go against - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

go against

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"go against" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
General
go against f. karşı olmak
go against f. karşı koymak
go against f. ters düşmek
go against f. karşı çıkmak
go against f. aykırı olmak
go against f. aleyhinde olmak (sonuç)
go against f. karşı gelmek
go against f. -e karşı gelmek
go against f. -e karşı olmak
Phrasals
go against f. karşı olmak
go against f. uyum sağlayamamak
go against f. uymamak
go against f. zıt gitmek
go against f. zıtlaşmak
Idioms
go against f. (yasaya vb) karşı gelmek

"go against" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 70 sonuç

İngilizce Türkçe
General
go against someone f. aleyhinde olmak
go against the grain f. birinin tabiatına aykırı olmak
go against one's principles f. prensiplerinin dışına çıkmak
go against (for events/a situation) f. aleyhine dönmek
go against the law f. kanuna karşı gelmek
go against the law f. yasaya karşı gelmek
Phrasals
go up against f. rakip karşısına çıkmak
go up against f. bir zorlukla yüzleşmek
go up against f. rakibin/bir zorluğun karşısına dikilmek
go against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) ters düşmek
go against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) zıtlaşmak
go against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) aleyhinde olmak
go against (someone or something) f. (biri/bir şey) için dezavantajlı/istenmeyen bir durum olmak
go against (someone or something) f. (birine/bir şeye) zıt olmak
go against (someone or something) f. (birine/bir şeye) uymamak
go against (someone or something) f. (birine/bir şeye) aykırı olmak
go against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı yarışmak
go against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) rekabet etmek
go up against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
go up against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) karşılaşmak
go up against (someone or something) f. (biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
go up against (someone or something) f. (birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
go up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı koymak
go up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) karşı çıkmak
go up against (someone or something) f. (birine/bir şeye) zıt gitmek
Idioms
go against the tide f. akıntıya kürek çekmek
go against the grain f. alışılmışın tersini yapmak
go against the grain f. beklenenin tersini yapmak
go against the tide f. çoğunluğa uymamak
go against the grain f. eşyanın tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. istemese de söylemek/yapmak
go up against someone f. karşı koymak
go against the grain f. karşı olmak
go against the grain f. tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. tam zıddı olmak
go against the grain f. tam tersi olmak
go to bat against someone f. (birisini bir başkasına karşı) desteklemek
go up against someone f. zıt gitmek
go with/against the stream f. akışa uymak/uymamak
go with/against the stream f. akıntıya kapılıp gitmek/akıntıya karşı kürek çekmek
go with/against the stream f. sürüye uymak/uymamak
go with/against the stream f. çoğunluğa uymak/karşı gelmek
go against the grain f. alışılmışın tersini yapmak
go against the grain f. beklenenin tersini yapmak
go against the grain f. eşyanın tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. tam zıddı olmak
go against the grain f. tam tersi olmak
go against the grain f. alışılmışın tersini yapmak
go against the grain f. beklenenin tersini yapmak
go against the grain f. eşyanın tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. tam zıddı olmak
go against the grain f. tam tersi olmak
go against the grain f. tabiatına aykırı olmak
go against the grain f. normal olmamak
go against the grain f. alışılmış bir şey olmamak
go against the grain f. ters bir şey olmak
go against the grain f. alışılmışın/beklenenin tersini yapmak
go against the flow f. aykırı olmak/davranmak
go against the flow f. genelden farklı olmak/davranmak
go against the flow f. sürüye/akışa uymamak
go against the flow f. çoğunluğa karşı gelmek
go against the flow f. akıntıya kürek çekmek
go against the stream f. aykırı olmak/davranmak
go against the stream f. genelden farklı olmak/davranmak
go against the stream f. sürüye/akışa uymamak
go against the stream f. çoğunluğa karşı gelmek
go against the stream f. akıntıya kürek çekmek
go to bat against f. -e karşı desteklemek