Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kalıplaşmış | cake i. |
Genel | kalıplaşmış | stereotyped s. |
Genel | kalıplaşmış | cliché s. |
Genel | kalıplaşmış | cliched s. |
Genel | kalıplaşmış | rigid s. |
Genel | kalıplaşmış | inflexible s. |
Genel | kalıplaşmış | formulaic s. |
Genel | kalıplaşmış | ready-made s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | kalıplaşmış davranış | conventionality i. |
Genel | değirmen için kullanılan kalıplaşmış bir kelime | dusty miller i. |
Genel | sert ve kalıplaşmış şekilde büyümek | ossify f. |
Genel | kalıplaşmış olmayan | unclichéd s. |
Psychology | ||
Psikoloji | kalıplaşmış davranış | imprinting behaviour i. |
Psikoloji | türe özgü kalıplaşmış eylem | behavior i. |
Psikoloji | türe özgü kalıplaşmış eylem | behaviour i. |
Psikoloji | (farklı türlere çekim duyma ve fetişizm gibi) kalıplaşmış davranışlardaki bir bozukluktan muzdarip | malimprinted s. |
Zoology | ||
Zooloji | kalıplaşmış davranış | stereotyped behaviour i. |
Zooloji | kalıplaşmış tepki | stereotyped behaviour i. |
Linguistics | ||
Dilbilim | kalıplaşmış ifade | set phrase i. |