Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kendi başına
"kendi başına"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kendi başına
unaided
s.
2
Genel
kendi başına
solitary
s.
3
Genel
kendi başına
single-handed
s.
4
Genel
kendi başına
umbratile
s.
5
Genel
kendi başına
intrinsic
s.
6
Genel
kendi başına
by herself
zf.
7
Genel
kendi başına
by himself
zf.
8
Genel
kendi başına
on one's own
zf.
9
Genel
kendi başına
by oneself
zf.
10
Genel
kendi başına
singly
zf.
11
Genel
kendi başına
per se
zf.
12
Genel
kendi başına
on his own
zf.
13
Genel
kendi başına
single-handedly
zf.
14
Genel
kendi başına
as such
zf.
15
Genel
kendi başına
on her own
zf.
16
Genel
kendi başına
on one's own
zf.
17
Genel
kendi başına
on one's own account
zf.
18
Genel
kendi başına
simpliciter
zf.
19
Genel
kendi başına
single
zf.
Phrases
20
İfadeler
kendi başına
per say
expr.
Colloquial
21
Konuşma Dili
kendi başına
by himself
expr.
22
Konuşma Dili
kendi başına
in one's own right
expr.
23
Konuşma Dili
kendi başına
on one's own hook
expr.
24
Konuşma Dili
kendi başına
on one's own
expr.
25
Konuşma Dili
kendi başına
by herself
expr.
26
Konuşma Dili
kendi başına
to oneself
expr.
27
Konuşma Dili
kendi başına
on (one's) lonesome [uk]
expr.
28
Konuşma Dili
kendi başına
in your own right
expr.
Idioms
29
Deyim
kendi başına
by (one's) own fair hand
zf.
30
Deyim
kendi başına
by (one's) own fair hands
zf.
31
Deyim
kendi başına
with own one's fair hands
expr.
32
Deyim
kendi başına
off one's own bat
expr.
33
Deyim
kendi başına
on his own hook
expr.
34
Deyim
kendi başına
by oneself
expr.
35
Deyim
kendi başına
under one's own steam
expr.
36
Deyim
kendi başına
by (oneself)
expr.
37
Deyim
kendi başına
(all) by yourself
expr.
38
Deyim
kendi başına
in own right
expr.
39
Deyim
kendi başına
on own
expr.
40
Deyim
kendi başına
on own account
expr.
41
Deyim
kendi başına
on own hook
expr.
42
Deyim
kendi başına
on your own hook [us]
expr.
43
Deyim
kendi başına
on your pat
expr.
44
Deyim
kendi başına
under own steam
expr.
45
Deyim
kendi başına
under your own steam
expr.
Law
46
Hukuk
kendi başına
pro se
expr.
British Slang
47
İngiliz Argosu
kendi başına
on one's billy tod
expr.
"kendi başına"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 92 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
gruptan ayrılarak kendi başına kalmış kimse
straggler
i.
2
Genel
sürüden ayrılarak kendi başına kalmış kimse
straggler
i.
3
Genel
kendi başına olma
solitude
i.
4
Genel
birinin kendi başına monte edebileceği (şey)
do-it-yourself
i.
5
Genel
birinin kendi başına yapabileceği şey (şey)
do-it-yourself
i.
6
Genel
kendi başına yapabilme
self-help
i.
7
Genel
başkalarından ayrılarak kendi başına dolaşmak
wander off
f.
8
Genel
sürüden çıkıp kendi başına gitmek (hayvan)
go astray
f.
9
Genel
birisini kendi başına bırakmak
leave someone by oneself
f.
10
Genel
kendi başına tuvalete gidememek
not be able to go to the bathroom by oneself
f.
11
Genel
sorunlarını kendi başına çözmek
solve one's own problems
f.
12
Genel
kendi başına olan
self-uned
s.
13
Genel
kendi başına ayakta duran
free-standing
s.
14
Genel
kendi başına (yardım görmeden)
by itself
zf.
15
Genel
kendi başına (yapmak)
on one's own hook
zf.
Phrasals
16
Öbek Fiiller
kendi başına iş açmak
bring on
f.
17
Öbek Fiiller
kendi başına felaket getirmek
bring on
f.
18
Öbek Fiiller
kendi başına çorap örmek
bring on
f.
Phrases
19
İfadeler
kendi başına doyurucu olan yemek
a meal in itself
i.
Proverb
20
Atasözü
kelin ilacı olsa kendi başına sürer
physician, heal thyself
21
Atasözü
kelin merhemi olsa kendi başına sürer
physician, heal thyself
Colloquial
22
Konuşma Dili
kendi başına bir yerlere gelmiş adam
a self-made man
i.
23
Konuşma Dili
kendi başına ve özgürce yaşayan kişi
miller of dee [uk]
i.
24
Konuşma Dili
kendi başına bir keyif
end in itself
i.
25
Konuşma Dili
kendi başına yaşamak
live to oneself
f.
26
Konuşma Dili
karşıdaki kişinin kendi başına düşünmesine izin vermeden bilgi vermek/cevabı söylemek
spoon-feed (information)
f.
27
Konuşma Dili
bir işin kendi başına bir keyif olması
an end in itself
expr.
Idioms
28
Deyim
kendi başına düşünmek
think for oneself
f.
29
Deyim
kendi başına dert açmak/almak
bring something (down) about your ears
f.
30
Deyim
kendi başına belalı bir iş açmak
bring something (down) about your ears
f.
31
Deyim
kendi başına yapmak
make (something) by (one's) own fair hand
f.
32
Deyim
kendi başına yapmak
make (something) by (one's) own fair hands
f.
33
Deyim
bir kenarda, kendi başına oturmak
sit like piffy on a rock cake [uk]
f.
34
Deyim
ailesinden ayrılıp kendi başına yaşamaya başlamak
go flatting
f.
35
Deyim
kendi başına devam etmek
strike out on one's own
f.
36
Deyim
kendi başına (dert) açmak
bring something upon oneself
f.
37
Deyim
kendi başına buyruk olmak
be one's own person
f.
38
Deyim
kendi başına bulmak
find oneself in
f.
39
Deyim
kendi başına devam etmek
set out on one's own
f.
40
Deyim
kendi başına bırakmak
leave one to one's own resources
f.
41
Deyim
kendi başına (dert) açmak
bring something on oneself
f.
42
Deyim
kendi başına yapmak
go it alone
f.
43
Deyim
kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak
strike out on one's own
f.
44
Deyim
kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak
set out on one's own
f.
45
Deyim
kendi başına bırakmak
leave one to one's own devices
f.
46
Deyim
sorunlarını kendi başına çözmek
get one's own house in order
f.
47
Deyim
sorunlarını kendi başına çözmek
put one's own house in order
f.
48
Deyim
(hayatta) (kendi başına) başarılı olmak/başarmak
make one's way in the world
f.
49
Deyim
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
live on one's own
f.
50
Deyim
kendi başına çorap örmek
dig yourself into a hole
f.
51
Deyim
kendi başına iş açmak
dig yourself into a hole
f.
52
Deyim
kendi başına çorap örmek
dig a hole for yourself
f.
53
Deyim
kendi başına iş açmak
dig a hole for yourself
f.
54
Deyim
kendi başına mücadele etmek
fight (one's) own battles
f.
55
Deyim
kendi başına savaş vermek
fight (one's) own battles
f.
56
Deyim
(birine/bir şeye) kendi başına hareket etmesi için özgürlük tanımamak
have a tight rein on (someone or something)
f.
57
Deyim
tek/kendi başına olmak
be on (one's) pat [australia]
f.
58
Deyim
tek/kendi başına olmak
be on (one's) pat malone [australia]
f.
59
Deyim
kendi başına bırakılmak
be left to (one's) own devices
f.
60
Deyim
kendi başına bırakılmak
be left to (one's) own resources
f.
61
Deyim
kendi başına mücadele etmek
fight your own battles
f.
62
Deyim
kendi başına savaş vermek
fight your own battles
f.
63
Deyim
kendi başına bırakmak
leave one to own devices
f.
64
Deyim
birini kendi başına bırakmak
leave someone to his or her resources
f.
65
Deyim
kendi başına bırakmak
leave to own devices
f.
66
Deyim
(birini) kendi başına bırakmak
leave to someone's own devices
f.
67
Deyim
(genelde ekonomik özgürlüğünü kazanıp) kendi başına yaşamak
live on own
f.
68
Deyim
(hayatta) (kendi başına) başarılı olmak/başarmak
make way in the world
f.
69
Deyim
bir kenarda, kendi başına oturmak
sit like piffy on a rock bun [uk]
f.
70
Deyim
kendi başına yola koyulmak/işe kalkışmak
strike out on own
f.
71
Deyim
kendi başına devam etmek
strike out on own
f.
72
Deyim
kendi başına bırakılmış
left to (one's) own devices
s.
73
Deyim
kendi başına bırakılmış
left to your own devices
s.
74
Deyim
kendi başına bir yerlere gelmiş
risen from the ranks
s.
75
Deyim
kendi başına bir yerlere gelmiş
risen through the ranks
s.
76
Deyim
kendi hatasının cezasını çekmesi için tek başına bırakılmış
left to stew in one's own juice
s.
77
Deyim
bir kenarda, kendi başına
like piffy on a rock cake [uk]
zf.
78
Deyim
tek/kendi başına
on (one's) pat [australia]
expr.
79
Deyim
tek/kendi başına
on (one's) pat malone [australia]
expr.
Speaking
80
Konuşma
burada kendi başına biraz yalnızlık çekiyor
she's a little lonely out here by herself
expr.
81
Konuşma
köpek kendi başına evden çıkabiliyor mu?
can the dog get out of the house by itself?
expr.
82
Konuşma
kendi başına oraya gitmeni istiyorum
I want you to go there by yourself
expr.
83
Konuşma
kendi başına oraya gitmeni istiyorum
I want you to go over there by yourself
expr.
84
Konuşma
senin ailen buralara kendi başına gelmene izin mi verdi?
did your parents let you come over here all by yourself?
expr.
Trade/Economic
85
Ticaret/Ekonomi
kendi başına çalışan girişimci
individual entrepreneur
i.
Tourism
86
Turizm
kendi başına yola çıkan reşit olmayan kimse
unaccompanied minor
i.
Linguistics
87
Dilbilim
(dizgeci dilbilgisinde cümle) kendi başına anlam ifade eden
freestanding
s.
Philosophy
88
Felsefe
(kant) kendi başına şey
idea
i.
Environment
89
Çevre
kendi başına arındırma
self-decontamination
i.
Abbreviation
90
Kısaltma
kendi başına yap
diy (do it yourself)
expr.
Slang
91
Argo
kendi başına ot içen tip
loner-stoner
i.
Modern Slang
92
Modern Argo
her şeyi kendi başına yapabileceğini düşünme
achilles complex
i.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kendi başına
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy