Geçmiş

hard up

"hard up" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hard up f.	zor durumda kalmak
2	Genel	hard up s.	yoksun
3	Genel	hard up s.	muhtaç
4	Genel	hard up s.	çaresiz
5	Genel	hard up s.	umutsuz
Colloquial
6	Konuşma Dili	hard up s.	meteliğe kurşun atan
7	Konuşma Dili	hard up s.	meteliksiz
8	Konuşma Dili	hard up s.	züğürt
9	Konuşma Dili	hard up expr.	beş parasız
10	Konuşma Dili	hard up expr.	cep delik cepken delik
11	Konuşma Dili	hard up expr.	cebi delik
12	Konuşma Dili	hard up expr.	eli darda

"hard up" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	hard-up family i.	düşük gelirli aile
2	Genel	be hard up f.	sıkıntıya düşmek
3	Genel	be hard up for money f.	para sıkıntısı çekmek
4	Genel	become hard up for money f.	sıkıntıya düşmek
5	Genel	be hard up f.	eli darda olmak
6	Genel	hard-up s.	zararına
7	Genel	hard-up s.	eli dar
8	Genel	hard-up s.	muhtaç
9	Genel	hard-up s.	darda
10	Genel	hard-up s.	sıkıntıda
11	Genel	hard-up s.	yoksul
12	Genel	hard-up s.	fakir
Colloquial
13	Konuşma Dili	hard-up zf.	çaresiz
14	Konuşma Dili	hard-up zf.	umutsuz
15	Konuşma Dili	hard-up zf.	yoksun
Idioms
16	Deyim	be hard up f.	akla karayı seçmek
17	Deyim	be hard up f.	darda kalmak
18	Deyim	come up the hard way f.	deneyimlerle öğrenmek
19	Deyim	be hard up f.	dara düşmek
20	Deyim	be hard up f.	çok sıkışmak
21	Deyim	be hard up f.	çok sıkıntı çekmek
22	Deyim	come up the hard way f.	işin kolayına kaçmadan öğrenmek
23	Deyim	come up the hard way f.	kendi alınteriyle yükselmek
24	Deyim	be hard up for cash f.	paraya sıkışık olmak
25	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	atı terletene kadar sürüp/koşturup kurutmadan ahıra koymak
26	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	atı terletip soğutmadan ahıra koymak
27	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	(bir şeyi) hor kullanmak
28	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	(bir şeyi) hırpalamak
29	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	(bir şeye) kötü bakmak
30	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	(bir şeyi) bakımsız bırakmak
31	Deyim	ride hard and put (something) up wet [us] f.	(bir şeyi) haşat etmek
32	Deyim	be hard up for something f.	bir şeyin yokluğunu çekmek
33	Deyim	be hard up for something f.	bir şeyin sıkıntısına düşmek
34	Deyim	be hard up for something f.	bir şeye çok sıkışmak
35	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	(at) terletene kadar sürülüp/koşturulup kurutulmadan ahıra konmuş
36	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	(at) terletilip soğutulmadan ahıra konmuş
37	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	hor kullanılmış
38	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	hırpalanmış
39	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	kötü bakılmış
40	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	bakımsız bırakılmış
41	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	haşat edilmiş
42	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun
43	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış
44	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş
45	Deyim	ridden hard and put up wet [us] s.	bitkin
46	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	(at) terletene kadar sürülüp/koşturulup kurutulmadan ahıra konmuş
47	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	(at) terletilip soğutulmadan ahıra konmuş
48	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	hor kullanılmış
49	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	hırpalanmış
50	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	kötü bakılmış
51	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	bakımsız bırakılmış
52	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	haşat edilmiş
53	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun
54	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış
55	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş
56	Deyim	rode hard and put up wet [us] s.	bitkin
57	Deyim	hard up for something s.	bir şeyin yokluğunu çeken
58	Deyim	hard up for something s.	bir şeyin sıkıntısına düşmüş
59	Deyim	hard up for something s.	bir şeye çok sıkışmış
Speaking
60	Konuşma	a hard knock on the door woke me up expr.	kapının sertçe çalınması uyandırdı beni
Slang
61	Argo	be hard up f.	yalnızlık çekmek
62	Argo	be hard up f.	yalnızlığa düşmek
63	Argo	be hard up f.	güvenilmez kişilerle vakit geçirecek kadar yalnız olmak
64	Argo	be hard up f.	yokluk çekmek (uyuşturucu/alkol)
65	Argo	be hard up f.	yokluğa düşmek (uyuşturucu/alkol)
66	Argo	be hard up f.	sarhoş olmak
67	Argo	be hard up f.	kafası iyi olmak
68	Argo	be hard up f.	kafası güzel olmak
69	Argo	hard-up s.	yapayalnız
70	Argo	hard-up s.	alkolik
71	Argo	hard-up s.	sarhoş
72	Argo	hard-up s.	yoksunluk krizinde