kill - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kill

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"kill" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 77 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
kill i. öldürme
kill f. katletmek
kill f. öldürmek
General
kill i. avda öldürülmüş hayvan
kill i. tahrip etme
kill i. av
kill i. avlama
kill i. çok sayıda insanın öldürüldüğü olay
kill i. katliam
kill i. düşman hava araçları, gemileri ve füzelerine saldırarak yok etme
kill f. yalanlamak
kill f. boşa geçirmek (zamanı)
kill f. kesmek
kill f. kıymak
kill f. dindirmek
kill f. ortadan kaldırmak
kill f. canını almak
kill f. kırmak
kill f. harcamak
kill f. canına okumak
kill f. helak etmek
kill f. temizlemek
kill f. çıkarmak
kill f. yok etmek
kill f. icabına bakmak
kill f. boğazlamak
kill f. defterini dürmek
kill f. mahvetmek
kill f. elini kana bulamak
kill f. ahrete göndermek
kill f. hesabını görmek
kill f. söndürmek
kill f. yakmak
kill f. gebertmek
kill f. cinayet işlemek
kill f. canına kıymak
kill f. itlaf etmek
kill f. etkisiz hale getirmek
kill f. zımbalamak
kill f. reddetmek
kill f. can almak
kill f. bitirmek
kill f. işini bitirmek
kill f. canlıyı vurmak
kill f. avlamak
kill f. veto etmek
kill f. canına kastetmek
kill f. kesmek (ses/ağrı vb)
kill f. ahirete göndermek
Phrasals
kill f. içki yuvarlamak
kill f. içki içmek
Colloquial
kill f. seyirciyi kırıp geçirmek
kill f. çok iyi bir performans sergilemek
kill f. seyirciye son darbeyi vurmak
kill f. yiyip/içip bitirmek
kill f. mideye gömmek
kill f. mideye indirmek
kill f. ışığı söndürmek
kill f. söndürmek
kill f. durdurmak
kill f. sonlandırmak
kill f. sona erdirmek
kill f. iptal etmek
kill f. bir hikayenin basımını iptal etmek
kill f. bir yazının gazetede basılmasını iptal etmek
kill f. neşe ile dolup taşmak
kill f. zevk ile dolup taşmak
kill f. hayranlık ile dolup taşmak
Computer
kill expr. kes
Geography
kill i. dere
kill i. su kütlesi
kill i. denizin karaya girinti yapmış kolu
Sport
kill f. oyun süresi bitene kadar topu/buz hokeyi topunu elinde tutmak
kill f. (topa) tüm gücüyle vurmak
kill f. rakibin karşılayamayacağı kadar kuvvetle (topa) vurmak
Volleyball
kill i. hücum sayısı
Slang
kill f. otuzbir çekmek

"kill" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 384 sonuç

İngilizce Türkçe
General
kill-time i. oyalayıcı
kill-joy i. neşe bozan kimse
license to kill i. öldürme yetkisi
road-kill i. taşıtların çarptığı/ezdiği hayvanların ölüsü/leşi/kalıntıları
be dressed up fit to kill f. çok süslenmiş olmak
kill time f. zaman öldürmek
kill off f. hepsini öldürmek
kill the pain f. ağrıyı kesmek
kill time f. zaman geçirmek
kill off f. kökünü kazımak
be dressed up fit to kill f. iki dirhem bir çekirdek olmak
conspire to kill f. suikastta bulunmak
kill off f. öldürmek
kill off f. canına okumak
kill off f. tırpan atmak
kill two birds with one stone f. iki işi birden görmek
kill off f. kılıçtan geçirmek
kill the goose that lays the golden eggs f. işini kendi eliyle bozmak
kill the goose that lays the golden eggs f. altın yumurtlayan kazı kesmek
kill time f. vakit geçirmek
kill one another f. kırışmak
kill time f. vakit öldürmek
kill without pity f. canına kıymak
kill without pity f. gözünün yaşına bakmadan canına kıymak
kill time f. sinek avlamak
shoot to kill f. ateş ederek öldürmek
shoot to kill f. vurarak öldürmek
kill intentionally f. kasten adam öldürmek
intend to kill f. kasten adam öldürmek
kill one's pain f. acısını dindirmek
kill ones's pains f. ağrılarını dindirmek
kill the pain f. ağrıyı gidermek
intend to kill f. canına kastetmek
kill the infection f. enfeksiyon gidermek
kill slowly f. yavaş yavaş öldürmek
kill the headache f. baş ağrısını dindirmek
kill someone compunction f. hiç acımadan öldürmek
kill (off) the hopes f. umutları boşa çıkarmak
kill with a gun f. tabanca ile öldürmek
kill with a gun f. ateşli bir silahla öldürmek
kill with a firearm f. tabanca ile öldürmek
kill with a pistol f. tabanca ile öldürmek
kill with a pistol f. ateşli bir silahla öldürmek
kill with a firearm f. ateşli bir silahla öldürmek
threaten to kill someone f. öldürmekle tehdit etmek
kill animals f. hayvanları öldürmek
kill thousands of people f. binlerce kişiyi öldürmek
kill thousands of people f. binlerce insanı öldürmek
instantly kill the driver f. şoförün olay yerinde ölmesine sebep olmak
kill the next-door neighbor f. yan komşuyu öldürmek
kill with a knife f. bıçaklayarak öldürmek
kill with a knife f. bıçakla öldürmek
kill an innocent man f. masum bir adamı öldürmek
kill oneself f. intihar etmek
kill oneself f. kendini öldürmek
kill oneself f. kendi canına kıymak
kill each other over race f. birbirlerini ırk uğruna/yüzünden öldürmek
send someone to kill someone f. birini öldürmek için birini yollamak
threaten to kill them both f. ikisini de öldürmekle tehdit etmek
kill himself in one's car f. kendini arabasında öldürmek
kill three prisoners inside f. içeride üç mahkumu öldürmek
kill oneself f. canına kıymak
team-kill f. bilerek veya kazayla takım arkadaşını vurmak/öldürmek
kill to live f. yaşamak için öldürmek
intend to kill f. cana kastetmek
kill oneself f. kendini öldürmek
kill oneself f. intihar etmek
kill oneself f. kendi hayatına son vermek
dressed up to kill s. iki dirhem bir çekirdek
dressed up fit to kill s. iki dirhem bir çekirdek
hard to kill s. öldürülmesi veya yok edilmesi zor olan
shoot-to-kill s. suçluyu indirme amaçlı yapılan (atış)
shoot-to-kill s. öldürme amaçlı (atış)
Phrasals
kill off f. bir kurmaca hikayede bir karakteri öldürmek
kill off f. dizide, filmde, kitapta bir karakteri öldürmek
kill off f. bitirmek
kill off f. önüne geçmek
kill off f. engel olmak
kill off f. ortadan kaldırmak
Phrases
what does not kill me, makes me stronger expr. beni öldürmeyen şey beni güçlendirir
Proverb
what doesn't kill you makes you stronger seni öldürmeyen şey, güçlendirir
Colloquial
drill-and-kill math i. sadece testlere hazırlayan matematik eğitimi
be in at the kill f. bir olayın tanıklığını etmek
kill someone's buzz f. birinin keyfini kaçırmak
be in at the kill f. olay yerinde bulunmak
be in at the kill f. kötü bir olay olurken orada olmak
be in at the kill f. olay yerinde olmak
go on a kill-crazy rampage f. katliam yapmak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yaparken/yapmak için kendini) helak etmek
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yaparken/yapmak için kendi) canını çıkarmak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için) ölümüne uğraşmak
kill yourself (laughing) [uk] f. (gülmekten) ölmek
kill yourself (laughing) [uk] f. (gülmekten) yerlere yatmak
kill yourself doing something f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendini) helak etmek
kill yourself doing something f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendi) canını çıkarmak
kill yourself doing something f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) ölümüne uğraşmak
kill the market f. piyasayı öldürmek
kill oneself f. kendi sonunu getirmek
kill oneself f. kendi sonunu hazırlamak
kill oneself f. aşırı çabalamak
kill oneself f. ölümüne uğraşmak/çabalamak
kill oneself f. bir tarafını yırtmak
kill oneself f. kendini yırtmak
kill oneself f. canını dişine takmak
kill oneself f. aşırı çaba/efor sarf etmek
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için) aşırı çabalamak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) ölümüne uğraşmak/çabalamak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) bir tarafını yırtmak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) kendini yırtmak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için/yapacağım diye) canını dişine takmak
kill (oneself) (doing something) f. (bir şeyi yapmak için) aşırı çaba/efor sarf etmek
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için aşırı çabalamak
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için/yapacağım diye ölümüne uğraşmak/çabalamak
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için/yapacağım diye bir tarafını yırtmak
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için/yapacağım diye kendini yırtmak
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için/yapacağım diye canını dişine takmak
kill yourself doing something f. bir şeyi yapmak için aşırı çaba/efor sarf etmek
kill (oneself) laughing f. gülmekten ölmek
kill (oneself) laughing f. gülmekten kırılmak
kill (oneself) laughing f. gülmekten yerlere yatmak
kill outright f. hemen öldürmek
kill outright f. oracıkta öldürmek
kill outright f. anında öldürmek
kill (an amount of time) f. (bir süre) öldürmek
kill (an amount of time) f. (belirli bir) zamanı öldürmek
kill (an amount of time) f. (belirli bir) zamanı geçirmek
kill (an amount of time) f. (bir süreyi) geçirmek
kill the hype f. heyecanı öldürmek
kill the hype f. heyecanı yok etmek
kill the hype f. modunu düşürmek
dressed to kill s. dikkat çekecek şekilde giyinmiş
dressed to kill s. cicilerini giymiş
dressed to kill s. süslenip püslenmiş
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek
I could tell you, but then I'd have to kill you expr. söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir
I could tell you but then I’d have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek
I could tell you but then I’d have to kill you expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
I could tell you but then I’d have to kill you expr. söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni paramparça eder
mom will kill you if she finds out you broke her antique vase expr. antika vazosunu kırdığını anlarsa annem seni öldürür
dressed to kill expr. baştan çıkarıcı şekilde giyinmiş
dressed to kill expr. bayramlıklarını giymiş
dressed to kill expr. giyinip kuşanmış
men kill animals and eat their flesh expr. insanlar hayvanları öldürüp etlerini yiyor
dressed to kill expr. özenle giyinmiş
kill or cure expr. ya öldürür ya diriltir
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birini) sinirden öldürecek
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birine) aşırı kızacak
(one) is going to kill (someone) expr. (biri birine) aşırı sinirlenecek
(one) is going to kill (someone) expr. (bir birinin) canına okuyacak
fill or kill expr. derhal karşıla ya da iptal et
fill or kill expr. ya al ya da sat
ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr. (şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir
would it kill (someone) to (do something)? expr. (bir şey yapsa) ölür mü?
kill them all exclam. hepsini öldürün
kill them all exclam. herkesi öldürün
Idioms
a buzz kill [us] i. keyif kaçıran kişi/şey
a buzz kill [us] i. oyunbozan
a buzz kill [us] i. ortamın neşesini kaçıran kişi/olay
be dressed to kill f. açık saçık giyinmek
kill the goose that lays the golden eggs f. altın yumurtlayan tavuğu kesmek
kill the goose that lays the golden egg f. altın yumurtlayan tavuğu kesmek
kill the goose that laid the golden egg f. altın yumurtlayan tavuğu kesmek
kill someone with kindness f. birini iyiliğe boğmak
be dressed to kill f. baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
move in for the kill f. bir işin son ama en önemli kısmını yapmak üzere harekete geçmek
have time to kill f. boş zamanı olmak
kill two birds with one stone f. bir taşla iki kuş vurmak
close in for the kill f. bir işin son ama en önemli kısmını yapmak üzere harekete geçmek
kill the goose that lays the golden egg f. bindiği dalı kesmek
have some time to kill f. boş zamanı olmak
be in on the kill f. bir olayın tanıklığını etmek
kill the fatted calf f. büyük bir ağırlama töreni düzenlemek
kill someone with kindness f. birine çok kibar/iyi davranmak
look fit to kill f. çok şık görünmek
look fit to kill f. harika görünmek
kill the fatted calf f. güzel biçimde ağırlamak
kill the fatted calf f. iyi biçimde karşılamak
be in on the kill f. olay yerinde olmak
be in on the kill f. olay yerinde bulunmak
kill the goose that lays the golden egg f. kapıyı kırıp odun etmek
kill the clock f. paslaşarak zaman çalmak
move in for the kill f. son/öldürücü darbeyi vurmak için yaklaşmak/hareket etmek
close in for the kill f. son/öldürücü darbeyi vurmak için yaklaşmak/hareket etmek
kill the clock f. top çevirerek zamana oynamak
kill time f. vakit öldürmek
kill time f. zaman öldürmek
kill the clock f. zamana oynamak
kill (something) stone dead f. (bir şeyi) sona erdirmek
kill (something) stone dead f. büsbütün son vermek
kill (something) stone dead f. (bir şey) tümüyle mahvetmek
kill (something) stone dead f. (bir şeyi) tamamen yok etmek
kill (someone) with extreme prejudice f. yargısız infaz yapmak
kill (someone) with extreme prejudice f. yargısız infaz etmek
kill time a couple of hours f. bir iki saat oyalanmak
kill time a couple of hours f. bir iki saat vakit geçirmek
kill time a couple of hours f. bir iki saat zaman öldürmek
have time a couple of hours to kill f. bir iki saati olmak
have time a couple of hours to kill f. bir iki saat boş vakti olmak
have time a couple of hours to kill f. bir iki saat zamanı olmak
look fit to kill f. ortalığı yakmak (görüntüsüyle)
look fit to kill f. birine karşı çok sinirli görünmek
look fit to kill f. birini öldürecek gibi durmak
look fit to kill f. birini neredeyse öldürecek olmak
look fit to kill f. birini gırtlaklayacak gibi durmak/görünmek
be dressed to kill f. dikkat çekecek şekilde giyinmek
be dressed to kill f. süslenip püslenmek
be dressed to kill f. bayramlıklarını giymek
be dressed to kill f. giyinip kuşanmak
be dressed to kill f. özenle giyinmek
be dressed to kill f. şık giyinmek
be dressed to kill f. çarpıcı kıyafetler giymek
be dressed to kill f. iki dirhem bir çekirdek olmak
be dressed to kill f. çok süslenmek
be in at the death/kill f. olay yerinde olmak/bulunmak
be in at the death/kill f. kötü bir olay olurken orada olmak
be in at the death/kill f. bir şeyin sonuna/bitişine şahitlik etmek
kill (one's) darlings f. sevdiği bir şeyden kaçınmak
kill (one's) darlings f. sevdiği bir şeyden uzak durmak
kill (one's) darlings f. sevdiği bir şeyden vazgeçmek
dress to kill f. dikkat çekecek şekilde giyinmek
dress to kill f. cicilerini giymek
dress to kill f. süslenip püslenmek
dress to kill f. bayramlıklarını giymek
dress to kill f. baştan çıkarıcı şekilde giyinmek
dress to kill f. giyinip kuşanmak
dress to kill f. şık giyinmek
dress to kill f. çarpıcı kıyafetler giymek
go (in) for the kill f. öldürmek için yaklaşmak
go (in) for the kill f. öldürmek niyetiyle yaklaşmak
go (in) for the kill f. bir sonuca ulaşmak için yaklaşmak
go (in) for the kill f. bir şey elde etmek için yaklaşmak
go for the kill f. öldürmek için yaklaşmak
go for the kill f. öldürmek niyetiyle yaklaşmak
go for the kill f. bir sonuca ulaşmak için yaklaşmak
go for the kill f. bir şey elde etmek için yaklaşmak
(kill) the golden goose f. işini kendi eliyle bozmak
(kill) the golden goose f. altın yumurtlayan kazı kesmek
(kill) the golden goose f. altın yumurtlayan tavuğu kesmek
(kill) the golden goose f. bindiği dalı kesmek
(kill) the golden goose f. kapıyı kırıp odun etmek
kill (one) with kindness f. (birini) iyiliğe boğmak/dövmek
kill (one) with kindness f. (birine) aşırı kibar/iyi davranmak
kill a fly with an elephant gun f. orantısız güç uygulamak
kill a fly with an elephant gun f. basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede güç kullanmak
kill a fly with an elephant gun f. basit/ kolay bir şey için haddinden fazla/aşırı derecede çaba harcamak
kill for f. için neler vermemek
kill for f. için her şeyini vermek
kill for f. için her şeyi yapmak
kill for something f. bir şey için neler vermemek
kill for something f. bir şey için her şeyini vermek
kill for something f. bir şey için her şeyi yapmak
kill one to warn a hundred f. ibretialem olsun diye birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. ibretlik olarak birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. diğerlerinin gözünü korkutmak için birini öldürmek/kurban etmek
kill one to warn a hundred f. diğerlerini yola getirmek için bir kişiyi kurban etmek/öldürmek
kill somebody with kindness f. fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill somebody with kindness f. aşırı kibar/iyi davranarak bilmeden birinin zarar görmesine neden olmak
kill somebody with kindness f. aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak
kill with kindness f. iyiliğiyle boğmak
kill with kindness f. fazla kibarlıktan/iyilikten birine zarar vermek
kill with kindness f. aşırı kibar/iyi davranarak bilmeden birinin zarar görmesine neden olmak
kill with kindness f. aşırı iyi niyetten dolayı birinin zarar görmesine neden olmak
kill with kindness f. aşırı iyi davranmak
kill with kindness f. iyiliğe boğmak
kill yourself f. kendini helak etmek
kill yourself f. aşırı çabalamak
kill yourself f. bir tarafını yırtmak
kill yourself f. canını dişine takmak
kill yourself f. aşırı çaba/efor sarf etmek
kill yourself f. (gülmekten) yerlere yatmak
would/could kill for (something) f. (bir şey) için her şeyini vermek
would/could kill for (something) f. (bir şey) için her şeyi yapmak
dressed fit to kill s. şık giyinmiş
dressed up fit to kill s. şık giyinmiş
dressed to kill s. şık giyinmiş
dressed to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed fit to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed up fit to kill expr. çarpıcı kıyafetler giyinmiş
dressed up fit to kill expr. iki dirhem bir çekirdek
if looks could kill expr. (eğer) bakışları(n) öldürebilseydi (şimdi ölmüş olurdum)
(one) will kill (someone) expr. (biri birini) sinirden öldürecek
(one) will kill (someone) expr. (bir birine) aşırı kızacak
(one) will kill (someone) expr. (biri birine) aşırı sinirlenecek
(one) will kill (someone) expr. (biri birinin) canına okuyacak
fit to kill expr. aşırı derecede
fit to kill expr. son derece
fit to kill expr. müthiş
fok (fill or kill) expr. derhal iptal edilmesi gereken sipariş
fok (fill or kill) expr. (borsada) ya al ya da sat emri
in at the kill expr. bir hayvanın öldürülmesine şahit olan
in at the kill expr. bir hayvanın öldürülmesini izleyen
in at the kill expr. bir hayvanın öldürülmesine tanıklık eden
in at the kill expr. birinin/bir şeyin sonuna/çöküşüne şahitlik eden
in at the kill expr. bir şeyin çöküş anında orada olan
in at the kill expr. kötü bir olay olurken orada bulunan
in at the kill expr. olay yerinde olan
in at the kill expr. sonuna/bitişine şahitlik eden
in for the kill expr. son/öldürücü/bitirici darbeyi vurmak için
in for the kill expr. bir işin son ama en önemli kısmını yapmak üzere
in on the kill expr. bir hayvanın öldürülmesine şahit olan
in on the kill expr. bir hayvanın öldürülmesini izleyen
in on the kill expr. bir hayvanın öldürülmesine tanıklık eden
in on the kill expr. birinin/bir şeyin sonuna/çöküşüne şahitlik eden
in on the kill expr. bir şeyin çöküş anında orada olan
in on the kill expr. kötü bir olay olurken orada bulunan
in on the kill expr. olay yerinde olan
in on the kill expr. sonuna/bitişine şahitlik eden
that which doesn't kill you makes you stronger expr. seni öldürmeyen şey, güçlendirir
Speaking
i didn't kill anybody expr. ben kimseyi öldürmedim
you better kill me expr. beni öldürsen iyi edersin
what doesn't kill me makes me stronger expr. beni öldürmeyen şey güçlendirir
don't kill the messenger expr. elçiye zeval olmaz
kill them with your smile expr. onları gülüşünle öldür
I'm gonna kill him expr. onu öldüreceğim
live to kill expr. öldürmek için yaşa
I don't wanna kill you expr. seni öldürmek istemiyorum
he tried to kill you expr. seni öldürmeye çalıştı
I could kill for a cold beer expr. soğuk bir bira için neler vermezdim
I want to kill you expr. seni öldürmek istiyorum
she tried to kill you expr. seni öldürmeye çalıştı
kill to live expr. yaşamak için öldür
I swear to god I will kill you expr. yemin ederim ki öldürürüm seni
Trade/Economic
fill or kill order i. derhal karşılanması ya da iptal edilmesi gereken sipariş
fill or kill order i. (borsada) ya al ya da sat emri
fill or kill orders expr. kalanını iptal et
fill or kill orders expr. kalanını iptal et
Law
kill by electric shock f. elektrik ile öldürmek
Technical
kill tank i. öldürme tankı
Computer
kill and yank i. kesmek ve yapıştırmak kiplenimi
kill thread expr. iş parçasını sonlandır
kill process expr. işlemi bitir
kill list expr. listeyi sonlandır
kill author expr. yazanı sonlandır
Telecom
kill switch i. acil anahtarı
Automotive
kill switch i. acil durumlarda güvenlik kontak kapatma anahtarı
kill switch i. acil kapatma anahtarı
kill the engine f. motoru durdurmak
Petrol
top kill i. petrol şirketlerinin sızıntılı bir kuyuyu onarırken ağır sıvıları kuyuya pompalayarak yaptığı bir işlem
Marine Biology
cold-kill i. soğuktan ölüm
Astronomy
supernova kill zone i. süpernova öldürme kuşağı
relativistic kill vehicle (rkv) i. relativistik katliam aracı
relativistic kill vehicle (rkv) i. Işık hızına yakın hızlarda ilerleyerek bir hedefi yıkıcı bir güçle vurmak amacıyla tasarlanmış varsayımsal silah sistemi
Environment
fish kill i. balık katliamı
Geography
kill devil hills i. north carolina eyaletinde yerleşim yeri
kill creek i. kansas eyaletinde şehir
Military
kill probability i. imha ihtimali
kill-zone i. imha bölgesi
confirmed kill i. kayıtlara geçirilmiş ölüm
armour kill zone i. tank tahrip bölgesi
kill box i. tahrip kutusu
single shot kill probability i. tek atımla imha ihtimali
kill zone i. savaşta çok ölümün gerçekleştiği alan
kill the tank f. tank avlamak
Sport
penalty kill i. (buz hokeyi) rakibin hücum süresinin sayı kazandırmadan öldürülmesi için uğraşılan durum
penalty kill i. (buz hokeyi) aynı takımın bir veya daha fazla oyuncusunun ceza kulübesinde olduğu süre
Slang
road kill i. hoş olmadığı halde yatılan kimse
road kill i. yolda toplanan sigara izmaritleri
road kill i. yolda yatan ceset
fuck, marry, kill (fmk) i. yarışmacılara üç tercihin verildiği bir oyun
kill (someone) f. defterini dürmek
kill (someone) f. icabına bakmak
kill (someone) f. öldürmek
kill (someone) f. ortadan kaldırmak
kill (someone) f. öbür tarafa göndermek
kill (someone) f. temizlemek
kill (someone) f. temize havale etmek
kill it f. (içkinin) dibine vurmak
kill the vibe f. ortamı bozmak
kill the rabbit [obsolete] f. gebelik testi pozitif çıkmak
kill the rabbit [obsolete] f. hamile olduğunu öğrenmek
don't kill my vibe expr. ayarımı bozma
kill the beat expr. müziği kapat
don't kill my vibe expr. keyfimi bozma
don't kill my vibe expr. (keyfim gıcır) bana ilişme
kill me expr. beni öldür daha iyi
kill me expr. ölmeyi yeğlerim/tercih ederim
kill me expr. ölsem daha iyi
kys (kill yourself) expr. defol git
kys (kill yourself) expr. git başımdan
kys (kill yourself) expr. bas git
fuck, marry, kill (fmk) exclam. seviş, evlen, öldür
Star Wars
kill-wing i. ölümcül-kanat