horizon - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

horizon

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"horizon" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 41 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
horizon i. ufuk
General
horizon i. görüş
horizon i. yeryüzüyle gökyüzünün birleşmiş gibi göründüğü yer
horizon i. çevren
horizon i. anlayış
horizon i. gözerimi
horizon i. ufuk
horizon i. katman
horizon i. tabaka
horizon i. bireyin ufku
horizon i. bakış açısı
horizon i. bilgi ve deneyim aralığı
horizon i. beklenti
horizon i. ulaşılabilir hedef
horizon i. amaç
horizon i. hedef
horizon f. ufuk ile sınırlandırmak
horizon f. ufuk sınırında tutmak
Technical
horizon i. çevren
horizon i. gözerimi
horizon i. tabaka
horizon i. ufuk
Dyeing
horizon i. ufuk mavisi
horizon i. yeşilimsi beyaz
Astronomy
horizon i. görülen ufuk
horizon i. yatay ufuk
horizon i. gözlemcinin pozisyonu ile kesişip gözlemcinin zenit nadir hattına dik düşen çizgi
horizon i. gök ufku
horizon i. gök küresi ufuk hattı
horizon i. yeryüzünün merkezinden geçen düzleme sahip gökküresi çemberi
Social Sciences
horizon i. belirli bir kültürün bir alana hızlıca yayıldığı zaman dilimi
horizon i. kültürel benzerlik gösteren farklı eserlere dayalı gelişim düzeyi
horizon i. kültürel benzerlik gösteren farklı eserlere dayanan kültürel bölge
Geography
horizon i. irtifa gözleminde kullanılan seviye göstergesi
horizon i. göz hizasında yansıtılan ve manzaranın doğal ufuk çizgisine yerleştirildiği görselde yer alan hayali çizgi
Meteorology
horizon i. ufuk
Geology
horizon i. kat
horizon i. o horizonları
horizon i. fosillerin yer aldığı kaya tabakasına ait spesifik pozisyon
horizon i. horizonlaşmış toprak
horizon i. yanındaki toprak tabakalarından ayrıştırılabilen belirli özelliklere sahip toprak katmanı

"horizon" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 166 sonuç

İngilizce Türkçe
General
artificial horizon i. suni ufuk
d horizon i. d horizonu
geological horizon i. jeolojik ufuk
gyro horizon i. suni ufuk
visible horizon i. görünen ufuk
political horizon i. politik ufuk
political horizon i. siyasi ufuk
horizon line i. ufuk çizgisi
descent of the sun below the western horizon i. güneş batması
descent of the sun below the western horizon i. güneşin batması
deep water horizon i. derin su ufku
deep water horizon i. derin deniz ufku
rolling horizon i. yuvarlanan ufuk
rolling horizon i. dönen planlama ufku
time horizon i. kontrol tarihi
time horizon i. değerlendirme tarihi
expand one's horizon f. ufkunu genişletmek
open up one's horizon f. ufkunu açmak
widen one's horizon f. ufkunu genişletmek
broaden one's horizon f. ufkunu genişletmek
be sighted on horizon f. ufukta görünmek
open up horizon f. ufuk genişletmek
widen horizon f. ufuk açmak
widen horizon f. ufuk genişletmek
open up horizon f. ufuk açmak
expand horizon f. ufuk genişletmek
broaden horizon f. ufuk açmak
broaden horizon f. ufuk genişletmek
expand horizon f. ufuk açmak
over the horizon s. ufuk ötesi
Idioms
a cloud on the horizon i. muhtemel tehlike
dark clouds on the horizon i. muhtemel tehlike
dark clouds on the horizon i. ufuktaki kara bulutlar
a cloud on the horizon i. ufuktaki kara bulut
a (small) cloud on the horizon i. ufuktaki kara bulut
a (small) cloud on the horizon i. tehlike çanı
a (small) cloud on the horizon i. muhtemel zorluk/sıkıntı
cloud on the horizon i. muhtemel tehlike
cloud on the horizon i. ufuktaki kara bulut
cloud on the horizon i. tehlike çanı
cloud on the horizon i. muhtemel zorluk/sıkıntı
dark cloud on the horizon i. muhtemel tehlike
dark cloud on the horizon i. ufuktaki kara bulutlar
dark cloud on the horizon i. tehlike çanları
dark cloud on the horizon i. kötü günlerin geleceğinin göstergesi
dark cloud on the horizon i. kötüye gideceğinin göstergesi
loom large on the horizon f. gelecekte büyük önem arz edecek şekilde belirmek
broaden one's horizon f. ufkunu genişletmek
burst into sight at the horizon f. ufukta görünmek
loom on the horizon f. ufukta görünmek
loom large on the horizon f. (ufukta) ciddi bir olasılık olarak belirmek
looming on the horizon expr. eli kulağında
on the horizon expr. olacak gibi görünen
on the horizon expr. ufukta belirmiş
dark clouds on the horizon expr. ufukta kara bulutlar belirmek (olumsuz bazı durumların yaşanacığını gösterir)
on the horizon expr. ufukta
clouds on the horizon expr. ufukta kara bulutlar belirmek (olumsuz bazı durumların yaşanacığını gösterir)
beyond the horizon expr. görüş mesafesinin dışında
beyond the horizon expr. ufkun ardında/ötesinde
beyond the horizon expr. şu an tahmin edebileceğinin/öngörebileceğinin ötesinde
beyond the horizon expr. şu an bilebileceğinin ötesinde
there are clouds on the horizon expr. ufukta kara bulutlar var/görünüyor
there are clouds on the horizon expr. muhtemel tehlikeler var/görünüyor
there are clouds on the horizon expr. kötü şeyler olacağına dair işaretler/belirtiler var
Trade/Economic
economic horizon i. ekonomik ufuk
short-term time horizon i. kısa vadeli zaman ufku
planning horizon i. planlama dönemi
planning horizon i. planlama süresi
long term time horizon i. uzun vadeli zaman
time horizon i. zaman tercihi
Technical
outer event horizon i. dış olay ufku
true horizon i. gerçek ufuk
h-horizon i. h-horizonu
gyroscopic horizon i. jiroskopik ufuk
radar horizon i. radar ufku
artificial horizon i. suni ufuk
split-horizon processing i. yatay ayırma işlemi
sensible horizon i. yatay ufuk
artificial horizon i. yapay ufuk
soil horizon i. zemin horizonu
quicksilver horizon i. cıvalı yapay ufuk
beyond-the-horizon s. ufuk ötesi
over the planning horizon expr. planlama ufku üzerinde
Computer
beyond-the-horizon propagation i. ufuk ötesine yayılım
Telecom
split-horizon update i. bölünmüş ufuk güncellemesi
radio horizon i. radyo ufku
horizon sensor i. ufuk duyargası
customs over-the-horizon enforcement network i. abd gümrük hizmeti uzun menzilli ses haberleşme sistemi
cothen (customs over-the-horizon enforcement network) kısalt. abd gümrük hizmeti uzun menzilli ses haberleşme sistemi
Aeronautic
apparent horizon i. görünen ufuk
true horizon i. hakiki ufuk
gyro horizon i. jiroskopik ufuk
artificial horizon i. suni ufuk
horizon bar i. ufuk hattı
gyro horizon i. uçağın yatay düzlemdeki pozisyonunu gösteren topaçlı bir alet
artificial horizon i. uçağın yatay düzlemdeki pozisyonunu gösteren topaçlı bir alet
Marine
true horizon i. denizdeki ufuk
Petrol
deep water horizon i. derin su horizunu
Physics
killing horizon i. killing ufku
Astronomy
rational horizon i. gök ufku
rational horizon i. rasyonel ufuk
rational horizon i. göksel kürede dünyanın merkezinden geçen, gözlemcinin ufkuna paralel büyük daire
rational horizon i. gök ufku
rational horizon i. rasyonel ufuk
rational horizon i. göksel kürede dünyanın merkezinden geçen, gözlemcinin ufkuna paralel büyük daire
celestial horizon i. göksel ufuk
celestial horizon i. düzleminin yeryüzünün merkezinden geçtiği varsayılan sonsuz yarıçaplı gökküresel daire
horizon of the universe i. evren ufku
horizon of the universe i. evren gözerimi
event horizon i. olay ufku
depression of the visible horizon i. (gerçek veya doğal ufkun altında kalan) gözle görülür açısal ufuk çöküntüsü
depression of the visible horizon i. ufuk depresyonu
dip of the horizon i. gerçek ufkun altında yer alan görünen ufkun açısal çöküntüsü
dip of the horizon i. ufki hat ile gözlemcinin gözünden okyanusun yüzeyine çizilen teğet arasındaki açı
dip of the horizon i. yatay ufuk ile daha aşağıdaki görünen ufuk çizgisi arasındaki düşey açı
event horizon telescope i. olay ufku teleskobu
particle horizon i. parçacık ufku
cosmological horizon i. kozmolojik ufuk
cosmic horizon i. kozmik ufuk
cosmic horizon i. evrende gözlemleyebileceğimiz mümkün olan en uzak mesafe
Agriculture
b horizon i. b horizonu
b2 horizon i. b2 horizonu
b1 horizon i. b1 horizonu
b3 horizon i. b3 horizonu
h horizon i. h horizonu
Environment
a-horizon i. a katmanı
a-horizon i. organik madde bakımından zengin yüzey toprağı
design horizon i. proje hedef yılı
water horizon i. su horizonu
horizon scanning i. ufuk taraması
Geology
a-horizon i. a-katmanı
a-horizon i. a-horizonu
albic horizon i. albik horizon
alluvial horizon i. alüvyal horizon
argillic horizon i. arjilik zon
b horizon i. b zonu
c-horizon i. c-zonu
d horizon i. d horizonu
calcic horizon i. kalsik zon
cambic horizon i. kambik zon
d horizon i. kültür toprağının altındaki kat
c-horizon i. toprakta c-zonu
soil horizon i. toprak yüzeyine paralel toprak tabakası
b horizon i. toprakta b zonu
b-horizon i. toprakta a horizonunun hemen altında bulunan b horizonu
c horizon i. c horizonu
c horizon i. en alt toprak tabakası
c horizon i. c tabakası
Military
gyro horizon i. cayro ufku
apparent horizon i. görünen ufuk
bubble horizon i. ruhlu ufku
radar horizon i. radar ufku
long horizon i. uzun ufuk
closure of horizon i. ufuk kapaması
false horizon i. yalancı ufuk
over-the-horizon amphibious operations i. ufuk ötesi amfibi harekat
over-the-horizon amphibious operations i. kıyı ötesinden başlatılan operasyon girişimi
over-the-horizon radar i. ufuk ötesi radar
over-the-horizon radar i. görüş alanı dışında tespit yapmak için atmosferik yansımayı kullanan radar sistemi
Painting
visual horizon i. göz ufku
horizon line i. ufuk hattı
Engineering
rolling horizon approach i. katman kaydırma yaklaşımı
rolling horizon i. katman kaydırma
Slang
smoke on the horizon f. gerilimi artırmak
Star Wars
horizon base i. ufuk üssü
horizon-class star yacht i. ufuk-sınıfı yıldız yatı