Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
gain
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"gain"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 74 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
gain
i.
kazanım
2
Yaygın Kullanım
gain
i.
kazanç
3
Yaygın Kullanım
gain
f.
kazanmak
4
Yaygın Kullanım
gain
f.
elde etmek
5
Yaygın Kullanım
gain
f.
edinmek
General
6
Genel
gain
i.
artış
7
Genel
gain
i.
ilerleme
8
Genel
gain
i.
oluk
9
Genel
gain
i.
edinç
10
Genel
gain
i.
artma
11
Genel
gain
i.
yarar
12
Genel
gain
i.
yiv
13
Genel
gain
i.
yükselme
14
Genel
gain
i.
kar
15
Genel
gain
i.
çıkar
16
Genel
gain
i.
fayda
17
Genel
gain
i.
yuva
18
Genel
gain
i.
yatak
19
Genel
gain
i.
zıvana dibi
20
Genel
gain
i.
edinim
21
Genel
gain
f.
edinmek
22
Genel
gain
f.
ileri gitmek (saat)
23
Genel
gain
f.
artırmak
24
Genel
gain
f.
kar etmek
25
Genel
gain
f.
varmak
26
Genel
gain
f.
nail olmak
27
Genel
gain
f.
çoğalmak
28
Genel
gain
f.
ilerlemek
29
Genel
gain
f.
ulaşmak
30
Genel
gain
f.
yükselmek
31
Genel
gain
f.
kazandırmak
32
Genel
gain
f.
yuva açmak
33
Genel
gain
f.
yatak açmak
34
Genel
gain
f.
sağlamak
35
Genel
gain
f.
elde etmek
36
Genel
gain
f.
(saat) ileri gitmek
37
Genel
gain
f.
-e sahip olmak
38
Genel
gain
f.
ihraz etmek
39
Genel
gain
f.
ihraz eylemek
40
Genel
gain
f.
yararına olmak
41
Genel
gain
f.
uygun olmak
42
Genel
gain
f.
yeterli olmak
43
Genel
gain
f.
ıslah yoluyla kazanmak
44
Genel
gain
f.
arkadaş edinmek
45
Genel
gain
f.
güçlüklere karşı ilerlemek
46
Genel
gain
f.
acı çekmek
47
Genel
gain
f.
(bir şeyden) faydalanmak
48
Genel
gain
f.
kilo almak
49
Genel
gain
f.
iyileşmek
50
Genel
gain
f.
yaklaşmak
51
Genel
gain
f.
arayı kapatmak
52
Genel
gain
f.
yararını görmek
53
Genel
gain
f.
(kilo) almak
54
Genel
gain
zf.
neredeyse
55
Genel
gain
zf.
hemen hemen
Trade/Economic
56
Ticaret/Ekonomi
gain
i.
fayda
57
Ticaret/Ekonomi
gain
i.
istifade
58
Ticaret/Ekonomi
gain
i.
kar
59
Ticaret/Ekonomi
gain
i.
kazanç
60
Ticaret/Ekonomi
gain
i.
ticarette elde edilen para
61
Ticaret/Ekonomi
gain
f.
kazanmak
62
Ticaret/Ekonomi
gain
f.
kar etmek
Law
63
Hukuk
gain
f.
kazanç elde etmek
Technical
64
Teknik
gain
i.
oluk veya zıvana ile birleştirme
65
Teknik
gain
i.
projeksiyon ekranının yansıtma özelliği
66
Teknik
gain
f.
elde etmek
67
Teknik
gain
f.
kazanmak
68
Teknik
gain
f.
oluk veya zıvana ile bağlamak
69
Teknik
gain
f.
kesinti yapmak
Telecom
70
Telekom
gain
i.
kazanç
Automotive
71
Otomotiv
gain
i.
kazanç
Engineering
72
Engineering
gain
i.
anten kazancı
73
Engineering
gain
i.
yükselteç kazancı
74
Engineering
gain
i.
ses kontrolü
"gain"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
gain experience
f.
deneyim kazanmak
2
Yaygın Kullanım
gain strength
f.
güçlenmek
3
Yaygın Kullanım
gain experience
f.
tecrübe kazanmak
4
Yaygın Kullanım
gain permission
f.
izin almak
5
Yaygın Kullanım
gain time
f.
vakit kazanmak
6
Yaygın Kullanım
gain time
f.
zaman kazanmak
General
7
Genel
gain control
i.
kazanç kontrolü
8
Genel
master gain control
i.
ana kazanç kontrolü
9
Genel
illicit gain
i.
avanta
10
Genel
illicit gain
i.
yolsuz kazanç
11
Genel
gain margin
i.
kazanç payı
12
Genel
gain error
i.
kazanç hatası
13
Genel
gain sensitivity
i.
kazanç duyarlılığı
14
Genel
ill-gotten gain
i.
haram kazanç
15
Genel
undeserved gain
i.
haksız kazanç
16
Genel
undeserved gain
i.
haram kazanç
17
Genel
unethical gain
i.
haram kazanç
18
Genel
unearned gain
i.
haksız kazanç
19
Genel
unearned gain
i.
haram kazanç
20
Genel
ill-gotten gain
i.
yasadışı kazanç
21
Genel
personal gain
i.
kişisel kazanım
22
Genel
personal gain
i.
kişisel kazanç
23
Genel
short-term gain
i.
kısa vadeli kazanç/kazanım
24
Genel
gain/loss
i.
kar/zarar
25
Genel
weight gain
i.
kilo artışı
26
Genel
rapid weight gain
i.
hızlı kilo alımı
27
Genel
personal gain
i.
kişisel çıkar
28
Genel
personal gain
i.
şahsi çıkar
29
Genel
weight gain
i.
kilo alma
30
Genel
gain one's end
f.
amaca ulaşmak
31
Genel
gain advantage from
f.
yarar sağlamak
32
Genel
gain time
f.
vakit kazanmak
33
Genel
gain currency
f.
güncellik kazanmak
34
Genel
gain an advantage over
f.
-e karşı avantaj elde etmek
35
Genel
stand to gain
f.
muhtemelen kazanabilmek
36
Genel
gain strength
f.
direnç kazan
37
Genel
gain the habit of something
f.
alışkanlık kazanmak
38
Genel
gain time
f.
oyalamak
39
Genel
gain weight
f.
et bağlamak
40
Genel
gain the upper hand
f.
üstün gelmek
41
Genel
gain ground
f.
kazanç sağlamak
42
Genel
gain a victory
f.
zafer kazanmak
43
Genel
gain a reputation
f.
şöhret kazanmak
44
Genel
gain money
f.
eli genişlemek
45
Genel
gain the upper hand
f.
avantaj birine geçmek
46
Genel
gain strength
f.
berkinmek
47
Genel
gain currency
f.
rağbet görmek
48
Genel
gain control over
f.
kontrolü ele almak
49
Genel
gain access
f.
erişim sağlamak
50
Genel
gain admission
f.
kabul görmek
51
Genel
gain ground
f.
rağbet kazanmak
52
Genel
gain more strength
f.
gücüne güç katmak
53
Genel
gain weight
f.
ağırlık kazanmak
54
Genel
make a gain
f.
kar etmek
55
Genel
gain admission
f.
girmek
56
Genel
gain the upper hand
f.
avantaj birinde olmak
57
Genel
gain weight
f.
şişmanlamak
58
Genel
gain the upper hand
f.
büyük avantaj sağlamak
59
Genel
gain a point
f.
bir puan kazanmak
60
Genel
gain one's ends
f.
amaca ulaşmak
61
Genel
gain value
f.
kıymetlenmek
62
Genel
gain over
f.
dostluğunu kazanmak
63
Genel
gain strength
f.
kuvvetlenmek
64
Genel
gain a reputation
f.
ün kazanmak
65
Genel
gain advantage
f.
çıkar sağlamak
66
Genel
gain one's independence
f.
bağımsızlığına kavuşmak
67
Genel
gain time
f.
ileri gitmek (saat)
68
Genel
gain vigor
f.
kuvvet kazanmak
69
Genel
gain independence
f.
bağımsızlaşmak
70
Genel
gain ground
f.
iyiye gitmek (hastanın durumu)
71
Genel
gain in weight
f.
şişmanlamak
72
Genel
gain weight
f.
kilo almak
73
Genel
gain speed
f.
çabuklaşmak
74
Genel
gain time
f.
zaman kazanmak
75
Genel
gain momentum
f.
hızı artmak
76
Genel
gain appreciation
f.
takdir kazanmak
77
Genel
gain momentum
f.
büyümek
78
Genel
gain authority
f.
dişlenmek
79
Genel
gain speed
f.
hızlanmak
80
Genel
gain an impression
f.
izlenim edinmek
81
Genel
gain one's consent
f.
onayını almak
82
Genel
gain one's consent
f.
rızasını almak
83
Genel
gain one's consent
f.
rıza almak
84
Genel
gain the ability
f.
yetenek kazanmak
85
Genel
gain the ability to
f.
yeteneği kazanmak
86
Genel
gain ability
f.
yetenek kazanmak
87
Genel
provide personal gain
f.
başkaları için şahsi çıkar sağlamak
88
Genel
obtain personal gain
f.
kendisi için şahsi çıkar sağlamak
89
Genel
gain continuity
f.
süreklilik kazanmak
90
Genel
gain a victory
f.
zafer elde etmek
91
Genel
gain importance
f.
ağırlık kazanmak
92
Genel
gain experience
f.
deneyim sahibi olmak
93
Genel
(gain) experience
f.
deneyim almak
94
Genel
gain depth
f.
derinlik kazanmak
95
Genel
gain experience
f.
deneyim sağlamak
96
Genel
gain continuity
f.
devamlılık kazanmak
97
Genel
gain resistance
f.
direnç kazanmak
98
Genel
gain public acceptance
f.
halk tarafından kabul görmek
99
Genel
gain advantage
f.
avantaj sağlamak
100
Genel
gain awareness
f.
duyarlılık kazanmak
101
Genel
gain approval
f.
onay almak
102
Genel
gain success
f.
başarı elde etmek
103
Genel
gain unearned income
f.
havadan kazanç sağlamak
104
Genel
gain unearned income
f.
havadan kazanç elde etmek
105
Genel
gain favor
f.
nemalanmak
106
Genel
gain favor
f.
fayda sağlamak
107
Genel
gain appreciation
f.
beğeni kazanmak
108
Genel
gain property right
f.
mülkiyet hakkı kazanmak
109
Genel
gain advertising revenue
f.
reklam geliri elde etmek
110
Genel
gain trust
f.
güven kazanmak
111
Genel
gain licence
f.
lisans almak
112
Genel
gain approval
f.
onaydan geçmek
113
Genel
gain strength
f.
güç kazanmak
114
Genel
gain right
f.
hakkı kazanmak
115
Genel
gain a seat
f.
yer edinmek
116
Genel
gain right
f.
hak kazanmak
117
Genel
gain control
f.
kontrol sağlamak
118
Genel
gain one's licence
f.
lisansını almak
119
Genel
gain experience
f.
tecrübe edinmek
120
Genel
gain one's trust
f.
güvenini kazanmak
121
Genel
gain inspiration
f.
ilham almak
122
Genel
gain appreciation
f.
takdir almak
123
Genel
gain speed
f.
ivme yakalamak
124
Genel
gain acceleration
f.
ivme kazanmak
125
Genel
gain speed
f.
ivme kazanmak
126
Genel
gain acceleration
f.
ivme yakalamak
127
Genel
gain fame
f.
üne kavuşmak
128
Genel
gain one's custody
f.
velayetini almak
129
Genel
gain inspiration
f.
esin almak
130
Genel
gain fame
f.
ünü yakalamak
131
Genel
gain benefit
f.
fayda elde etmek
132
Genel
gain experience
f.
deneyim edinmek
133
Genel
gain experience
f.
deneyim elde etmek
134
Genel
gain pleasure
f.
zevk almak
135
Genel
gain pleasure
f.
zevk duymak
136
Genel
gain reward
f.
ödül almak
137
Genel
gain the throne
f.
tahtı ele geçirmek
138
Genel
gain dominance
f.
hakimiyet kurmak
139
Genel
gain validity
f.
geçerlilik kazanmak
140
Genel
gain acceptance
f.
onay almak
141
Genel
gain acceptance
f.
kabul görmek
142
Genel
gain functionality
f.
işlerlik kazanmak
143
Genel
gain legalisation
f.
yasallık kazanmak
144
Genel
gain profit
f.
kazanç elde etmek
145
Genel
gain profit
f.
kar elde etmek
146
Genel
gain scholarship
f.
burs almak
147
Genel
gain the initiative
f.
inisiyatifi ele almak
148
Genel
gain ground
f.
mesafe katetmek
149
Genel
gain ground
f.
mesafe almak
150
Genel
gain ground
f.
mesafe almak
151
Genel
gain a clear understanding
f.
tam olarak anlamak
152
Genel
gain altitude
f.
irtifa almak
153
Genel
gain credibility
f.
güvenilirlik kazanmak
154
Genel
gain strength
f.
kuvvet kazanmak
155
Genel
gain experience
f.
tecrübelenmek
156
Genel
gain speed
f.
hız kazanmak
157
Genel
gain expertise
f.
uzmanlık kazanmak
158
Genel
gain confidence
f.
güven uyandırmak
159
Genel
gain somebody's trust
f.
güvenini kazanmak
160
Genel
gain somebody's trust
f.
güven uyandırmak
161
Genel
gain autonomy
f.
özerkleşmek
162
Genel
gain time
f.
zaman kazandırmak
163
Genel
gain sympathy
f.
sempati toplamak
164
Genel
gain sympathy
f.
sempati kazanmak
165
Genel
gain legal status
f.
yasal statü kazanmak
166
Genel
gain legal status
f.
yasal statüye kavuşmak
167
Genel
gain reading habit
f.
okuma alışkanlığı kazanmak
168
Genel
gain popularity
f.
popülerlik kazanmak
169
Genel
gain self-confidence
f.
kendine güveni gelmek
170
Genel
have no gain
f.
çıkarı olmamak
171
Genel
gain a reputation
f.
itibar kazanmak
172
Genel
gain a footing
f.
bir yere gelmek
173
Genel
gain prestige
f.
saygınlık kazanmak
174
Genel
enable someone to gain hands-on experience
f.
pratik kazandırmak
175
Genel
gain a different point of view
f.
farklı bir bakış açısı kazanmak
176
Genel
gain a different viewpoint
f.
farklı bir bakış açısı kazanmak
177
Genel
gain wide currency
f.
yaygınlık kazanmak
178
Genel
gain wide currency
f.
geçerlilik kazanmak
179
Genel
gain meaning
f.
anlamlanmak
180
Genel
gain stability
f.
istikrar kazanmak
181
Genel
gain one's freedom
f.
özgürlüğünü kazanmak
182
Genel
gain a scholarship
f.
burs almak
183
Genel
gain a scholarship
f.
burs kazanmak
184
Genel
gain ground
f.
mesafe kaydetmek
185
Genel
gain back
f.
geri kazanmak
186
Genel
gain recognition
f.
tanınmak
187
Genel
gain recognition
f.
kabul görmek
188
Genel
gain a sudden intensity
f.
birden yoğunluk kazanmak
189
Genel
gain sudden intensity
f.
birden yoğunluk kazanmak
190
Genel
gain wealth
f.
servete kavuşmak
191
Genel
gain awareness
f.
bilinç kazanmak
192
Genel
act charitably with no thought of personal gain
f.
karşılık beklemeden hareket etmek
193
Genel
gain qualification
f.
nitelik kazanmak
194
Genel
gain value
f.
değer kazanmak
195
Genel
gain insight into
f.
iç yüzünü anlamak
196
Genel
take/gain a place in society
f.
toplumda yer edinmek
197
Genel
gain importance
f.
önem kazanmak
198
Genel
gain ground upon
f.
üzerinden güç kazanmak
199
Genel
gain leverage
f.
avantaj elde etmek/sağlamak
200
Genel
gain legal status
f.
yasal nitelik kazanmak
201
Genel
gain speed
f.
hız almak
202
Genel
gain self-confidence
f.
kendi güvenini kazanmak
203
Genel
gain self-confidence
f.
kendine olan güvenini kazanmak
204
Genel
gain self-confidence
f.
özgüven kazanmak
205
Genel
gain experience from the job
f.
işten deneyim kazanmak
206
Genel
gain accomplishment
f.
başarı elde etmek
207
Genel
gain/find a new identity
f.
yeni bir benlik bulmak
208
Genel
gain infamy
f.
kötü şöhret kazanmak
209
Genel
gain speed
f.
tempo kazanmak
210
Genel
gain one's hatred
f.
nefretini kazanmak
211
Genel
gain hatred of
f.
nefretini kazanmak
212
Genel
gain customer
f.
müşteri kazanmak
213
Genel
gain meaning
f.
anlam kazanmak
214
Genel
watch to gain
f.
saat ileri gitmek
215
Genel
gain one's independence
f.
bağımsızlığını kazanmak
216
Genel
gain its independence
f.
bağımsızlığını kazanmak
217
Genel
gain a few pounds
f.
birkaç kilo almak
218
Genel
gain a place in the market
f.
piyasada yerini almak
219
Genel
gain a place in the market
f.
pazarda/piyasada yer edinmek
220
Genel
gain a place in the market
f.
pazarda yerini almak
221
Genel
gain an advantage over
f.
-e karşı avantajlı duruma geçmek
222
Genel
gain an advantage over
f.
-e karşı üstünlük sağlamak
223
Genel
gain an advantage over
f.
-e karşı üstünlük elde etmek
224
Genel
gain acceleration
f.
hızlı bir ivme kazanmak
225
Genel
gain attention for
f.
bir konuda dikkatleri çekmek
226
Genel
gain muscle
f.
hacim kazanmak (vücut geliştirme)
227
Genel
gain illegal economic profit/advantage
f.
ekonomik çıkar sağlamak
228
Genel
gain popularity
f.
popülarite kazanmak
229
Genel
gain legal entity status
f.
tüzel kişilik kazanmak
230
Genel
gain traction
f.
ilgi görmek
231
Genel
gain confidence
f.
güvenini kazanmak
232
Genel
gain in wisdom
f.
bilgelik kazanmak
233
Genel
gain momentum
f.
ivme kazanmak
234
Genel
gain momentum
f.
mesafe katetmek
235
Genel
gain momentum
f.
hız kazanmak
236
Genel
gain a corporate identity
f.
kurumsal kimlik kazanmak
237
Genel
gain knowledge
f.
bilgi kazanmak
238
Genel
come to gain acceptance
f.
kabul görmeye başlamak
239
Genel
gain ground
f.
yer edinmek
240
Genel
gain steam
f.
hızla artmak
241
Genel
gain steam
f.
hızla ilerlemek
242
Genel
make a gain
f.
kazanç sağlamak
243
Genel
gain illegal economic profit/advantage
f.
yasa dışı ekonomik çıkar sağlamak
244
Genel
gain prominence
f.
ehemmiyet kazanmak
245
Genel
gain prominence
f.
önem kazanmak
246
Genel
gain (over)
f.
kendi tarafına çekmek
247
Genel
gain (over)
f.
yanına çekmek
248
Genel
gain (over)
f.
ikna etmek
249
Genel
gain (on)
f.
rakiplerle arayı açmak
250
Genel
gain (upon)
f.
rakiplerle arayı açmak
251
Genel
gain face
f.
etki kurmak
252
Genel
gain face
f.
itibar oluşturmak
253
Genel
gain mass
f.
kütle kazanmak
254
Genel
gain mass
f.
kütlesi artmak
255
Genel
gain [dialect] [uk]
s.
(yol) doğru ve düz
256
Genel
gain [dialect] [uk]
s.
kullanışlı
257
Genel
gain [dialect] [uk]
s.
elverişli
Phrasals
258
Öbek Fiiller
gain over
f.
desteğini almak
259
Öbek Fiiller
gain over
f.
kendi tarafına çekmek
260
Öbek Fiiller
gain over
f.
yenmek
261
Öbek Fiiller
gain over
f.
ilgisini çekmek
262
Öbek Fiiller
gain (something) by (doing something)
f.
(bir şey) yaparak kazanç sağlamak
263
Öbek Fiiller
gain (something) by (doing something)
f.
(bir şey) yapmakla (bir şey) elde etmek
264
Öbek Fiiller
gain (something) by (doing something)
f.
(bir şey) yapmanın yararını görmek
265
Öbek Fiiller
gain something by doing something
f.
(bir şey) yaparak kazanç sağlamak
266
Öbek Fiiller
gain something by doing something
f.
(bir şey) yapmakla (bir şey) elde etmek
267
Öbek Fiiller
gain something by doing something
f.
(bir şey) yapmanın yararını görmek
268
Öbek Fiiller
gain dominion over (someone or something)
f.
(birine veya bir şeye) karşı üstünlük elde etmek
269
Öbek Fiiller
gain dominion over (someone or something)
f.
üstünlük kazanmak
270
Öbek Fiiller
gain dominion over (someone or something)
f.
hakimiyet kazanmak
271
Öbek Fiiller
gain dominion over (someone or something)
f.
hakimiyet kurmak
272
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
fayda sağlamak
273
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
(bir şey) kazanmak
274
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
kazanım elde etmek
275
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
hayrını görmek
276
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
avantaj/yarar sağlamak
277
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
(bir şeyden) fayda elde etmek
278
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
(bir şeyin) faydasını görmek
279
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
(bir şeyin) yararını görmek
280
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
bir deneyimden (bir şey) sağlamak
281
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
bir deneyimden (bir şey) elde etmek
282
Öbek Fiiller
gain from (something)
f.
bir davranış sonucunda (bir şey) elde etmek/kazanmak
283
Öbek Fiiller
gain something from something
f.
bir şeyden bir kazanım sağlamak
284
Öbek Fiiller
gain something from something
f.
bir şeyden bir fayda sağlamak
285
Öbek Fiiller
gain something from something
f.
bir deneyimden başka bir şey elde etmek
286
Öbek Fiiller
gain something from something
f.
bir şeyin bir faydasını görmek
287
Öbek Fiiller
gain from something
f.
bir şeyden faydalanmak/yararlanmak
288
Öbek Fiiller
gain from something
f.
bir şeyin yararını/faydasını görmek
289
Öbek Fiiller
gain from something
f.
bir şeyden fayda/yarar sağlamak
290
Öbek Fiiller
gain in (something)
f.
daha fazla (bir şey) kazanmak
291
Öbek Fiiller
gain in (something)
f.
daha fazla (bir özellik) kazanmak
292
Öbek Fiiller
gain in something
f.
bir konuda gelişmek
293
Öbek Fiiller
gain in something
f.
bir konuda ilerleme kaydetmek
294
Öbek Fiiller
gain in something
f.
bir konuda gelişme göstermek
295
Öbek Fiiller
gain in something
f.
bir niteliğini ilerletmek/geliştirmek
296
Öbek Fiiller
gain in something
f.
bir nitelik/özellik kazanmak
297
Öbek Fiiller
gain in
f.
bir şey konusunda artış göstermek
298
Öbek Fiiller
gain in
f.
'-e ilişkin artış göstermek
299
Öbek Fiiller
gain in
f.
bir şey bakımından artış göstermek
300
Öbek Fiiller
gain in
f.
bir şeyi artmak/yükselmek
301
Öbek Fiiller
gain in
f.
bir şey konusunda/bakımından iyiye gitmek
302
Öbek Fiiller
gain on
f.
yaklaşmak (takip eden kişi/şey)
303
Öbek Fiiller
gain on
f.
aradaki mesafeyi kapatmak
304
Öbek Fiiller
gain on
f.
nüfuz elde etmek
305
Öbek Fiiller
gain on
f.
daha hızlı hareket etmek
306
Öbek Fiiller
gain on
f.
üstün olmak
307
Öbek Fiiller
gain on
f.
hakkından gelmek
308
Öbek Fiiller
gain on
f.
alt etmek
309
Öbek Fiiller
gain on
f.
aradaki farkı kapatmak
310
Öbek Fiiller
gain on
f.
burnunun dibine girmek
311
Öbek Fiiller
gain on
f.
burnunun dibine sokulmak
312
Öbek Fiiller
gain on
f.
yaklaşmak
313
Öbek Fiiller
gain on
f.
arayı kapamak
314
Öbek Fiiller
gain something by doing something
f.
bir şey yaparak eline bir şey geçmek
315
Öbek Fiiller
gain upon
f.
üzerinde nüfuz oluşturmak
316
Öbek Fiiller
gain upon
f.
fayda sağlamak
317
Öbek Fiiller
gain upon
f.
sokulmak
318
Öbek Fiiller
gain upon
f.
(koşu yarışında) yaklaşarak arayı kapatmak
319
Öbek Fiiller
gain upon
f.
(yarışta) rakipleri geride bırakmak
320
Öbek Fiiller
gain on
f.
rakiplerle arayı açmak
321
Öbek Fiiller
gain from
f.
-den fayda sağlamak
322
Öbek Fiiller
gain from
f.
(bir şey) kazanmak
323
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-den kazanım elde etmek
324
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-in hayrını görmek
325
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-den avantaj/yarar sağlamak
326
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-den fayda elde etmek
327
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-in faydasını görmek
328
Öbek Fiiller
gain from
f.
'-in yararını görmek
329
Öbek Fiiller
gain on (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi kapatmak
330
Öbek Fiiller
gain on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) yetişmek
331
Öbek Fiiller
gain on (something) [obsolete]
f.
(birinin) popülerliğinden yararlanmak
332
Öbek Fiiller
gain on (something) [obsolete]
f.
(birinin) nüfuzunu kullanarak kendi statüsünü yükseltmek
Phrases
333
İfadeler
no pain no gain
i.
acı yoksa kazanç da yok
334
İfadeler
no pain no gain
expr.
önce cefa sonra sefa
335
İfadeler
no gain without pain
expr.
cefasız sefa olmaz
336
İfadeler
no gain without pain
expr.
önce cefa sonra sefa
337
İfadeler
no gain without pain
expr.
emeksiz yemek olmaz
338
İfadeler
no gain without pain
expr.
gül dikensiz sefa cefasız olmaz
339
İfadeler
no gain without pain
expr.
zahmetsiz rahmet olmaz
Proverb
340
Atasözü
one man's loss is another man's gain
sen kaybederken başkası kazanır
341
Atasözü
one man's loss is another man's gain
birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
342
Atasözü
no pain no gain
emeksiz yemek olmaz
343
Atasözü
one person's loss is another person's gain
birinin kaybı bir başkasının kazancıdır
344
Atasözü
one person's loss is another person's gain
biri kaybeder biri kazanır
345
Atasözü
one person's loss is another person's gain
biri kaybederken başkası kazanır
Colloquial
346
Konuşma Dili
ill-gotten gain
i.
haksız kazanç
347
Konuşma Dili
brain gain
i.
beyin kazancı
348
Konuşma Dili
gain courage
f.
cesaret kazanmak
349
Konuşma Dili
gain favour
f.
prim yapmak
350
Konuşma Dili
gain by doing
f.
yaparak kazanç sağlamak
351
Konuşma Dili
gain by doing
f.
yapmanın yararını görmek
Idioms
352
Deyim
gain ground
f.
ilerleme kaydetmek
353
Deyim
gain ground
f.
yenmek
354
Deyim
gain ground
f.
hüküm sürmek
355
Deyim
gain ground
f.
galip gelmek
356
Deyim
gain ground
f.
avantaj elde etmek
357
Deyim
gain ground
f.
itibar kazanmak
358
Deyim
gain a footing
f.
bir mevkiye gelmek
359
Deyim
gain on someone
f.
birini yakalamak
360
Deyim
gain ground on somebody
f.
birine kıyasla aslan payına sahip olmak
361
Deyim
gain ground
f.
başarı yolunda ilerlemek
362
Deyim
gain ground on somebody
f.
birine kıyasla daha avantajlı olmak
363
Deyim
gain a footing
f.
bir statü kazanmak
364
Deyim
gain on someone
f.
birine yetişmek
365
Deyim
gain ground
f.
başarmak
366
Deyim
gain by leaps and bounds
f.
hızla artmak
367
Deyim
gain ground
f.
gelişmek
368
Deyim
gain currency
f.
gündeme gelmek
369
Deyim
gain dominion over someone
f.
hakimiyet kurmak
370
Deyim
gain ground
f.
güçlü ve önemli duruma gelmek
371
Deyim
gain currency
f.
güncellik kazanmak
372
Deyim
gain insight about something
f.
fikir sahibi olmak
373
Deyim
gain momentum
f.
ivme kazanmak
374
Deyim
gain ground
f.
ileri gitmek
375
Deyim
gain insight into
f.
künhüne varmak
376
Deyim
gain ground
f.
uzun yol katetmek
377
Deyim
gain an edge over
f.
üstünlük kazanmak
378
Deyim
gain the upper hand
f.
üstesinden gelmek
379
Deyim
gain entrance
f.
geçiş/giriş izniyle girmek
380
Deyim
gain entrance
f.
izinle giriş yapmak
381
Deyim
gain ground against (something)
f.
(bir şeye) karşı değer kazanmak
382
Deyim
gain ground against (something)
f.
(bir şey) karşısında yükselme göstermek
383
Deyim
gain ground against (something)
f.
(bir şey) karşısında değer kazanmak
384
Deyim
gain ground against (something)
f.
(bir şey) karşısında (değeri) yükselmek
385
Deyim
gain ground on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) başarısına zarar vermek
386
Deyim
gain ground on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) popülerliğini gölgelemek
387
Deyim
gain ground on (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) zararına olacak şekilde başarılı olmak
388
Deyim
gain dominion over
f.
-e karşı üstünlük elde etmek
389
Deyim
gain dominion over
f.
'-e karşı üstünlük kazanmak
390
Deyim
gain dominion over
f.
'-e karşı hakimiyet kazanmak
391
Deyim
gain dominion over
f.
üzerinde hakimiyet kurmak
392
Deyim
gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) üstünlük sağlamak
393
Deyim
gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) avantajlı durumda olmak/durma geçmek
394
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) büyük avantaj sağlamak
395
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) üstün çıkmak/üstünlük sağlamak
396
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
avantaj sahibi olmak
397
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
avantaj kazanmak
398
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
elde etmek
399
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
avantaj sağlamak
400
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
avantajlı durumda olmak/duruma gelmek
401
Deyim
get/have/gain the upper hand
f.
öne geçmek
402
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) avantaj sahibi olmak, kazanmak, elde etmek
403
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) avantaj sağlamak
404
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(birine karşı) avantajlı durumda olmak/duruma gelmek
405
Deyim
get/have/gain the upper hand (over somebody)
f.
(biri karşısında) öne geçmek
406
Deyim
nothing ventured nothing gain
expr.
riske girmeden kazanılmaz
Speaking
407
Konuşma
what you lose on the swings you gain on the roundabouts
i.
artısı da var eksisi de var
408
Konuşma
you lose on the swings, you gain on the roundabouts
expr.
artısı da var eksisi de
409
Konuşma
what you lose on the swings you gain on the roundabouts
expr.
artısı da var eksisi de
410
Konuşma
no pain no gain
expr.
ağlamayana meme yok
411
Konuşma
that's how i gain their trust
expr.
bu şekilde güvenlerini kazanıyorum
412
Konuşma
no pain no gain
expr.
emek olmadan yemek olmaz
413
Konuşma
what did you gain by dropping out of school?
expr.
okulu bırakarak eline ne geçti?
414
Konuşma
no risk, no gain
expr.
risk olmadan, kazanç olmaz
415
Konuşma
no pain no gain
expr.
zahmet olmadan rahmet olmaz
Trade/Economic
416
Ticaret/Ekonomi
abnormal gain
i.
anormal kazanç
417
Ticaret/Ekonomi
buy/hold percentage of gain/loss
i.
al/tut’ların yüzde kar/zararı
418
Ticaret/Ekonomi
gain or loss on sale of other assets
i.
aktifin satışından elde edilen kar ve zarar
419
Ticaret/Ekonomi
capital gain
i.
değer artışı
420
Ticaret/Ekonomi
exchange rate gain loss
i.
döviz kuru kar/kayıpları (döviz kuru farkından kaynaklanan kar/zarar)
421
Ticaret/Ekonomi
capital gain
i.
duran varlık satış karı
422
Ticaret/Ekonomi
transaction exchange gain or loss
i.
döviz işlemi kur kazanç veya kaybı
423
Ticaret/Ekonomi
gain on disposal
i.
elden çıkarma kazancı
424
Ticaret/Ekonomi
financial gain
i.
finansal kazanç
425
Ticaret/Ekonomi
illicit gain
i.
gayri meşru kazanç
426
Ticaret/Ekonomi
financial gain
i.
finansal gelir
427
Ticaret/Ekonomi
unrealized loss or gain
i.
gerçekleşmemiş zarar veya kar
428
Ticaret/Ekonomi
unrealized capital gain
i.
gerçekleşmemiş sermaye kazancı
429
Ticaret/Ekonomi
gain on cancelled share certificates
i.
hisse senedi iptal karları
430
Ticaret/Ekonomi
statement of loss and gain
i.
kar ve zarar durumu
431
Ticaret/Ekonomi
gain/loss
i.
kar/zarar
432
Ticaret/Ekonomi
gain or loss
i.
kar-zarar
433
Ticaret/Ekonomi
percent gain/loss
i.
kar/zarar yüzdesi
434
Ticaret/Ekonomi
statement of loss and gain
i.
kar ve zarar cetveli
435
Ticaret/Ekonomi
foreign exchange gain
i.
kambiyo karları
436
Ticaret/Ekonomi
gain or loss
i.
kar veya zarar
437
Ticaret/Ekonomi
gain and loss account
i.
kar ve zarar hesabı
438
Ticaret/Ekonomi
percent gain/loss
i.
kar/zarar yüzde
439
Ticaret/Ekonomi
gain and loss statement
i.
kar ve zarar tablosu
440
Ticaret/Ekonomi
gain sharing
i.
kazanç paylaşımı
441
Ticaret/Ekonomi
gain margin
i.
kazanç payı
442
Ticaret/Ekonomi
gain sensitivity
i.
kazanç duyarlılığı
443
Ticaret/Ekonomi
foreign exchange gain or loss
i.
kur farkı kazancı veya zararı
444
Ticaret/Ekonomi
price gain
i.
kur kazancı
445
Ticaret/Ekonomi
monetary gain
i.
maddi kazanç
446
Ticaret/Ekonomi
gain or loss on sale of assets
i.
maddi duran varlık satış karı veya zararı
447
Ticaret/Ekonomi
financial gain
i.
mali kazanç
448
Ticaret/Ekonomi
financial gain
i.
maddi kazanç
449
Ticaret/Ekonomi
cash gain
i.
nakit kazancı
450
Ticaret/Ekonomi
net monetary gain/loss
i.
net parasal pozisyon kar-zararı
451
Ticaret/Ekonomi
extra ordinary gain
i.
olağan dışı gelir
452
Ticaret/Ekonomi
portfolio gain
i.
portföy kazancı
453
Ticaret/Ekonomi
gain or loss on monetary items
i.
satınalma gücü kazanç veya kaybı
454
Ticaret/Ekonomi
rediscount on interest gain
i.
reeskont faiz gelirleri
455
Ticaret/Ekonomi
capital gain and loss
i.
sermaye kazanç ve zararları
456
Ticaret/Ekonomi
capital gain
i.
sermaye kazancı
457
Ticaret/Ekonomi
capital gain tax
i.
sermaye kazanç vergisi
458
Ticaret/Ekonomi
capital gain
i.
sermaye kazancı
459
Ticaret/Ekonomi
gain sharing
i.
verimlilik primi
460
Ticaret/Ekonomi
long-term capital gain
i.
uzun dönemli sermaye kazancı
461
Ticaret/Ekonomi
gain sharing
i.
üretim arttıkça işçilere prim verme
462
Ticaret/Ekonomi
annual buy hold gain/loss percentage
i.
yıllık al/tut’ların kar/zarar yüzdesi
463
Ticaret/Ekonomi
loss and gain
i.
zarar ve kar
464
Ticaret/Ekonomi
corrupt gain
i.
yolsuzluktan elde edilen kazanç
465
Ticaret/Ekonomi
annual percent gain/loss
i.
yıllık % kar/zarar
466
Ticaret/Ekonomi
financial gain
i.
kazanılan para miktarı
467
Ticaret/Ekonomi
gain benefit
f.
çıkar temin etmek
468
Ticaret/Ekonomi
gain advantage
f.
çıkar sağlamak
469
Ticaret/Ekonomi
gain benefit
f.
çıkar sağlamak
470
Ticaret/Ekonomi
gain advantage
f.
çıkar temin etmek
471
Ticaret/Ekonomi
gain traction
f.
ilgi çekmek
472
Ticaret/Ekonomi
gain from demand
f.
sürümden kazanmak
473
Ticaret/Ekonomi
gain a place in the market
f.
piyasalaşmak
474
Ticaret/Ekonomi
gain (guaranteed annual income)
kısalt.
(kanada'da) teminatlı yıllık gelir
Law
475
Hukuk
gain lost
i.
kardan yoksun kalma zararı
476
Hukuk
concealed gain
i.
örtülü gelir
477
Hukuk
concealed gain
i.
örtülü kazanç
478
Hukuk
capital gain
i.
sermaye kazancı
479
Hukuk
concealed gain transfer
i.
örtülü kazanç aktarımı
Politics
480
Siyasal
russian/soviet desire to gain access to the warm waters
i.
rusların sıcak denizlere inme hayali
481
Siyasal
political gain
i.
siyasi kazanç
482
Siyasal
political gain
i.
siyasal rant
483
Siyasal
gain independence
f.
bağımsızlığını kazanmak
484
Siyasal
gain independence
f.
bağımsızlık kazanmak
485
Siyasal
exploit religion for political gain
f.
dini siyasi amaçlarla istismar etmek
Technical
486
Teknik
open-circuit voltage gain
i.
açık devre gerilim kazancı
487
Teknik
ampere turn gain
i.
amper sarım kazancı
488
Teknik
ampere-turn gain
i.
amper-sarım kazancı
489
Teknik
master gain control
i.
ana kazanç kontrolü
490
Teknik
instantaneous automatic gain control
i.
anı otomatik kazanç kontrolü
491
Teknik
antenna field gain
i.
anten alan kazancı
492
Teknik
antenna power gain
i.
anten güç kazancı
493
Teknik
antenna gain
i.
anten kazancı
494
Teknik
gain of antenna
i.
anten kazancı
495
Teknik
aerial gain
i.
anten kazancı
496
Teknik
antenna power gain
i.
antenin güç kazancı
497
Teknik
differential gain
i.
diferansiyel kazanç
498
Teknik
detector gain
i.
dedektör kazancı
499
Teknik
loop gain characteristic
i.
döngü kazanç işlevi
500
Teknik
saturation gain
i.
doyma kazancı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of gain
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy