Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
in (one's) pocket
"in (one's) pocket"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Idioms
1
Deyim
in (one's) pocket
expr.
(birinin) kontrolünde
2
Deyim
in (one's) pocket
expr.
(birinin) cebinde/avucunda
"in (one's) pocket"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 59 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have somebody in one's pocket
f.
parmağında oynatmak
2
Genel
put someone in one's pocket
f.
parmağında oynatmak
3
Genel
put money in one's pocket
f.
cebine para koymak (harçlık vb.)
4
Genel
put one's hand in one's pocket
f.
elini cebine sokmak
5
Genel
put one's hand in one's pocket
f.
elini cebine koymak
Idioms
6
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
para harcama isteği duymak
7
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
cebindeki/elindeki parayı tutamamak
8
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
cebindeki/elindeki parayı illa harcamak
9
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
cebinde para durmamak
10
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
har vurup harman savurmak
11
Deyim
have money burning a hole in (one's) pocket
f.
cebi delik olmak
12
Deyim
carry a rope in (one's) pocket
f.
(kağıt oyunlarında) şanslı olmak
13
Deyim
carry a rope in (one's) pocket
f.
(kağıt oyunlarında) ballı olmak
14
Deyim
have someone in one's pocket
f.
birini avucunun içine almak
15
Deyim
be in one's pocket
f.
birinin kontrolünde olmak
16
Deyim
have someone in one's pocket
f.
birini parmağında oynatmak
17
Deyim
be in one's pocket
f.
denetimi altında olmak
18
Deyim
have a death adder in one's pocket
f.
cebinde akrep olmak
19
Deyim
put one's hand in one's pocket
f.
cüzdanına davranmak
20
Deyim
have a death adder in one's pocket
f.
cebinde akrep beslemek
21
Deyim
put one's hand in one's pocket
f.
elini cebine atmak
22
Deyim
have a death adder in one's pocket
f.
günahını vermemek
23
Deyim
have someone in one's pocket
f.
(biri) cebinde/avucunun içinde olmak
24
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
cebi delik olmak
25
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
cebinde durmamak
26
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
çarçur olmak
27
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
elinden/cebinden akıp gitmek
28
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
elinden/cebinden uçup gitmek
29
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
suyunu çekmek
30
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
nereye harcayacağını şaşırmak
31
Deyim
be burning a hole in (one's) pocket
f.
harcamak için yanıp tutuşmak
32
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) parasını/elindekini avucundakini/cebindekini tüketmek
33
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) ceplerini boşatmak
34
Deyim
burn a hole in (one's) pocket
f.
(birinin) parasının suyunu çektirmek
35
Deyim
live in (one's) pocket
f.
biriyle iç içe olmak
36
Deyim
live in (one's) pocket
f.
biriyle çok yakın ilişkiler içinde olmak
37
Deyim
live in (one's) pocket
f.
dip dibe yaşamak/çalışmak
38
Deyim
live in (one's) pocket
f.
etle tırnak gibi olmak
39
Deyim
live in (one's) pocket
f.
içtikleri su ayrı gitmemek
40
Deyim
live in (one's) pocket
f.
yapışık ikizler gibi yaşamak
41
Deyim
live in (one's) pocket
f.
birisine maddi yönden bağımlı olmak
42
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
cebi delik olmak
43
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
eline geçen parayı hemen harcamak
44
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
para cebinde durmamak
45
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
para geldiği gibi gitmek
46
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
parasının suyunu çektirmek
47
Deyim
money burns a hole in (one's) pocket
f.
eline geçen tüm parayı harcamadan duramamak
48
Deyim
in one's pocket
expr.
avucunun içinde
49
Deyim
in one's pocket
expr.
nüfuzu altında
50
Deyim
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) kontrolünde
51
Deyim
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) maşası olmuş
52
Deyim
in (one's) hip pocket
expr.
(birinin) avucunun içinde
53
Deyim
in one's pocket
expr.
yakınlık içinde
54
Deyim
in one's pocket
expr.
karşılıklı güven içerisinde
55
Deyim
in one's pocket
expr.
müşterek
Slang
56
Argo
piss in (one's) pocket [australia]
f.
(birini) aldatmaya çalışmak
57
Argo
piss in (one's) pocket [australia]
f.
(birini) kandırmaya çalışmak
58
Argo
piss in (one's) pocket [australia]
f.
(birini) pohpohlamak
59
Argo
piss in (one's) pocket [australia]
f.
(birine) yalakalık yapmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in (one's) pocket
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy