Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | kılçık | bone i. | ||
This fish has a lot of bones. Bu balığın bir sürü kılçığı var. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kılçık | fish bone i. | ||
The dog ate the fish, bones, tail and all. Köpek balığı yedi; kılçıkları, kuyruğu ve her şeyiyle. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | kılçık | fishbone i. | ||
General | ||||
Genel | kılçık | string i. | ||
Genel | kılçık | beard i. | ||
Genel | kılçık | spine i. | ||
Textile | ||||
Tekstil | kılçık | swift s. | ||
Gastronomy | ||||
Mutfak | kılçık | awn i. | ||
Botanic | ||||
Botanik | kılçık | awn i. |