Geçmiş

gitme

"gitme" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 8 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	gitme	attendance i.
2	Genel	gitme	egressing i.
3	Genel	gitme	passing i.
4	Genel	gitme	go i.
5	Genel	gitme	farewell i.
6	Genel	gitme	passage i.
7	Genel	gitme	gang i.
Slang
8	Argo	gitme	fixing [dialect] i.

"gitme" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 368 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	kötüye gitme	deterioration i.
General
2	Genel	hoşa gitme durumu	pleasurableness i.
3	Genel	savaşa gitme (kızılderili)	warpath i.
4	Genel	dalıp gitme	reverie i.
5	Genel	bisiklette pedal çevirmeden gitme	freewheel i.
6	Genel	geri gitme	regress i.
7	Genel	sekerek gitme	ricochet i.
8	Genel	geriye gitme	retrogadation i.
9	Genel	çekip gitme	scramming i.
10	Genel	hızlı gitme	gallop i.
11	Genel	ileri gitme	extravagation i.
12	Genel	süzülerek gitme	gliding i.
13	Genel	geriye gitme	retrocession i.
14	Genel	geriye gitme	return i.
15	Genel	sürtünerek gitme	shuffle i.
16	Genel	hoşa gitme	desirability i.
17	Genel	kısa zamanda silinip gitme	evanescing i.
18	Genel	geriye gitme	going back i.
19	Genel	hızla gitme	scud i.
20	Genel	sürüp gitme	continuance i.
21	Genel	gönüllü olarak askere gitme	enlisting i.
22	Genel	iyiye doğru gitme	upturn i.
23	Genel	ileriye gitme	progress i.
24	Genel	ileri gitme	progression i.
25	Genel	gezmeye gitme	jaunting i.
26	Genel	ileri gitme	advancing i.
27	Genel	geriye gitme	retrogression i.
28	Genel	kağnı ile gitme	trek i.
29	Genel	önceden tanışılmayan biriyle eğlence yeri lokanta vb'ne gitme	blind date i.
30	Genel	hızla gitme	scuttle i.
31	Genel	zikzaklı gitme	traverse i.
32	Genel	hızla gitme	scudding i.
33	Genel	zoruna gitme	resentment i.
34	Genel	ileri gitme	advance i.
35	Genel	sürüp gitme	persistence i.
36	Genel	akın halinde gitme	surge i.
37	Genel	ileri gitme	exorbitance i.
38	Genel	öndeki arabanın dibinden gitme	tailgating i.
39	Genel	dörtnala gitme	galloping i.
40	Genel	pikniğe gitme	backpacking i.
41	Genel	ileriye gitme	forwardness i.
42	Genel	dörtnala gitme	gallop i.
43	Genel	ileriye gitme	advance i.
44	Genel	akıp gitme	elapsing i.
45	Genel	kötüye gitme	relapse i.
46	Genel	geri gitme	reversing i.
47	Genel	git gitme	go-no-go i.
48	Genel	iyi gitme	well-doing i.
49	Genel	hacca gitme	pilgrimage i.
50	Genel	ileri gitme	proceeding i.
51	Genel	dalıp gitme	revery i.
52	Genel	dalıp gitme	daydreaming i.
53	Genel	dalıp gitme	oneirism i.
54	Genel	dalıp gitme	daydream i.
55	Genel	kanoda gitme	kayaking i.
56	Genel	komşuya gitme	visiting a neighbor i.
57	Genel	bir bardan çıkıp ötekine gitme	bar crawl i.
58	Genel	bir bardan çıkıp ötekine gitme	bar-hopping i.
59	Genel	bir bardan çıkıp ötekine gitme	bar tour i.
60	Genel	bir bardan çıkıp ötekine gitme	pub crawl i.
61	Genel	iyiye gitme	looking up i.
62	Genel	fırlayıp gitme	bolting i.
63	Genel	kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme	deinstitutionalization i.
64	Genel	kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme	deinstitutionalisation i.
65	Genel	geri gitme	backspacing i.
66	Genel	tersine çevirme/geri gitme	backset i.
67	Genel	(bir parçanın) ileri/fazla gitme miktarı/uzaklığı	overtravel i.
68	Genel	tiyatroya gitme alışkanlığı	playgoing i.
69	Genel	araçla geri geri gitme	backing up i.
70	Genel	yarışlara gitme eylemi	racegoing i.
71	Genel	yarışlara gitme	racegoing i.
72	Genel	köklü yapısal değişikliklere gitme	rebuilding i.
73	Genel	kötüye gitme	recidivation i.
74	Genel	yeniden kötüye gitme	recrudescence i.
75	Genel	geri gitme	redition [obsolete] i.
76	Genel	geri gitme	regredience i.
77	Genel	tersine gitme	regredience i.
78	Genel	tekrar hoşuna gitme	reenjoyment i.
79	Genel	geri gitme	regress i.
80	Genel	gece kulübüne gitme	nightclubbing i.
81	Genel	kötüye gitme	relapsing i.
82	Genel	durumu kötüye gitme	relapsing i.
83	Genel	şişme su küresi içinde su üstünde gitme oyunu	aqua zorbing i.
84	Genel	ileri geri gitme	transcurrence i.
85	Genel	akıp gitme	elapsion i.
86	Genel	hoşa gitme	enjoyableness i.
87	Genel	alttan gitme	underrun i.
88	Genel	rahvan gitme	jog trot i.
89	Genel	aşağıya gitme	katabasis i.
90	Genel	yokuş aşağı gitme	katabasis i.
91	Genel	aklı başından gitme	besottedness i.
92	Genel	(at) tırıs gitme	jog i.
93	Genel	(at) tırıs gitme	jog trot i.
94	Genel	dalıp gitme	vagrancy i.
95	Genel	döne döne gitme hareketi	winding i.
96	Genel	gücüne gitme	resentfulness i.
97	Genel	gücüne gitme	resentiment i.
98	Genel	daha iyiye gitme	meliority i.
99	Genel	arzu edilen bir varış noktasına gitme amacıyla yapılan yolculuk	hijra i.
100	Genel	arzu edilen bir varış noktasına gitme amacıyla yapılan yolculuk	hijrah i.
101	Genel	memlekete gitme izni	home leave i.
102	Genel	geçip gitme	miss i.
103	Genel	geriye gitme	repassage i.
104	Genel	geri gitme	repedation i.
105	Genel	iyiye gitme	revalescence i.
106	Genel	dört nala koşan hayvanın üzerinde gitme	gallop i.
107	Genel	gitme şekli	gang i.
108	Genel	gitme aracı	gang i.
109	Genel	akıldan silinip gitme	oblivion i.
110	Genel	gitme tarzı	going i.
111	Genel	kötüye gitme	depravation i.
112	Genel	araba ile gitme	depulsion i.
113	Genel	değişmez ve kati şekilde bir sona doğru gitme	determination i.
114	Genel	bir şeyin ters gitme ihtimali varsa, bu ihtimalin gerçekleşeceğini ifade eden esprili bir önerme	murphys law i.
115	Genel	ilgi duyulan yerlere bakmaya gitme	rubber-necking i.
116	Genel	dalıp gitme	dwam i.
117	Genel	dalıp gitme	dwalm i.
118	Genel	dalıp gitme	dwaum i.
119	Genel	müzik konserlerine gitme	concertgoing i.
120	Genel	dalıp gitme hali	dump [obsolete] i.
121	Genel	son sürat gitme	fang i.
122	Genel	birinin omzunda gitme	pickback i.
123	Genel	kötüye gitme	pejoration i.
124	Genel	tıkır tıkır gitme sesi	pitapat i.
125	Genel	kayıp gitme	saponacity i.
126	Genel	akıp gitme	fleet i.
127	Genel	akıp gitme	flowingness i.
128	Genel	arkasından gitme	follow-on i.
129	Genel	göz önünden akıp gitme	phantasmagory i.
130	Genel	önden gitme	preambulation [obsolete] i.
131	Genel	kreşe gitme yaşına gelmemiş çocuk	preschooler i.
132	Genel	kendi kendine dalıp gitme	self-involution i.
133	Genel	yolunda gitme	shape-up i.
134	Genel	yan yan gitme	sidle i.
135	Genel	akıldan silinip gitme	silence i.
136	Genel	sık sık gitme	frequentness i.
137	Genel	birden gitme	fast travel i.
138	Genel	bol miktarda akıp gitme	superflux i.
139	Genel	almaya gitme	run i.
140	Genel	gitme/gelme emri vermek	order f.
141	Genel	yavaş gitme	drudge s.
142	Genel	uçup gitme eğiliminde	evolatic s.
143	Genel	geriye doğru gitme amacıyla	retrogradingly zf.
144	Genel	cinayete kurban gitme tehlikesi altında	on the spot zf.
145	Genel	geçip gitme	by zf.
146	Genel	ardı ardına bir gruptan diğerine gitme anlamı veren son ek	-hop snk.
Phrasals
147	Öbek Fiiller	bir yere gitme için (bir yerden) ayrılmak	leave for some place f.
Phrases
148	İfadeler	birbiriyle iyi gitme	hand in hand expr.
149	İfadeler	(bir şeye/yere) düzenli olarak gitme	in and out (of something) expr.
Proverb
150	Atasözü	bir şeyin problem olacağını düşünüyorsan durduk yere üstüne gitme/onu körükleme	don't trouble trouble till trouble troubles you
Colloquial
151	Konuşma Dili	dalıp gitme	air castle i.
152	Konuşma Dili	dalıp gitme	castle in the air i.
153	Konuşma Dili	dalıp gitme	castle in spain i.
154	Konuşma Dili	işi bırakıp gitme ihtimali olan çalışan	flight risk i.
155	Konuşma Dili	gece kulüplerine/barlara gitme	giggling i.
156	Konuşma Dili	tatile gitme	going away i.
157	Konuşma Dili	(birinin) üstüne gitme	a go (at someone) i.
158	Konuşma Dili	kafası gitme	brain fart i.
159	Konuşma Dili	kalınan yerin ödemesini yapmamak için gece vakti acele çıkıp gitme	moonlight [uk] i.
160	Konuşma Dili	kalınan yerin ödemesini yapmamak için gece vakti acele çıkıp gitme	moonlight flit [uk] i.
161	Konuşma Dili	dolu gitme	going equipped [uk] i.
162	Konuşma Dili	silahlı gitme/olma	going equipped [uk] i.
163	Konuşma Dili	teçhizatlı gitme/olma	going equipped [uk] i.
164	Konuşma Dili	yaya gitme	hoofing i.
165	Konuşma Dili	kısa bir sörf tahtası üzerinde ayakta durana kadar bir deniz motoruna bağlı olarak gitme	skurfing i.
166	Konuşma Dili	target isimli mağazaya alışverişe gitme	target run i.
167	Konuşma Dili	target'a alışverişe gitme	target run i.
168	Konuşma Dili	uçup gitme zamanı	up, up, and away i.
169	Konuşma Dili	hedefe doğru gitme	sledding i.
170	Konuşma Dili	genelde olduğu gibi gitme	go the way it usually goes f.
171	Konuşma Dili	yemeğe dışarıya gitme	dinner outing expr.
172	Konuşma Dili	gitme vakti	(it's) time to cruise expr.
173	Konuşma Dili	gitme vakti geldi	(it's) time to cruise expr.
174	Konuşma Dili	gitme vakti	time to cruise expr.
175	Konuşma Dili	gitme zamanı	(it's) time to hit the road expr.
176	Konuşma Dili	gitme zamanı	(it's) time to shove off expr.
177	Konuşma Dili	ayrılma/gitme zamanı geldi	(one) (had) better hit the road expr.
178	Konuşma Dili	üstüne gitme	hold your fire expr.
179	Konuşma Dili	gitme vakti	time to go expr.
180	Konuşma Dili	gitme zamanı	time to go expr.
181	Konuşma Dili	gitme/ayrılma vakti	time to run expr.
Idioms
182	Deyim	son sürat gitme/seyahat etme	seven-league boots i.
183	Deyim	dörtnala gitme	seven-league boots i.
184	Deyim	aklı başından gitme	pearl-clutching i.
185	Deyim	boşa gitme	down the pan i.
186	Deyim	boşa gitme	down the toilet i.
187	Deyim	dalıp gitme	a faraway look i.
188	Deyim	dalıp gitme	a far-off look i.
189	Deyim	kestirmeden gitme	cutting corners i.
190	Deyim	kötüye gitme/gidiş	jumping the shark i.
191	Deyim	olmayacak bir işin peşinden gitme	a wild goose chase i.
192	Deyim	sessiz sedasız çıkıp gitme	exit stage left i.
193	Deyim	hayali bir şeyin peşinden gitme	snipe hunt i.
194	Deyim	yokuş aşağı boşta gitme	mexican overdrive i.
195	Deyim	boş viteste yokuş aşağı gitme	mexican overdrive i.
196	Deyim	tuvalete gitme	visiting mrs. murphy i.
197	Deyim	dalıp gitme	quiet reflection i.
198	Deyim	birbirinden farklı yollara doğru gitme zamanı	a parting of the ways i.
199	Deyim	birbirinden farklı yollara doğru gitme zamanı	the parting of the ways i.
200	Deyim	bir bardan çıkıp ötekine gitme	a pub crawl [uk] i.
201	Deyim	(birinin) üstüne gitme	a whack at (someone) i.
202	Deyim	kafası gitme	brain cramp i.
203	Deyim	tuvalete gitme ihtiyacı/gereksinimi	a call of nature i.
204	Deyim	sessiz sedasız çıkıp gitme	exit stage right i.
205	Deyim	dalıp gitme	faraway look i.
206	Deyim	dalıp gitme	far-off look i.
207	Deyim	kaykayla gitme	sidewalk surfing i.
208	Deyim	denenmiş ve onaylanmış yollardan gitme	thinking inside the box i.
209	Deyim	(birinin) tersine gitme	wrong side of someone i.
210	Deyim	yayan gitme	shanks mare [us] i.
211	Deyim	bir şeyin ters gitme olasılığı varsa mutlaka ters gidecektir	bread always falls on the buttered side expr.
212	Deyim	boşu boşuna bir yere gitme	a fool's errand expr.
213	Deyim	daha iyi olması gerekirken daha da kötüye gitme	one step forward two steps back expr.
214	Deyim	gitme vaktin geldi	here's your hat, what's your hurry? expr.
215	Deyim	iflasa doğru gitme	to the bad expr.
216	Deyim	ters gitme	bottom drops out expr.
217	Deyim	(bir yere uçakla) gitme zamanı	(it's) time to jet off (to some place) expr.
218	Deyim	dolambaçlı yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
219	Deyim	dolaylı yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
220	Deyim	uzun yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
221	Deyim	dolambaçlı yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
222	Deyim	dolaylı yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
223	Deyim	uzun yoldan gitme	all around robin hood's barn expr.
224	Deyim	eski günlere/anılara gitme	down memory lane expr.
225	Deyim	kötüye gitme	to hell in a handbasket expr.
Speaking
226	Konuşma	gitme uzaklara	don't go far away i.
227	Konuşma	bir yere gitme	don't go anywhere expr.
228	Konuşma	çekip gitme	don't walk away expr.
229	Konuşma	gitme vakti	it's time we should be going expr.
230	Konuşma	gitme konusunda ciddi misin?	are you serious about going? expr.
231	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to leave expr.
232	Konuşma	gitme zamanım geldi	time to hit the road expr.
233	Konuşma	gitme zamanım geldi	I'd better hit the road expr.
234	Konuşma	gitme zamanım geldi	better hit the road expr.
235	Konuşma	gitme vakti	it's time to go expr.
236	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to push along expr.
237	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to go expr.
238	Konuşma	hiçbir yere gitme	don't go anywhere expr.
239	Konuşma	gitme zamanım geldi	got to hit the road expr.
240	Konuşma	gitme zamanım geldi	I've got to hit the road expr.
241	Konuşma	eve gitme zamanı	it's time to go home expr.
242	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to run expr.
243	Konuşma	gitme zamanı	it's time to go expr.
244	Konuşma	gitme vakti	it is time to go expr.
245	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to split expr.
246	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to push off expr.
247	Konuşma	gitme zamanım geldi	It's time to hit the road expr.
248	Konuşma	gitme/ayrılma vakti	it's time to move along expr.
249	Konuşma	işe gitme	don't go to work expr.
250	Konuşma	neredeyse gitme zamanı	it's almost time to go expr.
251	Konuşma	lütfen gitme	please don't go expr.
252	Konuşma	oraya gitme fikri hoşuma gitmiyor	I don't like the idea of going there expr.
253	Konuşma	peri masallarını bırakıp gitme zamanı	it's time to drop the fairytales expr.
254	Konuşma	sanırım gitme vaktimiz geldi	I think it's time for us to leave expr.
255	Konuşma	senin gitme saatin	time for you to go expr.
256	Konuşma	sen de gitme	don't you go as well expr.
257	Konuşma	sırtını dönüp gitme bana!	don't you walk away from me! expr.
258	Konuşma	sen de gitme	don't you go either expr.
259	Konuşma	(bu konunun) üstüne gitme!	don't knock it! expr.
260	Konuşma	bir yere gitme, beni bekle	don't move expr.
Chat Usage
261	Chatleşme Dili	gitme zamanı	ti2go (time to go) expr.
Trade/Economic
262	Ticaret/Ekonomi	başvurma yoluna gitme	resorting i.
263	Ticaret/Ekonomi	hakeme gitme	arbitration i.
264	Ticaret/Ekonomi	ileri gitme	proceeding i.
265	Ticaret/Ekonomi	işleri iyi gitme	flourishing i.
266	Ticaret/Ekonomi	ileri gitme	progression i.
267	Ticaret/Ekonomi	tahkime gitme	arbitration i.
268	Ticaret/Ekonomi	(otobüs vb) boş gitme	deadheading i.
269	Ticaret/Ekonomi	(personel ve diğer kaynaklarda) kan kaybetme/kaybı/küçülmeye/azaltmaya gitme	bloodletting i.
270	Ticaret/Ekonomi	anlaştıktan sonra fiyat arttırımına gitme	gazump i.
271	Ticaret/Ekonomi	(kuruluş) küçülmeye gitme	slim down i.
Law
272	Hukuk	itiraz (temyize gitme) yolları	means of appeal i.
273	Hukuk	önce gitme hakkı	right of way i.
274	Hukuk	temyize gitme	filing an appeal i.
275	Hukuk	temyize gitme gerekçelerinin dayandığı hataları içeren layiha	assignment of errors i.
276	Hukuk	temyize gitme gerekçelerinin dayandığı hataları içeren önerge	assignment of errors i.
277	Hukuk	yargıtaya gitme	appeal with (to) the supreme court i.
Politics
278	Siyasal	marquis de lafayette'in izinden gitme	fayettism i.
Industry
279	Sanayi	personel azaltımına gitme	shake-out i.
280	Sanayi	küçülmeye gitme	shake-out i.
281	Sanayi	işten çıkarma yoluyla küçülmeye gitme	slimdown i.
Technical
282	Teknik	arka arkaya gitme	tracking i.
283	Teknik	gitme zamanı	running time i.
284	Teknik	geriye gitme	regression i.
285	Teknik	kesime gitme	turn-off i.
286	Teknik	kızaklı arabayla gitme	sledging i.
287	Teknik	peş peşe gitme	tracking i.
288	Teknik	bir yerden başka yere gitme yetisi	locomotivity i.
Computer
289	Bilgisayar	geri al tuşu silerek geri gitme	backspace key i.
290	Bilgisayar	silerek geri gitme	backspace key i.
Automotive
291	Otomotiv	boşta gitme	coastdown i.
292	Otomotiv	boşta gitme	freewheeling i.
293	Otomotiv	hızlı gitme	run hot i.
294	Otomotiv	hız sınırının üzerinde gitme	run hot i.
295	Otomotiv	hızlı gitme	booking i.
296	Otomotiv	park etme/geri gitme yardımı yaklaşma sensörü	parking/reversing aid proximity sensors i.
297	Otomotiv	şerit paylaşma/çizgiden gitme	lane splitting i.
298	Otomotiv	şerit paylaşma/çizgiden gitme	whitelining i.
299	Otomotiv	şerit paylaşma/çizgiden gitme	stripe-riding i.
300	Otomotiv	park etme/geri gitme yardımı tali sistemleri	parking/reversing aid subsystems i.
301	Otomotiv	park etme/geri gitme yardımı kontrol modülü	parking/reversing aid control module i.
302	Otomotiv	park etme/geri gitme yardımı sürücü kontrolleri	parking/reversing aid driver controls i.
303	Otomotiv	park etme/geri gitme yardımı-işitsel gösterge	parking/reversing aid audible indication i.
304	Otomotiv	ters yöne gitme	double back i.
Transportation
305	Ulaştırma	aktif ulaşımla bir yere gitme	active travel i.
Traffic
306	Trafik	(trafiğin yoğun olduğu zamanlarda) kestirme yolları kullanma/trafik olmayan sokaklardan gitme	rat running i.
307	Trafik	(trafiğin yoğun olduğu zamanlarda) kestirme yolları kullanma/trafik olmayan sokaklardan gitme	cut-through driving i.
Aeronautic
308	Havacılık	tekerlek üzerinde gitme	roll-out guidance i.
Marine
309	Denizcilik	çevresinde gitme	go-around i.
310	Denizcilik	tekneyle rüzgar yönüne gitme	sailing in iron i.
311	Denizcilik	tekneyle rüzgar yönüne gitme	sailing into the wind i.
312	Denizcilik	(gemi) geriye gitme	sternway i.
313	Denizcilik	(gemi) geriye gitme	backward movement of a ship i.
314	Denizcilik	geminin enlemini ya da boylamını değiştirmek için dört ana yönden birinde gitme	right sailing i.
315	Denizcilik	(gemi) geri geri gitme	stern board i.
316	Denizcilik	(gemi) geri geri gitme	sternboard i.
317	Denizcilik	yelkenle gitme	in stays zf.
Medical
318	Medikal	sağlık durumu kötüye gitme	deterioration i.
319	Medikal	tuvalete gitme sıklığı	urinary frequency i.
320	Medikal	doktora gitme	consult [us] i.
Anatomy
321	Anatomi	beynin yaşam deneyimlerine cevaben yapı veya işlevinde değişime gitme yeteneği	neuroplasticity i.
Psychology
322	Psikoloji	dalıp gitme	absent-mindedness i.
323	Psikoloji	doktora gitme korkusu	iatrophobia i.
324	Psikoloji	okula gitme korkusu	didaskaleinophobia i.
Food Engineering
325	Gıda	kötüye gitme	retrograde i.
Logic
326	Mantık	genelden özele gitme	descent i.
Zoology
327	Zooloji	beslenme veya üreme amacıyla belli bir bölgeye gitme eğilimi	philopatry i.
328	Zooloji	bir uçuşta tek bir çiçek türüne gitme	constancy i.
329	Zooloji	beslenme veya üreme amacıyla belli bir bölgeye gitme eğilimi gösteren (hayvan veya tür)	philopatric s.
Social Sciences
330	Sosyal Bilimler	kötüye gitme	degeneration i.
Education
331	Eğitim	okula gitme yaşı	schooling age i.
332	Eğitim	okula gitme yaşına gelmemiş çocuk	preschooler i.
History
333	Tarih	ispanya prensi don carlos ve soyundan gelenlerin yolundan gitme	carlism i.
Religious
334	Dini	(hristiyan misyonerlerde) görev alanına gitme hazırlığında destek toplanan zaman dilimi	deputation i.
335	Dini	kiliseye düzenli gitme	churchgoing i.
Military
336	Askeri	kampı bozup gitme	decampment i.
Sport
337	Spor	kayakla zikzak yaparak gitme	traversal i.
338	Spor	kürek çekerek geçip gitme	row-over i.
339	Spor	yarışta dereceye girmek için başa baş gitme	dice i.
340	Spor	binicinin sabit oturduğu bir tırıs gitme yöntemi	sitting trot i.
Basketball
341	Basketbol	ribaunt yapmak üzere potaya gitme	go to the boards i.
342	Basketbol	savunmada kendi adamını bırakıp ikili sıkıştırma için arkadaşına yardıma gitme	sag i.
Music
343	Müzik	(duyu testinde) sesin bir yerden diğerine gitme kolaylığı	immittance i.
Theatre
344	Tiyatro	operaya gitme	operagoing i.
Cinema
345	Sinema	sinemaya gitme	movie-going i.
346	Sinema	sinemaya gitme	moviegoing i.
347	Sinema	sinemaya gitme alışkanlığı	moviegoing i.
348	Sinema	sinemaya gitme	filmgoing [uk] i.
349	Sinema	film izlemeye gitme	filmgoing [uk] i.
350	Sinema	zamanda ileriye gitme	flashforward i.
Latin
351	Latince	savaşa gitme hakkı	jus ad bellum i.
Archaic
352	Eski Kullanım	yeniden kötüye gitme	recrudency i.
353	Eski Kullanım	akıntı ile gitme	supernatation i.
354	Eski Kullanım	akıp gitme	supernatation i.
Slang
355	Argo	biletsiz gitme	gatecrashing i.
356	Argo	davetsiz gitme	gatecrashing i.
357	Argo	evden gitme çağına gelmiş olmasına rağmen evden gitmeyen çocuklar	kids in parents' pockets eroding retirement savings (kippers) i.
358	Argo	karşı çıkmadan suyuna gitme	round heels [dated] i.
359	Argo	tuvalete gitme	jobber i.
360	Argo	tuvalete gitme	jobby i.
361	Argo	(cinsel ilişkide) sonuna kadar gitme	all the way expr.
362	Argo	(cinsel ilişkide) sonuna kadar gitme	all the way expr.
363	Argo	gitme zamanı	goodnight vienna [uk] expr.
364	Argo	çıkıp gitme zamanı	goodnight vienna [uk] expr.
365	Argo	normal gitme/devam etme	perking (percolating) kısalt.
366	Argo	olması gerektiği gibi gitme/devam etme	perking (percolating) kısalt.
367	Argo	sorunsuz gitme/devam etme	perking (percolating) kısalt.
Modern Slang
368	Modern Argo	iş çıkışı toplanıp bir şeyler içmeye gitme	afterwork i.