Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
mature
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"mature"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 64 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
mature
s.
olgun
General
2
Genel
mature
i.
iyi hazırlanmış (plan)
3
Genel
mature
f.
dinlendirmek (şarap)
4
Genel
mature
f.
şarap dinlendirmek
5
Genel
mature
f.
kemale erdirmek
6
Genel
mature
f.
olgunlaştırmak
7
Genel
mature
f.
erişmek
8
Genel
mature
f.
erginleşmek
9
Genel
mature
f.
pişmek
10
Genel
mature
f.
pişirmek
11
Genel
mature
f.
ermek
12
Genel
mature
f.
olgunlaşmak
13
Genel
mature
f.
olmak
14
Genel
mature
f.
tekamül etmek
15
Genel
mature
f.
tekemmül etmek
16
Genel
mature
f.
kemale ermek
17
Genel
mature
f.
tamamlamak
18
Genel
mature
f.
(çömleği) optimum dayanıklılığa ulaşana kadar pişirmek
19
Genel
mature
f.
(perdahı) eriterek çömleğin üzerine dağıtmak
20
Genel
mature
f.
(çömlek) sağlamlaşana kadar pişmek
21
Genel
mature
f.
bitirmek
22
Genel
mature
f.
sonunu getirmek
23
Genel
mature
s.
ergin
24
Genel
mature
s.
tamam
25
Genel
mature
s.
tamamen
26
Genel
mature
s.
vadesi gelmiş
27
Genel
mature
s.
olmuş
28
Genel
mature
s.
eşek kadar
29
Genel
mature
s.
yetişkin
30
Genel
mature
s.
zom
31
Genel
mature
s.
erişkin
32
Genel
mature
s.
reşit
33
Genel
mature
s.
anaç
34
Genel
mature
s.
yetişmiş
35
Genel
mature
s.
matür
36
Genel
mature
s.
kemale ermiş
37
Genel
mature
s.
vadesi dolmuş
38
Genel
mature
s.
olgun
39
Genel
mature
s.
yetik
40
Genel
mature
s.
kamil
41
Genel
mature
s.
olgunlaşmış
42
Genel
mature
s.
dikkatli
43
Genel
mature
s.
detaylı
44
Genel
mature
s.
düşük fakat stabil büyüme hızına sahip
45
Genel
mature
s.
etraflıca değerlendirme içeren
46
Genel
mature
s.
etraflıca değerlendirmeye dayanan
47
Genel
mature
s.
etraflıca değerlendirme ile sonuçlanan
48
Genel
mature
s.
tamamlanmış
49
Genel
mature
s.
tamamlanan
50
Genel
mature
s.
biten
51
Genel
mature
s.
artık fazla büyümeyen veya gelişmeyen (sektör, pazar veya ürün)
Trade/Economic
52
Ticaret/Ekonomi
mature
f.
muaccel kılmak
53
Ticaret/Ekonomi
mature
f.
muaccel olmak
54
Ticaret/Ekonomi
mature
f.
vadesi gelmek
55
Ticaret/Ekonomi
mature
s.
vadesi gelmiş
Technical
56
Teknik
mature
f.
olgunlaşmak
57
Teknik
mature
f.
vadesi gelmek
58
Teknik
mature
s.
olgun
Medical
59
Medikal
mature
s.
matur
Marine Biology
60
Deniz Biyolojisi
mature
s.
erin
Geography
61
Coğrafya
mature
s.
akarsu erozyonu sebebiyle çok sayıda parçaya ayrıldığı için eğimli arazileri düzlüklerine baskın olan (topografi)
62
Coğrafya
mature
s.
erozyon döngüsü gibi jeolojik etmenlerde meydana gelen değişimlerin maksimum etkililikte olduğu orta evreye ait
63
Coğrafya
mature
s.
biçimsel olarak son gelişim evresinde gelmiş (akarsu veya yer şekli)
64
Coğrafya
mature
s.
erozyon döngüsünün menderesler veya engebelerle karakterize edilen orta safhasında olan (nehir vadisi veya arazi)
"mature"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Colloquial
1
Konuşma Dili
matüre
chook [australia]
i.
"mature"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 74 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
mature bone
i.
olgunlaşmış kemik
2
Genel
mature valley
i.
olgun vadi
3
Genel
mature soil
i.
olgun toprak
4
Genel
mature man
i.
olgun erkek
5
Genel
mature woman
i.
olgun kadın
6
Genel
mature people
i.
olgun insanlar
7
Genel
leave something to mature
f.
dinlenmeye bırakmak
8
Genel
grow mature
f.
olgunlaşmak
9
Genel
be mature
f.
dünyayı anlamak
10
Genel
be mature
f.
olgun olmak
11
Genel
act mature
f.
olgun davranmak
12
Genel
behave in a mature way
f.
olgun davranmak
13
Genel
mature on
f.
de vadesi gelmek
14
Genel
seem/look mature
f.
olgun görünmek
15
Genel
like mature men
f.
olgun erkeklerden hoşlanmak
16
Genel
be old/mature enough to become a bride
f.
evlilik çağına gelmek
17
Genel
be old/mature enough to get married (to someone) or marry someone
f.
evlilik çağına gelmek
18
Genel
be old/mature enough to get married (to someone) or marry someone
f.
gelinlik çağına gelmek
19
Genel
be old/mature enough to become a bride
f.
gelinlik çağına gelmek
20
Genel
mature [obsolete]
f.
iltihaplanmak
21
Genel
mature [obsolete]
f.
cerahat toplamak (yara)
22
Genel
mature [obsolete]
f.
irin akmak (yaradan)
23
Genel
mature-looking
s.
olgun görünümlü
24
Genel
mature [obsolete]
s.
doğru zamanda gerçekleşen
25
Genel
mature [obsolete]
s.
zamanında meydana gelen
26
Genel
after mature consideration
zf.
düşünüp taşındıktan sonra
Idioms
27
Deyim
a woman of mature years
i.
olgunluk çağında kadın
28
Deyim
a man of mature years
i.
olgunluk çağında
29
Deyim
a woman of mature years
i.
yaşını başını almış
30
Deyim
a man of mature years
i.
yaşlı
31
Deyim
a man of mature years
i.
yaşını başını almış
32
Deyim
a woman of mature years
f.
yaşlı
33
Deyim
of mature years
s.
yaşlı
34
Deyim
of mature years
s.
yaşını başını almış
35
Deyim
of mature years
s.
olgunluk çağında
36
Deyim
on mature consideration
zf.
iyice değerlendirdikten sonra
37
Deyim
on mature consideration
zf.
uzun uzadıya değerlendirdikten sonra
38
Deyim
on mature consideration
zf.
dikkatle değerlendirdikten sonra
39
Deyim
on mature consideration
zf.
iyice ölçüp biçtikten sonra
40
Deyim
on mature reflection
zf.
iyice değerlendirdikten sonra
41
Deyim
on mature reflection
zf.
uzun uzadıya değerlendirdikten sonra
42
Deyim
on mature reflection
zf.
dikkatle değerlendirdikten sonra
43
Deyim
on mature reflection
zf.
iyice ölçüp biçtikten sonra
Speaking
44
Konuşma
you are so mature for your age
expr.
yaşına göre çok olgunsun
45
Konuşma
you are very mature for your age
expr.
yaşına göre çok olgunsun
46
Konuşma
you are very mature for your age
expr.
yaşınıza göre çok olgunsunuz
47
Konuşma
you are so mature for your age
expr.
yaşınıza göre çok olgunsunuz
Trade/Economic
48
Ticaret/Ekonomi
mature market
i.
olgun piyasa
49
Ticaret/Ekonomi
mature market
i.
olgun pazar
50
Ticaret/Ekonomi
mature brand
i.
olgun marka
51
Ticaret/Ekonomi
mature economy
i.
olgun ekonomi
52
Ticaret/Ekonomi
mature technology
i.
oturmuş teknoloji
Law
53
Hukuk
mature debt
i.
muaccel borç
54
Hukuk
mature credit
i.
muaccel alacak
Politics
55
Siyasal
mature europe
i.
gelişmiş olan avrupa
56
Siyasal
mature capitalism
i.
kapitalizmin olgunluk aşaması
Technical
57
Teknik
mature soil
i.
olgun toprak
Computer
58
Bilgisayar
mature content
i.
yetişkin içerik
59
Bilgisayar
mature content
i.
yetişkin içeriği
Medical
60
Medikal
mature-onset diabetes
i.
insüline bağımlı olmayan diyabet
61
Medikal
mature teratoma
i.
matür teratom
62
Medikal
mature cystic teratoma
i.
matür kistik teratom
63
Medikal
born mature
i.
miadında doğum
64
Medikal
mature bone
i.
olgunlaşmış kemik
65
Medikal
ovarian mature cystic teratoma
i.
overde matür kistik teratom
Biology
66
Biyoloji
mature oocyte
i.
olgun oosit
Marine Biology
67
Deniz Biyolojisi
mature individuals
i.
olgun bireyler
Breeding
68
Hayvancılık
mature camel
i.
ergin deve
Apiculture
69
Arıcılık
mature insect
i.
ergin böcek
Education
70
Eğitim
mature student
i.
örgün öğretim yaşını geçmiş üniversite öğrencisi
Environment
71
Çevre
mature city
i.
olgun kent
Geography
72
Coğrafya
mature valley
i.
olgun vadi
73
Coğrafya
mature valley
i.
olgun koyak
Geology
74
Jeoloji
immature to early-mature stage
i.
olgunlaşmamış-erken olgun seviye
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of mature
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy