Geçmiş

ki

"ki" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Botanic
1	Botanik	ki i.	mavimsi küresel meyve salkımları olan orta boyda bir yeni zelanda ağacı
2	Botanik	ki i.	yapraklarından çatı ve giysi, köklerinden gıda ve içki yapılan odunsu bir bitki
3	Botanik	ki i.	kordilin cinsine mensup çeşitli asya ve pasifik ağaçlarına verilen ad
Slang
4	Argo	ki i.	bir kilo kenevir/esrar

"ki" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ki	just zf.
2	Genel	ki	but ed.
3	Genel	ki	who bağ.
4	Genel	ki	to her surprise bağ.
5	Genel	ki	that bağ.
6	Genel	ki	but what bağ.
7	Genel	ki	which bağ.
8	Genel	ki	so as bağ.
9	Genel	ki	to his surprise bağ.
10	Genel	ki	as bağ.
11	Genel	ki	what bağ.
12	Genel	ki	if bağ.
Phrases
13	İfadeler	ki	to my surprise expr.

"ki" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	şükür ki	fortunately zf.
2	Yaygın Kullanım	neyse ki	fortunately zf.
3	Yaygın Kullanım	bereket versin ki	fortunately zf.
General
4	Genel	unutmamamız gerekir ki	keep in mind that i.
5	Genel	ki-kare testi	chi-square test i.
6	Genel	-ki içinde	of what i.
7	Genel	3.kişi	3rd person i.
8	Genel	3.kişi	third person i.
9	Genel	demek ki zarfının kullanım örneği	scilicet i.
10	Genel	demek ki zarfı ile anlatılan şey	scilicet i.
11	Genel	öylesine ki	such that s.
12	Genel	tabii ki elbette	of course zf.
13	Genel	ta ki	even zf.
14	Genel	şu kadar ki	in so far as zf.
15	Genel	ne yazık ki	unfortunately zf.
16	Genel	kaldı ki	moreover zf.
17	Genel	şöyle ki	namely zf.
18	Genel	demek ki	scilicet zf.
19	Genel	demek ki	videlicet zf.
20	Genel	bereket versin ki	happily zf.
21	Genel	ne yazık ki	unhappily zf.
22	Genel	tuhafı şu ki	strangely enough zf.
23	Genel	şu var ki	however zf.
24	Genel	tuhafı şu ki	oddly enough zf.
25	Genel	kabul edilmelidir ki	admittedly zf.
26	Genel	ola ki	peradventure zf.
27	Genel	şöyle ki	ie,id est zf.
28	Genel	ne yazık ki	more's the pity zf.
29	Genel	işin tuhafı şu ki	oddly enough zf.
30	Genel	işe bakın ki	ironically zf.
31	Genel	demek ki	id est zf.
32	Genel	kaldı ki	besides zf.
33	Genel	demek ki	in this case zf.
34	Genel	görünen o ki	apparently zf.
35	Genel	demek ki	so zf.
36	Genel	kuşkusuz ki	of course zf.
37	Genel	kaldı ki	other than that zf.
38	Genel	demek ki	therefore zf.
39	Genel	demek ki	thus zf.
40	Genel	demek ki	viz zf.
41	Genel	belli ki	apparently zf.
42	Genel	iyi ki	fortunately zf.
43	Genel	demek ki	that is to say zf.
44	Genel	şöyle ki	as follows zf.
45	Genel	iyi ki	happily zf.
46	Genel	bereket versin ki	luckily zf.
47	Genel	iyi ki	luckily zf.
48	Genel	şöyle ki	nominately zf.
49	Genel	şükür ki	luckily zf.
50	Genel	garip olan şu ki	interestingly enough zf.
51	Genel	garip olan şu ki	curiously enough zf.
52	Genel	ilginçtir ki	curiously enough zf.
53	Genel	gariptir ki	curiously enough zf.
54	Genel	gariptir ki	interestingly enough zf.
55	Genel	ilginçtir ki	interestingly enough zf.
56	Genel	şansa bakın ki	luckily zf.
57	Genel	şansa bak ki	luckily zf.
58	Genel	çok şükür ki	fortunately zf.
59	Genel	ne var ki	only zf.
60	Genel	gel gör ki	but zf.
61	Genel	gel gör ki	however zf.
62	Genel	gerçek şu ki	as a matter of fact zf.
63	Genel	gün geçmiyor ki	every single day zf.
64	Genel	gün geçmiyor ki	incessantly zf.
65	Genel	gün geçmiyor ki	each day zf.
66	Genel	gün geçmiyor ki	every day zf.
67	Genel	gün geçmiyor ki	day by day zf.
68	Genel	unutmamamız gerekir ki	having said that zf.
69	Genel	-ki içinde	in what zf.
70	Genel	belli ki	obviously zf.
71	Genel	görünen o ki	seemingly zf.
72	Genel	şu bir gerçek ki	as a matter of fact zf.
73	Genel	kuşkusuz ki	undoubtedly that zf.
74	Genel	şüphesiz ki	undoubtedly that zf.
75	Genel	ne yazık ki	regrettably zf.
76	Genel	velev ki	unless of course zf.
77	Genel	ne yazık ki	woefully zf.
78	Genel	ki böylece/dolayısıyla	in turn zf.
79	Genel	neyse ki	thankfully zf.
80	Genel	gerçek şu ki	to be truthful zf.
81	Genel	ne yazık ki	sadly zf.
82	Genel	korkunç/feci boyutta (ki)	catastrophically zf.
83	Genel	varsayalım ki	hypothetically zf.
84	Genel	neyse ki	luckily zf.
85	Genel	şüphesiz ki	undoubtfully zf.
86	Genel	ne yazık ki	pitiably zf.
87	Genel	tabii ki	of course zf.
88	Genel	şüphesiz ki	unquestionably zf.
89	Genel	ümit ederim ki	hopefully zf.
90	Genel	şükür ki	mercifully zf.
91	Genel	bereket versin ki	mercifully zf.
92	Genel	tabii ki	o.k. zf.
93	Genel	varsayalım ki	on paper zf.
94	Genel	ola ki	once zf.
95	Genel	kaldı ki	overmore [obsolete] zf.
96	Genel	tabii ki	in course [dialect] zf.
97	Genel	tabii ki	in course [dialect] zf.
98	Genel	ola ki	paraunter [obsolete] zf.
99	Genel	ola ki	paraventure [obsolete] zf.
100	Genel	yemin olsun ki	parde zf.
101	Genel	şöyle ki	innuendo zf.
102	Genel	şüphesiz ki	fine zf.
103	Genel	kuşkusuz ki	fine zf.
104	Genel	şüphesiz ki	finely zf.
105	Genel	görünen o ki	seeming zf.
106	Genel	görünen o ki	semblably [rare] zf.
107	Genel	belli ki	semblably [rare] zf.
108	Genel	ihtimal ki	something like ed.
109	Genel	bir baktık ki	to ed.
110	Genel	ki onun	whose zm.
111	Genel	kadar ki	such zm.
112	Genel	öyle ki	such zm.
113	Genel	öylesine ki	such zm.
114	Genel	ki içinde	where by bağ.
115	Genel	şu bakımdan ki	in that bağ.
116	Genel	veçhile için ki	so as bağ.
117	Genel	inanınız ki	rest assured that bağ.
118	Genel	öyle ki	such that bağ.
119	Genel	eğer ki	even if bağ.
120	Genel	ne var ki	but bağ.
121	Genel	ki orada	whither bağ.
122	Genel	kadar ki	such that bağ.
123	Genel	ki içinde	by which bağ.
124	Genel	o kadar ki	so that bağ.
125	Genel	öyle ki	so much so that bağ.
126	Genel	tut ki	as if bağ.
127	Genel	ki bunun	whereof bağ.
128	Genel	şu var ki	only bağ.
129	Genel	ta ki	in order that bağ.
130	Genel	şurası gerçektir ki	one thing is certain that bağ.
131	Genel	ki içinde	where in bağ.
132	Genel	ki içinde	where of bağ.
133	Genel	ne var ki	however bağ.
134	Genel	yeter ki	as long as bağ.
135	Genel	şöyle ki	in such a way that bağ.
136	Genel	ki bundan	whereof bağ.
137	Genel	hatta o kadar ki	so much so that bağ.
138	Genel	nasıl ki	just as bağ.
139	Genel	ta ki	so that bağ.
140	Genel	gerçek şudur ki	the fact is that bağ.
141	Genel	şu kadar ki	in so far bağ.
142	Genel	şu kadar ki	this much that bağ.
143	Genel	o kadar ki	insomuch that bağ.
144	Genel	gerçek şu ki	the truth is that bağ.
145	Genel	gönül ister ki	one would wish that bağ.
146	Genel	ki onu	who bağ.
147	Genel	ki ona	which bağ.
148	Genel	ki o yere	where bağ.
149	Genel	ki o	which bağ.
150	Genel	ki onun üzerinde	whereon bağ.
151	Genel	ki içinde	wherein bağ.
152	Genel	ki onu	which bağ.
153	Genel	ki o	who bağ.
154	Genel	ki ona	who bağ.
155	Genel	ki o/onu/ona	whom bağ.
156	Genel	ta ki	until bağ.
157	Genel	şu kadar ki	insofar bağ.
158	Genel	işin aslı şu ki	the truth of the matter is that bağ.
159	Genel	velev ki	albeit bağ.
160	Genel	velev ki	although bağ.
161	Genel	velev ki	though bağ.
162	Genel	velev ki	even if bağ.
163	Genel	velev ki	even though bağ.
164	Genel	şüphesiz ki	no doubt bağ.
165	Genel	kuşkusuz ki	no doubt bağ.
166	Genel	velev ki	unless bağ.
167	Genel	ne zaman ki	whenever bağ.
168	Genel	velev ki	albe bağ.
169	Genel	gel gör ki	neverthelater [obsolete] bağ.
170	Genel	ne var ki	neverthelater [obsolete] bağ.
171	Genel	şu var ki	save bağ.
172	Genel	farz edelim ki	supposing bağ.
173	Genel	varsayalım ki	supposing bağ.
174	Genel	and olsun ki	pardee ünl.
175	Genel	tanrı şahidim olsun ki	depardieux [obsolete] expr.
176	Genel	simon diyor ki	simon says expr.
177	Genel	diyelim ki şu miktar	so much expr.
Phrases
178	İfadeler	öyle bir derecede ki	such a pitch that i.
179	İfadeler	hiç şüphe yok ki	beyond doubt zf.
180	İfadeler	hiç şüphe yok ki	beyond a doubt zf.
181	İfadeler	hiç şüphe yok ki	without (a) doubt zf.
182	İfadeler	tabii ki hayır	no way ünl.
183	İfadeler	(hindistan ingilizcesi'nde) yemin ederim ki	kasme ünl.
184	İfadeler	zaten öyle yapmayacak ki	it isn't as though expr.
185	İfadeler	zaten öyle olmayacak ki	it isn't as though expr.
186	İfadeler	durum öyle değil ki	it isn't as though expr.
187	İfadeler	iyi ki var/sın	bless (one's) heart expr.
188	İfadeler	çocuk çocukluğunu yapacak illa ki	kids will be kids expr.
189	İfadeler	iyi ki ben değilim	better you than me expr.
190	İfadeler	iyi ki benden istemedi	better you than me expr.
191	İfadeler	görüyorum ki...	to my eye expr.
192	İfadeler	inkar edilemez bir gerçektir ki	it is an undeniable fact that expr.
193	İfadeler	anlaşılan o ki	as things stand expr.
194	İfadeler	ancak şu şartla ki	provided however that expr.
195	İfadeler	ay sonu değil ki	it's not the end of the month expr.
196	İfadeler	aşağıdaki gibi şöyle ki	as follows expr.
197	İfadeler	anlaşılıyor ki	it is understood that expr.
198	İfadeler	anlaşılan o ki	may well be expr.
199	İfadeler	anlaşılan o ki	it looks like expr.
200	İfadeler	açıktır ki	it is clear that expr.
201	İfadeler	araştırmalar gösteriyor ki	research shows that expr.
202	İfadeler	ama ne yazık ki	but sadly expr.
203	İfadeler	allahtan ki (olması beni müthiş derecede rahatlattı)	to my great relief expr.
204	İfadeler	bilinmelidir ki	be it known that expr.
205	İfadeler	bahse girerim ki	I'm willing to bet expr.
206	İfadeler	biliyoruz ki	as we know expr.
207	İfadeler	bu göstermektedir ki	which shows that expr.
208	İfadeler	bu demek oluyor ki	that is to say expr.
209	İfadeler	bana öyle görünüyor ki	it seems to me that expr.
210	İfadeler	bana öyle geliyor ki	I have a feeling (that) expr.
211	İfadeler	bereket versin ki	it's a good job that expr.
212	İfadeler	bana öyle geliyor ki	I am under the impression that expr.
213	İfadeler	bazı insanlar vardır ki	there are some people that expr.
214	İfadeler	beni üzen şudur ki	what troubles me is expr.
215	İfadeler	belli ki	it is obvious that expr.
216	İfadeler	bu gösteriyor ki	it shows that expr.
217	İfadeler	bu gösteriyor ki	which shows that expr.
218	İfadeler	bir gün gelecek ki	one or other day expr.
219	İfadeler	bahse girerim ki	bet you expr.
220	İfadeler	bunun anlamı şudur ki	this means that expr.
221	İfadeler	bana öyle geliyor ki	it seems to me that expr.
222	İfadeler	bana öyle geliyor ki	it strikes me expr.
223	İfadeler	bu göstermektedir ki	it shows that expr.
224	İfadeler	birdenbire aklıma geldi ki	the thought struck me that expr.
225	İfadeler	belirtmek isterim ki	I'd like to point out that expr.
226	İfadeler	beni sıkan şudur ki	what troubles me is expr.
227	İfadeler	bana öyle geliyor ki	it seems to me expr.
228	İfadeler	belli ki	it is apparent that expr.
229	İfadeler	bu demektir ki	this means that expr.
230	İfadeler	bana öyle geliyor ki	I have a feeling that expr.
231	İfadeler	bir dalgadan daha büyük hiçbir duygu yoktur ki kendi formunu uzun süre sürdürebilsin	no emotion, any more than a wave, can long retain its own individual form expr.
232	İfadeler	bana öyle geliyor ki	I have an idea that expr.
233	İfadeler	bahusus ki	so much the more expr.
234	İfadeler	bilmiyor ki	he little knows expr.
235	İfadeler	birden gerçeği anladım ki	the truth burst in upon me expr.
236	İfadeler	ben şimdi demiyorum ki	I'm not saying now expr.
237	İfadeler	bana öyle geliyordu ki	I was under the impression that expr.
238	İfadeler	bana öyle geliyor ki	it strikes me that expr.
239	İfadeler	biliyorsunuz ki	as you know expr.
240	İfadeler	bundan şu sonuç çıkar ki	it follows that expr.
241	İfadeler	bahse girerim ki	I'll bet expr.
242	İfadeler	birden gerçeği anladım ki	the truth burst upon me expr.
243	İfadeler	bundan şu sonuç çıkar ki	from which it's concluded that expr.
244	İfadeler	bu demek oluyor ki	this means expr.
245	İfadeler	birden gerçeği anladım ki	truth burst upon me expr.
246	İfadeler	burada diyor ki	it says here that expr.
247	İfadeler	bahse girerim ki	my bet is expr.
248	İfadeler	bana öyle geliyor ki	looks to me like expr.
249	İfadeler	belirtmek isterim ki	I'd like to state that expr.
250	İfadeler	bu yüzdendir ki	therefore expr.
251	İfadeler	bana öyle geliyordu ki	I was under the impression expr.
252	İfadeler	bilmeni isterim ki	I want you to know that expr.
253	İfadeler	bilinen bir şeydir ki	it is an understanding thing that expr.
254	İfadeler	bilinmelidir ki	it must be known that expr.
255	İfadeler	birden gerçeği anladım ki	truth burst in me expr.
256	İfadeler	bundan şu sonuca varılır ki	from which it's concluded that expr.
257	İfadeler	bununla birlikte şu var ki	the fact remains that expr.
258	İfadeler	burada bir noktaya değinmek gerekir ki	here is a point that expr.
259	İfadeler	diyelim ki	shall we say expr.
260	İfadeler	değil ki	it's not as if expr.
261	İfadeler	çok olasıdır ki	chances are expr.
262	İfadeler	denebilir ki	one can say that expr.
263	İfadeler	çok olasıdır ki	the chances are that expr.
264	İfadeler	diyelim ki	let's suppose that expr.
265	İfadeler	dikkate değer ki	it may be remarked that expr.
266	İfadeler	diyelim ki	let's say expr.
267	İfadeler	çok şükür ki	I thank my stars that expr.
268	İfadeler	diyebilirim ki	i dare say expr.
269	İfadeler	demek ki	it means that expr.
270	İfadeler	diyordum ki	well, as i was saying expr.
271	İfadeler	demem o ki	what I am saying is that expr.
272	İfadeler	diyordum ki	well as I was saying expr.
273	İfadeler	düşündüm ki	I think expr.
274	İfadeler	demek oluyor ki	so it means that expr.
275	İfadeler	diyebilirim ki	i am free to confess expr.
276	İfadeler	demek ki	that's to say expr.
277	İfadeler	diyelim ki	supposing that expr.
278	İfadeler	demek oluyor ki	that means expr.
279	İfadeler	diyorlar ki	people say expr.
280	İfadeler	diyebiliriz ki	we can say that expr.
281	İfadeler	demek ki	shall we say expr.
282	İfadeler	daha ne olsun ki	that takes the cake expr.
283	İfadeler	dikkate değer ki	it is worthy of note that expr.
284	İfadeler	diyelim ki	granted expr.
285	İfadeler	dikkat edilmesi gerekir ki	it must be noted that expr.
286	İfadeler	demem o ki	this is all to say expr.
287	İfadeler	denebilir ki	it can be said that expr.
288	İfadeler	denebilir ki	we can say that expr.
289	İfadeler	diyelim ki	supposing expr.
290	İfadeler	diyelim ki	given that expr.
291	İfadeler	diyorum ki	i say expr.
292	İfadeler	görünüyor ki	it is understood that expr.
293	İfadeler	görünen o ki	it would seem that expr.
294	İfadeler	gerçek şu ki	to tell the truth expr.
295	İfadeler	farzedelim ki	suggesting that expr.
296	İfadeler	her bahse girerim ki	I bet expr.
297	İfadeler	hiç kuşkum yok ki	I don't doubt that expr.
298	İfadeler	gerçek şu ki	the fact that expr.
299	İfadeler	gün geçmiyor ki	rarely does a day go by expr.
300	İfadeler	gariptir ki	funnily enough expr.
301	İfadeler	hayrettir ki	to my surprise expr.
302	İfadeler	efsane odur ki	legend has it that expr.
303	İfadeler	gayet açık ki	it goes without saying expr.
304	İfadeler	görünen o ki	it would appear that expr.
305	İfadeler	görünüyor ki	it seems that expr.
306	İfadeler	gel gör ki	as luck would have it expr.
307	İfadeler	gerçek şu ki	the reality is that expr.
308	İfadeler	her şeyine bahse girerim ki	I bet expr.
309	İfadeler	farzedelim ki	assume that expr.
310	İfadeler	her şeyine bahse varım ki	I bet expr.
311	İfadeler	hiç şüphem yok ki	I don't doubt that expr.
312	İfadeler	hakkını vermeliyim ki	I have to hand it to expr.
313	İfadeler	herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir ki	it is a fact accepted by everybody that expr.
314	İfadeler	hekes tarafından kabul edilmektedir ki	it is accepted by everybody that expr.
315	İfadeler	hatırlanmalıdır ki	it must be born in mind that expr.
316	İfadeler	her bahse varım ki	I bet expr.
317	İfadeler	gösteriyor ki	it indicates that expr.
318	İfadeler	farz edelim ki	for the sake of argument expr.
319	İfadeler	gösteriyor ki	it shows that expr.
320	İfadeler	gözüm çıksın ki	believe me, I'm not lying to you expr.
321	İfadeler	elbette ki	as a matter of course expr.
322	İfadeler	görünen o ki	as things stand expr.
323	İfadeler	görünen o ki	it appears that expr.
324	İfadeler	farz edelim ki	given that expr.
325	İfadeler	görünen o ki	it looks like that expr.
326	İfadeler	herkes tarafından kabul edilmektedir ki	it is accepted by everybody that expr.
327	İfadeler	görünen o ki	it seems that expr.
328	İfadeler	elbette ki	all right expr.
329	İfadeler	farzedelim ki	given that expr.
330	İfadeler	gösteriyor ki	which indicates that expr.
331	İfadeler	hiç kuşku yok ki	it is unquestionable that expr.
332	İfadeler	ihtimali var ki	the odds are that expr.
333	İfadeler	işte bundan dolayıdır ki	that is the reason why expr.
334	İfadeler	inanılmaktadır ki	it is believed that expr.
335	İfadeler	itiraf etmeliyim ki	i must confess that expr.
336	İfadeler	itiraf edelim ki	let it be admitted that expr.
337	İfadeler	işin aslı şu ki	the fact of the matter is expr.
338	İfadeler	itiraf etmeliyim ki	I must confess that expr.
339	İfadeler	itiraf etmeliyim ki	I must admit that expr.
340	İfadeler	içimden bir ses diyor ki	my gut tells me expr.
341	İfadeler	iddia ediyor ki	he will have it that expr.
342	İfadeler	içimden bir ses diyor ki	I have a hunch (that) expr.
343	İfadeler	iyice biliyorum ki	to my certain knowing expr.
344	İfadeler	içimden bir ses diyor ki	i have a feeling in my guts that expr.
345	İfadeler	içimden bir ses diyor ki	my gut tells me that expr.
346	İfadeler	işbu belgeyle herkes bilmelidir ki	known all men by these presents that expr.
347	İfadeler	iyi ki	it's just as well that expr.
348	İfadeler	kesin olan şu ki	what's certain that expr.
349	İfadeler	kuşkusuz ki	all right expr.
350	İfadeler	ne talihsizliktir ki	as luck would have it expr.
351	İfadeler	oldukça açıktır ki	it is quite obvious expr.
352	İfadeler	ona de ki	tell him that expr.
353	İfadeler	ne şans ki	as luck would have it expr.
354	İfadeler	kabul edelim ki	granted that expr.
355	İfadeler	ne var ki	mind you expr.
356	İfadeler	o derece ki	such an extent that expr.
357	İfadeler	önemle belirtmek gerekir ki	it is crucial to state that expr.
358	İfadeler	olabilir ki	it may be that expr.
359	İfadeler	öyle bir konuşuyorsun ki	you make it sound like expr.
360	İfadeler	ne yazık ki	I'm afraid expr.
361	İfadeler	kabul etmek zorundayım ki	I got to hand it to you expr.
362	İfadeler	oldukça açıktır ki	it is quite clear expr.
363	İfadeler	ne oldu ki	what happened expr.
364	İfadeler	mantık diyor ki	it stands to reason that expr.
365	İfadeler	ne yaparsın ki	there you are expr.
366	İfadeler	o dereceye ki	so much so that expr.
367	İfadeler	ne denir bilmem ki	words fail me expr.
368	İfadeler	korkarım ki	I shudder to think expr.
369	İfadeler	öyle görünüyor ki	it seems that expr.
370	İfadeler	o kadar ki	in so much that expr.
371	İfadeler	onu o kadar seviyorum ki	I love her so much that expr.
372	İfadeler	kabul etmeliyim ki	I have to admit expr.
373	İfadeler	öyle inanıyorum ki	I have a hunch that expr.
374	İfadeler	kesindir ki	it is quite obvious that expr.
375	İfadeler	öyle görünüyor ki	it would seem that expr.
376	İfadeler	neticesi şudur ki	it all comes to this that expr.
377	İfadeler	mümkündür ki	it is quite on the cards that expr.
378	İfadeler	öyle görünüyor ki	it would appear that expr.
379	İfadeler	oldukça açıktır ki	it is quite apparent expr.
380	İfadeler	öyle görünüyor ki	it appears that expr.
381	İfadeler	ne yaparsın ki	there you go expr.
382	İfadeler	olasıdır ki	it is likely that expr.
383	İfadeler	öyle biri ki	such a one expr.
384	İfadeler	o demek değildir ki	not but what expr.
385	İfadeler	mesele şu ki	the thing is expr.
386	İfadeler	muhtemeldir ki	it is likely that expr.
387	İfadeler	ne olacakmış ki	what about it expr.
388	İfadeler	nihayet anladım ki	at length it dawned on me that expr.
389	İfadeler	mesele şudur ki	the idea is that expr.
390	İfadeler	korkarım ki	I dread to think expr.
391	İfadeler	kayda değer başka bir nokta şudur ki	another point worth mentioning is that expr.
392	İfadeler	öyle ki	in fact expr.
393	İfadeler	onu o kadar seviyorum ki	I love him so much that expr.
394	İfadeler	mesele şu ki	the question is that expr.
395	İfadeler	oynamayalı o kadar çok oldu ki	i'm so out of practice expr.
396	İfadeler	ne derler bilmem ki	words fail me expr.
397	İfadeler	özür dilemek için her şeyi yaptı/başka ne yapabilirdi ki	she couldn't apologize any more than she did expr.
398	İfadeler	olabilir ki	it is quite on the cards that expr.
399	İfadeler	kaldı ki	let alone expr.
400	İfadeler	ne kadar şanslısın ki	lucky for you expr.
401	İfadeler	o denli kolay ki	ever so easy expr.
402	İfadeler	öyle zannediyordum ki	I was under the impression that expr.
403	İfadeler	ki şayet yapılıyorsa	if at all expr.
404	İfadeler	ona de ki	tell her that expr.
405	İfadeler	şu kanaate vardım ki	I have come to believe that expr.
406	İfadeler	şeytan diyor ki	I am tempted to expr.
407	İfadeler	şu bir gerçek ki	to tell the truth expr.
408	İfadeler	şüphe yok ki	that's a given expr.
409	İfadeler	şurası gerçektir ki	this much is certain expr.
410	İfadeler	şunu demek istiyorum ki	I mean expr.
411	İfadeler	söz edilmeye değer bir başka nokta da şudur ki	another point worth mentioning is that expr.
412	İfadeler	şüphe yoktur ki	there is no doubt that expr.
413	İfadeler	sorun şu ki	the problem is expr.
414	İfadeler	şeytan diyor ki	I have half a mind to expr.
415	İfadeler	şunu da gözönüne almalıyız ki	we must also think more expr.
416	İfadeler	söylemeye gerek yoktur ki	we need hardly mention that expr.
417	İfadeler	şu işe bak ki	it just so happens that expr.
418	İfadeler	senden ayrılmak o kadar zor ki	it's so hard to leave you expr.
419	İfadeler	şansa bak ki	as luck would have it expr.
420	İfadeler	şüphesiz ki	it is surely beyond doubt that expr.
421	İfadeler	şunu bilmelisin ki	I would have known you know that expr.
422	İfadeler	sen tabii ki	you of course expr.
423	İfadeler	şu işe bak (ki)	as luck would have it expr.
424	İfadeler	şunu söylemek isterim ki	I have to say that expr.
425	İfadeler	şöyle ki	so much so that expr.
426	İfadeler	şunu da gözönüne atmalıyız ki	we must also think more expr.
427	İfadeler	söylemek zorundayım ki	I have to say that expr.
428	İfadeler	şunu da düşünmeliyiz ki	we must also think more expr.
429	İfadeler	şunu bilmiş ol ki	I would have known you know that expr.
430	İfadeler	şüphe yok ki	it's a given expr.
431	İfadeler	şu sonuca vardım ki	I am led to the conclusion that expr.
432	İfadeler	söylemeye gerek yoktur ki	we need hardly mention that expr.
433	İfadeler	şeytan diyor ki	I have a good mind to expr.
434	İfadeler	şöyle ki	that is to say expr.
435	İfadeler	seni temin ederim ki	let me assure you expr.
436	İfadeler	şükret ki	lucky for you expr.
437	İfadeler	tuhaftır ki	funnily enough expr.
438	İfadeler	takdir edersiniz ki	as you would appreciate expr.
439	İfadeler	tesadüfe bak ki	it just so happens that expr.
440	İfadeler	tabii ki	no wonder expr.
441	İfadeler	takdir edersiniz ki	as you see expr.
442	İfadeler	tesadüfe bakın ki	it just so happens that expr.
443	İfadeler	tuhafı şu ki	the joke of it is that expr.
444	İfadeler	tabii ki	it goes without saying expr.
445	İfadeler	tabii ki	needless to say expr.
446	İfadeler	ve şu da var ki	and there is also that expr.
447	İfadeler	zannediyordum ki	I was under the impression expr.
448	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	I am sorry to inform you that expr.
449	İfadeler	varsayalım ki	for the sake of argument expr.
450	İfadeler	üzülerek söylüyorum ki	I am sorry to say that expr.
451	İfadeler	umulabilir ki	it can be expected that expr.
452	İfadeler	umuyorum ki	I am hoping that expr.
453	İfadeler	yalnız şu kadarını söyleyeyim ki	suffice it to say that expr.
454	İfadeler	unutmamak gerekir ki	keep in mind that expr.
455	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	it is unfortunate that I have to inform you expr.
456	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	I regret to announce that expr.
457	İfadeler	üzülerek söylemeliyim ki	I am sorry to say that expr.
458	İfadeler	varsayalım ki	supposing that expr.
459	İfadeler	varsayalım ki	suggesting that expr.
460	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	unfortunately i must inform you that expr.
461	İfadeler	üzüntüyle gördüm ki	i saw to my sorrow expr.
462	İfadeler	unutmayın ki	please note that expr.
463	İfadeler	umuyorum ki	I hope that expr.
464	İfadeler	unutulmamalıdır ki	it should not be forgotten that expr.
465	İfadeler	unutmamak gerekir ki	having said that expr.
466	İfadeler	ve şunları da söylemek gerekir ki	and there is something more expr.
467	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	I regret to say that expr.
468	İfadeler	umuyorum ki	i hope expr.
469	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	I am sorry to say that expr.
470	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	it is unfortunate that I must inform you expr.
471	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	much to my regret i must inform you that expr.
472	İfadeler	üzülerek belirtmek durumundayım ki	I am afraid I must inform you that expr.
473	İfadeler	unutmamamız gerekir ki	we musn't forget expr.
474	İfadeler	unutmamak gerekir ki	we mustn't forget (that) expr.
475	İfadeler	yazık ki	it is to be regretted that expr.
476	İfadeler	zerre kadar şüphe yok ki	there is not the shadow of a doubt that expr.
477	İfadeler	... ki o durumda	in which case expr.
478	İfadeler	yazık ki	I am afraid so that expr.
479	İfadeler	yemin ederim ki	I swear expr.
480	İfadeler	unutmamak gerekir ki	bear in mind that expr.
481	İfadeler	varsayalım ki eğer	supposing that expr.
482	İfadeler	fark ettim ki …	can't help noticing (that) (something) expr.
483	İfadeler	o kadar … ki doğru olamaz	so (something) it isn't true expr.
484	İfadeler	hikaye şu ki	the story goes (that) expr.
485	İfadeler	anlatılan şu ki	the story goes (that) expr.
486	İfadeler	söylenen şu ki	the story goes (that) expr.
487	İfadeler	söylenti şu ki	the story goes (that) expr.
488	İfadeler	diyor ki…	have it (that...) expr.
489	İfadeler	iddia ediyor ki…	have it (that...) expr.
490	İfadeler	kolayca anlaşılıyor ki	it's readily apparent that expr.
491	İfadeler	şu kadarını söyleyebilirim ki	afaict (as far as I can tell) expr.
492	İfadeler	şu kadarını söyleyebilirim ki	afaict (as far as I can tell) expr.
493	İfadeler	farz edelim ki	assuming that expr.
494	İfadeler	tecrübeyle sabit ki	with the benefit of hindsight expr.
495	İfadeler	tecrübeyle sabittir ki	with the benefit of hindsight expr.
496	İfadeler	farz edelim ki	suppose expr.
497	İfadeler	farz edelim ki	let's suppose expr.
498	İfadeler	dikkatimi çekti ki	it has come to my attention that expr.
499	İfadeler	hele ki	all the more so expr.
500	İfadeler	varsayalım ki	for argument's sake expr.