knockout - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

knockout

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"knockout" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 24 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
knockout i. nakavt
General
knockout i. büyük darbe
knockout i. uyuşturucu
knockout i. afet
knockout i. yıkıcı
knockout i. çekici kimse
knockout i. çekici şey
knockout i. nakavt olma
knockout i. yere yıkılma
knockout f. nakavt etmek
knockout s. zarar verici
knockout s. çarpıcı bir çekiciliği olan
knockout s. aşırı etkileyici
knockout s. afet
Technical
knockout i. açma çıkıntısı
knockout i. itip çıkarma
knockout i. silkme
Computer
knockout i. renkleri çakıştırma
Military
knockout i. düşmana çok zarar veren saldırı
Boxing
knockout i. nakavt
knockout s. sersemletici
Slang
knockout i. büyük başarı
knockout i. güzel kadın
knockout i. fıstık (kadın)

"knockout" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
knockout spray i. bayıltıcı sprey
Speaking
she's an absolute knockout. i. bir içim su
Technical
knockout pin i. itiş pimi
knockout pin i. itiş iğnesi
core knockout machine i. maça sökme makinesi
Medical
knockout mice i. nakavt fareler
Chemistry
knockout drops i. birini gizlice bayıltmak için alkolle verilen kloral hidrat
Biology
knockout mouse i. belirli bir geni tahrip edilmiş veya yapay bir dna parçası ile değiştirilmiş bu nedenle fenotipik değişiklikler gösteren genetik mühendisliği ürünü deney faresi
knockout mice i. belirli bir geni tahrip edilmiş veya yapay bir dna parçası ile değiştirilmiş bu nedenle fenotipik değişiklikler gösteren genetik mühendisliği ürünü deney fareleri
knockout mice i. gen ifadesi durdurulmuş fareler
knockout mouse i. gen ifadesi durdurulmuş fare
knockout mouse i. nakavt faresi
Volleyball
knockout system i. nakavt sistemi
Boxing
technical knockout i. teknik nakavt
technical knockout i. boksörlerden birinin kendini savunamayacak kadar sakatlanması durumunda hakemin maçı bitirmesi
knockout punch i. nakavt eden yumruk
knockout punch i. rakibin devam etmesini engelleyen bitirici sert yumruk
Slang
ko [knockout] i. nakavt
ko [knockout] f. nakavt etmek
ko [knockout] f. yere sermek
ko [knockout] f. bilincini/şuurunu kaybettirmek
ko [knockout] f. bayıltmak
ko [knockout] f. kendinden geçirmek