gill - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

gill

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"gill" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 40 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
gill i. solungaç
General
gill i. kulak
gill i. sarkık yanak
gill i. sakal
gill i. çeyrek pint
gill i. çene altı
gill i. sevgili
gill i. derin ve ağaçlı dere
gill i. gidiş
gill i. mantarın alt kısmı
gill i. sürgü
gill i. kanatçık
gill i. çelik dişli tarak
Technical
gill i. soğutma kanalı
gill i. solungaç
gill i. 0,1183 litreye eşit sıvı ölçüm birimi
gill i. (ısıtma sisteminde) genellikle bir boru veya plakadan ısı yayılımını teşvik için kullanılan parça
Textile
gill i. eğirmeden önce lifleri veya iplikleri paralel olarak tarayıp düzenleyen parça
gill i. keten lifini daha az paralel ipliklere ayıran çelik dişli tarak
gill i. yünü daha az paralel ipliklere ayıran tarak
gill f. (lif veya iplikleri) tek taraklı çekme makinesiyle işlemek
Automotive
gill i. solungaç
Biology
gill i. bazı kuşlarda gerdandaki kırmızı uzantı
gill i. çenenin altındaki et parçası
gill i. çenenin etrafındaki et parçası
gill i. çeşitli bazidyomiset başlıklarının alt yüzeyini oluşturan solungaç şekilli plakalardan her biri
Marine Biology
gill i. galsame
gill i. galsama
gill i. solungaç
gill i. solungaç yarığı
gill i. solungaç kapağı
Botanic
gill i. lamel (mantarın şapkasının alt kısmındaki yapı)
Fishery
gill f. (balığın) içini temizlemek
gill f. (balığı) solungaçlarından yakalamak
gill f. balık ağına yakalanmak
gill f. balık ağına takılmak
Geography
gill i. massachusetts eyaletinde yerleşim yeri
gill i. taştaki derin ve doğal delik
gill i. (taşta) çukur
Football
gill i. gillingham futbol kulübü'yle bağlantısı olan kimse

"gill" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 79 sonuç

İngilizce Türkçe
General
gill nets i. bir tür balık ağı
gill cover i. solungaç koruyucu kemik
gill slit i. solungaç yarığı
gill net i. balık ağı
gill net i. ziyde
green gill i. yeşil solungaç
gill-flirt i. hafif kadın
gill-flirt i. serkeş kadın
gill-flirt i. hoppa kadın
gill-flirt i. serkeş kız
gill-flirt i. ahlaksız kız
gill [english] [dialect] i. yarım pint
gill [english] [dialect] i. çeyrek litre
gill [scotland] i. sülük
gill [dialect] [uk] f. içkiye düşkün olmak
gill [dialect] [uk] f. içki içmek
Industry
gill frame i. yayıcı
gill frame i. etalöz
gill frame i. keteni soğutan makine
Technical
gill galtavlama i. galsama
Textile
gill box i. gill-box
gill box i. tek taraklı çekme makinesi
Marine
gill net i. sıkı dokunmuş balık ağı
Gastronomy
gill ale i. yer sarmaşığı aromalı bira
Biology
gill arch i. kuş, sürüngen veya memeli embriyolarında kulak ve boyun yapılarına dönüşen birkaç karşılıklı kemerden her biri
Marine Biology
bacterial gill disease i. bakteriyel solungaç hastalığı
external gill i. dış-solungaç
gill net i. galsama ağı
gill-net i. galsame ağı
gill cover i. solungaç kapağı
gill teeth i. solungaç dişleri
gill opening i. solungaç açıklığı
gill net i. solungaç ağı
gill clamp i. solungaç markası
gill pouch i. solungaç kesesi
gill cover i. solungaçı koruyan sert kemikli tabaka
gill net selection i. solungaç ağında seçme
gill raker i. solungaç dikenleri
gill filament i. solungaç ipliği
gill-helix i. solungaç burgusu
gill chamber brooder i. solungaç odacığında kuluçkalayan
gill cavity i. solungaç boşluğu
gill arch i. solungaç yayı
gill chamber i. solungaç odacığı
gill chamber i. solungaç boşluğu
semidrift gill net i. yarı gezgin solungaç ağı
floating gill net i. yüzer solungaç ağı
gill bailer i. skafognatit
gill scoop i. skafognatit
gill bar i. solungaç kemeri
gill cleft i. solungaç yarığı
gill arches i. solungaç kemerleri
gill arches i. brankial kemerler
gill clefts i. solungaç yarıkları
gill clefts i. brankial yarıklar
gill rakes i. balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntılar
gill rake i. balıklarda katı maddelerin brankial yarıklardan geçmesini önleyen kemik çıkıntı
gill-less s. solungaçsız
Zoology
branchia gill i. solungaç
gill [dialect] i. dişi gelincik
Botanic
gill-over-the-ground i. avrupa'da bulunan, yuvarlak yaprakları ve küçük mor renkli çiçekleri olan genellikle asılı sepetler içinde yetiştirilen aromatik bir bitki
gill-over-the-ground i. yersarmaşığı
gill–over–the–groundt (glechoma hederacea) i. yer sarmaşığı
gill–over–ground (glechoma hederacea) i. yer sarmaşığı
gill fungus i. katranköpüğü
gill [dialect] [uk] i. yer sarmaşığı
gill ale i. yer sarmaşığı
gill fungus i. agaricaceae familyasından olan mantar
gill-over-the-ground (glechoma hederacea) i. yer sarmaşığı
gill-over-ground (glechoma hederacea) i. yer sarmaşığı
gill-over-the-ground (glechoma hederacea) i. avrasya'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor çiçekli tırmanıcı bir nane
gill-over-ground (glechoma hederacea) i. avrasya'ya özgü olup kuzey amerika'da da yetişen, mor çiçekli tırmanıcı bir nane
Forestry
gill [dialect] [uk] i. kereste taşımakta kullanılan iki tekerlekli bir alet
Fishery
gill-netter i. sıkı dokunmuş ağ ile balık yakalayan kimse
gill-netter i. sıkı dokunmuş balık ağıyla kullanılan tekne
Geography
gill [uk] i. bazen içinden dere geçen dar ve dik kenarlı kayalık vadi
gill [uk] i. dar dere
gill [uk] i. dar çay
Entomology
tracheal gill i. bazı suda yaşayan böcek larvalarının solunum sisteminin bir parçasını oluşturan, organizmanın iç kısmında yer alan soluk borusuna bağlı yaprak benzeri oluşumlar