içki - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

içki



"içki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 89 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
içki liquor i.
içki drink i.
General
içki drink i.
içki rum i.
içki quencher i.
içki wet i.
içki stimulant i.
içki potation i.
içki juice i.
içki alcohol i.
içki bottle i.
içki hooch i.
içki booze i.
içki beverage i.
içki drinking i.
içki pottle i.
içki poison i.
içki alcoholic drink i.
içki drop i.
içki alcoholic beverage i.
içki licour [obsolete] i.
içki broo [dialect] [scotland] i.
içki groceries [dialect] i.
içki grocery [dialect] i.
içki drag i.
içki peg [uk] i.
içki pot i.
içki potion [rare] i.
içki pour i.
içki skink [obsolete] i.
içki slock [scotland] i.
içki sowl i.
içki spirit i.
Colloquial
içki peeve i.
içki drinkage i.
içki dutch courage i.
içki embalming fluid i.
içki evidence i.
içki gas i.
içki giggle soup [old-fashioned] i.
içki giggle water [old-fashioned] i.
içki giggle goo i.
içki tonsil bath i.
içki jollop i.
içki juice i.
içki eyewash i.
Idioms
içki kick in the wrist i.
içki laughing soup [old-fashioned] i.
içki laughing water [old-fashioned] i.
Gastronomy
içki nobbler [aus] i.
içki whet i.
içki drain i.
Literature
içki bowl i.
Archaic
içki bouse i.
içki bowse i.
içki bouser i.
içki shicker [australia] i.
içki shikker [australia] i.
Slang
içki beast i.
içki turps [australia/new zealand] i.
içki coffin nail i.
içki coffin tack i.
içki coffin varnish i.
içki swall i.
içki oil (rap slang) i.
içki off one's face i.
içki grog i.
içki wobbly pop i.
içki happy juice i.
içki hooter i.
içki idiot oil i.
içki joy juice i.
içki joy water i.
içki liq i.
içki lubrication i.
içki shoe polish i.
içki ammunition i.
içki drinkypoo i.
içki sneezer i.
içki who shot john [us] expr.
British Slang
içki drinky-poo i.
içki poison i.
içki bevvy i.
içki sauce i.
içki brew i.
Modern Slang
içki a bevy i.
içki adult beverage i.
içki adult juice i.
içki alkyhall i.

"içki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
içki içmeyen non-drinker i.
içki dükkanı liquor store i.
General
içki alemi jag i.
sarhoş edici içki intoxicant i.
içki alemi yap carouse i.
evde çıkarılan içki home brew i.
sert içki liquor i.
içki alışkanlığı drinking i.
içki alemi binge i.
son içki ve kadehi grace cup i.
sert ve kalitesiz içki firewater i.
içki yasağı prohibition of alcoholic beverages i.
anasonlu içki anisette i.
içki dükkanı package store i.
canlandırıcı içki bracer i.
içki alemi booze i.
içki sefası bacchanals i.
içki içme drinking i.
alkollü içki hukuku liquor laws i.
bloody mary (bir tür alkollü içki) bloody mary i.
hiç içki kullanmama temperance i.
içki içmeyen biri abstainer i.
mayalandırılmış bal ve sudan yapılan alkollü bir içki mead i.
alkollü içki alcohol i.
içki alemi carousal i.
içki sersemliği hangover i.
bir fırt içki shot i.
abd içki ölçüsü galonun beşte biri, 84 santilitre a fifth i.
azıcık miktar (içki için) tot i.
içki içmeme abstinence i.
içki içmeme teetotaling i.
çok içki içme splice i.
ağzına içki almayan kimse teetotaler i.
içki satma ruhsatı liquor licence i.
gizlice içki satılan yer speakeasy i.
içki alemi bacchanal i.
mayalı içki brew i.
içki içmeyen teetotalist i.
cin içki gin i.
fıçıdan doldurulmuş içki tap i.
içki fabrikası distillery i.
çok fazla içki içilen süre binge i.
içki içmeyen teetotaler i.
yatmadan önce içilen içki nightcap i.
çok içki içme boozing i.
içki kaçakçısı bootlegger i.
alkollü içki satılan yer doggery i.
içki alemi drinking bout i.
alkollü içki liquor i.
sert içki hard drink i.
içki mahmurluğu hangover i.
şeker ve sütten yapılan içki eggnog i.
canlandırıcı içki pickup i.
sert içki strong drink i.
alkollü içki grog i.
içki karıştırıcı cocktail shaker i.
alkollü içki satışı ruhsatı permit for selling alcoholic beverages i.
serinletici içki refreshment i.
bir yudum içki slug i.
sert içki spirits i.
içki alemi potation i.
sert içki heady drink i.
azıcık içki nip i.
aperitif içki aperitif i.
içki alışkanlığı heavy drinking i.
azıcık alkollü içki nip i.
sert içki aqua vitae i.
içki yasağı prohibition i.
bu bitkiden çıkarılan içki ve narkoz kava i.
içki sonrası azgınlık hangover horniness i.
içki şişesi magnum i.
zehirli içki potion i.
fıçı (içki) tap i.
sert içki schnaps i.
içki içmeme temperateness i.
büyük içki kasesi jorum i.
içki alemi wassail i.
içki imalathanesi distillery i.
içki satma ruhsatı excise licence i.
içki yasağı karşıtı wet i.
içki alışkanlığı alcoholism i.
serinletici içki refresher i.
tek içki shot i.
içki alemi carouse i.
içki yasağı taraftarı prohibitionist i.
damıtarak içki üreten kimse distiller i.
bar (içki içilen yer) bar i.
içki alemi souse i.
bir tür sıcak içki toddy i.
içki alemi bacchanalian i.
sert içki tipple i.
içki düşkünlüğü inebriety i.
alkollü içki alcoholic drink i.
alkollü içki alcoholic beverage i.
içki içmeme temperance i.
içki alemi bacchanalia i.
alkol ve sudan oluşan içki grog i.
kalitesiz içki rotgut i.
alkolsüz içki soft drink i.
içki içen kimse boozer i.
içki ölçeği jigger i.
içki içmeyen teetotaller i.
sert içki short drink i.
damıtık içki fabrikası distillery i.
içki kaçakçısı bootie i.
içki mahzeni cellar i.
büyük miktarda ve hiç sulandırılmamış içki stiff drink i.
içki içmeyen kimse abstainer i.
içki yasağı yanlısı prohibitionist i.
içki alemi drunk i.
içki içmeme prensibi teetotalism i.
bir dikişte içilen içki quickie i.
içki satışının serbest olduğu saatler permitted hours i.
içki kadehleri cups i.
içki içmeyen kimse nephalist i.
içki karşıtı kimse nephalist i.
bir içki ölçüsü noggin i.
alkollü içki içmeyen nondrinker i.
içki endüstrisi beverage industry i.
içki yapılan yer distillery i.
içki fabrikası atık suyu distillery waste water i.
içki salonu porterhouse i.
yerli içki domestic drink i.
yerli içki domestic alcohol i.
yerli içki domestic spirit i.
yerli içki local drink i.
sert içki aqua vitae i.
mayalandırarak yapılan içki brew i.
içki içmeyen nondrinker i.
içki alemi booze-up i.
içki kaçakçısı rum-runner i.
canlandırıcı içki pick-me-up i.
bar bar dolaşıp içki içme pub-crawl i.
içki dükkanı off-licence i.
hafif içki chaser i.
içki yapan fabrika distillery i.
içki içen kimse drinker i.
cepte taşınmaya uygun içki şişesi flask i.
içki satılan dükkan off-license i.
içki dolabı wine compartment i.
içki satıcısı victualer i.
içki satıcısı victualler i.
içki kullanma alışkanlığı the drink habit i.
içki alışkanlığı the drink habit i.
sert içki belt i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi graybeard i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi longbeard i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi bellarmine i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi long beard i.
içki ruhsatı liqueur license i.
alkollü içki spirits i.
(içki) cep şisesi hip flask i.
içki kadehi drinking glass i.
içki sürahisi decanter i.
sert içki john barleycorn i.
sert içki hard liquor i.
sert içki booze i.
sert içki grog i.
sütlü içki milk punch i.
ferahlatıcı içki refreshing drink i.
indirimli içki saati happy hour i.
içki ya da yemeklerin tadina bakan kimse degustator i.
iştah açıcı içki aperitif i.
köpüklü içki beady liquor i.
kaynatarak yapılan içki decoction i.
son içki deoch an doris i.
son içki doch an doris i.
içki alışkanlığı drinking habit i.
içki dükkanı liquor store i.
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki home brew i.
(özellikle bira gibi) evde yapılan içki homebrew i.
fıçıdan içki çekme draft i.
içki dükkanı off-license i.
içki satılan dükkan off-licence i.
üzerinde kardinal bellarmine'nin karikatürü bulunan taştan yapılmış içki sürahisi greybeard i.
alkollü içki içmeyen non-drinker i.
ağzına içki almayan kimse teetotaller i.
gürültülü içki içen carouser i.
gürültülü içki içen wassailer i.
içki reyonu drink section i.
içki mağazası off-license i.
içki dükkanı abc store i.
içki dükkanı bottle store i.
içki dükkanı bottle-o i.
içki mağazası liquor store i.
içki dükkanı state store i.
içki mağazası bottle-o i.
içki mağazası off-licence i.
içki mağazası bottle store i.
içki mağazası abc store i.
içki mağazası state store i.
(küçük içki şişeleriyle dolu) minibar honor bar i.
içki turizmi alcohol tourism i.
içki turizmi booze tourism i.
yabancı içki imported drink i.
ithal içki imported drink i.
ev yapımı içki home-brew i.
ev yapımı içki homebrew i.
fıçı içki tap i.
dışarısından, şişelerin görülebildiği kilitli içki dolabı tantalus i.
pelin otu ile farklı bitkileri karıştırarak üretilen yeşil renkte sert bir içki absinthe i.
pelin otu ile farklı bitkileri karıştırarak üretilen yeşil renkte sert bir içki absinth i.
şarap, bira (veya süt), şeker vb. karıştırılarak yapılan bir içki rambooze i.
içki alışkanlığı alcohol dependence i.
bir tür alkollü içki alcool i.
partide parayla içki satışı yapılan özel bar cash bar i.
bol içki içilen gürültülü partiye katılan kimse celebrant i.
içki sersemliğini hafifletmek için içilen bir içecek regmaker [south african] i.
içki ruhsatı olan özel kulüp chartered club [new zealand] i.
bir içki ölçüsü nog [dialect] i.
içki servisi yapmayan otel temperance hotel i.
hafif içki tift [dialectal] i.
içki içmeyen kimse toattler [dialect] i.
sarhoş edici içki toxicant [rare] i.
içki arkadaşı ale-knight [obsolete] i.
içki arkadaşı pot companion i.
kokteyl bardağıyla servis edilen içki highball i.
boş içki şişeleri empties i.
günün erken saatinde içilen içki eyeopener i.
fıçıdan içki çekmek için kullanılan tüp valinch i.
içki alemi bevvy i.
içki arkadaşı bevy i.
içki içme bibbery i.
ahşap içki kabı bicker [scotland] i.
içki içen kimse quaffer i.
birinin veya bir şeyin şerefine içilen küçük içki lechaim i.
içki ile heyecanlandırmak whittle i.
içki ile şevklendirmek whittle i.
ufak kadeh içki half [scotland] i.
içki kabı quegh i.
içki içen kimse whetter i.
kaçak içki blackade [dialect] i.
kaçak içki üretme blockading [dialect] i.
içki alemi blowoff i.
(içki) cin blue ruin i.
öğleden sonra veya akşam üstü rahatlayıp içki içmek için yapılan küçük buluşma happy hour i.
büyük ahşap içki kadehi mazard [obsolete] i.
metal veya ahşaptan yapılan büyük içki kabı mazer i.
gün ortasında az miktarda tüketilen sert içki meridian [scotland] i.
içki içmeyen kimse wowser i.
kenevirden yapılan bir içki haschisch i.
kenevirden yapılan bir içki hashish i.
kenevirden yapılan bir içki hasheesh i.
içki partisi boose i.
içki alemi boose i.
kaçak içki bootleg i.
içki matarası borachte i.
şişeyle içki satın alan müşterilere hizmet veren bir gece kulübü bottle club i.
yasal kapanış saatinden sonra içki servisi yapan yer bottle party i.
tek seferde mayalanan içki miktarı brewing i.
bir tür içki kokteyli bronx i.
bir tür içki kokteyli bronx cocktail i.
alkol satılmayan restorana dışarıdan içki götürme brown bagging i.
eski bir iskoç içki oyunu high jinks i.
eski bir iskoç içki oyunu high jinx i.
eski bir iskoç içki oyunu hijinks i.
eski bir iskoç içki içme oyunu hijinks i.
içki koyulan cep şişesi hipflask i.
eskiden almanya'da üretilen yuvarlak bir içki kadehi humpen i.
içki kaçakçısı moonlighter i.
içki karşılığında barda veya meyhanede ufak tefek işler yapan kimse mopstick [us] i.
kahvaltıdan önce içilen alkollü içki morning [scotland] i.
alkollü içki satma ruhsatı bulunan lokantacı veya hancı licensed victualer i.
fıçıdan içki numunesi almak için kullanılan tüp liquor thief i.
boşaltılmış içki şişesine su doldurularak yapılan hafif içki bull i.
içki alemi bust i.
içki partisi bust i.
içki servisi yapan genç ganymede i.
içki kadehleri glassware i.
erkeklerin bıyıklarının değmesini önlemek için kenarında çubuk bulunan içki kadehi mustache cup i.
içki satılan bir dükkan gillhouse i.
içki için kullanılan bir hacim ölçüsü birimi gillie [scotland] i.
eve götürülmek üzere bardan alınan içki carry-out i.
içki alemi gossiping i.
taştan yapılmış büyük içki şişesi grey-hen i.
içki kadehinin dibinde kalan son yudum heeltap i.
uyuşturucu katılmış içki hocus i.
(dükkan dışında) alkollü içki satma ruhsatı off-licence i.
dışarıya içki satışı off-sales [uk] i.
bar, gece kulubü dışında içilmek üzere içki satışı off-sales [uk] i.
bir tür alkollü içki oke [hawaii] i.
ucuz içki satan yer one-armed bandit [us] i.
bir tur içki servisi round of drinks i.
alkollü içki satıcısı rummy i.
damıtarak alkollü içki üreten kimse rummy i.
(kaçak içki sevkiyatında kullanılan) bot rumrunner i.
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan dispensary i.
(abd'nin bazı güney eyaletlerinde) içki satılan fakat müessese dahilinde tüketilemeyen dükkan işletmecisi dispenser i.
bar sahibinin erkek müşterilere içki ısmarlatması için tuttuğu çekici kız bar girl i.
içki etkisiyle yapılan şey drunkenness i.
beraber içki içme compotation [rare] i.
içki arkadaşı olma compotationship i.
içki arkadaşı compotator i.
seyreltilmiş içki dilutable i.
viski kadehiyle içki satan kimse dramseller i.
bardakla içki satan kimse dramseller i.
alkollü içki drappie [scotland] i.
alkollü içki drink i.
içki alemi drink [uk] i.
içki alemi drinking i.
içki alemlerine katılan kimse drunken reveler i.
içki alemlerine katılan kimse drunken reveller i.
içki ve seks dolu ortam drunken revelry i.
içki içme isteği dry i.
(eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler pin i.
yarım litrelik içki pint [uk] i.
sürekli içki içme cups i.
bir bardak içki inhaler i.
bir yudumluk içki inhaler i.
alkollü içki peg [uk] i.
ağırlıklı olarak alkollü kokteyl servisi yapan içki mekanı cocktail bar i.
içki servisi yapılan yer cocktail lounge i.
içki fıçısı coop i.
içki varili coop i.
içki fıçıları cooperage i.
güçlü bir alkollü içki çeşidi fire water i.
içki konan kulplu sürahi veya şişe flacket i.
yunanistan'a özgü güçlü anason aroması olan bir içki ouzo i.
alkollü likör, süt ve sodalı sudan oluşan bir içki puff i.
kaçak içki içen kimse shebeener i.
kaçak içki satan mekan işletmecisi shebeener i.
içki kaçakçısı shiner i.
kaçak içki shinny i.
bedava içki shout [australia] i.
ısmarlama içki shout [australia] i.
müesseseden içki shout [australia] i.
(eskiden bazı bar veya meyhanelerde) içki alanlara açık büfe şeklinde sunulan öğle yemeği free lunch i.
içki servis eden kimse skinker i.
kalitesiz içki slosh i.
az miktar içki slug i.
bir fırt içki slug i.
kaçak içki sly grog [dated] [australia] i.
yasak saatlerde içki satan yer sly grog [dated] [australia] i.
içki yasağı taraftarı pussyfooter i.
tek fırtlık sek içki snort i.
tek fırtlık sek içki snorter i.
içki bardağının dibinde kalan artık snuff [obsolete] i.
şişenin dibindeki içki kalıntısı snuggle i.
bol içki içilen uzun süre soak i.
alkollü içki stiffener i.
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki stirrup cup i.
(yola çıkmak üzere olan misafire içki ikram edilen) kurt biçimli gümüş kadeh stirrup cup i.
(binicinin yola çıkarken içtiği) bir bardak şarap/içki stirrup-cup i.
boş bardağı çevirdiğinde bardağın dibindeki damlaların tırnaktan akması halinde oyuncunun daha fazla içki içtiği bir oyun supernaculum [obsolete] i.
(abd) içki yasağı dönemi speakeasy i.
azıcık içki içmek nip f.
içki alemi yapmak carouse f.
içki içmek go on the booze f.
çokça içmek (içki) guzzle f.
içki içmek tipple f.
içki kaçakçılığı yapmak bootleg f.
içki katmak lace f.
devirmek (içki) shift f.
fazla içki içmek drink like a fish f.
içmek (sigara içki vb'ni) use f.
etkisini azaltmak (alkollü içki vb) deaden f.
mayalamak (içki) brew f.
içki içmek get liquored up f.
içki içmek drink f.
ölçüyü kaçırmak (içki vb) overdrink f.
içki içmek carouse f.
içki ısmarlamak stand somebody a drink f.
başına vurmak (içki) go to one's head f.
içki içmemek abstain f.
birisine içki ısmarlamak stand someone a drink f.
içki içmek booze f.
kullanmak (içki/sigara/uyuşturucu) touch f.
birine durmadan içki içirmek ply someone with liquor f.
içki içmek wet one's whistle f.
içki alemi yapmak binge f.
içki içmek liquor f.
içki içmek hit the booze f.
içki ısmarlamak buy a drink for f.
içki içip şamata yapmak carouse f.
içki ısmarlamak buy a drink f.
kullanmak (sigara/içki vb'ni) use f.
(içki/sigara) bırakmak cut out f.
(içki) sersemletmek fuddle f.
yasadışı içki yapmak bootleg f.
malt ile içki yapmak malt f.
ağzına içki sürmemek not to touch alcohol f.
ağzına içki koymamak not to touch alcohol f.
içki sorunu olmak have a drinking problem f.
içki sorunu olmak have an alcohol problem f.
içki dükkanı soymak rob a liquor store f.
(içki vb) fazla vermek overserve f.
(içki) bir dikişte içmek belt f.
çok içki içmek juice f.
içki içmek bibble [dialect] f.
içki içmek boose f.
içki alemi yapmak birl [scotland] f.
(içki) sulandırmak brew [obsolete] f.
kağıt çantada içki taşımak brown bag f.
(restoran) içki satmayan bir yere içki götürmek brown-bag f.
(içki) etkilerini kontrol edebilmek hold f.
yan etkilerini göstermeden içki içmek hold f.
evde içki mayalamak home brew f.
evde içki üretmek home brew f.
evde içki mayalamak home-brew f.
evde içki üretmek home-brew f.
içki vermek lubricitate f.
kadehler dolusu içki içmek bumper f.
(içki içmekten) kızarmak gild [obsolete] f.
içki içmek gill [dialect] [uk] f.
tahtasındaki içkileri çıkarmak için içki fıçısını sıcak suya yatırmak grog f.
barda içki hazırlayıp servis etmek bar f.
içki içerek belirli bir duruma gelmek drink f.
(içki) sarhoş edici etkisini hissetmek feel f.
içki demlenmek irrigate f.
büyük bardaktan içki içmek pot [obsolete] f.
alkollü içki tüketmek scoop f.
içki içmek scoop f.
içki ısmarlamak shout [australia] f.
(içki) ikram etmek skink [dialect] f.
(içki) servis etmek skink [dialect] f.
(içki) doldurmak skink [dialect] f.
(birin) içki ile kendinden geçirmek sodden f.
(içki vb.) su gibi akmak flow f.
sert (içki) hard s.
içki alemi türünden bacchanalian s.
içki sersemi groggy s.
sek (içki) dry s.
çok içki içmiş on the bottle s.
içki karşıtı olan teetotaled s.
içki karşıtı dry s.
sert (içki) strong s.
acı olmayan (içki) smooth s.
çarpıcı (esans/içki) heady s.
sek (içki) straight s.
sert (içki) heady s.
içki katılmış spiked s.
çok içki içen boozing s.
içki karşıtı teetotal s.
sek (içki) neat s.
kekre olmayan (içki) smooth s.
sert (içki) short s.
(içki) gazı gitmiş flat s.
(içki) yıllanmış aged s.
içki içmeyen abstinent s.
sarhoş edici (içki) intoxicant s.
(içki) susuz neat s.
(içki) belli bir ayarda olan proof s.
içki içmeyen teetotal s.
içki alemi ile ilgili bacchant s.
içki bağımlısı bibacious s.
içki tüketimine ait bibulous s.
içki tüketimine dair bibulous s.
içki tüketimiyle nitelenen bibulous s.
damıtılmış (içki) hard s.
çok içki içen hard-drinking s.
ana maddesi içki olan boozy s.
alkollü içki tadında boozy s.
alkollü içki kokan boozy s.
içki arkadaşına ait compotatory s.
içki arkadaşı ile ilgili compotatory s.
içki arkadaşına düşkün compotatory s.
içki bağımlısı dronkelewe s.
hafif, tatlı ve yumuşak (içki) plum [dialect] [uk] s.
(damıtılmış içki) yavan silent s.
içki içmeden teetotally zf.
(içki) etkisi altında in ed.
(biraz yemek, içki anlamında) bir şeyler something zm.
Phrasals
(içki) koymak tip off f.
içki yuvarlamak toss off f.
içki içmek bolt down f.
içki yuvarlamak bolt down f.
içki yuvarlamak belt down f.
içki içmek pour down f.
içki içmek toss off f.
içki içmek down f.
içki içmek kill f.
içki yuvarlamak drink down f.
içki içmek belt down f.
içki yuvarlamak down f.
içki içmesine engel olmak dry someone out f.
içki yuvarlamak kill f.
içki yuvarlamak pour down f.
içki içmek pop f.
içki yuvarlamak pop f.
içki içmek drink down f.
içki içmemesini sağlamak dry someone out f.
(birine) içki servisini kesmek cut off f.
yuvarlamak (içki) slam down f.
yuvarlamak (içki) toss down f.
(içki) yuvarlamak toss off f.
bir içki/içecek yuvarlamak toss something off f.
(içki) yuvarlamak toss off f.
(içki) yuvarlamak toss down f.
bir içki/içecek yuvarlamak toss something off f.
içki yuvarlamak belt down (something) f.
Phrases
fıçıdan içki içmek suck the monkey [uk] f.
içki içmek yasaktır no alcohol drinking expr.
(içki vb) sen nasıl hazırlarsan (öyle olsun) as it comes expr.
Colloquial
barda insanlara içki alan kimse captain [australian] i.
barda diğer müşterilere içki ısmarlayan kimse captain [australian] i.
alkollü içki the bottle i.
bir kasa içki (alkol) hard case i.
içki evi draft board i.
ruhsatsız içki satan müessese booze can i.
yasadışı içki satan mekan booze can i.