlamak
gain advantage f. çıkar temin etmek
gain traction f. ilgi çekmek
gain from demand f. sürümden kazanmak
gain a place in the market f. piyasalaşmak
gain (guaranteed annual income) kısalt. (kanada'da) teminatlı yıllık gelir
Law
gain lost i. kardan yoksun kalma zararı
concealed gain i. örtülü gelir
concealed gain i. örtülü kazanç
capital gain i. sermaye kazancı
concealed gain transfer i. örtülü kazanç aktarımı
Politics
russian/soviet desire to gain access to the warm waters i. rusların sıcak denizlere inme hayali
political gain i. siyasi kazanç
political gain i. siyasal rant
gain independence f. bağımsızlığını kazanmak
gain independence f. bağımsızlık kazanmak
exploit religion for political gain f. dini siyasi amaçlarla istismar etmek
Technical
open-circuit voltage gain i. açık devre gerilim kazancı
ampere turn gain i. amper sarım kazancı
ampere-turn gain i. amper-sarım kazancı
master gain control i. ana kazanç kontrolü
instantaneous automatic gain control i. anı otomatik kazanç kontrolü
antenna field gain i. anten alan kazancı
antenna power gain i. anten güç kazancı
antenna gain i. anten kazancı
gain of antenna i. anten kazancı
aerial gain i. anten kazancı
antenna power gain i. antenin güç kazancı
differential gain i. diferansiyel kazanç
detector gain i. dedektör kazancı
loop gain characteristic i. döngü kazanç işlevi
saturation gain i. doyma kazancı