|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
pürüzlü yüzey |
rough surface i.
|
|
2 |
Genel |
pürüzlü yüzey |
asperity i.
|
|
3 |
Genel |
pürüzlü yüzey |
uneven surface i.
|
|
4 |
Genel |
pürüzlü arazi |
rugged terrain i.
|
|
5 |
Genel |
pürüzlü yüzeye sürtüldüğünde yanabilen, ahşap ve gaz sobasını tutuşturmaya elverişli ahşap kibrit |
kitchen match i.
|
|
6 |
Genel |
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı |
matter i.
|
|
7 |
Genel |
gravürcülerin bir gravür tabanının yüzeyini pürüzlü hale getirmek veya çıplak bakır üzerinde baskı sonrası noktalı desene benzer bir etki yaratmak için kullandığı kaba bir baskı kalıbı |
mattoir i.
|
|
8 |
Genel |
(bir şeyin) pürüzlü tarafı |
grain i.
|
|
9 |
Genel |
pürüzlü yüzeydeki küçük tümsek |
granulation i.
|
|
10 |
Genel |
pürüzlü olma |
gravelliness i.
|
|
11 |
Genel |
pürüzlü alan |
rub i.
|
|
12 |
Genel |
portakal kabuğuna benzeyen pürüzlü yüzey |
orange peel i.
|
|
13 |
Genel |
pürüzlü, dekoratif ve dayanıklı yüzeyler oluşturmak için kullanılan boyalı kum |
smalt i.
|
|
14 |
Genel |
pürüzlü eğri büğrü yırtmak |
jag f.
|
|
15 |
Genel |
pürüzlü hale gelmek |
gap f.
|
|
16 |
Genel |
(kumlama, asit veya aşındırma ile) pürüzlü hale getirmek |
depolish f.
|
|
17 |
Genel |
yüzeyi pürüzlü hale getirmek |
granulate f.
|
|
18 |
Genel |
(deri veya kağıt) pürüzlü hale getirmek |
pebble f.
|
|
19 |
Genel |
pürüzlü yüzeye sahip olan (kumaş) |
slubbed s.
|
|
20 |
Genel |
pürüzlü (ses) |
gravelly s.
|
|
21 |
Genel |
hafif pürüzlü |
vellum s.
|
|
22 |
Genel |
pürüzlü yüzeyi olan |
mat s.
|
|
23 |
Genel |
kaba, kıvrımlı veya pürüzlü bir yüzeyi olan |
matte s.
|
|
24 |
Genel |
pürüzlü yüzeyli |
grained s.
|
|
25 |
Genel |
pürüzlü (ses) |
granular s.
|
|
26 |
Genel |
pürüzlü yüzeyli |
coarse s.
|
|
27 |
Genel |
(kireç taşı) pürüzlü |
poor s.
|
|
28 |
Genel |
(yüzey) pürüzlü |
pebbly s.
|
|
29 |
Genel |
ucu pürüzlü |
praemorse s.
|
|
30 |
Genel |
neredeyse pürüzlü |
subgranular s.
|
|
|
31 |
Genel |
pürüzlü olarak |
knottily zf.
|
|
32 |
Genel |
pürüzlü bir biçimde |
shaggily zf.
|
|
33 |
Genel |
pürüzlü bir şekilde |
ruggedly zf.
|
|
34 |
Genel |
pürüzlü şekilde |
nubbly zf.
|
|
35 |
Genel |
pürüzlü bir şekilde |
unevenly zf.
|
|
Phrasals |
|
36 |
Öbek Fiiller |
bir şeyi sivri, keskin, dişli, pürüzlü bir şeye takıp yırtmak/sökmek |
tear something on something f.
|
|
37 |
Öbek Fiiller |
pürüzlü hale getirmek |
rough up f.
|
|
Idioms |
|
38 |
Deyim |
çok pürüzlü |
plenty rugged s.
|
|
39 |
Deyim |
çok pürüzlü |
(as) rough as rawhide s.
|
|
Industry |
|
40 |
Sanayi |
metal kesme veya şekillendirme sonucu ortaya çıkan ince çıkıntı veya pürüzlü alan |
burr i.
|
|
Technical |
|
41 |
Teknik |
pürüzlü yüzeye sahip kaya |
rag i.
|
|
42 |
Teknik |
pürüzlü yüzey |
rough surface i.
|
|
43 |
Teknik |
pürüzlü metal yüzeyi |
orange peel i.
|
|
44 |
Teknik |
pürüzlü kenar |
rough edge i.
|
|
45 |
Teknik |
pürüzlü kaplama |
rough coating i.
|
|
46 |
Teknik |
pürüzlü yüzey |
pebbling i.
|
|
47 |
Teknik |
pürüzlü boru |
rough pipe i.
|
|
48 |
Teknik |
sert pürüzlü yüzey oluşumu |
oxyburn i.
|
|
49 |
Teknik |
yüzeyini pürüzlü yapma |
lenticulation i.
|
|
50 |
Teknik |
yüzeyi pürüzlü kalın dökme cam |
thick rough cast plate glass i.
|
|
51 |
Teknik |
pürüzlü cam etkisi |
chipping i.
|
|
52 |
Teknik |
hidrolik pürüzlü |
hydraulic rough s.
|
|
53 |
Teknik |
(kağıt) pürüzlü kenarlı |
deckled s.
|
|
Computer |
|
54 |
Bilgisayar |
pürüzlü kağıt |
rough paper i.
|
|
Mechanic |
|
55 |
Mekanik |
yapışabilecek türde pürüzlü yüzeyleri olan küçük mahya |
knurl i.
|
|
Textile |
|
56 |
Tekstil |
kumaşın pürüzlü olması |
nubbiness i.
|
|
57 |
Tekstil |
örgü şeklinde dokunan pürüzlü giysi kumaşı |
hopsacking i.
|
|
58 |
Tekstil |
hafif pürüzlü doku vermek |
shagreen f.
|
|
Construction |
|
59 |
İnşaat |
pürüzlü yüzeye çatı arduvazı |
rag i.
|
|
60 |
İnşaat |
pürüzlü yüzey |
rough surface i.
|
|
61 |
İnşaat |
suni olarak pürüzlü seramik yüzey |
rustic i.
|
|
Marine |
|
62 |
Denizcilik |
pürüzlü sınır tabakası |
rough laminar boundary layer i.
|
|
63 |
Denizcilik |
pürüzlü çalkantılı akım |
rough turbulent flow i.
|
|
64 |
Denizcilik |
pürüzlü çalkantılı sınır katmanı |
rough turbulent boundary layer i.
|
|
65 |
Denizcilik |
pürüzlü deniz tabanı |
uneven seabed i.
|
|
66 |
Denizcilik |
pürüzlü hale getirmek için (yelken bezine) iplik parçaları eklemek |
thrum f.
|
|
Optics |
|
67 |
Optik |
ışığın pürüzlü bir yüzeyden yansıması |
diffusion i.
|
|
Printing |
|
68 |
Baskı Teknikleri |
pürüzlü alanı baskı öncesi pürüzsüzleştirmek için yapılan baskı |
plate mark i.
|
|
Gastronomy |
|
69 |
Mutfak |
turta, kek, pasta yapımında kullanılan pürüzlü demir |
jagger i.
|
|
Biology |
|
70 |
Biyoloji |
pürüzlü ve düz yüzeyli koloniler meydana getiren |
rough s.
|
|
71 |
Biyoloji |
pürüzlü yüzeyli |
squarrose s.
|
|
72 |
Biyoloji |
(kıl, pul nedeniyle) pürüzlü |
squarrose s.
|
|
Marine Biology |
|
73 |
Deniz Biyolojisi |
kırmızı renkli büyük başı ve pürüzlü/dikenli gövdesi olan bir derin deniz balığı familyası |
trachichthyidae i.
|
|
74 |
Deniz Biyolojisi |
yeni zelanda'ya özgü pürüzlü derisi olan bir çotra balığı |
kokiri i.
|
|
75 |
Deniz Biyolojisi |
yeni zelanda'ya özgü pürüzlü derisi olan bir çotra balığı |
leatherjacket i.
|
|
76 |
Deniz Biyolojisi |
yeni zelanda'ya özgü pürüzlü derisi olan bir çotra balığı |
smooth leatherjacket i.
|
|
77 |
Deniz Biyolojisi |
yeni zelanda'ya özgü pürüzlü derisi olan bir çotra balığı |
leatherjack i.
|
|
Zoology |
|
78 |
Zooloji |
memelilerde burun ucunda bulunan pürüzlü derinin kılsız kısmı |
rhinarium i.
|
|
Botanic |
|
79 |
Botanik |
brezilya'ya özgü sert, pürüzlü ve güçlü kökleri olan palmiye türü |
rasp palm (iriartea exorhiza) i.
|
|
80 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
rough horsetail (equisetum hyemale) i.
|
|
81 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
scouring rush (equisetum hyemale robustum) i.
|
|
82 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
american horsetail (equisetum robustum) i.
|
|
83 |
Botanik |
pürüzlü gövdesi ve yumuşak yünlü başı olan bir mantar |
lepiota clypeolaria i.
|
|
84 |
Botanik |
pürüzlü yapraklı bir çimen |
bluegrass [new zealand] i.
|
|
85 |
Botanik |
pürüzlü yapraklı bir çimen |
agropyron scabrum i.
|
|
86 |
Botanik |
grimsi yeşil futbol topu şeklinde pürüzlü kabuklu büyük meyveler veren çeşitli balkabaklarına verilen ad |
hubbard squash i.
|
|
87 |
Botanik |
pürüzlü veya dikenli meyve kabuğu |
burr [india] i.
|
|
88 |
Botanik |
pürüzlü saplı altınbaşak |
rough-stemmed goldenrod i.
|
|
89 |
Botanik |
pürüzlü kahverengimsi kabuğu olan bir elma türü |
russet i.
|
|
90 |
Botanik |
meyve kabuğunda görülen kahverengimsi pürüzlü alan |
russeting i.
|
|
91 |
Botanik |
pürüzlü kahverengimsi kabuğu olan bir elma türü |
russetting i.
|
|
92 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
dutch rush (equisetum hyemale) i.
|
|
93 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
shave grass i.
|
|
94 |
Botanik |
pürüzlü atkuyruğu |
shave rush i.
|
|
95 |
Botanik |
yaprakları pürüzlü olan |
asperifoliate s.
|
|
Agriculture |
|
96 |
Tarım |
pürüzlü mera arazisi |
leasow i.
|
|
97 |
Tarım |
meyve kabuğunda görülen kahverengimsi pürüzlü alan |
russet i.
|
|
Geology |
|
98 |
Jeoloji |
mat ve pürüzlü (mineral) |
earthy s.
|
|
99 |
Jeoloji |
kaba ve pürüzlü anlamı veren ön ek |
trachy- ök.
|
|
Sport |
|
100 |
Spor |
(badminton) raketin pürüzlü tarafı |
rough i.
|
|
Art |
|
101 |
Sanat |
(heykel yüzeyini) pürüzlü şekilde biçimlendirme |
impressionism i.
|
|
Printery |
|
102 |
Matbaa |
pürüzlü (kağıt) |
unsurfaced s.
|
|
Entomology |
|
103 |
Böcek Bilimi |
böceklerin birbirine sürterek ses çıkarttığı pürüzlü vücut kısımları |
rasp i.
|
|
104 |
Böcek Bilimi |
(böcek kanat veya bacaklarında) ses çıkaran pürüzlü bölge |
scraper i.
|
|