iyi - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

iyi



"iyi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 137 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iyi decent s.
iyi good s.
iyi well s.
iyi fine s.
General
iyi sound i.
iyi shape i.
iyi happy s.
iyi nice s.
iyi likely s.
iyi comfortable s.
iyi sympathetic s.
iyi whole s.
iyi agreeable s.
iyi straight s.
iyi to the good s.
iyi okay s.
iyi benevolent s.
iyi pretty s.
iyi gratifying s.
iyi great s.
iyi favorable s.
iyi dandy s.
iyi ok s.
iyi just s.
iyi kindly s.
iyi handsome s.
iyi beneficent s.
iyi o.k. s.
iyi right s.
iyi kind s.
iyi suitable s.
iyi fine s.
iyi enviable s.
iyi cool s.
iyi vintage s.
iyi well s.
iyi fair s.
iyi good s.
iyi better s.
iyi bonny s.
iyi passable s.
iyi well- s.
iyi braw s.
iyi favourable s.
iyi couthie (scottish) s.
iyi couthy (scottish) s.
iyi cromulent s.
iyi copacetic s.
iyi unobnoxious s.
iyi bein [obsolete] s.
iyi bien [obsolete] s.
iyi quare s.
iyi bravely s.
iyi budgeree [dialect] [australia] s.
iyi honest [uk] s.
iyi gradely [dialect] s.
iyi guid [scotland] s.
iyi conny s.
iyi civil s.
iyi gay [dialect] [uk] s.
iyi serendipitous s.
iyi sib [dialect] s.
iyi four-star s.
iyi nicely zf.
iyi well enough zf.
iyi decently zf.
iyi well zf.
iyi ok! ünl.
iyi alright ünl.
Colloquial
iyi good deal i.
iyi regular s.
iyi copacetic s.
iyi fresh s.
iyi high-res s.
iyi downbeat s.
iyi ridgy-didge [australia] s.
iyi chronic s.
iyi five-by-five s.
iyi on fleek expr.
iyi a bit of all right expr.
iyi up to the mark expr.
iyi cas exclam.
Idioms
iyi good as gold [cliché] s.
iyi fine and dandy expr.
iyi up to snuff expr.
iyi not be half bad expr.
iyi all wool and a yard wide expr.
Speaking
iyi all right expr.
Technical
iyi well s.
Religious
iyi christian s.
Latin
iyi bona s.
iyi bon s.
Archaic
iyi seely s.
iyi sely s.
iyi welp expr.
Slang
iyi phat (rap slang) s.
iyi fat (rap slang) s.
iyi saucy s.
iyi dope (rap slang) s.
iyi kickin’(rap slang) s.
iyi fly (rap slang) s.
iyi def (rap slang) s.
iyi crunk s.
iyi dench s.
iyi keen s.
iyi tight (rap slang) s.
iyi ill (rap slang) s.
iyi hotsy-totsy s.
iyi hunk s.
iyi hunky s.
iyi positive s.
iyi oaks exclam.
iyi oak exclam.
iyi aight exclam.
iyi aight exclam.
British Slang
iyi irie s.
iyi tight s.
iyi hunky-dory s.
iyi canny s.
iyi barry (edinburgh) s.
Modern Slang
iyi all gravy s.
iyi aeight exclam.
iyi aiiight (alright) exclam.
iyi ain't bad exclam.
iyi aight nigga [african american] exclam.
iyi aite (alright) exclam.
iyi ah-ite exclam.
iyi aightz (alright) exclam.
iyi aii (alright) exclam.
iyi aiight (alright) exclam.
iyi aiit (alright) exclam.
iyi aiite (alright) exclam.
iyi aigh (alright) exclam.
iyi aight bet exclam.
iyi alreet (alright) exclam.
iyi alreyt (alright) exclam.
iyi alri [irish] exclam.

"iyi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
iyi arkadaş good friend i.
en iyi best s.
daha iyi better s.
iyi düşünebilen sane s.
yeni ve iyi durumda pristine s.
iyi ve kötüyü ayıramayan amoral s.
General
en iyi kısım the best part i.
iyi adam trump i.
iyi terbiye good manner i.
iyi kalplilik benignity i.
iyi huy good temper i.
iyi kılıç kullanan kimse swordsman i.
iyi niyet mektubu letter of goodwill i.
en yüksek/iyi performans the highest performance i.
en iyi star i.
daha iyi bir duruma getirme uplift i.
iyi uymayan şey misfit i.
iyi kalplilik candor i.
çok iyi şans best of luck i.
iyi yiyecek ve içecekten anlayan kişi gourmet i.
iyi kararlar verebilme forehandedness i.
en iyi oyuncu powerhouse i.
iyi taraflarından biri one of his redeeming features i.
yapmacık iyi kimse goody i.
en iyi kısım titbit i.
iyi niyet good offices i.
çevresiyle iyi geçinen kimse good mixer i.
iyi bilme familiarity i.
iyi beslenme eutrophy i.
iyi adam good man i.
iyi kalplilik kindheartedness i.
iyi niyet bona fides i.
içindeki potansiyelini iyi kullanmaktan doğan memnuniyet fulfillment i.
iyi eğitim görmüş olma literateness i.
iyi yurttaş olma civism i.
iyi şekil good shape i.
çok iyi bir iş a plum job i.
iyi örnek good example i.
iyi talih good fortune i.
iyi dilekler blessings i.
iyi durum place in the sun i.
iyi dilekler regards i.
iyi karşılama welcomeness i.
iyi karar good judgement i.
iyi münasebet amity i.
iyi durumda olma soundness i.
kolay ve iyi maaşlı bir iş sinecure i.
iyi huylu rahim tümörü leiomyomata i.
en iyi sığır eti prime beef i.
iyi yüreklilik bigheartedness i.
iyi ve yardımsever ruh eudaemon i.
iyi adam topper i.
iyi durum well i.
en iyi lokma titbit i.
iyi yazı yazma yeteneği a ready pen i.
en iyi kaliteyi simgeleyen harf a i.
toplumun iyi eğitim görmüş tabakası clerisy i.
iyi niyetli ticari uygulama ormal bona fide commercial practice i.
iyi dilekte bulunan wellwisher i.
iyi hal weal i.
iyi nişancı sharpshooter i.
iyi karar good judgment i.
ailesine iyi bakan kimse a good provider i.
iyi ve yardımsever ruh eudemon i.
çok iyi funkiness i.
iyi korunan yer stronghold i.
en iyi kısım the fat i.
iyi zamanlar good times i.
kafası iyi olma jag i.
iyi yüreklilik kindness i.
iyi arkadaş familiar i.
iyi veya zevkli zaman geçirme whiling i.
iyi insan christian i.
iyi niyet yemini calumnia jusjurandum i.
iyi kitap good book i.
bir kimsenin iyi özellikleri good qualities i.
iyi hazırlanmış (plan) mature i.
iyi yemek yeme ve yemekten anlama sanatı gastronomy i.
çok iyi bir iş a plum post i.
iyi serleşmişlik good temperedness i.
iyi huyluluk amiableness i.
iyi el good deal i.
iyi muamele fair treatment i.
en iyi giysiler glad rags i.
iyi hal goodwill i.
en iyi teknik yaklaşım best technical approach i.
iyi yeme sanatı gastronomy i.
iyi insan good person i.
besinlerle arası iyi olmama cause to feel sick due to food or drink i.
iyi mizaç good nature i.
iyi iş belgesi recommendation i.
iyi ve cömert kalpli olma largeheartedness i.
iyi niyet gösterisi gesture i.
en iyi video geri dönüşü best video return i.
iyi niyetli do gooder i.
iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu dogooder i.
çok iyi alpha plus i.
bir kimsenin iyi özellikleri a person´s good qualities i.
iyi huyluluk good naturedness i.
iyi pişmişlik doneness i.
iyi kalplilik candour i.
iyi hal kağıdı certificate of good conduct i.
iyi durum good condition i.
kılıcı iyi kullanma swordsmanship i.
eski iyi haline getirme refurbishment i.
iyi huylu peri brownie i.
iyi hava good weather i.
dünyanın en iyi şaraplarının üretildiği fransa'da malikane chateau mouton rothschild i.
beklenmedik sorunlarla iyi başa çıkabilme forehandedness i.
iyi dilekte bulunan well wisher i.
en iyi kısım cream i.
iyi şans duası good luck charm i.
iyi kılavuz good shepherd i.
birinin en iyi yaptığı iş forte i.
iyi/samimi karşılama welcoming i.
iyi huylu veya arkadaş canlısı olma jovialness i.
hedefi iyi vuramayan kimse a poor shot i.
iyi cins yazı kağıdı bond paper i.
iyi insanlar the good i.
iyi şans good luck i.
en iyi kitaplar best books i.
en iyi tahmin best guess i.
iyi hazım eupepsia i.
iyi söz good word i.
iyi duyu good sense i.
iyi adam good guy i.
iyi hava fair weather i.
iyi yaşamayı seven bon vivant i.
iyi eğitimli sınıf clerisy i.
iyi niyetlilik favorableness i.
daha iyi kalite better quality i.
iyi kalite good quality i.
iyi niyet good faith i.
iyi niyet goodwill i.
türünün en iyi örneği the best of its kind i.
hem iyi hem kötü a curate's egg i.
iyi ilişki amity i.
iyi yüreklilik goodness i.
yüksek ücretler ödeyip yeni inançlar edinen ve kendini iyi hisseden kimse metropagan i.
iyi başlangıç solid start i.
iyi niyet sympathy i.
iyi iş good job i.
iyi (ibranice) tov i.
alınan en iyi verim thruput i.
iyi huyluluk gentilesse i.
yaşanan iyi bir şey gest i.
iyi okuyamayan nonreader i.
iyi korunan yüksek kale hillfort i.
iyi ilişkiler good relations i.
iyi itibar good reputation i.
iyi ilişkiler pleasant relations i.
iyi ortaklık good partnership i.
iyi niyeti belli eden davranış goodwill gesture i.
iyi niyet göstergesi davranış goodwill gesture i.
iyi niyet gösterisi goodwill gesture i.
iyi çözüm good solution i.
iyi çözüm neat solution i.
iyi kalite good quaity i.
iyi geceler öpücüğü a good night's sleep i.
iyi düşünce good opinion i.
iyi fikir good opinion i.
iyi görüş good opinion i.
tüm zamanların en iyi (müzik) grubu band of all times i.
iyi performans good performance i.
en iyi smaçör best smasher i.
en iyi smaççı best smasher i.
iyi huyluluk bonhomie i.
iyi durum belgesi certificate of good conduct i.
bilgisayarı iyi bilen kullanıcı power user i.
iyi dinleyici good listener i.
en iyi giysiler best bib and tucker i.
çok iyi işitme acute hearing i.
iyi bir haber a good news i.
iyi sonuç good result i.
en iyi kestirici best estimator i.
iyi arkadaş chum i.
iyi nitelikli orman sahası commercial forest land i.
iyi öykü anlatan kimse raconteur i.
iyi imaj good image i.
iyi kotarılmış bir iş feat i.
iyi deneyim good practice i.
bir kişinin en iyi yaptığı şey forte i.
iyi insan beautiful-good person i.
iyi niyetli do-gooder i.
iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu do-gooder i.
iyi niyetli ama gerçekçi olmayan sosyal reformcu do-gooder i.
iyi gün dostu fair-weather friend i.
iyi zaman good-time i.
hangi seçeneğin daha iyi olduğu hiç belli olmayan bir durum toss-up i.
iyi gitme well-doing i.
iyi oluş well-being i.
iyi dilek greeting i.
en iyi zamanı in season i.
iyi uyluluk bonhomie i.
çok iyi kişi beauty i.
çok iyi şey beauty i.
uzağı iyi görme longsightedness i.
en iyi örnek paragon i.
iyi örnek fair sample i.
iyi karşılama kind reception i.
en iyi yedek hot spare i.
en iyi yedek hot standby i.
iyi ve kötü zamanlar highs and lows i.
iyi ve kötü zamanlar ups and downs i.
iyi tavır good behavior i.
iyi hal good behavior i.
hem iyi hem kötü mixed blessing i.
iyi hareket good behavior i.
en iyi arkadaş best friend i.
iyi ve kötüyü birbirinden ayırma yeteneği discretion i.
iyi ilişkiler intimate relations i.
iyi komşuluk ilişkileri good neighbour relations i.
iyi komşuluk ilişkileri good neighbourhood relations i.
bir toplantı ya da partide geçirilen iyi vakit big time i.
daha iyi pozisyon better position i.
en iyi dilekler best wishes i.
daha iyi konum better position i.
iyi karşılanma favorable reception i.
iyi karşılanma favourable reception i.
iyi taraf good part i.
iyi bir espri anlayışı a good sense of humour i.
iyi hizmet good service i.
iyi servis good service i.
en iyi seviyeye getirme optimization i.
gelmiş geçmiş en iyi all-time best i.
iyi niyet good intention i.
iyi niyet jesti gesture of goodwill i.
en iyi çocukluk arkadaşı best childhood friend i.
iyi performans solid performance i.
iyi iletişim becerisi good communication skill i.
iyi tutum good/positive attitude i.
iyi tavır good/positive attitude i.
en iyi on the top ten i.
sınıfında en iyi the best in its class i.
maaşı daha iyi olan iş better paid job i.
daha iyi maaşlı iş better paid job i.
en iyi/en yakın arkadaş best friend i.
bordeaux cinsi en iyi kırmızı şarap cabernet i.
en iyi senaryo best-case scenario i.
en iyi durum senaryosu best-case scenario i.
daha iyi olma betterness i.
iyi arkadaşlar good friends i.
beysbolda çok sayıda iyi vuruşun yapıldığı oyun slugfest i.
en iyi uygulamalar best practises i.
en iyi uygulamalar best practices i.
iyi derecede ingilizce good command of english i.
en iyi satanlar listesi the bestsellers list i.
iyi (bir) iş decent work i.
içindeki potansiyelini iyi kullanmaktan doğan memnuniyet self-fulfillment i.
daha iyi bir açı a better angle i.
daha iyi yaşam koşulları better living conditions i.
daha iyi olanaklar better opportunities i.
iyi bir kız a good girl i.
bilgisayar oyunlarında bir oyunun konusunun ve temel oyun mekaniğinin ne kadar iyi tasarlanmış ve oyunda ne kadar verimli bir şekilde uygulanmış olduğunu ifade eden sözcük gameplay i.
taklit edilemeyecek kadar iyi inimitability i.
en iyi çıkış yapan grup best newcomer band i.
en iyi çıkış yapan grup best new band i.
iyi düşünülmüş bir söz a well-thought-out phrase i.
en iyi köy ödülü the best village award i.
iyi/tatlı kimse goody-two-shoes i.
anlatılan konuyu dinleyicilerin daha iyi anlamasına yardımcı olmaya yönelik işaretlerin kullanıldığı bir teknik signposting i.
iyi bir örnek a good example i.
iyi karma good karma i.
dil öğrenmenin en iyi yolu the best way to learn language i.
iyi dost/arkadaş a good fellow i.
iyi arkadaş good friend i.
iyi dost good friend i.
iyi bir sebep a good reason i.
iyi bir sebep a worthy cause i.
iyi polis good cop i.
iyi/eksiksiz döşenmiş daire well-furnished apartment i.
iyi hal good conduct i.
iyi bakılmış çocuk well-raised/cared/nourished child i.
iyi yön good side i.
iyi yan good side i.
iyi planlanmış ve idare edilmiş askeri operasyon set piece i.
iyi karar good decision i.
en iyi üniversite the best university i.
iyi koku alan burun sensitive nose i.
iyi dost brick i.
iki müzik grubunun ya da müzisyenin kimin daha iyi olduğunu görmek için karşı karşıya gelmesi rock off i.
iyi örnek copybook i.
iyi filmler good movies i.
duygusal iyi oluş emotional well-being i.
en iyi kısım tidbit i.
en iyi lokma tidbit i.
en iyi seviyeye getirme optimisation i.
iyi niyetlilik favourableness i.
iyi kalplilik kind-heartedness i.
iyi okuyamayan non-reader i.
içindeki potansiyelini iyi kullanmaktan doğan memnuniyet self-fulfilment i.
içindeki potansiyelini iyi kullanmaktan doğan memnuniyet fulfilment i.
iyi yan upside i.
iyi taraf upside i.
iyi bir bilim adamı a good scientist i.
insanlar ile iletişimi iyi olmayan/zayıf olan kimse poor communicator i.
insanlar ile sağlıklı/iyi iletişim kuramayan kimse poor communicator i.
reddedilmeyecek kadar iyi bir teklif an offer too good to refuse i.
iyi niyetli eşek şakası good-natured horseplay i.
iyi haber good news i.
iyi haber welcome news i.
şimdiye kadar yazılmış en iyi şarkı best song ever written i.
geçtiğimiz on yılın en iyi filmleri the best movies of the past decade i.
geçen on yılın en iyi filmleri the best movies of the past decade i.
daha iyi performans sergileme outperformance i.
iyi zaman good time i.
iyi bir eş a good spouse i.
iyi düzey good level i.
kendini iyi ve güvende hissetme at-homeness i.
iyi seçilmiş kelimeler well chosen words i.
en iyi değer best value i.
her şeyin nihayetinde iyi ile sonuçlanacağına inanan düşünce akımı agathology i.
her şeyin nihayetinde iyi ile sonuçlanacağına inanan düşünce akımı agathism i.
iyi hissetmek için yenen gıda türü comfort food i.
iyi durum good situation i.
iyi huy good manner i.
iyi geceler öpücüğü a good night kiss i.
hayatının en iyi günü best day of your life i.
onun en iyi işinden biri one of his finest work i.
insanlarla iyi geçinen birisi olma being a people person i.
insanlara iyi geçinme being a people person i.
iyi akademik durum good academic standing i.
öznel iyi oluş subjective well-being i.
gelmiş geçmiş en iyi takım best team ever i.
iyi tahmin good guess i.
iyi tahmin nice guess i.
iyi niyetli fakat hakaret içeren söylem microaggression i.
iyi niyet esası principle of goodwill i.
iyi alışkanlıklar good habits i.
iyi niyet good deed i.
en iyi yöntemler best practises i.
dışarıdan etkileyici görünüp aslında çok iyi olmayan yapı/durum potemkin village i.
dışarıdan etkileyici görünüp aslında çok iyi olmayan yapı/durum potyomkin village i.
mevcut en iyi teknikler (met) best available techniques (bat) i.
telefon (radyo/tv/ telsiz)'nun iyi çekmesi good reception i.
iyi insan good samaritan i.
iyi kalp kind heart i.
iyi konumlanmışlık well-posedness i.
iyi tavsiye good advice i.
iyi tavsiye sound advice i.
iyi mayalanmış şarap cabinet i.
iyi öykü anlatan kadın raconteuse i.
iyi eşleşme strong match i.
çin geleneğine göre iyi şans getirdiği düşünülen, kırmızı bir zarf içinde verilen para. red packet i.
iyi dilek regard i.
iyi niyet regard i.
en iyi aktris ödülleri best actress awards i.
iyi olup olmadığını polis aracılığı ile öğrenme welfare check i.
iyi yüzücü kadın naidad i.
yaygın olarak bilinen ve genellikle iyi bir ünü olan marka adı name brand i.
iyi olma nicety i.
iyi ahlak nobility i.
iyi yüreklilik noble-mindedness i.
iyi ahlak nobleness i.
maddi durumu iyi olan kimse nonpoor i.
yüzmeyen veya iyi yüzemeyen kimse nonswimmer i.
yüzmeyen veya iyi yüzemeyen hayvan nonswimmer i.
en iyi nokta noon i.
en iyi nokta noontide i.
iyi hal kağıdı testimonial i.
çok iyi şey the business i.
çok iyi kimse the business i.
insanların başına gelen iyi şeyler the good i.
iyi eğitimli kimse thoroughbred i.
garip işlerde iyi olan kimse thronner [dialect] i.
iyi tempo tutan müzisyen timist [obsolete] i.
en iyi kısım top i.
türün en iyi örneği top i.
iyi ayarlanmış olma trueness i.
her şeyde en iyi olan kimse all-timer [us] i.
her iki eli eşit derecede iyi kullanma yeteneği ambidextrianism i.
kendini iyi hissettiren film a feel-good film i.
kişinin en iyi performansı a' game i.
öngörüleri iyi olan kimse anticipant i.
iyi kalpli yaşlı kadın aunt i.
tek görüşe veya tarza bağlı kalmaksızın en iyi olanı seçerek karar verme eclectic method i.
iyi bilmeme unacquaintedness i.
en iyi yöntem best way possible i.
iyi bir yolculuk a good trip i.
iyi iletişim becerisine sahip kimse good communicator i.
iletişim becerisi iyi kimse good communicator i.
iyi geçinebilme way i.
(bir şeyi) iyi yapabilme way i.
iyi olmama underniceness i.
sağlığı iyi olmama unheal i.
sağlığı iyi olmama unhele [obsolete] i.
bir kimsenin sevdiği veya iyi yaptığı şey bag i.
maddi durumu iyi olan aileler affluent families i.
iyi kalplilik large-heartedness i.
iyi niyetli olmama unsympathy i.
iyi güçlendirilmiş pozisyon bastion i.
iyi durum kelter i.
blöfte iyi olan kimse kidologist i.
güzel ve iyi kadın bellibone i.
en iyi durum best i.
en iyi hal best i.
en iyi görünüm best i.
en iyi dilekler best i.
en iyi durumdaki sağlık best i.
en iyi performans best i.
en iyi ruh hali best i.
iyi niyetli takılma chiack [australia] i.
iyi niyetli takılma chyack [australia] i.
iyi duygu eupathy i.
iyi düzen eutaxy i.
iyi idare eutaxy i.
iyi vakit jolly [uk] i.
iki şeyden daha iyi olanı the better i.
iyi vakit quality time i.
en iyi üç maç match i.
en iyi üç veya beş maç match i.
iyi amaçlarla büyü yapan büyücü white magician i.
bir grup utanç verici insan arasındaki normal ve iyi huylu kimse white sheep i.
yararlı ve iyi olma durumu wholesomeness i.
yeterlilik sınavında en iyi dereceyi alan izci kız queen's guide i.
iyi bir eşe yakışan özellik veya davranış wifehood i.
iyi eş olma wifehood i.
daha iyi bir izlenim yaratmak için kılıf uydurma window-dressing i.
aynı anda hem iyi bir eş olan hem de profesyonel bir kariyere sahip olabilen bir kadın wonder woman i.
iyi şans blessing i.
gözleri iyi görmeyen kimse blinkard [obsolete] i.
bir şeyi bilmemenin daha iyi olması blissful ignorance i.
daha iyi olma özelliği meliority i.
kişinin iyi kararlar verebildiği sağlıklı ruh hali mental soundness i.
vedalaşırken söylenen iyi niyetli söz word of farewell i.
vedalaşırken söylenen iyi niyet ifadesi word of farewell i.
iyi seyahat bon voyage i.
iyi niyet bon-accord i.
iyi huyluluk bonhommie i.
iyi başlangıç head start i.
iyi niyet gösterme helpfulness i.
çok iyi durumda olan sikke mint i.
çok iyi durumda olan damga mint i.
çok iyi durumdaki araba minter i.
manzarası iyi olan nokta box seat i.
zor durumun iyi yanı bright side i.
kamuoyunca iyi bilinen yaklaşım high profile i.
kamuoyunda iyi tanınan kimse veya şey high profile i.
en iyi yaklaşım high road i.
göze çarpan iyi tutum high-profile i.
iyi bilinen yön highway i.
iyi bilinen alan highway i.
iyi anlaşılamamış şey hinterland i.
iyi zaman holiday i.
iyi yönlendirilmiş darbe home thrust i.
iyi niyet honestness i.
iyi huy humour i.
iyi durumu muhafaza edememe reverting i.
iyi durumda kalamama reverting i.
içe bakış konusunda iyi olan kimse yogi i.
en iyi kısım yolk [obsolete] i.
iyi parçalar hunks i.
hastalara iyi geldiğine inanılan bir çay liebig’s beef tea i.
iyi dans edebilme moves i.
iyi sporcu niteliklerinden yoksun kimse mucker i.
zengin ve iyi ekilmiş bölge garden i.
birini iyi veya kötü yönde etkileyen kimse genius i.
iyi yetiştirilme gentry i.
iyi niyetli fikir alışverişi give-and-take i.
kendini iyi hissetme glow i.
kasların egzersizle büyüdüğü iyi gelişmiş vücut muscle i.
iyi gelişmiş kas sistemi muscling i.
iyi gelişmiş altyapı muscling i.
sağ ayağını sola göre daha iyi kullanan kimse right-footer i.
iyi ahlak rightness i.
türünün en iyi örneği olarak korunan şey gold i.
iyi mizah anlayışı olan kimse dag i.
iyi davranışın işaret ettiği liyakat veya üstün karakter desert i.
düşmanı mevcut hareket tarzını sürdürmekten veya planladığı operasyonları gerçekleştirmekten caydırmak amacıyla en iyi ekonomik, diplomatik, siyasi ve askeri değerlendirmeler ışığında geliştirilmiş eylem planı deterrent options i.
iyi yiyecek seçiciliği gourmandism i.
seçmenin temel ve dolaysız çıkarlarının en iyi temsilcisi olduğuna inanılan, kırsalda ve taşrada yaşayan halk grass-roots i.
iyi niyet gree i.
takana iyi şans, diğer insanlara kötü şans getirdiğine inanılan bir tılsım gris-gris i.
iyi taklit hit-off i.
iyi tasvir hit-off i.
en iyi yönünü yansıtma idealisation i.
en iyi yönünü yansıtma idealization i.
en iyi yönünü yansıtma idealisation i.
yemekleri iyi olması beklenen mekan munch i.
ihtimal dahilindeki en iyi durum optimism i.
çocuklar için iyi bir gelecek hazırlama amacını güden uluslararası büyük bir derneğe mensup kimse optimist i.
belirli koşullar altında elde edilebilecek en iyi sonuç optimum i.
aşırı iyi bilinme overforwardness i.
iyi pazarlık rug [dialect] [uk] i.
iyi muhakeme rumblegumption [scotland] i.
iyi muhakeme rumelgumption [scotland] i.
iyi aileden gelen erkek rye i.
iyi olmama imbonity [obsolete] i.
iyi çalışma koşulu commission i.
iyi dilekler congratulations i.
iyi ücret decent wage i.
iyi kalitede olma durumu state of good quality i.
en iyi olunan faaliyet alanı métier i.
iyi kalpli insanlar goods i.
iyi olan şey goods i.
iyi mizaçlı kimse good sort i.
kelimeleri iyi telaffuz eden kimse good speller i.
iyi huy good spirit i.
(işletme-müşteri veya ülkeler arası) iyi ilişki good will i.
iyi haber good word i.