ortak - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

ortak



"ortak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 77 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ortak partner i.
ortak joint s.
ortak common s.
ortak mutual s.
General
ortak mate i.
ortak copartner i.
ortak co-partner i.
ortak fellow i.
ortak party i.
ortak cooperator i.
ortak collaborator i.
ortak shareholder i.
ortak dormant partner i.
ortak pard i.
ortak spouse i.
ortak consociate i.
ortak partner i.
ortak sharer i.
ortak associate i.
ortak co-operator i.
ortak associator i.
ortak half i.
ortak haver i.
ortak haber i.
ortak chaber i.
ortak chaver i.
ortak yfere [obsolete] i.
ortak competitor [obsolete] i.
ortak co-mate i.
ortak federary i.
ortak partaker i.
ortak pewfellow i.
ortak corporate s.
ortak identic s.
ortak commutual s.
ortak shared s.
ortak sympathetic s.
ortak conjunct s.
ortak cooperative s.
ortak common s.
ortak interested s.
ortak communal s.
ortak public s.
ortak concerted s.
ortak comprehensive s.
ortak collective s.
ortak united s.
ortak congregate s.
ortak intermutation [obsolete] s.
ortak in common zf.
ortak jnt (joint) kısalt.
ortak jt (joint) kısalt.
Colloquial
ortak offsider [australia/new zealand] i.
Idioms
ortak work spouse i.
ortak sidekick i.
Trade/Economic
ortak part owner i.
ortak copartner i.
ortak co-partner i.
ortak partner i.
ortak shareholder i.
ortak associate i.
ortak associated s.
ortak interested s.
ortak shareholding s.
Law
ortak privy i.
ortak associate i.
ortak companion i.
ortak stockholder i.
Politics
ortak combined s.
Math
ortak common i.
Biology
ortak osculant s.
Biochemistry
ortak covalent s.
Astronomy
ortak companion i.
Archaic
ortak concomitant i.
Slang
ortak bizatch i.
ortak biznitch i.
ortak hoss i.

"ortak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
başkalarının dertlerini anlayıp onlara ortak olan sympathetic s.
General
ortak dil koine i.
ortak bir zevk, görüş, tutku vb common ground i.
ortak arkadaş mutual friend i.
ortak kat common multiple i.
ortak kullanma collectivization i.
ortak özellikleri olan grup species i.
ortak çalışma cooperation i.
ortak yön common direction i.
ortak hat party line i.
ortak bilgilendirme sistemi joint information system i.
anadili farklı insanların konuştuğu ortak dil lingua franca i.
ortak tarih çizelgesi joint line i.
ortak kar fonu partner bonus fund i.
ortak davranış collective behaviour i.
ortak anten stack i.
ortak pazar the common market i.
ortak miras common heritage i.
ortak girişim joint adventure i.
ortak dost mutual friend i.
ortak duvar party wall i.
ortak pazar the european economic community i.
ortak anten common antenna i.
ortak belge joint text i.
mirasta ortak joint heir i.
ortak dil common tongue i.
ortak yüzey interface i.
ortak yazar coauthor i.
ortak gelecek common future i.
kuruluşun idaresine karışmayan ortak silent partner i.
ortak mal sahibi colessor i.
anadili farklı insanların konuştuğu ortak dil koine i.
ortak mal common property i.
ortak hazırlık joint readiness i.
ortak metin joint text i.
ortak bir atası olan insan topluluğu clan i.
ikişer kişilik gruplarla oynanan oyunlarda ortak oynayan iki kişiden her biri spouse i.
ortak girişim joint undertaking i.
ortak dil lingua franca i.
ortak teşebbüs joint venture i.
ortak üretim elektriği electricity from cogeneration i.
vatandaşlarının ortak dil, tarih vb faktörlerce birbirlerine bağlı olduğu egemen devlet nation state i.
ortak haklar common rights i.
ortak gümrük tarife nomenklatürü common customs tariff nomenclature i.
ortak his fellow feeling i.
ortak kiracılık tenancy in common i.
ortak mal sahipliği community i.
ortak tüketim collective consumption i.
yabancı ortak foreign partner i.
ortak mirasçı coheir i.
ortak varis coparcener i.
ortak girişim collective i.
ortak mülkiyet collective ownership i.
ortak bağ covalent bond i.
ortak bilgilendirme merkezi joint information center i.
ortak dil interlanguage i.
ortak farkındalık coconsciousness i.
ortak bir amaç veya çıkarla bağlanan bir grup insan affinity group i.
ortak beyannameler joint returns i.
ortak sözcükler common words i.
ortak çalışılan otel partner hotel i.
ortak özellik common trait i.
ortak araştırma collaborative research i.
ortak açıklama joint declaration i.
ortak beyan joint declaration i.
ortak kullanım mekanları common use areas i.
ortak kullanım alanları common use areas i.
ortak karar taslağı draft joint resolution i.
ortak karar tasarısı draft joint resolution i.
ortak işlem common action i.
yerel ortak local partner i.
ortak kullanım joint tenancy i.
ana ortak main partner i.
ortak sorumluluk joint responsibility i.
ortak zemin common ground i.
ortak özellikler common features i.
ortak dış politika joint foreign policy i.
ortak dış politika common foreign policy i.
ısı ve elektrik enerjisinin ortak üretimi cogeneration i.
ortak girişim sözleşmesi joint venture agreement i.
yönetici ortak managing partner i.
ortak problem common problem i.
kıdemli ortak senior associate i.
ortak platform common platform i.
ortak platform shared platform i.
ortak değerlendirme joint evaluation i.
ortak altyapı common infrastructure i.
ortak firma partner company i.
ortak girişim firması joint venture company i.
bağlı ortak associated partner i.
ortak akıl common mind i.
ortak kültür common culture i.
ortak alanlar collective spaces i.
ortak taşıyıcı sıklığı common carrier frequency i.
ortak konut communal residence i.
ortak yaşayan commensal i.
katılımcı ortak acting partner i.
katılımcı ortak participant partner i.
katılımcı ortak participating partner i.
ortak karar consensus i.
ortak amaç common purpose i.
ortak marka co-brand i.
ortak düzenleme co-regulation i.
ortak balıkçılık yönetimi fisheries co-management i.
ortak yazar co-author i.
ortak mal sahipleri joint owners i.
derdine ortak olma commiseration i.
ortak yön community i.
sorumlu ortak contributory i.
sorumlu ortak responsible partner i.
ortak kullanım alanı shared area i.
ortak kullanım alanı shared space i.
ortak kullanım alanı communal area i.
ortak kimlik collective identity i.
ortak kanı common opinion i.
ortak kanı general opinion i.
ortak kanı general view i.
ortak kanı common view i.
ortak çıkar için fedakarlık sacrifice for common safety i.
ortak geçmiş common past i.
ortak geçmiş common history i.
ortak geçmiş common background i.
ortak arkadaş common friend i.
ortak dostlar mutual friends i.
ortak arkadaşlar mutual friends i.
insanlığın ortak vicdanı common sense of humanity i.
(davranış/giyim vb'de) ortak standartlar convention i.
ortak payda common ground i.
ortak tasarım co-design i.
ortak rakip corrival i.
ortak çözüm mutual solution i.
ortak çözüm common solution i.
ortak yol common path i.
olası ortak prospective partner i.
ortak olması muhtemel kişi/kurum prospective partner i.
ortak ata common ancestor i.
müşterek/ortak teşebbüs/girişim joint attempt i.
ortak girişim joint venture (jv) i.
ortak bir amaç/gaye a common goal i.
azınlık ortak minority partner i.
ortak terminoloji common terminology i.
ortak başvuru sahibi joint applicant i.
ortak yönetim shared management i.
ortak barınma cohousing i.
ortak-konutlar cohousing i.
ortak barınma co-housing i.
ortak-konutlar co-housing i.
ortak akıl common sense i.
ortak çalışma grubu joint study group i.
ortak çalışma joint study i.
ortak çalışma joint work i.
(bir spor turnuvasında ya da ortak çalışılacak bir projede yapılan) tanışma toplantısı meet and greet i.
katılımcı gönderen ortak sending partner i.
ortak alanlar common spaces i.
ortak alanlar common areas i.
ortak hoşnutsuzluk çıkmazı/ikilemi dilemma of common aversion i.
ortak/birlikte yürütülen çalıştay joint workshop i.
ortak cephe common front i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup coterie i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup camp i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup clique i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup inner circle i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup pack i.
ortak bir çıkar veya hedef paylaşan küçük grup ingroup i.
ortak mirasçı kadın coheiress i.
otomobil ortak kullanımı car-sharing i.
otomobil ortak kullanımı covoiturage i.
otomobil ortak kullanımı lift-sharing i.
otomobil ortak kullanımı carpool i.
otomobil ortak kullanımı rideshare i.
otomobil ortak kullanımı carpooling i.
otomobil ortak kullanımı ride-sharing i.
ortak dinamikler collective dynamics i.
ortak kullanma collectivisation i.
ortak kayıp mutual loss i.
ortak akıl shared wisdom i.
ortak fikir common idea i.
yaygın şekilde paylaşılan ortak bir değer a commonly shared value i.
ortak değer shared value i.
önceki ortak former partner i.
ortak karar co-decision i.
birlikte/ortak sergi açılan kişi co-exhibitor i.
ortak irade joint will i.
ortak irade common will i.
ortak yazar joint author i.
ortak yazar collective author i.
ortak çalışma collaborative work i.
ortak ozellik common characteristic i.
büyük ortak senior partner i.
ortak sözcükçe common lexicon i.
ortak banyo shared bathroom i.
ortak kanı consensus i.
ortak dil ekipman tanımlayıcı (clei) kodu common language equipment identifier (clei) code i.
ortak standart common standard i.
ortak kullanım için büyük masa communal table i.
ortak ifade coexpression i.
ortak dayanak common basis i.
ortak çaba collective effort i.
ortak simge collective representation i.
ortak bir ilgiyi paylaşan insan topluluğu community of interest i.
ortak bir ilgiyi paylaşan insan topluluğu interest-based community i.
herkesin kabul ettiği ortak nokta the common point everyone agrees i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanach i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanak i.
yahudilerin tora, nevlim ve ketuvim adını taşıyan üç kitabının ortak adı tanakh i.
ortak güç ve işbirliği team play i.
fransa ve ingiltere'yi denizden birbirine bağlayan, iki ülkenin ortak yapımı olan demir yolu tüneli la manche i.
bir proje için gerçekleştirilen, kamu kurumları ya da çevreciler gibi üçüncü tarafların da dahil edildiği ortak oturum/toplantı charette i.
bir proje için gerçekleştirilen, kamu kurumları ya da çevreciler gibi üçüncü tarafların da dahil edildiği ortak oturum/toplantı charrette i.
ortak inanca veya ilgiye sahip bir grup insan the fold i.
ortak bir yan duvar ile başka eve bağlı olan çok katlı aile evi town house i.
(abd ordusunda) personel, istihbarat, lojistik konularındaki ortak yayınlara doktrin oluşturan temel yayınlar keystone publications i.
geçici iş birliği yapan ortak bedfellow i.
geçici iş birliği yapan ortak bedfere i.
geçici iş birliği yapan ortak bedphere i.
ortak bir girişi olup her birinde bir ailenin yaşadığı birden fazla daire barındıran bina land [scotland] i.
(ortak bir amaç için) birlikte hareket eden kimselerin oluşturduğu yapı machine i.
ortak olarak kabul edilen metin vulgate i.
hatalı bir şekilde ortak karara varma quotient verdict i.
bir eyleme katılan veya ortak olan kimse member [obsolete] i.
ortak çıkar bağı bond i.
ortak bağa sahip bir grup insan herd i.
bir çiftliğin süt ürünleri karının bir bölümüne ortak olan veya yöneten kimse bower [scotland] i.
ortak çıkar veya hedef paylaşan küçük grup loop i.
ortak alan bull pen i.
ortak ofis bull pen i.
ortak alan bullpen i.
ortak ofis bullpen i.
erkek soyundan ortak atalara sahip bir grup insan gens i.
ortak çiftçi bywoner [africa] i.
ortak kullanım joint use i.
ortak özellik denominator i.
kuvvetlere, malzemelere ve yedek personel hareket gerekliliklerine dair gerekli bilgileri içeren ortak operasyon planlama ve uygulama sistemi deployment database i.
ulaşıma ortak olup bunun için ödeme yapmayan kimse guest i.
ortak özelliklere sahip sekiz üyeli grup octuplet i.
ortak davranışlara sahip sekiz üyeli grup octuplet i.
ortak çayır alanının ayrı bölümlere ayrılması rouming i.
güçlü ortak royalist i.
ortak buluş coinvention i.
bir grubun belirli bir şeye veya kimseye yönelik ortak görüşü image i.
ortak refah coprosperity i.
sadece bir ebeveynin ortak olduğu erkek kardeş half-brother i.
sadece bir ebeveynin ortak olduğu kız kardeş half-sister i.
iki veya daha çok ülke/ordu tarafından ortak kullanılan parça common-user item i.
birtakım ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmiş insan grubu commonwealth i.
ortak sahip olunan mal communion i.
ortak ilgi alanına sahip kişilerin oluşturduğu birlik confrerie i.
ortak çıkarı olan kimse connection i.
yanlışa ortak olma connivence i.
arazinin çit veya bariyerlerle ortak alandan ayrılması inclosure i.
bazı kabilelerde bekar erkeklerin kaldığı ortak konut clubhouse i.
ortak macera coadventure i.
ortak ajans coagency i.
ortak denetçi co-assessor i.
ortak piskopos cobishop i.
takımın ortak kaptanlarından her biri co-captain i.
ortak şampiyon cochampion i.
ortak amaç için kurulan ittifak combination i.
ortak dava concause i.
ortak hedef concause i.
ortak hükümdar cosovereign i.
ortak egemen cosovereign i.
ortak sponsor cosponsor i.
birden fazla tarafın ortak sponsorluğu cosponsorship i.
ortak hükümdar cosupreme i.
ortak egemen cosupreme i.
ortak kazanan cowinner i.
ortak arazi tahsisi dole [dialect] [uk] i.
ortak bir girişimde birleşen işçi ve çalışan grubu family i.
(ortak ata bulunmayan) anatomik benzerlik paralogy i.
dörtlü ve beşlilerin ortak melodik akışı paraphonia i.
ortak faydaya dayalı çoğulculuk polygamy i.
ortak anlam consignification i.
amaç doğrultusunda ortak çaba conspiration i.
ortak kültürel özelliklere sahip coğrafi alan culture area i.
ortak miras inheritance i.
ortak bir iş veya ilgi alanı paylaşan insanlar people i.
ortak çıkarı bulunan kalabalık posse i.
ortak kaynak pot i.
ortak fon pot i.
ortak sermaye pot i.
ortak kaynak pot i.
ortak akıl salt i.
ortak imparator co-emperor i.
herkesin ortak /bilinen /olağan zaafı common failing i.
ortak besteci cocomposer i.
ortak bestekar cocomposer i.
ortak küratör cocurator i.
ortak geliştirici codeveloper i.
ortak yönetim codirection i.
ortak yönetici codirector i.
ortak etkililik coefficacy i.
ortak verimlilik coefficiency i.
ortak kuruluş coestablishment i.
ortak şirket coestablishment i.
ortak mal varlığı coestate i.
ortak favori cofavorite i.
ortak özellik cofeature i.
ortak vasi coguardian i.
ortak yönetici cohead i.
ortak his coherence [obsolete] i.
ortak ev sahibi cohost i.
ortak sunucu cohost i.
etkinliğe ortak ev sahipliği yapan kadın cohostess i.
ortak miras coinheritance i.
ortak sermayeci coinvestor i.
ortak yatırımcı coinvestor i.
ortak yönetmelik coordinance i.
ortak araştırmacı coresearcher i.
ortak rakip corival i.
ortak rekabet corivalry i.
ortak muhalefet corivalry i.
ortak mülkiyetin olmaması discommunity i.
ortak mülklerin olmaması discommunity i.
ortak ilişkilerin olmaması discommunity i.
iblis ortak fly [obsolete] i.
ortak amaç etrafında kenetlenen insanlar fodder i.
ortak inanç ve amaçlar etrafında birleşmiş bir grup kuruluş fold i.
ortak bir davanın taraftarları fold i.
ortak bağlantısı olan şey sister i.
ortak özelliklere sahip grup sisterhood i.
ortak kanı cry i.
belirli bir amaç için ortak fonda para biriktiren bir grup insan slate club [uk] i.
ortak bilgi dağarcığı collective knowledge i.
bellirli bir amaç için toplanan ortak para money pool i.
biyografileri büyük ölçüde izlenemeyen bir grup insanın ortak özelliklerinin araştırılması prosopography i.
ortak fon stock purse i.
ortak arazi stray [uk] i.
ortak mera stray [uk] i.
hayvanları ortak merada otlatma hakkı stray [uk] i.
ortak yönetim altında faaliyet gösteren taşımacılık hizmeti system i.
(birkaç doktorun ortak çalıştığı) klinik clinic i.
ortak olmak club f.
ortak olmak buy in f.
ortak etmek make somebody a partner f.
biriyle ortak bir özellik taşımak have something in common with someone f.
ortak olmak become a partner f.
ortak olmak be a party to f.
ortak olmak club together f.
ortak olmak become partners f.
ortak olmak associate f.
ortak olmak associate oneself f.
ortak olmak share f.
sırra ortak olmak be in on the secret f.
ortak olmak interest f.
ortak etmek partner f.
bir şeyde biriyle ortak olmak go in with someone on f.
ortak olmak become a partner with f.
ortak olmak participate f.
ortak olmak make one f.
acıya ortak olmak share the pain f.
acısına ortak olmak commiserate with f.
acıya ortak olmak commiserate with f.
acısına ortak olmak share the pain f.
suça ortak olmak take part in crime f.
suça ortak olmak aid and abet f.
biriyle daha fazla ortak yönleri olmak have more in common with someone f.
ortak bir noktada anlaşmak find a middle ground f.
ortak bir noktada buluşmak meet in the middle f.
ortak bir noktada buluşmak find a middle ground f.
ortak bir noktada anlaşmak meet in the middle f.
ortak yatırım yapmak co-invest f.
ortak paydada buluşmak find the lowest common denominator f.
ortak paydada buluşmak find the least common denominator f.
ortak olmak go in a partnership with someone f.
birçok ortak özellik taşımak have several characteristics in common f.
ortak noktada birleşmek meet on a common ground f.
ortak çıkarlar doğrultusunda birleşmek league together against f.
ortak olarak almak admit to partnership f.
ortak olmak take in partnership f.
ortak almak take a partner f.
hiçbir ortak yanı bulunmamak have nothing in common f.
ortak yürütmek carry out jointly f.
ortak yürütmek run together f.
ortak yürütmek carry out together f.
ortak yürütmek co-execute f.
çok az ortak yönleri olmak have little in common f.
suça ortak olmak be a party to the crime f.
ortak girişimde bulunmak make a joint attempt f.
büyük ikramiyeye ortak olmak share in the jackpot f.
ortak/müşterek ev sahipliği yapılmak be co-hosted f.
üzüntüsüne ortak olmak sympathize with someone f.
ortak çalışmak work jointly f.
ortak çalışmak cooperate f.
ortak çalışmak collaborate f.
ortak çalışmak cowork f.
ortak bir yana sahip olmak have in common f.
ortak paydada buluşmak find a common ground f.
ortak paydada buluşmak meet on common ground f.
derdine ortak olmak share someone's burden f.
acılarına ortak olmak share someone's burden f.
acısına ortak share someone's burden f.
dertlerine ortak olmak share someone's burden f.
çok ortak yanı bulunmak have much in common f.
ortak hareket etmek train f.
ortak paydada birleştirmek attone [obsolete] f.
birçok ortak özelliği olmak have a lot in common f.
birçok ortak özelliği olmak have many things in common f.
ortak bir amaç veya inan için birleşmek unify f.
ortak bir şekilde yapmak hold f.
ortak sınıra sahip olmak march f.
birinin suçuna ortak olmak aid and abet someone [cliché] f.
suça ortak olmak aid and abet f.
birinin suçuna ortak olmak aid and abet someone [cliché] f.
suça ortak olmak aid and abet f.
(ortak amaç veya duygu dolayısıyla) bir araya getirmek bond f.
ortak bir sınıra sahip olmak line f.
ortak olmak mutualize f.
ortak olmak mutualise f.
ortak olmak common [obsolete] f.
ortak parçaya sahip olmak communicate [obsolete] f.
ortak olmak communicate [obsolete] f.
ortak harcamada payına düşeni ödemek club f.
ortak girişimde bulunmak coadventure f.
(bir şeyin) ortak yazarı olmak coauthor f.
(bir şeyin) ortak yazarı olmak co-author f.
ortak bir merkeze çekmek concenter f.
ortak bir merkeze yöneltmek concenter f.
ortak bir merkezde buluşmak concenter f.
ortak merkezde birleşmek concenter f.
ortak merkeze sahip olmak concenter f.
ortak merkeze yönelmek concentre f.
ortak merkeze yöneltmek concentre f.
ortak bir noktaya varmak concur [obsolete] f.
ortak hedefe ulaşılmasına yardım etmek concur f.
ortak bir etki yaratmak üzere katkıda bulunmak concur f.
ortak ilgi alanlarına sahip olmak have common interests f.
ortak katkıda bulunmak conspire [obsolete] f.
duygularına ortak olmak fellowfeel f.
ortak yönetmek codirect f.
ortak yönlendirmek codirect f.
ortak özellik taşımak cofeature f.
ortak ev sahipliği yapmak cohost f.
ortak kullanım hakkından mahrum etmek discommon f.
ortak kullanmak divide f.
(araziyi) ortak ekip biçmek sharecrop f.
ortak mülkiyet veya kamu mülkiyeti ve denetimine tabi tutmak socialise f.
ortak mülkiyet veya kamu mülkiyeti ve denetimine tabi tutmak socialize f.
ortak marka co-branded s.
ortak eksenli coaxial s.
ortak bir karara varamayan hung s.
ortak çalışmaya dayalı collaborative s.
ortak kabul görmüş commonly held s.
ortak kabul görmüş commonly-held s.
ortak olmayan nonmutual s.
seride ortak farkın ilk terimden çıkarılmasıyla bulunan (terim) zeroth s.
tek ebeveyni ortak olan half s.
ebeveynlerinden biri ortak olan half-blooded s.
ebeveynlerinden biri ortak olan half-bred s.
ortak olarak düzenlenen veya yapılan mean [uk] s.
ortak merkezden sapan homocentric s.
ortak merkeze yaklaşan homocentric s.
(özellikle diller veya dilbilgisel formlarla ilgili) ortak bir kaynaktan evrilmiş genetical s.
kuruluşun üyelerinin ortak karlarının, faydalarının, masraflarının ve sorumluluklarının olduğu (plan) mutual s.
ortak olarak uygulanabilir communicative [obsolete] s.
toplumsal yaşamı ve ortak mülkiyeti sergileyen communistic s.
toplumsal yaşamı ve ortak mülkiyeti destekleyen communistic s.
ortak kökenli connate s.
ortak elemanı bulunmayan disjoint s.
belirli bir ortak bağıntısı bulunmayan (önermeler) disparate s.
(masraf ödemesi) ortak bir şekilde dutch s.
ortak olasılığın veya ortak olasılık yoğunluk fonksiyonunun ayrı durum olasılıklarına ya da olasılık yoğunluk fonksiyonlarına eşit olma özelliği taşıyan independent s.
ortak yönlü parallel s.
ortak anlamı olan consignificant s.
ortak anlamı olan consignificative s.
ortak olarak belirtilen consignificative s.
ortak sınırları bulunan conterminable s.
ortak sınırları bulunan conterminant s.
ortak noktadan çıkmış fascicled s.
ortak ikamet ile ilgili coresidential s.
ortak iki kişi barındıran corporate s.
ortak yaşam durumu ile ilgili symbiotical s.
ortak yaşam ile öne çıkan symbiotical s.
ortak yaşam döngüsünde yaşayan symbiotical s.
ortak yaşamdan kaynaklanan symbiotical s.
(ortak bir düzlemde sıralanan) kıvrımlı kayaç yapısına sahip synclinical s.
ortak olarak jointly zf.
ortak olarak commonly zf.
ortak bir şekilde concurringly zf.
ortak olarak vulgo zf.
ortak olarak familiarly zf.
ile ortak olarak in common with ed.
benzer ile ortak olarak in common with ed.
ortak çabasıyla between ed.
ortak etkisiyle between ed.
ortak mülkiyetinde between ed.
ortak anlamı veren ön ek co- ök.
ortak bir şekilde anlamı veren ön ek co- ök.
ortak anlamına gelen ön ek par- ök.
ortak anlamı veren ön ek coen- ök.
ortak anlamı veren ön ek coeno- ök.
ortak anlamı veren ön ek cen- ök.
ortak anlamı veren ön ek caen- ök.
ortak anlamı veren ön ek caeno- ök.
ortak alım noktası cpp (common point of purchase) kısalt.
Phrasals
(belaya) ortak etmek let in f.
(biriyle veya bir şeyle) ortak olmak/bağlı olmak affiliate (someone or something) with (someone or something) f.
ortak çalışmak affiliate with f.
ortak çalışma yürütmek associate oneself with someone or something f.
ortak bir girişimde/teşebbüste yer almak go in f.