Geçmiş

karartmak

"karartmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 68 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	karartmak	dim f.
2	Yaygın Kullanım	karartmak	fade out f.
3	Yaygın Kullanım	karartmak	darken f.
4	Yaygın Kullanım	karartmak	fade f.
5	Yaygın Kullanım	karartmak	blacken f.
General
6	Genel	karartmak	black f.
7	Genel	karartmak	obscure f.
8	Genel	karartmak	becloud f.
9	Genel	karartmak	lower f.
10	Genel	karartmak	tarnish f.
11	Genel	karartmak	blacken f.
12	Genel	karartmak	blackout f.
13	Genel	karartmak	befog f.
14	Genel	karartmak	make dark f.
15	Genel	karartmak	lour f.
16	Genel	karartmak	shade f.
17	Genel	karartmak	black out f.
18	Genel	karartmak	dim out f.
19	Genel	karartmak	shadow f.
20	Genel	karartmak	gloom f.
21	Genel	karartmak	blot f.
22	Genel	karartmak	bedim f.
23	Genel	karartmak	cloud f.
24	Genel	karartmak	brown f.
25	Genel	karartmak	obfuscate f.
26	Genel	karartmak	blear f.
27	Genel	karartmak	fog f.
28	Genel	karartmak	nigrify f.
29	Genel	karartmak	nubilate [obsolete] f.
30	Genel	karartmak	bedarken f.
31	Genel	karartmak	bleck [dialect] [uk] f.
32	Genel	karartmak	mirk f.
33	Genel	karartmak	muffle f.
34	Genel	karartmak	bury f.
35	Genel	karartmak	obnubilate f.
36	Genel	karartmak	obumbrate f.
37	Genel	karartmak	dark f.
38	Genel	karartmak	denigrate f.
39	Genel	karartmak	murk f.
40	Genel	karartmak	offuscate f.
41	Genel	karartmak	opacate f.
42	Genel	karartmak	overcloud f.
43	Genel	karartmak	overshade f.
44	Genel	karartmak	overshadow f.
45	Genel	karartmak	impure [obsolete] f.
46	Genel	karartmak	disilluminate f.
47	Genel	karartmak	dun f.
48	Genel	karartmak	dusk f.
49	Genel	karartmak	incloud f.
50	Genel	karartmak	inturbidate f.
51	Genel	karartmak	pitch f.
Phrasals
52	Öbek Fiiller	karartmak	wash out f.
Idioms
53	Deyim	karartmak	cast a cloud over f.
54	Deyim	karartmak	cast a shadow over f.
55	Deyim	karartmak	cast a shadow on f.
Technical
56	Teknik	karartmak	blank out f.
57	Teknik	karartmak	overcast f.
Computer
58	Bilgisayar	karartmak	highlight f.
59	Bilgisayar	karartmak	blank out f.
Biology
60	Biyoloji	karartmak	melanize f.
61	Biyoloji	karartmak	melanise f.
Literature
62	Edebiyat	karartmak	embrown f.
Meteorology
63	Meteoroloji	karartmak	encloud f.
Painting
64	Resim	karartmak	fade away f.
Cinema
65	Sinema	karartmak	dissolve f.
Archaic
66	Eski Kullanım	karartmak	endark f.
67	Eski Kullanım	karartmak	imbrown f.
Slang
68	Argo	karartmak	rosa [australia] f.

"karartmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 45 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	sahne çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer açıklık barındırabilen mat plak	mat i.
2	Genel	içini karartmak	depress f.
3	Genel	karartmak (madeni bir yüzeyi)	tarnish f.
4	Genel	karartmak (cildi)	tan f.
5	Genel	ışığını karartmak	eclipse f.
6	Genel	hayatını karartmak	make one's life miserable f.
7	Genel	delilleri karartmak	obfuscate the evidences f.
8	Genel	delilleri karartmak	tamper with evidences f.
9	Genel	anlaşılmaz hale getirmek karartmak	obnubilate f.
10	Genel	gölgeyle karartmak	beshadow f.
11	Genel	isle karartmak	besmut f.
12	Genel	gölgelikle karartmak	blinker f.
13	Genel	içini karartmak	destroy [ireland] f.
14	Genel	içini karartmak	cloud f.
15	Genel	ruhunu karartmak	dusk f.
16	Genel	duman ile karartmak	smoke f.
17	Genel	sis ile karartmak	smoke f.
18	Genel	is ile karartmak	smolder [us] f.
19	Genel	duman ile karartmak	smolder [us] f.
20	Genel	is ile karartmak	smoulder [uk] f.
21	Genel	duman ile karartmak	smoulder [uk] f.
22	Genel	(içini) karartmak	darken f.
Phrasals
23	Öbek Fiiller	bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak	burn in f.
24	Öbek Fiiller	bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak	burn into f.
25	Öbek Fiiller	(bir şeyi bir şeyle) karartmak	submerge (something) in (something) f.
26	Öbek Fiiller	birinin içini karartmak	bring someone down f.
27	Öbek Fiiller	ışıkları söndürerek karartmak	dim out f.
28	Öbek Fiiller	(bir şey) gözünü karartmak	gray out f.
Idioms
29	Deyim	enseyi karartmak	close (one's) mind (to) (something) f.
30	Deyim	enseyi karartmak	close your mind (to something) f.
31	Deyim	gözünü karartmak	be hell bent f.
32	Deyim	enseyi karartmak	be hopeless f.
33	Deyim	enseyi karartmak	lose hope f.
34	Deyim	enseyi karartmak	give way to despair f.
35	Deyim	enseyi karartmak	sink into despair f.
36	Deyim	(bir düşünceyi benimsemek için) gözünü karartmak	take a leap of faith f.
37	Deyim	gözünü karartmak	pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something) f.
38	Deyim	gözünü karartmak	make a spoon or spoil a horn f.
39	Deyim	birinin hayatını karartmak	make somebody’s life a misery f.
40	Deyim	enseyi karartmak	close your mind f.
41	Deyim	enseyi karartmak	close your mind to f.
42	Deyim	(birinin) hayatını karartmak	make (one's) life a misery f.
43	Deyim	(bir düşünceyi benimsemek için) gözünü karartmak	make a leap of faith f.
Technical
44	Teknik	maun ağacını karartmak ve potasyum klorür yapımak amacıyla kullanılan kırmızı aşı boyası	abraum i.
45	Teknik	bir sahnenin çekimi sırasında seçilen alanı karartmak için kamerada veya tab etme girişinde kullanılan anahtar deliğine benzer bir açıklık barındırabilen mat bir plak	matte i.