Geçmiş

kesin olmak

"kesin olmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	kesin olmak	be certain f.
2	Genel	kesin olmak	be definite f.
3	Genel	kesin olmak	be absolute f.
Idioms
4	Deyim	kesin olmak	be bound to f.

"kesin olmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	başlayacağı kesin olmak	be bound to start f.
2	Genel	olması yakın ve kesin olmak	brew f.
Phrases
3	İfadeler	daha kesin olmak gerekirse	to be more precise expr.
Colloquial
4	Konuşma Dili	(bir durum vb) yakında olması kesin olmak	stare in the face f.
5	Konuşma Dili	sabit/kesin tercihleri olmak	know what (one) likes f.
6	Konuşma Dili	sabit/kesin bir tercihi olmak	know what you like f.
Idioms
7	Deyim	gerçekleşmesi kesin olmak	be a sure thing f.
8	Deyim	(bir konuda) kesin bir fikre sahip olmak	be a great believer in (something) f.
9	Deyim	olması/problem yaratması neredeyse kesin olmak	be looking (one) in the face f.
10	Deyim	umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a shock f.
11	Deyim	sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a shock f.
12	Deyim	olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a shock f.
13	Deyim	sürprizler yaşayacağı kesin olmak	be in for a surprise f.
14	Deyim	umulmadık şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a surprise f.
15	Deyim	sarsıcı/şaşırtıcı şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a surprise f.
16	Deyim	olumsuz şeyler yaşayacağı kesin olmak	be in for a surprise f.
17	Deyim	bir konuda kesin olmak	be on firm ground f.
18	Deyim	er ya da geç olacağı kesin olmak	be a question of time f.
19	Deyim	sonuç kesin olmak	be all over bar the shouting [uk/australia] f.
20	Deyim	kesin (bir şey olacak/yapacak) olmak	be bound to (be or do something) f.
21	Deyim	kesin karar verilmiş olmak	be carved in stone f.
22	Deyim	kesin karar verilmiş olmak	be set in stone f.
23	Deyim	bir şey yapacağı kesin olmak	bound to do something f.
24	Deyim	yapacağı kesin olmak	be bound to do f.
25	Deyim	kesin/net bir çizgisi olmak	take a hard line f.