kötü - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kötü



"kötü" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 255 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kötü wicked s.
kötü evil s.
kötü poor s.
kötü bad s.
General
kötü evildoer i.
kötü tant pis (fr) i.
kötü wrongful s.
kötü hard s.
kötü wretched s.
kötü nefarious s.
kötü foul s.
kötü pernicious s.
kötü devilish s.
kötü horrid s.
kötü off s.
kötü sinister s.
kötü miscreant s.
kötü evilest s.
kötü fierce s.
kötü portentous s.
kötü malign s.
kötü indifferent s.
kötü iniquitous s.
kötü bleak s.
kötü graceless s.
kötü iniqultous s.
kötü hateful s.
kötü shady s.
kötü baneful s.
kötü rough s.
kötü sticky s.
kötü grotty s.
kötü unfortunate s.
kötü shabby s.
kötü lousy s.
kötü gross s.
kötü malignant s.
kötü unholy s.
kötü eviler s.
kötü ungodly s.
kötü unsavory s.
kötü ugly s.
kötü disagreeable s.
kötü flyblown s.
kötü seamy s.
kötü haunted s.
kötü nasty s.
kötü perverted s.
kötü obnoxious s.
kötü dark s.
kötü chintzy s.
kötü feeble s.
kötü villainous s.
kötü sorry s.
kötü crummy s.
kötü unhallowed s.
kötü hellish s.
kötü corrupt s.
kötü black s.
kötü harmful s.
kötü dread s.
kötü reprobate s.
kötü offensive s.
kötü execrable s.
kötü worse s.
kötü vile s.
kötü horrible s.
kötü unrighteous s.
kötü adverse s.
kötü stinking s.
kötü heinous s.
kötü purple s.
kötü awful s.
kötü transgressive s.
kötü not good s.
kötü dreadful s.
kötü frightful s.
kötü ill s.
kötü beastly s.
kötü bitter s.
kötü dissolute s.
kötü fatal s.
kötü miserable s.
kötü unfavourable s.
kötü unwell s.
kötü vicious s.
kötü worthless s.
kötü black hearted s.
kötü unfavorable s.
kötü unsavoury s.
kötü cruddy s.
kötü cheesy s.
kötü scabby s.
kötü ropey s.
kötü mean s.
kötü ailing s.
kötü back-alley s.
kötü unpleasing s.
kötü terrible s.
kötü earthen-hearted s.
kötü unconsentaneous s.
kötü unfine s.
kötü unfortuned s.
kötü unhallowed s.
kötü unpitious s.
kötü unpleasive s.
kötü unrightful s.
kötü unrightwise [obsolete] s.
kötü execrable s.
kötü baseborn s.
kötü yvel [obsolete] s.
kötü malefactory s.
kötü mean s.
kötü wicke s.
kötü wikke s.
kötü mauvais s.
kötü helly [obsolete] s.
kötü budmash s.
kötü galsome [obsolete] s.
kötü gare s.
kötü ribby [uk] s.
kötü godless s.
kötü dark s.
kötü graceless s.
kötü odible s.
kötü off s.
kötü off-colour [uk] s.
kötü rot s.
kötü rotten s.
kötü rum s.
kötü ill-favoured s.
kötü impleasing [obsolete] s.
kötü disordeined [obsolete] s.
kötü distasteful s.
kötü distressing s.
kötü doomful s.
kötü paltry s.
kötü paultry s.
kötü currish s.
kötü felon s.
kötü felonous [obsolete] s.
kötü fendliche s.
kötü iniquous [obsolete] s.
kötü insalutary s.
kötü portentive [obsolete] s.
kötü potent s.
kötü oracular s.
kötü pettifogging s.
kötü scelestic [rare] s.
kötü scelestious s.
kötü sicko s.
kötü sinistrous s.
kötü siwash s.
kötü foul s.
kötü foul s.
kötü fourth-rate s.
kötü sodden s.
kötü snuffy s.
kötü stinko s.
kötü suburb [obsolete] s.
kötü suburban [obsolete] s.
kötü duff s.
kötü badly zf.
kötü mis ök.
kötü caco- ök.
Colloquial
kötü birdturd s.
kötü cold s.
kötü beat s.
kötü cruddie s.
kötü crudy s.
kötü duff [uk] s.
kötü ordinary [australia/new zealand] s.
kötü stinky s.
Idioms
kötü a bit off s.
kötü a little off s.
kötü rough as bags s.
kötü (as) sour as vinegar s.
kötü black-hearted s.
kötü sour as vinegar s.
kötü go hard for expr.
kötü go hard with expr.
kötü black as a raven expr.
kötü as black as a raven expr.
kötü black as a raven's feather expr.
kötü as black as a raven's feather expr.
kötü black as a raven's wing expr.
kötü as black as a raven's wing expr.
kötü black as ink expr.
kötü as black as ink expr.
kötü as black as the devil expr.
kötü black as the devil expr.
kötü a cut below expr.
kötü from hunger expr.
Technical
kötü ill s.
Medical
kötü mis- ök.
Apiculture
kötü vicious s.
Literature
kötü doggerel s.
Religious
kötü luciferian s.
Philosophy
kötü wrong s.
Archaic
kötü naught s.
kötü enormous s.
kötü circular s.
kötü incommodious s.
kötü felonious s.
kötü piteous s.
kötü scald s.
kötü sideral s.
Slang
kötü mickey mouse i.
kötü shag-nasty i.
kötü beasty s.
kötü poopy s.
kötü wack (rap slang) s.
kötü janky s.
kötü uncool s.
kötü wack s.
kötü fricking s.
kötü gronk s.
kötü icky-poo s.
kötü mungy s.
kötü obno s.
kötü obnoc s.
kötü pukey s.
kötü pukoid s.
kötü weak s.
kötü onkus [australia/new zealand] s.
kötü rasty s.
kötü ropy s.
kötü shank s.
kötü off the hook (rap slang) expr.
kötü off the chain (rap slang) expr.
kötü it blows expr.
kötü like shit exclam.
British Slang
kötü manky s.
kötü clingin (socttish) s.
kötü minging s.
kötü gopping s.
kötü poxy s.
kötü god-awful s.
kötü scrotty s.
kötü pooey s.
kötü ropy s.
kötü boggin (scottish) s.
kötü goppin' s.
kötü rough s.
kötü dicky s.
kötü piss-poor s.
kötü ropey s.
kötü cruddy s.
kötü naff s.
kötü shitty s.
kötü mingin s.
kötü fart in a spacesuit expr.
kötü rough as robber's dog expr.
kötü no cop expr.
kötü like a plasterer's radio expr.

"kötü" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kötü durum plight i.
kötü bir şey olacağını sezme foreboding i.
(öykü/film vb'de) kötü adam villain i.
kötü beslenme malnutrition i.
uğramak (kötü bir şeye) sustain f.
kötü kokmak stink f.
kötü şöhretli infamous s.
kötü şöhretli notorious s.
çok kötü awful s.
kötü bir şekilde badly zf.
General
üstü kapalı (kötü) söz insinuation i.
kötü şaka trick i.
daha kötü olma durumu deteriority i.
kötü yönetim mismanagement i.
kötü niyet animus i.
kötü bir şey olacağını önceden hissedebilme forebodingness i.
kötü durum bad condition i.
kötü koku reek i.
kötü atılım fluff i.
kötü halde olma seediness i.
kötü havadan aşınma weathering i.
kötü yazar scribbler i.
kötü kimse demon i.
kötü ruh dybbuk i.
kötü etki blight i.
ahlakça kötü bir şeyin bıraktığı leke taint i.
kötü kimse evildoer i.
kötü son (talihin belirlediği) doom i.
kötü koşullar rigor i.
erteleme (kötü bir şeyi) reprieve i.
kötü yazan kimse scrabbler i.
eşlerin birbirine kötü davranması spousal abuse i.
çok kötü olma ickiness i.
kötü bakış glare i.
çok kötü olma beastliness i.
kötü yapılan iş botchery i.
kötü amaçla yapılan gizli anlaşma conspiracy i.
kötü etki contagion i.
kötü ruh dybbukim i.
kötü iletken bad conductor i.
kötü davranış misdemeanor i.
çevreye yayılan kötü ya da zararlı madde effluvia i.
kötü ahlak antisocial behaviour i.
kötü gün a dark day i.
işin kötü tarafı dirty end of the stick i.
kötü kokulu nefes halitosis i.
kötü el yazısı scribble i.
kötü yazan kimse scribbler i.
kötü politika impolicy i.
allah hakkında kötü konuşma blasphemy i.
polis kötü muamelesi police misconduct i.
kötü bir amaç için yapılan büyü black magic i.
kötü niyetlilik maliciousness i.
kötü şöhret infamy i.
kötü ruh fiend i.
kötü hareket misdeed i.
kötü şöhret disrepute i.
kötü vaziyet predicament i.
kötü haber bitter pill to swallow i.
kötü hükümet misrule i.
kötü niyetli bir şekilde bakma knowing look i.
kötü niyetle yapılan dedikodu vicious rumor i.
acımaya yol açacak kötü davranış crime i.
kötü şöhretli avukat shyster i.
kötü taraflarını açığa vurma (insan/davranış vb'nin) denunciation i.
kötü idare mismanagement i.
kötü kokan stinker i.
kötü sulu yemek wash i.
kutsal nesnelere kötü davranma ve kullanma durumu sacrilegiousness i.
kötü koku malodor i.
kötü emilim malabsorption i.
birinin en kötü huyu one's besetting sin i.
büyücülük (kötü amaçla yapılan) witchcraft i.
kötü kader bad fate i.
kötü davranış bad behavior i.
kötü ve ahlaksızca hareket misdeed i.
kötü hava bad air i.
kötü ruhun musallat olduğu kimse energumen i.
çok kötü olma atrociousness i.
kötü kadın jezebel i.
kötü not a bad mark i.
en kötü örnek shocker i.
kötü koku effluvia i.
kötü doktor leech i.
kötü kokulu olma malodorousness i.
kötü niyetle yapılan dedikodu malicious gossip i.
kötü biçimde kaçırılmış fırsat badly missed opportunity i.
irlandalı (kötü) mick i.
kötü gün an off day i.
çocuğa kötü muamele child abuse i.
kötü hal predicament i.
muhtemel en kötü hal reasonable worst case i.
kötü vicdan bad conscience i.
çok kötü bir durum misery i.
kötü davranma snub i.
kötü muamele unfriendliness i.
yahudi inancındaki kötü ruhlardan biri daimon i.
kötü koşullar rigour i.
kötü niyetli dedikodu malicious gossip i.
kötü niyet malevolence i.
kötü kız tart i.
eğilim (kötü) twist i.
kötü ruhlu daemon i.
kötü davranma maltreatment i.
kötü olma durumu ominousness i.
kötü koku effluvium i.
kötü hava bad weather i.
kötü niyet ill will i.
kötü ruh demon i.
kötü yönetim misgovernment i.
kötü insanlar scum i.
en kötü oyuncuya verilen ödül booby prize i.
kötü anlamda ün notoriety i.
kötü durum predicament i.
kötü yola sevkeden servet mammon i.
kötü niyetle yapılan dedikodu malicious rumor i.
kötü davranış misbehavior i.
işin kötü tarafı wrong end of the stick i.
kötü davranma abuse i.
kötü koku stench i.
kötü el yazısı scrawl i.
kötü kimse miscreant i.
kötü şöhretlilik disreputableness i.
kötü yola düşen kimse backslider i.
kötü ruh evil spirit i.
kötü ruhlu demon i.
kötü niyetli dedikodu vicious rumor i.
kötü muamele edilmiş çocuklar abused children i.
kötü telaffuz etme slur i.
işin kötü tarafı short end of the stick i.
kötü davranma mistreatment i.
kötü koku malodour i.
kötü kadın streetwalker i.
kötü kokma stinking i.
kötü şöhret notoriety i.
kötü niyetle bakma leering i.
çocuklara kötü davranma bad behaviour against children i.
kötü haber sad news i.
kötü muamele edilmiş kadınlar abused women i.
çok kötü durum ruin i.
kötü söz veya iftira mud i.
kötü şey cancer i.
kötü muamele battery i.
kötü kadın prostitute i.
kötü kişi bad person i.
tamirci (kötü) tinker i.
kötü el yazısı cacography i.
kötü beslenme malnutrion i.
kötü yönetim misrule i.
çalışma şartları kötü işyeri sweatshop i.
kötü bir şey yapma perpetration i.
kötü sonuç aftermath i.
ağır/kötü koku foul smell i.
kötü yazı scribble i.
kötü kokulu olma smelliness i.
kötü telafuz etme slurring i.
kötü kokma smelliness i.
kötü idare misconduct i.
kötü davranış misconduct i.
kötü tavır ve hareket misconduct i.
kötü hat bad line i.
kötü hat poor line i.
kötü polis oyunu oynayarak bilgi alma taktiği go bad cop on someone i.
hem iyi hem kötü a curate's egg i.
kötü haber communicating bad news i.
kötü adam baddie i.
kötü alışkanlıklar bad habits i.
kötü yol gutter i.
kötü ruh hali bad mood i.
kötü günler hard times i.
kötü bahane pathetic excuse i.
kötü davranış villainy i.
kötü hava vitiated air i.
kötü temsil etme misrepresentation i.
kötü fabrikasyon poor fabrication i.
kötü fabrikasyon bad fabrication i.
kötü koku stinker i.
kötü ün disrepute i.
hayatımın en kötü anı the lowest point in my life i.
kötü yönetim mishandling i.
kötü idare mishandling i.
kötü tasarım poor design i.
kötü kullanım misuse i.
kötü kullanım improper use i.
kötü şaka blue humor i.
kötü şaka dirty joke i.
kötü şart bad condition i.
kötü söz snub i.
kötü işçilik shoddy workmanship i.
kötü işçilik bad workmanship i.
kötü işçilik poor workmanship i.
kötü şoför road hog i.
kötü adam villain i.
kötü alışkanlık bad habit i.
kötü hava asperity i.
(kötü yola) sapma relapse i.
kötü emel bad intention i.
kötü kayıt poor record i.
kötü talih ill luck i.
kötü niyet bad intention i.
kötü talih misfortune i.
kötü talih tough luck i.
kötü haber doom i.
kötü talih bad luck i.
kötü sonuçlanma anti-climax i.
kötü sonuç anti-climax i.
kötü gün dostu foul-weather friend i.
kötü şaka off-color humor i.
kötü hava şartlarından dolayı limanda mahsur kalmış (gemi) weather-bound i.
en kötü durum senaryosu worst-case scenario i.
kötü hava inclement weather i.
kötü şeyler bad things i.
kötü sürpriz bombshell i.
kötü yapılmış iş botch i.
kötü adam demon i.
kötü nam disrepute i.
kötü talih doom i.
kötü ruhları kovan kimse exorcist i.
kötü yönetim misconduct i.
kötü niyet malice i.
kötü ayar maladjustment i.
kötü davranış misbehaviour i.
kötü çalışma malfunction i.
kötü davranış misuse i.
kötü şöhret bad name i.
kötü adam scoundrel i.
kötü niyetli hareketler malicious acts i.
(filmdeki) kötü adam villain i.
iyi ve kötü zamanlar highs and lows i.
iyi ve kötü zamanlar ups and downs i.
kötü imaj bad image i.
hem iyi hem kötü mixed blessing i.
kötü etki detrimental effect i.
kötü konuşma cacology i.
kötü telaffuz cacology i.
kötü performans gösteren underperformer i.
performansı kötü poor performer i.
kötü performans gösteren poor performer i.
performansı kötü underperformer i.
kötü haber terrible news i.
kötü taklit poor imitation i.
kötü koşullar poor conditions i.
kötü şartlar poor conditions i.
sahneye çıkmadan önce kendini kötü hissetme stage struck i.
kötü çocuk bad boy i.
kötü alışkanlıklar harmful habits i.
duayla kötü ruh veya cin kovma exorcism i.
kötü söylenti bad rumor i.
kötü hava koşulları adverse weather conditions i.
kötü niyet malicious intentions i.
kötü tecrübe bad experience i.
kötü deneyim bad experience i.
kötü arkadaş bad friend i.
kötü tanıtım adverse publicity i.
kötü söz evil tongue i.
kötü davranış ill conduct i.
kötü davranış bad conduct i.
kötü davranış misdeed i.
kötü davranış bad behaviour i.
kötü zan bad suspicion i.
kötü şüphe bad suspicion i.
kötü adamlar bad guys i.
kötü/olumsuz fırsatlar bad opportunities i.
kötü evlilik bad marriage i.
kötü anılar bad memories i.
kötü/zayıf/olumsuz koşullar poor conditions i.
kötü koku fetid odor i.
kötü yeme alışkanlıkları bad eating habits i.
kötü niyet bad faith i.
kötü karar bad decision i.
her şeyin kötü olduğu durum dystopia i.
kötü koku stink i.
kötü aktör bad actor i.
kötü ikiz doppelganger i.
kötü vücut kokusu body odour i.
(kötü) vücut/beden kokusu body odor i.
kötü vücut kokusu body odor i.
(kötü) vücut/beden kokusu body odour i.
kötü bir sürpriz a bad surprise i.
kötü sürpriz bad surprise i.
kötü sürpriz unwelcome surprise i.
kötü sürpriz unpleasant surprise i.
kötü hava şartları bad weather conditions i.
kötü hava koşulları bad weather conditions i.
kötü hava koşulları unfavorable weather conditions i.
kötü hava şartları unfavorable weather conditions i.
kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma impending sense of doom i.
kötü niyetli kimse ill-wisher i.
(film/hikaye) kötü karakter villain i.
kötü şans bad luck i.
kötü yön bad side i.
kötü yan bad side i.
kötü muamele maltreating i.
kötü insanlar bad people i.
beklenmedik kötü sonuç backlash i.
kötü yola sapma backsliding i.
kötü komşu bad neighbor i.
kötü komşu bad neighbour i.
kötü ahlak bad character i.
kötü şöhret bad title i.
kötü kişi bad character i.
kötü adam baddy i.
en kötü oyuncu booby i.
kötü taklit caricature i.
kötü latince dog latin i.
kötü bir fikir a bad idea i.
kötü şeyler yapan kimse evildoer i.
kötü/başarısız vuruş mishit i.
kötü koku unpleasant smell i.
kötü koku pong i.
kötü bir şeyler olacağına dair içinde bir his olma sense of impending doom i.
kötü tat bad taste i.
kötü ikiz evil twin i.
kötü davranış misdemeanour i.
kötü huy bad habit i.
kötü yönler bad sides i.
gelmiş geçmiş en kötü günlerden biri one of the worst days ever i.
kötü bir durum karşısında espri/mizah yapabilme wry humour i.
kötü bir şeye son verme closure i.
kötü yüzücü a poor swimmer i.
kötü ruhlar evil spirits i.
kötü bir amaç uğruna insanların sevgisini kazanma charm offensive i.
kötü adam bad guy i.
en kötü ölüm şekli the worst way to die i.
kötü etki ill effect i.
bir tür kötü fen shui enerjisi sha chi i.
bir tür kötü fen shui enerjisi poison arrow i.
kötü geçen gün off day i.
kötü kalpli cadı wicked witch i.
kötü kesik bad cut i.
aşağılayıcı/kötü eleştiri snark i.
kötü güçler bad forces i.
kötü kadın villainess i.
kötü huy ill temper i.
kötü niyetli kimse grinch i.
kötü kullanım abusion i.
bir insanın kötü bir ruh tarafından ele geçirilip kontrol edildiğine inanması cacodemonia i.
kötü kurt bad wolf i.
beklenmedik bir olayın kötü neticesi fallout i.
kötü niyetli kişi malevolent person i.
kötü ilan etme ban i.
kötü telaffuz acyrology i.
kötü konuşma acyrology i.
kötü muamele abuse i.
kötü davranış abuse i.
kötü muamele eden kimse abuser i.
kötü kokma rammishness i.
tadı kötü olma rammishness i.
kötü tat rammishness i.
kötü taklit caricatura [obsolete] i.
kötü tanınan kimse rapscallion i.
kötü alışkanlığa yeniden başlayan kimse recidivist i.
kötü alamet ceremony [obsolete] i.
kötü zamanlama bad timing i.
kötü kokan şey reeker i.
kötü kokan kimse reeker i.
kötü konuşma ill speech i.
başkaları hakkında kötü konuşma evil speaking i.
mezarlıkta kötü havalarda cenaze hizmetlerinin verildiği yer chapel i.
bir evi kötü ruhlardan koruyan içi tohumlarla dolu cam çubuk charm wand i.
kimyasal maddelerin kötü amaçlı kullanımı chemical abuse i.
kötü şöhretli kimse notoriety i.
kötü şöhretli olma notoriousness i.
herkesçe kötü bilinme notoriousness i.
yeniden kötü yola sapan kimse relapser i.
kötü yola sapma relapsing i.
bir şeyin kötü kullanım veya zorlanma neticesinde ziyan olması veya veriminin azalması natural wastage i.
şehrin işlenen suçlardan dolayı kötü üne sahip bölgesi tenderloin i.
çok kötü olma terribility [rare] i.
düşüncesi bile kötü olan şey the unthinkable i.
yaşanılmayacak kötü bir yer veya durum the pits i.
kötü kadınlar tibs i.
kötü muamele eden ebeveynler abusive parents i.
(kötü alışkanlığı) tek seferde birdenbire bırakma turkey i.
kötü şans ambes-as [obsolete] i.
kötü şans ambs-ace i.
kötü niyet ambition [dialect] i.
kötü şans amesace i.
kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi cabbage bug i.
kötü sonuç disappointing result i.
kötü şans ames-ace i.
kötü şöhretli kadın anonyma i.
kötü taklit apology i.
kötü huylu kimse attercop [dialect] i.
kötü huylu kimse ettercap [scottish] i.
çirkin ve kötü yaşlı kadın aunt [obsolete] i.
kötü tat austerity i.
kötü lezzet austerity i.
daha kötü duruma getirme embitterment i.
kötü niyet unbenevolence i.
kötü niyet unfriendship i.
kötü talih unhap i.
kötü talih unheal i.
kötü talih unhele [obsolete] i.
manhattan'da bir zamanlar adı suçla, gecekondularla, kötü olaylarla anılan bir bölge hell's kitchen i.
kötü niyet enmity i.
kötü cinsel ilişki entanglement i.
kötü niyet envy [obsolete] i.
kötü şöhretli olma unrespectability i.
kötü kişiliklilik evil i.
kötü koşul basement i.
kötü bir olayın odak noktası epicenter i.
kötü bir olayın odak noktası epicentre i.
kötü ün esclandre i.
kötü davranış jadery [obsolete] i.
kötü niyet unthank i.
kötü yetiştirme updragging i.
kötü eğitilme updragging i.
kötü hava weather i.
kötü kalplilik malevolence i.
kötü kalplilik malevolency i.
kötü kalpli kimse maligner i.
kötü niyetli kimse maligner i.
kötü kalplilik malignity i.
kötü niyetlilik malignity i.
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı zu i.
siyah bir kuş olarak temsil edilen kötü fırtına tanrısı zubird i.
kötü kalplilik villainy i.
kötü huylu kimse ettercap i.
kötü cazibeyle hayal kırıklığına uğrama excantation i.
bir şeyin kötü haldeki uç kısmı fag end i.
yıpranmış, kötü halde veya işe yaramaz artık fag end i.
(oliver twist romanında) erkek çocuklara hırsızlık yaptıran kötü yaşlı adam fagin i.
kötü kelime oyunu joe miller i.
kötü koku malaroma i.
kötü yönetim maleadministration [obsolete] i.
kötü idare maleadministration [obsolete] i.
başkaları hakkında kötü konuşma maledicency i.
kötü amel malefice [obsolete] i.
zararlı veya kötü davranış maleficence i.
çok kötü koku male-odor i.
tehditkar ve kötü olma malevolency i.
kötü uygulama malexecution i.
(atlarda, köpeklerde) kötü numara vice i.
(atlarda, köpeklerde) kötü yetenek vice i.
kötü davranış villany i.
kötü eylem villany i.
kötü hareket villany i.
kötü bir amacı gizleyen şey visor i.
kötü bir amacı gizleyen şey vizor i.
kötü eğitim poor education i.
kötü niyet maltalent i.
kötü muamele eden kimse maltreater i.
kötü davranan wronger i.
kötü ruh black man [dialect] [obsolete] i.
kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse whited sepulcher i.
kötü niyetli olduğu halde dıştan erdemli gibi görünen kimse whited sepulchre i.
kötü ruh hag i.
kötü kimseleri uzaklaştırmak veya baskı altında tutmak için linç kanunu yöntemlerini kullanan kanun dışı bir teşkilat white cap i.
kötü kimse the wicked i.
kötü yönetim wickedness i.
kötü davranış wickedness i.
kötü eylem wickedness i.
kötü hareket wickedness i.
hayali kötü kimse windmill i.
kötü niyetlilik low-mindedness i.
kötü fikirlilik low-mindedness i.
kötü kalplilik low-mindedness i.
kötü etki yapan kimse blighter i.
kötü ve ucuz macera blood [uk] i.
kötü ve ucuz polisiye roman blood [uk] i.
uyuşturucu kullanımından sonra oluşan kötü etki hangover i.
kötü anı hangover i.
kötü bir deneyimden kalanlar hangover i.
kötü alışkanlıklarıyla bilinen kimse hard case i.
kötü şans hard lines [uk] i.
kötü niyet hardness [us] i.
kötü şeylerin gerçekleşebileceği kısa zaman dilimi mauvais quart d'heure [france] i.
kötü niyetli olma özelliği mean-spiritedness i.
kötü niyetli yorum meow i.
kötü koku mephitism i.
kötü niyetli yorum mew i.
kötü niyetli görüş mew i.
kötü niyetle sinsice dolaşan kimse micher i.
en kötü nitelik veya durum (at) worst i.
daha kötü olma worseness i.
en kötü şey worst i.
kötü davranan kimse wronger i.
kötü muamele mistreatment i.
kötü olma heinousness i.
kötü karışım hellbroth i.
kötü kimse hellhound i.
kötü yaratık hellicat i.
kötü varlık hellicat i.
kötü kimse hellion i.
kötü kimse hellkite i.
kötü taklit mimic i.
kötü yapılmış iş botch-up i.
kötü yapılmış tamirat botch-up i.
kötü işçilik örneği botchery i.
metinlerdeki müstehcen veya kötü bölümleri çıkaran kimse bowdleriser i.
metinlerdeki müstehcen veya kötü bölümleri çıkaran kimse bowdlerizer i.
kötü davranışlı bir grup genç bratpack i.
kendinden küçük veya zayıf insanlara kötü davranan kimse browbeater i.
kötü davranma brush i.
(afrikalı amerikanlar tarafından kötü anlamda kullanılır) beyaz buckra [dialect] i.
(afrikalı amerikanlar tarafından kötü anlamda kullanılır) beyaz buccra [dialect] i.
kötü ruh bug [obsolete] i.
kötü niyet hostility i.
kötü öğüt misadvice i.