kürek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kürek



"kürek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kürek shovel i.
General
kürek baker's peel i.
kürek scoop i.
kürek spade i.
kürek scull i.
kürek shovel i.
kürek plow i.
kürek oar i.
kürek hawk i.
kürek plough i.
kürek owre [obsolete] i.
kürek pattle i.
kürek paddle staff i.
kürek plow staff i.
kürek shool [dialect] i.
kürek shule i.
Technical
kürek router i.
kürek sludger i.
Marine
kürek oar i.
Medical
kürek scapulara i.
Gastronomy
kürek paddle i.
kürek shoulder i.
Botanic
kürek white ash i.
Sport
kürek oar i.
kürek rowing i.

"kürek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
kısa kürek paddle i.
General
kürek ıskarmozu thole i.
kazma kürek digging tools i.
kürek (kanoya ait) paddle i.
kürek kullanılarak otları temizleme sarculation i.
kürek cezası hard labour i.
kürek mahkumu galley slave i.
kürek ıskarmozu tholepin i.
kürek ıskarmozu rowlock i.
mekanik kürek mechanical shovel i.
kürek mahkumu convict i.
kürek çekme stroking i.
kürek çekme pull i.
kıçtan kullanılan tek kürek scull i.
roma kürek gemisi galley i.
kürek çekme row i.
kürek cezası penal servitude i.
kürek çekme rowing i.
derin kürek scoop i.
kürek palası blade i.
kürek yarışı boat race i.
kürek sapı fork handle i.
kürek sörfü paddleboarding i.
iki elle kürek çekme sculling i.
sekiz kişilik kürek takımındaki üyelerden her biri eightsman i.
açık suda kürek çekme bathe [uk] i.
kürek veya mahmuzun ucundaki dar bıçak ağzı languet i.
tahta kürek wooden paddle i.
(kürek) kaba veya sarsıntılı hareket hoick i.
kürek çeken kimse oarsman i.
bir tür kürek chopness i.
kanal açarken kullanılan çok kavisli bir kürek grafting tool i.
kürek sapı grasp i.
kürek mahkumu gulag i.
uzun saplı kürek long-handled spade i.
uzun saplı kürek ditch spade i.
kürek şaftı round i.
nehirde kürek çekme bathe [uk] i.
kürek çekme paddle i.
kürek çekerek harcanan zaman paddle i.
uzun saplı küçük kürek pattle i.
uzun saplı kürek paddle staff i.
uzun saplı kürek plow staff i.
kürek ile dövme paddling i.
kürek ile yapıştırma paddling i.
kürek ile vurma paddling i.
kürek çekerek atılan tur pull i.
dar ağızlı kürek sharpshooter i.
ekinleri savurmak için kullanılan ahşap kürek shaul i.
işkence yapmak için kullanılan kürek shingle i.
kürek dolusu miktar shovelful i.
kürek çekme skull i.
iki elle kürek çekme skull i.
küçük kürek spaddle i.
kürek boyu derinlik spade i.
kürek uzunluğu spade i.
kürek dolusu spadeful i.
kürek ile çalışan kimse spademan i.
kürek ile kazma işi yapan kimse spademan i.
kürek ile çalışan kimse spader i.
kürek ile kazma işi yapan kimse spader i.
kürek ile çalışan kimse spadesman i.
kürek ile kazma işi yapan kimse spadesman i.
kazma-kürek işi spadework i.
kürek kemiği spuleblade i.
akıntıya kürek çekmek beat the air f.
kürek ile kazmak spade f.
kürek çekmek go boating f.
akıntıya karşı kürek çekmek row against the tide f.
çekmek (kürek) toss f.
kürek çekmek paddle f.
kürek çekmek pull f.
tersine kürek çekmek backwater f.
kürek çekmek pull oar f.
kürek çekmek tub f.
kürek çekmek row f.
kürek ile yürütmek (sandalı vb) row a boat f.
kürek çekmeye devam etmek keep rowing f.
(kürek) çekmeyi kesmek lay on one's oars f.
(kürek) çekmeyi kesmek lay on the oars f.
(kürek) çekmeyi kesmek lie on one's oars f.
(kürek) çekmeyi kesmek lie on the oars f.
kürek çekerken ses çıkmasını önlemek muffle the oars f.
kürek çekmek kayak f.
kürek çekmeye başlamak give way f.
hızlı hızlı kürek çekmek give way f.
kürek çekerek geçmek oar f.
kürek çekiyormuş gibi geçmek oar f.
kürek çekerek ilerlemek oar f.
kürek çeker gibi ilerlemek oar f.
(belirli sayıda kürek ile) donatılmak row f.
kürek çekmek cob f.
kürek çeker gibi yüzmek paddle f.
kürek çekerek taşırmak paddle f.
kürek çekerek kanoda götürmek paddle f.
(topa) kürek ile vurmak paddle f.
daha iyi kürek çekmek outrow f.
kürek çekerek götürmek scull f.
kürek çekerek taşımak scull f.
kürek çekerek götürmek skull f.
kürek çekerek taşımak skull f.
kürek kullanmak spade f.
(kürek çekmede) aşırı efor harcamak stretch f.
(kürek çekmede) büyük bir çaba harcamak stretch f.
kürek çekmek strike f.
kürek dolusu shovelful s.
kürek dolusu shovel s.
kürek dolusu spadeful s.
kürek gibi shovel-like s.
kürek şeklinde remiform s.
kürek ile yürütülebilir rowable s.
kürek ile donatılabilir rowable s.
kürek biçimli paddle-shaped s.
kürek şeklinde olan paddle-shaped s.
omuz ve kürek kemiğine ilişkin scapulary s.
kürek başlı shovel-nosed s.
kürek burunlu shovel-nosed s.
kürek gagalı shovel-nosed s.
kürek gibi olan spadelike s.
kürek gibi olan spade-like s.
kürek gibi olan spade-shaped s.
kürek kemiği anlamını veren bir ön ek scapulo- ök.
kürek kemiği ile birlikte anlamını veren bir ön ek scapulo- ök.
kürek kemiği anlamını veren bir ön ek scapul- ök.
kürek kemiği ile birlikte anlamını veren bir ön ek scapul- ök.
Phrasals
kürek çekerek geçip gitmek row over f.
kürek yarışında rakibini geçip yarışı kazanmak row over f.
Phrases
kürek çekmeye hazırlanma veya kürek çekmeyi bırakma için verilen bir komut oars ünl.
Proverb
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır march comes in like a lion and goes out like a lamb
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır ne'er cast a clout till may be out
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır never cast a clout until may is out
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır in like a lion, out like a lamb
boşa kürek çekmenin faydası yok it's ill striving against the stream
akıntıya karşı kürek çekmenin/yüzmeye çalışmanın faydası yok it's ill striving against the stream
Colloquial
boşa kürek çekme a waste of energy i.
akıntıya karşı kürek çekme a waste of energy i.
boşa kürek çekmek be chasing tail f.
Idioms
akıntıya kürek çekme a lost cause i.
boşa kürek çekme wild goose chase i.
yel yepelek yelken kürek hellbent for leather i.
boşa kürek çekme spitting in the wind i.
boşa kürek çekme spitting into the wind i.
boşa kürek çekmek roast snow in a furnace f.
boşa kürek çekmek whistle in the wind f.
kürek çekmeyi durdurmak boat the oars f.
(kürek) çekmeyi kesmek rest on one's oars f.
(kürek) çekmeyi kesmek rest on the oars f.
akıntıya kürek çekmek beat the wind f.
akıntıya kürek çekmek wash a brick f.
akıntıya kürek çekmek bring owls to athens f.
akıntıya kürek çekmek take owls to athens f.
akıntıya kürek çekmek carry owls to athens f.
akıntıya kürek çekmek bring sand to the beach f.
boşa kürek çekmek milk the bull f.
boşa kürek çekmek milk the ram f.
haybeye kürek çekmek chase (one's) tail f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang one's head against a (brick) wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat one's head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek swim against the tide f.
akıntıya kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek pour water into a sieve f.
akıntıya kürek çekmek go against the tide f.
akıntıya kürek çekmek swim against the current f.
akıntıya kürek çekmek beat one's head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek bang one's head against a (brick) wall f.
boşa kürek çekmek be banging one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek be spitting into the wind f.
boşa kürek sallamak hit one's head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak flog a dead horse f.
boşa kürek çekmek knock one's head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak beat one's head against the wall f.
boşa kürek çekmek run one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek be pissing in the wind f.
boşa kürek çekmek be spitting in the wind f.
boşa kürek çekmek be pushing a boulder uphill f.
boşa kürek sallamak be banging one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek spin one's wheels f.
boşa kürek sallamak be hitting one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek be pissing into the wind f.
boşa kürek çektirmek send someone on a wild-goose chase f.
boşa kürek çekmek bash one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek be hitting one's head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak bang one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek knock one's head against the wall f.
boşa kürek sallamak be on a hiding to nothing f.
boşa kürek çekmek beat a dead horse f.
boşa kürek çekmek flog a dead horse f.
boşa kürek çekmek hit one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek beat one's head against the wall f.
boşa kürek çekmek be pumping a dry well f.
boşa kürek çekmek be flogging a dead horse f.
haybeye kürek çekmek spin one's wheels f.
kürek mahkumu gibi çalıştırmak chain to oars f.
boşa kürek çekmek preach to deaf ears f.
boşa kürek çekmek play a losing game f.
haybeye kürek çekmek play a losing game f.
akıntıya kapılıp gitmek/akıntıya karşı kürek çekmek go with/against the stream f.
akıntıya kapılıp gitmek/akıntıya karşı kürek çekmek swim with/against the stream f.
boşa kürek çekmek shoe the goose f.
akıntıya karşı kürek çekmek cast stones against the wind f.
akıntıya kürek çekmek pour water on a duck's back f.
boşa kürek çekmek throw straws against the wind f.
akıntıya kürek çekmek throw straws against the wind f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak bang your head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek knock your head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek knock your head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak knock your head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang (one's) head against a wall f.
akıntıya kürek çekmek bang (one's) head against a wall f.
boşa kürek sallamak bang (one's) head against a wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang (one's) head into a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek bang (one's) head into a brick wall f.
boşa kürek sallamak bang (one's) head into a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek bang your head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak bang your head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek bark up the wrong tree f.
akıntıya karşı kürek çekmek be banging your head against a brick wall [uk] f.
akıntıya kürek çekmek be banging your head against a brick wall [uk] f.
boşa kürek sallamak be banging your head against a brick wall [uk] f.
akıntıya karşı kürek çekmek be banging your head against a wall [us] f.
akıntıya kürek çekmek be banging your head against a wall [us] f.
boşa kürek sallamak be banging your head against a wall [us] f.
boşa kürek çekmek be chasing (one's) (own) tail f.
boşa kürek çekmek be chasing your tail f.
boşa kürek çekmek be chasing your own tail f.
boşa kürek çekmek be fighting a losing battle f.
boşa kürek çekmek be running around in circles f.
boşa kürek çekmek be running round in circles [uk] f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against a stone wall f.
akıntıya kürek çekmek beat (one's) head against a stone wall f.
boşa kürek çekmek beat (one's) head against a stone wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against a wall f.
akıntıya kürek çekmek beat (one's) head against a wall f.
boşa kürek çekmek beat (one's) head against a wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat (one's) head against the wall f.
akıntıya kürek çekmek beat (one's) head against the wall f.
boşa kürek çekmek beat (one's) head against the wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek beat one's head against the wall f.
akıntıya kürek çekmek beat one's head against the wall f.
boşa kürek çekmek beat one's head against the wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
akıntıya kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek bang one's head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek beat head against the wall f.
boşa kürek sallamak beat head against the wall f.
boşa kürek çekmek beat one's head against the wall f.
boşa kürek sallamak beat one's head against the wall f.
haybeye kürek çekmek chase your tail f.
haybeye kürek çekmek chase your (own) tail f.
akıntıya kürek çekmek go against the flow f.
akıntıya kürek çekmek go against the stream f.
boşa kürek çekmek go down a blind alley f.
boşa kürek çekmek knock one's head against a wall f.
boşa kürek çekmek knock one's head against the wall f.
boşa kürek çekmek knock head against a brick wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek knock head against a brick wall f.
boşa kürek sallamak knock head against a brick wall f.
boşa kürek çekmek plough the sand f.
boşa kürek çekmek run (one's) head against a stone wall f.
boşa kürek çekmek run (one's) head into a stone wall f.
akıntıya karşı kürek çekmek sail against the wind f.
boşa kürek çektirmek send on a wild-goose chase f.
akıntıya kürek çekmek send owls to athens f.
boşa kürek çekmek spin your wheels [us] f.
haybeye kürek çekmek spin your wheels [us] f.
boşa kürek çekmek spit into the wind f.
boşa kürek çekmek spit in the wind f.
mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır cast ne'er a clout till may is out expr.
yel yepelek yelken kürek hell-for-leather expr.
boşa kürek sallayan on a fool's errand expr.
boşa kürek sallayan on a hiding to nothing expr.
akıntıya karşı kürek çekmek gibi like trying to swim upstream expr.
Speaking
iyi niyetle boşa kürek çekmekten bıktım I'm tired of being the do-gooder expr.
Technical
turba kesmeye yarayan kürek tuskar [uk] i.
delikli kürek sieve shovel i.
kısa kürek paddle i.
kısa saplı kürek trowel i.
kürek şeklinde bağlama parçası spade fitting i.
kürek palası blade i.
kürek bedeni loom i.
mekanik kürek mechanical shovel i.
paletli kürek caterpillar shovel i.
sıyırıcı kürek stripping shovel i.
bir tür üçgen kürek didal i.
çatallı uçlu uzun ince bir kürek türü paddle i.
çatallı kürek paddle i.
(özellikle gözden) yabancı cisim çıkarmak için kullanılan kürek benzeri küçük bir alet paddle i.
kürek ucu shovel i.
römorku kürek ile boşaltırken üzerinde durulan platform shoveling board i.
kürek ucunun yanal hareketi slip i.
kürek sapı tutamağı spade handle i.
kürek sapı elceği spade handle i.
kürek çekmek row f.
Textile
kürek çekme yarışlarında kullanılan bir giysi zephyr i.
Construction
kürek (inşaat işleri) trowel i.
uzun saplı kürek ditch spade i.
uzun saplı kürek long-handled spade i.
Marine
ortadaki kişinin iki, ön ve arkadakilerin birer kürek kullandığı üç kişilik tekne randan i.
ortadaki kişinin iki, ön ve arkadakilerin birer kürek kullandığı üç kişilik kürek çekme yöntemi randan i.
kürek çekme için gerekli olan kürek ve diğer teçhizat oarage i.
kürek çekerken vücudun kürekleri hareket ettiren kısımları oarage i.
kürek tertibatı oarage i.
kürek ıskarmozu pin i.
küreğin kaybolmasını önlemek için bir ucu kürek ıskarmozuna diğer ucu küreğe tutturulmuş ip trailing line i.
alma kürek stop rowing i.
kürek çekme rowing i.
kürek çekerek sculling i.
kürek yatağı (tekne) oarlock i.
kürek palası blade i.
kürek lumbarı rowlock i.
küçük kürek scull i.
kürek palası peel i.
kürek çekme sculling i.
kürek lumbarı oar lock i.
siya kürek back water i.
siya kürek back oars i.
gemide kürek yeri bank i.
kadırga içindeki bir dizi kürek bank i.
dört kürek yeri bulunan kadırga quadrireme i.
yarış teknesinde kürek bow i.
tekne pruvasında kürek çeken kimse bow oar i.
kürek yatağı lock i.
kürek lumbarı lock i.
(gemi, kürek, çark) batma derinliği dip i.
(kayıkta) kürek değişimi row i.
kürek çekme row i.
kürek lumbarı rowport i.
kürek ile itilen kayık pooler [rare] i.
kanoyu yanlamasına götüren kürek skull i.
tek kişi tarafından kullanılan kürek skull i.
ucu kavisli bir kürek çeşidi spoon oar i.
(kürek çekerken) kürek darbeleri arasındaki mesafe stride i.
geriye doğru kürek çekmek back the oars f.
nehirde veya denize doğru kürek çekmek drop down f.
kürek çekmek row f.
kürek çekmek scull f.
kürek çekmek oar f.
alama kürek yapmak easy f.
alama kürek komutu vermek easy f.
kürek çekerken vücudu çevirmek bend f.
(teknede) her iki taraftaki kürekçilere kürek çektirmek double-bank f.
yavaşça ve nazikçe kürek çekmek paddle f.
(tekne veya sal) kürek çekerek götürmek pole f.
kürek çekerek ilerletmek pull f.
kanoyu kürek yönüne çekmek scull f.
kollarla kürek çekerek suda gitmek scull f.
kollara kürek pozisyonu vererek su yüzeyinde durmak scull f.
kanoyu kürek yönüne çekmek skull f.
kollarla kürek çekerek suda gitmek skull f.
kollara kürek pozisyonu vererek su yüzeyinde durmak skull f.
tersine kürek çekmek sheave f.
(yarış kanosunda) kürek çekmek stride f.
kürek görünümünde oary s.
kürek işlevi gören oary s.
dört kürek yeri bulunan quadrireme s.
kürek ile donatılmış -rowed s.
kürek ile tasarlanmış -rowed s.
iki kürekçinin çektiği (kürek) double-banked s.
(eskiden) gemicilerin kürek veya yelken çekerken birlikte söylediği bir nida yo-heave-ho ünl.
(eskiden) gemicilerin kürek veya yelken çekerken birlikte söylediği bir nida yo-ho-ho ünl.
Mining
cevher işlemek için kullanılan kürek van i.
cevherin kürek üzerinde test edilmesi van [dialect] i.
cevherlerin kürek üzerinde yıkanması vanning i.
Medical
atlayan kürek kemiği sendromu scapulothoracic syndrome i.
atlayan kürek kemiği sendromu scapulocostal syndrome i.
atlayan kürek kemiği sendromu snapping scapula syndrome i.
kürek kemiği çıkarma ameliyatı scapulectomy i.
kürek kemiğinin kaburgalara tutturulması scapulopexy i.
kürek kemiği shoulder bone i.
kürek kemiği scapula i.
kürek kemiği blade bone i.
kürek kemiği ağrısı scapulalgia i.
sol kürek kemiği üzerinde şişlik swelling on left scapular region i.
kürek kemiği üstü suprascapular s.
omuz ve kürek kemiğine ilişkin scapular s.
Anatomy
kürek kemiğinin üst kısmındaki sığ boşluğun kenarını oluşturan lifli kıkırdak halkası labrum i.
kürek kemiği omoplate i.
kürek kemiği shoulder blade i.
kürek kemiği scapula i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar anterior serratus muscle i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar serratus magnus i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar serratus anterior i.
kürek kemiğini döndüren göğüs kafesine bağlı kaslar musculus serratus anterior i.
pazı kemiğinin başı ile kürek kemiği boşluğu arasındaki eklem bağlantısı articulatio humeri i.
kürek kemiği blade i.
kürek kemiği bladebone i.
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri rhomboid i.
kürek kemiğini omurgaya ve hafifçe yukarı doğru çeken kas rhomboid minor muscle i.
kürek kemiğini omurgaya ve hafifçe yukarı doğru çeken kas lesser rhomboid muscle i.
sırtın üst kısmında yer alıp kürek kemiğini hareket ettirmeye yarayan kaslar rhomboid muscle i.
sırtın üst kısmında yer alıp kürek kemiğini hareket ettirmeye yarayan kaslar rhomboid i.
omurları kürek kemiklerine bağlayan iki kastan her biri rhomboideus i.
kürek kemiğini omurgaya doğru çeken kas rhomboideus major muscle i.
kürek kemiğini omurgaya doğru çeken kas greater rhomboid muscle i.
kürek kemiğini omurgaya doğru çeken kas musculus rhomboideus major i.
kürek kemiğindeki derin olmayan çöküntü glenoid i.
kürek kemiğinde bulunan ve üst kol kemiğinin omuz kemeri ile eklemlenmesini sağlayan sığ kavite glenoid cavity i.
kürek kemiğinin başında bulunan ve kol kemiğinin başı ile bir araya gelerek omuz eklemini oluşturan oyuk glenoid fossa i.
kürek kemiğini aşağı çekip kolu kaldırmaya yarayan bir çizgili kas musculus pectoralis minor i.
kürek kemiğini omurgaya doğru çeken romboid kas musculus rhomboideus major i.
kürek kemiği plate bone i.
kürek kemiğinin aşağı sırtta kalan bölümü postscapula i.
kürek kemiğinin ön kısmı prescapula i.
kürek kemiği scapple [obsolete] i.
kürek kemiği spadebone i.
kürek kemiğinin altında yer alan organ subscapular i.
kürek kemiğinin üst kısmındaki sığ boşluğun kenarını oluşturan lifli kıkırdak halkasıyla ilgili labral s.
göğüs kafesi ve kürek kemiğinin omuz çıkıntısı arasına ait thoracicoacromial s.
göğüs kafesi ve kürek kemiğinin omuz çıkıntısı arasında kalan thoracicoacromial s.
kürek kemiğinin üst kol kemiği ile eklemlendiği noktada bulunan kavitesine ilişkin glenoid s.
kürek kemiğinde bulunan ve üst kol kemiğinin omuz kemeri ile eklemlenmesini sağlayan sığ kaviteye ait veya ilişkin glenoidal s.
kürek kemiğinin üst kısmında başlayıp dil kemiğine uzanan kasa dair omohyoid s.
kürek kemiğinin altında bulunan infrascapular s.
kürek kemiği çıkıntısının altında olan infraspinate s.
kürek kemiğinin aşağı sırttaki bölümüne ait postscapular s.
kürek kemiğinin aşağı sırttaki bölümü ile ilgili postscapular s.
kürek kemiğinin önünde yer alan prescapular s.
kürek kemiği ile üst kol kemiğine ilişkin scapulohumeral s.
göğüs kemiği ve kürek kemiğinin korakoid bölümüne ait veya ilgili sternocoracoid s.
kürek kemiği altında yer alan subscapular s.
kürek kemiğinin ön yüzeyine ait veya ilgili subscapular s.
kürek kemiğinin ventral tarafına ait veya ilgili subscapular s.
(organ) kürek kemiğinin altından geçen subscapular s.
(organ) kürek kemiği altında bulunan subscapular s.
kürek kemiği dikeni altında yer alan subspinous s.
(kürek kemiğinde) akromiyal çıkıntı üzerinde yer alan supra-acromial s.
kürek kemiğinin yukarısında yer alan suprascalpular s.
kürek kemiğinin önünde bulunan suprascalpular s.
kürek kemiğinin yukarısında yer alan suprascapular s.
kürek kemiğinin yukarısı ile ilgili suprascapular s.
(kürek kemiğinde) dikensi çıkıntı üzerinde yer alan supraspinal s.
omuz veya kürek kemiği ile ilişkili anlamını veren bir ön ek omo- ök.
Food Engineering
tereyağı bloklarını şekillendirmek için kullanılan tahta kürek butter paddle i.
Gastronomy
kürek et shoulder i.
kürek eti shoulder i.
hayvanların omuz-kürek kısmından kesilen biftek eti blade i.
hayvanların omuz-kürek kısmından kesilen rostoluk et blade roast i.
kürek kemiğinin bir kısmını içeren et kesimi bladebone i.
domuzun kemiksiz kürek eti hand i.
kürek etinden yapılan biftek flat iron steak i.
hayvanların omuz-kürek kısmından kesilen ete ait blade s.
Biology
kürek gibi uzuvları olan hayvan remiped i.
ayak veya bacaklarını kürek gibi kullanan (böcek, kabuklu hayvan) remiped s.
Marine Biology
alama kürek stop rowing i.
kürek burunlu mersin balığı scaphirhynchus platorynchus i.
kürek balığı oarfish i.
kürek burunlu mersin balığı shovelnose sturgeon i.
kürek balığını andıran gümüş renkli bir okyanus balığı familyası oarfish (lophotidae) i.
kürek balığı king of the herrings i.
kürek burunlu mersin balığı hackleback (scaphirhynchus platorhynchus) i.
lophotidae familyasından olup kürek balığına benzeyen bir balık oarfish i.
kürek balığı ribbon fish i.
kürek balığı ribbonfish i.
mississippi vadisinde görülen, kürek şeklinde uzun burunlu ilkel bir balık duckbill i.
ayakları kürek işlevi gören kabuklu pedireme i.
kürek balığı sea serpent i.
kürek burunlu shovelnose s.
Zoology
kürek ayaklılar pelecaniformes i.
kürek kemikleri arası tüy interscapular i.
amerika'ya özgü kürek ayaklı bir kara kurbağası plains spadefoot i.
amerika'ya özgü kürek ayaklı bir kara kurbağası scaphiopus bombifrons i.
omuz ve kürek kemiğinde bulunan tüy scapular i.
omuz ve kürek kemiğinde bulunan tüy scapulary i.
kürek kemikleri arası interscapular s.
kürek kemikleri arasındaki bölgeye ait interscapular s.
kürek kemikleri arasındaki bölgeyle ilgili interscapular s.
Botanic
güney amerika'ya özgü tropikal bir ağacın kürek ve tekerlek yapımında kullanılan sert ve elastik ahşabı wheel tree i.
kürek şeklinde büyük yaprakları olan ve yaprak dökmeyen ağaçsı bir bitki musa ensete i.
Agriculture
kiriş, sap ve kürek kombinasyonundan oluşan kültivatör takımı rig i.
kiriş, sap ve kürek kombinasyonu rig i.
kürek yerine raspa kullanılan saban grape hoe i.
toprağın iki kat kürek derinliğinde işlendiği derin bir işleme yöntemi double digging i.
(toprağı) kürek derinliğinin en az iki katı kadar deşip alt üst etmek trench f.
Breeding
(inek bel kemiği) iki kürek kemiği arasının hemen arkasında bulunan crop i.
Religious
kürek kemiği ile bakılan fal omoplatoscopy i.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal scapulimancy i.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal scapulomancy i.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal ile ilişkili scapulimantic s.
hayvan kürek kemiğini ateşte ısıtırken oluşan çatlaklarla bakılan fal ile ilişkili scapulomantic s.
Military
kürek testi shovel test i.
Sport
yarış (kürek) teknesinin ön ve arka konik kısmı canvas i.
kürek çekebilmek için elini/küreği öne atma recovery i.
ayakta bir board üzerinde kürek çekme sporu paddle boarding i.
ayakta bir board üzerinde kürek çekme sporu paddleboarding i.
bir kürek sporu türü coxless pairs i.
kürek çekme makinesi seated row machine i.
kürek yarışı rowing race i.
kürek takımı rowing team i.
kürek sörfü paddleboarding i.
kürek sörfü paddle boarding i.
kürek aleti rowing machine i.
oturarak kürek çekme makinesi seated row machine i.
türkiye kürek federasyonu turkish rowing federation i.
kano sporunda botun kürekten uzaklaştığı bir kürek vuruşu push–away i.
kano sporunda botun kürekten uzaklaştığı bir kürek vuruşu pushover i.
(kürek) geriye doğru eğilme layback i.